Arapça:
يُرِيدُ أَن يُخْرِجَكُم مِّنْ أَرْضِكُمْ ۖ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ
Çeviriyazı:
yürîdü ey yuḫriceküm min arḍiküm. femâẕâ te'mürûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. (Firavun): "O halde siz ne diyorsunuz?" dedi.
Diyanet İşleri:
Firavun milletinin ileri gelenleri, "Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor" dediler. Firavun: "Ne buyurursunuz?" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sizi yerinizden, yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz şimdi?
Şaban Piriş:
Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
Edip Yüksel:
Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne önerirsiniz?
Ali Bulaç:
Sizi topraklarınızdan sürüp-çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?
Suat Yıldırım:
Firavun: “Bu adam, dedi, “sizi yerinizden yurdunuzdan etmek peşinde! Görüşünüz nedir bu konuda?”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Sizi yerinizden çıkarmak istiyor, o halde siz ne emredersiniz?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne diyorsunuz?
Bekir Sadak:
Sihirbazlar: «Ey Musa! Marifetini ya sen ortaya koy veya biz koyalim» dediler.
İbni Kesir:
Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Firavun: O halde ne buyurursunuz?
Adem Uğur:
O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
İskender Ali Mihr:
(Firavun, Musa (A.S) hakkında kavminin ileri gelenlerine sordu:) “Sizi topraklarınızdan (arzınızdan) çıkarmak istiyor. O halde ne dersiniz (ne yapılmasını istersiniz)?”
Celal Yıldırım:
Sizi yurdunuzdan çıkarmak ister, dediler. Bunun üzerine Fir´avn onlara : «Peki ama ne tavsiye edersiniz ?» diye sordu.
Tefhim ul Kuran:
«Sizi topraklarınızdan sürüp çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?»
Fransızca:
Il veut vous expulser de votre pays." - "Alors, que commandez-vous ? "
İspanyolca:
Quiere expulsaros de vuestra tierra ¿Qué ordenáis?»
İtalyanca:
che vuole scacciarvi dalla vostra terra». - «Cosa dunque ordinate in proposito?».
Almanca:
Er will euch aus eurem Land heraustreiben. Was empfehlt ihr nun?"
Çince:
法老的百姓中的众领袖说:这确是1个高明的术士,
Hollandaca:
Hij tracht u van uw land te berooven; wat denkt gij dus te doen.
Rusça:
Он хочет вывести вас из вашей страны. Что же вы посоветуете?"
Somalice:
wuxuuna Dooni inuu idinka Bixiyo Dhulkiinnaa ee Maxaad Faraysaan.
Swahilice:
Anataka kukutoeni katika nchi yenu. Basi mnatoa shauri gani?
Uygurca:
ئۇ سىلەرنى زېمىنىڭلار (يەنى مىسىر زېمىنى) دىن ھەيدەپ چىقىرىۋەتمەكچى. نېمە مەسلىھەت بېرىسىلەر؟»
Japonca:
かれは,この国土からあなたがたを追出そうと望んでいる。さてあなたがたの主張はどうか。」
Arapça (Ürdün):
«يريد أن يخرجكم من أرضكم فماذا تأمرون».
Hintçe:
ये चाहता है कि तुम्हें तुम्हारें मुल्क से निकाल बाहर कर दे तो अब तुम लोग उसके बारे में क्या सलाह देते हो
Tayca:
“เขาต้องการที่จะขับไล่พวกท่านออกจากแผ่นดินของพวกท่าน ดังนั้นพกวท่านจะใช้ให้ทำสิ่งใด ”
İbranice:
רוצה להוציאכם מארצכם.' (פרעה אמר,) 'אם כן, מה אתם מייעצים
Hırvatça:
on hoće da vas izvede iz zemlje vaše, pa šta predlažete?"
Rumence:
ce vrea să vă izgonească de pe pământul vostru. Ce porunciţi?”
Transliteration:
Yureedu an yukhrijakum min ardikum famatha tamuroona
Türkçe:
"Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne diyorsunuz?"
Sahih International:
Who wants to expel you from your land [through magic], so what do you instruct?"
İngilizce:
His plan is to get you out of your land: then what is it ye counsel?
Azerbaycanca:
O sizi yurdunuzdan çıxartmaq istəyir!” (Fir’on da: ) “Elə isə tədbiriniz nədir?” - (deyə soruşdu).
Süleyman Ateş:
Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz?
Diyanet Vakfı:
O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
Erhan Aktaş:
“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyuruyorsunuz?”
Kral Fahd:
Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
Hasan Basri Çantay:
7:109
Muhammed Esed:
"sizi yerinizden etmek isteyen biri!" (Firavun:) "Peki, ne öneriyorsunuz?" diye sordu.
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor.” Firavun da: “- O halde, ne tedbir düşünüyorsunuz?” dedi.
Portekizce:
(O Faraó disse): Ele pretende expulsar-vos da vossa terra. Que aconselhais?
İsveççe:
som vill driva bort er från ert land." [Farao frågade:] "Vad anbefaller ni?"
Farsça:
می خواهد شما را از سرزمینتان بیرون کند؛ اینک [درباره او] چه رمی و نظری می دهید؟
Kürtçe:
دەیەوێت لە خاک و ووڵاتی خۆتان دەرتان کات جا ئێوە فەرمان و راتان چیە (لەم بارەیەوە)
Özbekçe:
Сизларни ерингиздан чиқаришни хоҳлайди. Бас, нимага амр қиласизлар?» дедилар.
Malayca:
"Ia bertujuan hendak mengeluarkan kamu dari negeri kamu". (Firaun bertanya): "Oleh itu, apa yang kamu syorkan?"
Arnavutça:
i cili don t’ju dëbojë nga toka juaj, e çka propozoni ju?
Bulgarca:
който иска да ви пропъди от вашата земя.” [А Фараонът рече:] “И какво ще посъветвате?”
Sırpça:
Он хоће да вас изведе из земље ваше, па шта предлажете?“
Çekçe:
který vás chce vyhnat ze země vaší, co tedy nařídíte?'
Urduca:
تمہیں تمہاری زمین سے بے دخل کرنا چاہتا ہے، اب کہو کیا کہتے ہو؟"
Tacikçe:
мехоҳад шуморо аз сарзаминатон берун кунад, чӣ мефармоед?»
Tatarca:
"Сезне Мысырдан куып чыгармакчы була, бу хакта нинди киңәш бирәсез", – диделәр.
Endonezyaca:
yang bermaksud hendak mengeluarkan kamu dari negerimu". (Fir'aun berkata): "Maka apakah yang kamu anjurkan?"
Amharca:
«ከምድራችሁ ሊያወጣችሁ ይሻል» (አሉ)፡፡ «ታዲያ ምን ታዛላችሁ» (አለ)
Tamilce:
. “இவர் உங்களை உங்கள் பூமியிலிருந்து வெளியேற்ற நாடுகிறார். ஆகவே, (எனக்கு) என்ன யோசனை கூறுகிறீர்கள்?” (என்று ஃபிர்அவ்ன் தனது சபையோரிடம் கேட்டான்).
Korece:
그가 너희의 땅에서 너희 들을 추방하려 의도하니 너희들 은 어떻게 했으면 좋겠느뇨
Vietnamca:
“Hắn muốn đuổi quí ngài ra khỏi lãnh thổ của quí ngài.” (Pha-ra-ông bảo:) “Vậy các khanh có ý xử trí hắn ra sao?”
Ayet Linkleri: