Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

74

Sûredeki Ayet No: 

41

Ayet No: 

5536

Sayfa No: 

576

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

عَنِ الْمُجْرِمِينَ

Çeviriyazı: 

`ani-lmücrimîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Suçluların durumunu.

Diyanet İşleri: 

Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Mücrimlerin halinden.

Şaban Piriş: 

Suçlulara:

Edip Yüksel: 

Suçlulara:

Ali Bulaç: 

Suçlu-günahkarları;

Suat Yıldırım: 

Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. O suçlulara: “Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?” diye sorulur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(41-42) Günahkârlardan. «Sizi cehennemde bulunmaya ne şey sevketti?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Suçlular hakkında:

Bekir Sadak: 

«lum bize o haldeyken geldi.»

İbni Kesir: 

Suçlulara

Adem Uğur: 

Günahkârların durumunu:

İskender Ali Mihr: 

Mücrimlerden (suçlulardan).

Celal Yıldırım: 

74:40

Tefhim ul Kuran: 

Suçlu günahkarları:

Fransızca: 

au sujet des criminels :

İspanyolca: 

acerca de los pecadores.

İtalyanca: 

a proposito dei colpevoli:

Almanca: 

nach den schwer Verfehlenden:

Çince: 

问犯罪人们的情状,

Hollandaca: 

Richten nopens de zondaars, (en de snoodaards zelven zullen ondervragen, zeggende:)

Rusça: 

о грешниках.

Somalice: 

Dambiilayaasha.

Swahilice: 

Khabari za wakosefu:

Uygurca: 

ئۇلار جەننەتلەردە بولۇپ، گۇناھكارلاردىن: «سىلەرنى دوزاخقا كىرگۈزگەن نېمە؟» دەپ سورايدۇ

Japonca: 

罪を犯した者たちに就いて,

Arapça (Ürdün): 

«عن المجرمين» وحالهم ويقولون لهم بعد إخراج الموحدين من النار.

Hintçe: 

कि आख़िर तुम्हें दोज़ख़ में कौन सी चीज़ (घसीट) लायी

Tayca: 

เกี่ยวกับพวกที่กระทำความผิด

İbranice: 

אודות הכופרים המכחשים

Hırvatça: 

o prestupnicima.

Rumence: 

despre nelegiuiţi:

Transliteration: 

AAani almujrimeena

Türkçe: 

Suçlular hakkında:

Sahih International: 

About the criminals,

İngilizce: 

And (ask) of the Sinners:

Azerbaycanca: 

Günahkarlar barəsində (və sonra həmin günahkarlara müraciət edib belə deyəcəklər):

Süleyman Ateş: 

Suçluların durumunu:

Diyanet Vakfı: 

Günahkarların durumunu:

Erhan Aktaş: 

Suçlulara,

Kral Fahd: 

Günahkârlara:

Hasan Basri Çantay: 

günahkârları (n hallerini):

Muhammed Esed: 

günahkarlara:

Gültekin Onan: 

Suçlu günahkarları

Ali Fikri Yavuz: 

Mücrimlerden

Portekizce: 

Aos pecadores:

İsveççe: 

om [de dömda] syndarna [och fråga]:

Farsça: 

از روز و حال گنهکاران،

Kürtçe: 

لە (حاڵی) تاوان باران

Özbekçe: 

Гуноҳкорлардан.

Malayca: 

Tentang (tempat tinggal) orang-orang yang bersalah,

Arnavutça: 

-

Bulgarca: 

за престъпниците.

Sırpça: 

о неверницима.

Çekçe: 

na hříšníky:

Urduca: 

مجرموں سے پوچھیں گے

Tacikçe: 

аз гуноҳкорон,

Tatarca: 

Аллаһуга итагать итмәгән күп гөнаһлы кешеләрдән:

Endonezyaca: 

tentang (keadaan) orang-orang yang berdosa,

Amharca: 

ከአመጸኞቹ ኹነታ፡፡

Tamilce: 

பாவிகளைப் பற்றி.

Korece: 

죄인들에 관하여 묻고

Vietnamca: 

Về những kẻ tội lỗi.