Arapça:
قَالَ فِيهَا تَحْيَوْنَ وَفِيهَا تَمُوتُونَ وَمِنْهَا تُخْرَجُونَ
Çeviriyazı:
ḳâle fîhâ taḥyevne vefîhâ temûtûne veminhâ tuḫracûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız! dedi.
Diyanet İşleri:
Orada yaşar, orada ölür ve oradan dirilip çıkarılırsınız dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Orada dirileceksiniz dedi, orada öleceksiniz ve orada dirilip mezardan çıkarılacaksınız.
Şaban Piriş:
Orada yaşayacak, orada ölecek ve tekrar oradan çıkarılacaksınız.
Edip Yüksel:
Dedi ki: "Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."
Ali Bulaç:
Dedi ki: "Orda yaşayacak, orda ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."
Suat Yıldırım:
Buyurdu ki: “Birbirinize düşman olarak inin! Size dünyada bir süreye kadar kalma ve yararlanma imkânı veriyorum: Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan diriltilip mezardan çıkarılacaksınız.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Buyurdu ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan çıkarılacaksınızdır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."
Bekir Sadak:
Allah insanlardan bir takimini dogru yola eristirdi, fakat bir takimi da sapikligi haketti, cunku bunlar Allah´i birakip seytanlari dost edinmis ve kendilerini dogru yolda sanmislardi.
İbni Kesir:
Buyurdu ki: Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız.
Adem Uğur:
Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız dedi.
İskender Ali Mihr:
Allahû Tealâ: “Orada yaşarsınız ve orada ölürsünüz ve oradan çıkarılırsınız.” buyurdu.
Celal Yıldırım:
«Orada yaşar, orada ölür ve oradan (tekrar dirilip) çıkarılırsınız» dedi.
Tefhim ul Kuran:
Dedi ki: «Orda yaşayacak, orda ölecek ve ondan çıkarılacaksınız.»
Fransızca:
"Là, dit (Allah), vous vivrez, là vous mourrez, et de là on vous fera sortir."
İspanyolca:
Dijo: «En ella viviréis, en ella moriréis y de ella se os sacará».
İtalyanca:
Di essa vivrete- disse Allah- su di essa morrete e da essa sarete tratti».
Almanca:
ER sagte: "Darauf werdet ihr leben und darauf werdet ihr sterben und daraus werdet ihr hervorgebracht."
Çince:
主说:你们将在大地上生活,将在大地上死亡,将从地下被取出来。
Hollandaca:
Hij zeide: Daarop zult gij leven en sterven, en eens zult gij daarvan verdwijnen.
Rusça:
Он сказал: "На ней вы будете жить, на ней будете умирать и из нее будете выведены".
Somalice:
Wuxxuna Yidhi Eebe Dhexdiisaad ku Noolaanaysaan Dhexdiisaana ku Dhimanaysaan Xaggiisaana laydinka soo Bixin.
Swahilice:
Akasema: Humo mtaishi, na humo mtakufa, na kutoka humo mtatolewa.
Uygurca:
اﷲ ئېيتتى: ‹‹يەر يۈزىدە ياشايسىلەر، يەر يۈزىدە ئۆلۈسىلەر، (قىيامەت كۈنى) يەنە يەر ئاستىدىن چىقىرىلىسىلەر››
Japonca:
かれは仰せられた。「そこであなたがたは生活し,死に,またそこから(復活の時に)引き出されるであろう。」
Arapça (Ürdün):
«قال فيها» أي الأرض «تحيون وفيها تموتون ومنها تخرجون» بالبعث، وبالباء للفاعل والمفعول.
Hintçe:
ख़ुदा ने (ये भी) फरमाया कि तुम ज़मीन ही में जिन्दगी बसर करोगे और इसी में मरोगे
Tayca:
พระองค์ตรัสว่า ในแผ่นดินนั้นแหละพวกเจ้าจะมีชีวิตอยู่ และในแผ่นดินนั้นแหละพวกเจ้าจะตาย และจากแผ่นดินนั้นและพวกเจ้าจะถูกออกมาอีก
İbranice:
אמר, 'ושם תחיו ושם תמותו ומתוכה תוצאו (ביום תחיית-המתים)
Hırvatça:
"Na njoj ćete živjeti, na njoj umirati i iz nje oživljeni biti", reče On.
Rumence:
El mai spuse: “Pe pământ veţi trăi, pe pământ veţi muri şi din pământ veţi fi scoşi.
Transliteration:
Qala feeha tahyawna wafeeha tamootoona waminha tukhrajoona
Türkçe:
Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."
Sahih International:
He said, "Therein you will live, and therein you will die, and from it you will be brought forth."
İngilizce:
He said: "Therein shall ye live, and therein shall ye die; but from it shall ye be taken out (at last)."
Azerbaycanca:
(Allah) buyurdu: “Orada yaşayacaq, orada öləcək və oradan (dirilib) çıxarılacaqsınız!”
Süleyman Ateş:
Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız! dedi.
Diyanet Vakfı:
"Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız" dedi.
Erhan Aktaş:
De ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız.”
Kral Fahd:
«Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız» dedi.
Hasan Basri Çantay:
Dedi ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz, yine oradan (dirilib) çıkarılacaksınız».
Muhammed Esed:
Orada yaşayacak ve öleceksiniz" diye ekledi, "ve (Kıyamet Günü) oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!"
Gültekin Onan:
Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Allah buyurdu ki, orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan dirilip çıkarılacaksınız.
Portekizce:
Disse-lhes (ainda): Nela vivereis e morrereis, e nela sereis ressuscitados.
İsveççe:
[Och Han] sade: "Där skall ni leva och där skall ni dö och ur denna [jord] skall ni kallas att stiga fram [på nytt]."
Farsça:
پروردگار فرمود: در آن زندگی می کنید، و در آن می میرید، و از آن بیرون می آیید.
Kürtçe:
(خوا) فەرمووی: لەزەویدا دەژین و لەویشدا دەمرن و ھەر لەویش دەردەھێنرێن (و زیندوو دەکرێنەوە)
Özbekçe:
У зот: «Унда ҳаёт кечирасизлар, унда ўласизлар ва ундан қайта чиқариласизлар», деди.
Malayca:
Allah berfirman lagi: "Di bumi itu kamu hidup dan situ juga kamu mati, dan daripadanya pula kamu akan dikeluarkan (dibangkitkan hidup semula pada hari kiamat)".
Arnavutça:
(Perëndia) tha: “Në të do të jetoni, në të do të vdisni dhe prej saj do të dilni (ringjalleni)”.
Bulgarca:
Рече: “На нея ще живеете, на нея ще умрете и от нея ще бъдете извадени.”
Sırpça:
„На њој ћете да живите, на њој ћете да умирете и из ње ћете да будете проживљени“, рече Он.
Çekçe:
A pravil dále: 'Na ní žít budete a na ní i zemřete a z ní pak budete vyvedeni.'
Urduca:
اور فرمایا، "وہیں تم کو جینا اور وہیں مرنا ہے اور اسی میں سے تم کو آخرکار نکالا جائے گا"
Tacikçe:
Гуфт: «Дар он ҷо зиндагӣ хоҳед кард ва дар он ҷо хоҳед мурд ва аз он берун оварда шавед».
Tatarca:
Аллаһ әйтте: "Җирдә тереклек итәрсез вә Җирдә үләрсез һәм Җирдән чыгарылырсыз."
Endonezyaca:
Allah berfirman: "Di bumi itu kamu hidup dan di bumi itu kamu mati, dan dari bumi itu (pula) kamu akan dibangkitkan.
Amharca:
«በእርሷ ላይ ትኖራላችሁ፡፡ በእርሷም ላይ ትሞታላችሁ፡፡ ከእርሷም ውስጥ ትወጣላችሁ» አላቸው፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ் கூறினான்: “அதில்தான் (நீங்கள்) வாழ்வீர்கள்; இன்னும், அதில்தான் இறப்பீர்கள்; இன்னும், அதிலிருந்தே எழுப்பப்படுவீர்கள்.”
Korece:
또 말씀이 계셨으니 그곳에 서 너희가 살고 그곳에서 너희가 임종할 것이며 그곳으로부터 너희가 부활되리라
Vietnamca:
(Allah) phán: “Các ngươi sẽ sống trên trái đất và chết ở đó và cũng từ đó các ngươi sẽ được phục sinh trở lại.”
Ayet Linkleri: