Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

978

Sayfa No: 

153

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ ۖ وَلَكُمْ فِي الْأَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ إِلَىٰ حِينٍ

Çeviriyazı: 

ḳâle-hbiṭû ba`ḍuküm liba`ḍin `adüvv. veleküm fi-l'arḍi müsteḳarruv vemetâ`un ilâ ḥîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Allah) buyurdu: "Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir."

Diyanet İşleri: 

Birbirinize düşman olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Tanrı, inin dedi, bir kısmınız, bir kısmınıza düşman olacak ve yeryüzünde muayyen bir vaktedek kalmanız mukadder.

Şaban Piriş: 

Allah buyurdu ki: Birbirinize düşman olarak inin! Size yeryüzünde belirli bir süreye kadar yerleşip, geçinmek vardır.

Edip Yüksel: 

Dedi ki: "Birbirinize düşmanlar olarak aşağı ininiz. Bir süreye kadar yeryüzünde yerleşip geçineceksiniz."

Ali Bulaç: 

(Allah) Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleşim ve meta (geçim) vardır."

Suat Yıldırım: 

Buyurdu ki: “Birbirinize düşman olarak inin! Size dünyada bir süreye kadar kalma ve yararlanma imkânı veriyorum: Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan diriltilip mezardan çıkarılacaksınız.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Buyurdu ki: «Biriniz birinize düşman olarak (yeryüzüne) ininiz. Sizin için yerde bir zamana kadar bir ikametgâh, bir temettü vardır.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadan mekân tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür."

Bekir Sadak: 

De ki: «Rabbim adaleti emretti

İbni Kesir: 

Buyurdu ki: Kimimiz kiminize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde bir müddet yerleşip kalmak ve geçinmek vardır.

Adem Uğur: 

Allah: Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma vardır, buyurdu.

İskender Ali Mihr: 

(Allahû Tealâ): “Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar kalma (yerleşme) ve geçinme vardır (size takdir edildi).” buyurdu.

Celal Yıldırım: 

«Birbirinize düşman olarak inin ! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşip kalmak ve yararlanıp geçinmek vardır» buyurdu.

Tefhim ul Kuran: 

(Allah) Dedi ki: «Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yer yüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleşim ve meta (geçim) vardır.»

Fransızca: 

"Descendez, dit [Allah], vous serez ennemis les uns des autres. Et il y aura pour vous sur terre séjour et jouissance, pour un temps."

İspanyolca: 

Dijo: «¡Descended! Seréis enemigos unos de otros. La tierra será por algún tiempo vuestra morada y lugar de disfrute»

İtalyanca: 

«Andatevene via - disse Allah - nemici gli uni degli altri! Avrete sulla terra dimora e godimento prestabilito.

Almanca: 

ER sagte: "Steigt hinab! Die einen von euch (Menschen) sind den anderen (Satanen) Feind. Und auf der Erde habt ihr einen Aufenthaltsort und Nießbrauch bis zu einer bestimmten Zeit."

Çince: 

主说:你们互相仇视地下去吧。大地上有你们暂时的住处和享受。

Hollandaca: 

God zeide: Vertrekt! de een zal des anderen vijand zijn. Gij zult op aarde een tijdelijk verblijf en een tijdelijk genot vinden.

Rusça: 

Он сказал: "Низвергнитесь и будьте врагами друг другу! Земля будет для вас обителью и предметом пользования на некоторое время".

Somalice: 

Wuxuu Yidhi Eebe ka dega Qaarkiin Qaarbuu Col u yahaye, waxaan Dhulka idiinku Sugan Nagaadi iyo Raaxo tan iyo Muddo.

Swahilice: 

Akasema: Teremkeni! Mtakuwa nyinyi kwa nyinyi maadui. Na kwenye ardhi itakuwa ndio makao yenu na starehe yenu mpaka ufike muda.

Uygurca: 

اﷲ ئېيتتى: ‹‹سىلەر بىر - بىرىڭلارغا (يەنى شەيتان ئىنسانغا، ئىنسان شەيتانغا) دۈشمەن بولغان ھالدا چۈشۈڭلار، ئەجىلىڭلار پۈتكەنگە قەدەر يەر يۈزىدە تۇرىسىلەر ۋە ئۇنىڭدىن پايدىلىنىسىلەر››

Japonca: 

かれは仰せられた。「あなたがたは落ちて行け,あなたがたは互いに敵となるであろう。あなたがたには地上に住まいと,一定の期間の恵みがあろう。」

Arapça (Ürdün): 

«قال اهبطوا» أي آدم وحواء بما اشتملتما عليه من ذريتكما «بعضكم» بعض الذرية «لبعض عدوٌ» من ظلم بعضهم بعضا «ولكم في الأرض» مستقر» أي مكان استقرار «ومتاع» تمتع «إلى حين» تنقضي فيه آجالكم.

Hintçe: 

हुक्म हुआ तुम (मियां बीबी शैतान) सब के सब बेहशत से नीचे उतरो तुममें से एक का एक दुश्मन है और (एक ख़ास) वक्त तक तुम्हारा ज़मीन में ठहराव (ठिकाना) और ज़िन्दगी का सामना है

Tayca: 

พระองค์ตรัสว่า พวกเจ้าจงลง กันไปโดยที่บางส่วนของพวกเจ้า คือ ศัตรูกับอีกบางส่วนและในแผ่นดินนั้นมีที่พำนัก และสิ่งอำนวยประโยชน์สำหรับพวกเจ้าจนถึงระยะเวลาหนึ่ง

İbranice: 

אמר (אלוהים,) 'רדו (אל הארץ) והיו אויבים זה לזה, ובארץ תחיו ותיהנו למועד מסוים

Hırvatça: 

"Silazite!", reče On, "jedni drugima bit ćete neprijatelji! Na Zemlji ćete boraviti i do određenog vremena uživati."

Rumence: 

Dumnezeu spuse: “Coborâţi! Vrăjmaşi veţi fi unul altuia. Veţi afla pe pământ un loc locuinţă şi desfătare pentru o vreme.”

Transliteration: 

Qala ihbitoo baAAdukum libaAAdin AAaduwwun walakum fee alardi mustaqarrun wamataAAun ila heenin

Türkçe: 

Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadan mekân tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür."

Sahih International: 

[Allah] said, "Descend, being to one another enemies. And for you on the earth is a place of settlement and enjoyment for a time."

İngilizce: 

(Allah) said: "Get ye down. With enmity between yourselves. On earth will be your dwelling-place and your means of livelihood,- for a time."

Azerbaycanca: 

(Allah) buyurdu: “Bir-birinizə düşmən olaraq (Cənnətdən yer üzünə) enin! Yerdə sizin üçün bir müddət (əcəliniz çatana qədər) sığınacaq və dolanacaq (yaşayış vasitələri) vardır”.

Süleyman Ateş: 

(Allah) buyurdu: "Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir."

Diyanet Vakfı: 

Allah: Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma vardır, buyurdu.

Erhan Aktaş: 

“Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak inin.” dedi. Yeryüzünde, size belli bir süreye kadar yerleşme ve yararlanma imkânı vardır.” dedi.

Kral Fahd: 

Allah: Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma vardır, buyurdu.

Hasan Basri Çantay: 

(Allah) dedi ki: «Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yer (yüzün) de sizin için bir zamana kadar yerleşib kalmak ve geçinmek (mukadderdir)».

Muhammed Esed: 

(Allah): "İnin, (bundan böyle) birbirinize düşman olarak!" dedi, "yeryüzünde bir süre için konacak bir yurt ve geçiminizi sağlayacak şeyler bulacaksınız.

Gültekin Onan: 

(Tanrı ) Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Allah onlara buyurdu: “- Bir kısmınız, bir kısmınıza düşman olarak ininiz. Yerde, sizin için bir zamana (ecelinizin sonuna) kadar yerleşip kalmak ve geçinmek var.”

Portekizce: 

E Ele lhes disse: Descei! Sereis inimigos uns dos outros e tereis, na terra, residência e gozo transitórios.

İsveççe: 

[Gud] sade: "Ned, alla, [härifrån]! Fiender skall ni vara inbördes. På jorden skall ni under en tid ha er boning och er nödtorftiga försörjning."

Farsça: 

خدا فرمود: از این جایگاه و مقام فرود آیید، در حالی که دشمن یکدیگرید، و برای شما در زمین تا مدتی قرارگاه و مایه برخورداری است.

Kürtçe: 

(خوا) فەرمووی بڕۆنە خوارەوە (لەبەھەشت) ھەندێکتان دوژمنی ھەندێکی ترتانن وە بۆتان ھەیە لەزەویدا نیشتەجێ بوون و ھۆی ڕابواردن و ژیان ھەتا ماوەیەک

Özbekçe: 

У зот: «Бир-бирингизга душман бўлган ҳолингизда тушинглар. Сизларга ер юзида қароргоҳ бор ва маълум вақтгача фойдаланиш бор», деди.

Malayca: 

Allah berfirman: "Turunlah kamu semuanya, dengan keadaan setengah kamu menjadi musuh bagi setengahnya yang lain, dan bagi kamu disediakan tempat kediaman di bumi, dan juga diberi kesenangan hingga ke suatu ketika (mati)".

Arnavutça: 

(Perëndia) tha: “Zbritni! Ju, njëri-tjetrit jeni armik. Në Tokë do të banoni dhe do të jetoni deri në një kohë”.

Bulgarca: 

Рече: “Напуснете - врагове един на друг! За вас на земята има пребивание и ползване до време.”

Sırpça: 

„Силазите!“ Рече Он. „Једни другима бићете непријатељи! На Земљи ћете да боравите и до одређеног времена ћете да уживате.“

Çekçe: 

Řekl Pán: 'Sestupte z ráje! Jedni druhým nepřáteli budete a na zemi bude místo vašeho pobytu a užívání jen na čas určený!'

Urduca: 

فرمایا، "اتر جاؤ، تم ایک دوسرے کے دشمن ہو، اور تمہارے لیے ایک خاص مدت تک زمین ہی میں جائے قرار اور سامان زیست ہے"

Tacikçe: 

Гуфт: «Поён равед, баъзе душмани баъзе дигар ва то рӯзи қиёмат замин қароргоҳ ва ҷои манфиати шумо хоҳад буд».

Tatarca: 

Аллаһ әйтте: "Ий Адәм белән Иблис бер-берегезгә дошман булганыгыз хәлдә Җиргә иңегез! Сезгә торачак урын һәм әҗәлегезгәчә файдаланачак җай Җирдә."

Endonezyaca: 

Allah berfirman: "Turunlah kamu sekalian, sebahagian kamu menjadi musuh bagi sebahagian yang lain. Dan kamu mempunyai tempat kediaman dan kesenangan (tempat mencari kehidupan) di muka bumi sampai waktu yang telah ditentukan".

Amharca: 

(አላህ) « ከፊላችሁ ለከፊሉ ጠላት ሲኾን ውረዱ፡፡ ለእናንተም በምድር ላይ እስከ ተወሰነ ጊዜ ድረስ መርጊያና መጠቀሚያ አላችሁ» አላቸው፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ் கூறினான்: “இறங்கிவிடுங்கள். உங்களில் சிலர் சிலருக்கு எதிரி. உங்களுக்கு பூமியில் தங்குமிடமும், ஒரு காலம் வரை சுகமும் உண்டு.”

Korece: 

이때 하나님의 말씀이 계셨 으니 적들과 함께 지상으로 내려 가라 그곳이 너희의 거주지가 될 것이며 너희가 얼마 동안 사는 수단이 되리라

Vietnamca: 

(Allah) phán: “Cả ba nhà ngươi (Adam, Hauwa và Iblis) hãy (rời khỏi Thiên Đàng) đi xuống (trái đất), các ngươi sẽ là kẻ thù của nhau. Trên trái đất, các ngươi sẽ có một nơi cư ngụ và phương tiện sinh sống cho đến thời hạn ấn định.”