Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

25

Ayet No: 

979

Sayfa No: 

153

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ فِيهَا تَحْيَوْنَ وَفِيهَا تَمُوتُونَ وَمِنْهَا تُخْرَجُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâle fîhâ taḥyevne vefîhâ temûtûne veminhâ tuḫracûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız! dedi.

Diyanet İşleri: 

Orada yaşar, orada ölür ve oradan dirilip çıkarılırsınız dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Orada dirileceksiniz dedi, orada öleceksiniz ve orada dirilip mezardan çıkarılacaksınız.

Şaban Piriş: 

Orada yaşayacak, orada ölecek ve tekrar oradan çıkarılacaksınız.

Edip Yüksel: 

Dedi ki: "Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Orda yaşayacak, orda ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."

Suat Yıldırım: 

Buyurdu ki: “Birbirinize düşman olarak inin! Size dünyada bir süreye kadar kalma ve yararlanma imkânı veriyorum: Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan diriltilip mezardan çıkarılacaksınız.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Buyurdu ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan çıkarılacaksınızdır.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."

Bekir Sadak: 

Allah insanlardan bir takimini dogru yola eristirdi, fakat bir takimi da sapikligi haketti, cunku bunlar Allah´i birakip seytanlari dost edinmis ve kendilerini dogru yolda sanmislardi.

İbni Kesir: 

Buyurdu ki: Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız.

Adem Uğur: 

Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız dedi.

İskender Ali Mihr: 

Allahû Tealâ: “Orada yaşarsınız ve orada ölürsünüz ve oradan çıkarılırsınız.” buyurdu.

Celal Yıldırım: 

«Orada yaşar, orada ölür ve oradan (tekrar dirilip) çıkarılırsınız» dedi.

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Orda yaşayacak, orda ölecek ve ondan çıkarılacaksınız.»

Fransızca: 

"Là, dit (Allah), vous vivrez, là vous mourrez, et de là on vous fera sortir."

İspanyolca: 

Dijo: «En ella viviréis, en ella moriréis y de ella se os sacará».

İtalyanca: 

Di essa vivrete- disse Allah- su di essa morrete e da essa sarete tratti».

Almanca: 

ER sagte: "Darauf werdet ihr leben und darauf werdet ihr sterben und daraus werdet ihr hervorgebracht."

Çince: 

主说:你们将在大地上生活,将在大地上死亡,将从地下被取出来。

Hollandaca: 

Hij zeide: Daarop zult gij leven en sterven, en eens zult gij daarvan verdwijnen.

Rusça: 

Он сказал: "На ней вы будете жить, на ней будете умирать и из нее будете выведены".

Somalice: 

Wuxxuna Yidhi Eebe Dhexdiisaad ku Noolaanaysaan Dhexdiisaana ku Dhimanaysaan Xaggiisaana laydinka soo Bixin.

Swahilice: 

Akasema: Humo mtaishi, na humo mtakufa, na kutoka humo mtatolewa.

Uygurca: 

اﷲ ئېيتتى: ‹‹يەر يۈزىدە ياشايسىلەر، يەر يۈزىدە ئۆلۈسىلەر، (قىيامەت كۈنى) يەنە يەر ئاستىدىن چىقىرىلىسىلەر››

Japonca: 

かれは仰せられた。「そこであなたがたは生活し,死に,またそこから(復活の時に)引き出されるであろう。」

Arapça (Ürdün): 

«قال فيها» أي الأرض «تحيون وفيها تموتون ومنها تخرجون» بالبعث، وبالباء للفاعل والمفعول.

Hintçe: 

ख़ुदा ने (ये भी) फरमाया कि तुम ज़मीन ही में जिन्दगी बसर करोगे और इसी में मरोगे

Tayca: 

พระองค์ตรัสว่า ในแผ่นดินนั้นแหละพวกเจ้าจะมีชีวิตอยู่ และในแผ่นดินนั้นแหละพวกเจ้าจะตาย และจากแผ่นดินนั้นและพวกเจ้าจะถูกออกมาอีก

İbranice: 

אמר, 'ושם תחיו ושם תמותו ומתוכה תוצאו (ביום תחיית-המתים)

Hırvatça: 

"Na njoj ćete živjeti, na njoj umirati i iz nje oživljeni biti", reče On.

Rumence: 

El mai spuse: “Pe pământ veţi trăi, pe pământ veţi muri şi din pământ veţi fi scoşi.

Transliteration: 

Qala feeha tahyawna wafeeha tamootoona waminha tukhrajoona

Türkçe: 

Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."

Sahih International: 

He said, "Therein you will live, and therein you will die, and from it you will be brought forth."

İngilizce: 

He said: "Therein shall ye live, and therein shall ye die; but from it shall ye be taken out (at last)."

Azerbaycanca: 

(Allah) buyurdu: “Orada yaşayacaq, orada öləcək və oradan (dirilib) çıxarılacaqsınız!”

Süleyman Ateş: 

Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız! dedi.

Diyanet Vakfı: 

"Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız" dedi.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız.”

Kral Fahd: 

«Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız» dedi.

Hasan Basri Çantay: 

Dedi ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz, yine oradan (dirilib) çıkarılacaksınız».

Muhammed Esed: 

Orada yaşayacak ve öleceksiniz" diye ekledi, "ve (Kıyamet Günü) oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!"

Gültekin Onan: 

Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Allah buyurdu ki, orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan dirilip çıkarılacaksınız.

Portekizce: 

Disse-lhes (ainda): Nela vivereis e morrereis, e nela sereis ressuscitados.

İsveççe: 

[Och Han] sade: "Där skall ni leva och där skall ni dö och ur denna [jord] skall ni kallas att stiga fram [på nytt]."

Farsça: 

پروردگار فرمود: در آن زندگی می کنید، و در آن می میرید، و از آن بیرون می آیید.

Kürtçe: 

(خوا) فەرمووی: لەزەویدا دەژین و لەویشدا دەمرن و ھەر لەویش دەردەھێنرێن (و زیندوو دەکرێنەوە)

Özbekçe: 

У зот: «Унда ҳаёт кечирасизлар, унда ўласизлар ва ундан қайта чиқариласизлар», деди.

Malayca: 

Allah berfirman lagi: "Di bumi itu kamu hidup dan situ juga kamu mati, dan daripadanya pula kamu akan dikeluarkan (dibangkitkan hidup semula pada hari kiamat)".

Arnavutça: 

(Perëndia) tha: “Në të do të jetoni, në të do të vdisni dhe prej saj do të dilni (ringjalleni)”.

Bulgarca: 

Рече: “На нея ще живеете, на нея ще умрете и от нея ще бъдете извадени.”

Sırpça: 

„На њој ћете да живите, на њој ћете да умирете и из ње ћете да будете проживљени“, рече Он.

Çekçe: 

A pravil dále: 'Na ní žít budete a na ní i zemřete a z ní pak budete vyvedeni.'

Urduca: 

اور فرمایا، "وہیں تم کو جینا اور وہیں مرنا ہے اور اسی میں سے تم کو آخرکار نکالا جائے گا"

Tacikçe: 

Гуфт: «Дар он ҷо зиндагӣ хоҳед кард ва дар он ҷо хоҳед мурд ва аз он берун оварда шавед».

Tatarca: 

Аллаһ әйтте: "Җирдә тереклек итәрсез вә Җирдә үләрсез һәм Җирдән чыгарылырсыз."

Endonezyaca: 

Allah berfirman: "Di bumi itu kamu hidup dan di bumi itu kamu mati, dan dari bumi itu (pula) kamu akan dibangkitkan.

Amharca: 

«በእርሷ ላይ ትኖራላችሁ፡፡ በእርሷም ላይ ትሞታላችሁ፡፡ ከእርሷም ውስጥ ትወጣላችሁ» አላቸው፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ் கூறினான்: “அதில்தான் (நீங்கள்) வாழ்வீர்கள்; இன்னும், அதில்தான் இறப்பீர்கள்; இன்னும், அதிலிருந்தே எழுப்பப்படுவீர்கள்.”

Korece: 

또 말씀이 계셨으니 그곳에 서 너희가 살고 그곳에서 너희가 임종할 것이며 그곳으로부터 너희가 부활되리라

Vietnamca: 

(Allah) phán: “Các ngươi sẽ sống trên trái đất và chết ở đó và cũng từ đó các ngươi sẽ được phục sinh trở lại.”