Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

110

Ayet No: 

1064

Sayfa No: 

164

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يُرِيدُ أَن يُخْرِجَكُم مِّنْ أَرْضِكُمْ ۖ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ

Çeviriyazı: 

yürîdü ey yuḫriceküm min arḍiküm. femâẕâ te'mürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. (Firavun): "O halde siz ne diyorsunuz?" dedi.

Diyanet İşleri: 

Firavun milletinin ileri gelenleri, "Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor" dediler. Firavun: "Ne buyurursunuz?" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sizi yerinizden, yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz şimdi?

Şaban Piriş: 

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?

Edip Yüksel: 

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne önerirsiniz?

Ali Bulaç: 

Sizi topraklarınızdan sürüp-çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?

Suat Yıldırım: 

Firavun: “Bu adam, dedi, “sizi yerinizden yurdunuzdan etmek peşinde! Görüşünüz nedir bu konuda?”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Sizi yerinizden çıkarmak istiyor, o halde siz ne emredersiniz?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne diyorsunuz?

Bekir Sadak: 

Sihirbazlar: «Ey Musa! Marifetini ya sen ortaya koy veya biz koyalim» dediler.

İbni Kesir: 

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Firavun: O halde ne buyurursunuz?

Adem Uğur: 

O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?

İskender Ali Mihr: 

(Firavun, Musa (A.S) hakkında kavminin ileri gelenlerine sordu:) “Sizi topraklarınızdan (arzınızdan) çıkarmak istiyor. O halde ne dersiniz (ne yapılmasını istersiniz)?”

Celal Yıldırım: 

Sizi yurdunuzdan çıkarmak ister, dediler. Bunun üzerine Fir´avn onlara : «Peki ama ne tavsiye edersiniz ?» diye sordu.

Tefhim ul Kuran: 

«Sizi topraklarınızdan sürüp çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?»

Fransızca: 

Il veut vous expulser de votre pays." - "Alors, que commandez-vous ? "

İspanyolca: 

Quiere expulsaros de vuestra tierra ¿Qué ordenáis?»

İtalyanca: 

che vuole scacciarvi dalla vostra terra». - «Cosa dunque ordinate in proposito?».

Almanca: 

Er will euch aus eurem Land heraustreiben. Was empfehlt ihr nun?"

Çince: 

法老的百姓中的众领袖说:这确是1个高明的术士,

Hollandaca: 

Hij tracht u van uw land te berooven; wat denkt gij dus te doen.

Rusça: 

Он хочет вывести вас из вашей страны. Что же вы посоветуете?"

Somalice: 

wuxuuna Dooni inuu idinka Bixiyo Dhulkiinnaa ee Maxaad Faraysaan.

Swahilice: 

Anataka kukutoeni katika nchi yenu. Basi mnatoa shauri gani?

Uygurca: 

ئۇ سىلەرنى زېمىنىڭلار (يەنى مىسىر زېمىنى) دىن ھەيدەپ چىقىرىۋەتمەكچى. نېمە مەسلىھەت بېرىسىلەر؟»

Japonca: 

かれは,この国土からあなたがたを追出そうと望んでいる。さてあなたがたの主張はどうか。」

Arapça (Ürdün): 

«يريد أن يخرجكم من أرضكم فماذا تأمرون».

Hintçe: 

ये चाहता है कि तुम्हें तुम्हारें मुल्क से निकाल बाहर कर दे तो अब तुम लोग उसके बारे में क्या सलाह देते हो

Tayca: 

“เขาต้องการที่จะขับไล่พวกท่านออกจากแผ่นดินของพวกท่าน ดังนั้นพกวท่านจะใช้ให้ทำสิ่งใด ”

İbranice: 

רוצה להוציאכם מארצכם.' (פרעה אמר,) 'אם כן, מה אתם מייעצים

Hırvatça: 

on hoće da vas izvede iz zemlje vaše, pa šta predlažete?"

Rumence: 

ce vrea să vă izgonească de pe pământul vostru. Ce porunciţi?”

Transliteration: 

Yureedu an yukhrijakum min ardikum famatha tamuroona

Türkçe: 

"Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne diyorsunuz?"

Sahih International: 

Who wants to expel you from your land [through magic], so what do you instruct?"

İngilizce: 

His plan is to get you out of your land: then what is it ye counsel?

Azerbaycanca: 

O sizi yurdunuzdan çıxartmaq istəyir!” (Fir’on da: ) “Elə isə tədbiriniz nədir?” - (deyə soruşdu).

Süleyman Ateş: 

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz?

Diyanet Vakfı: 

O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?

Erhan Aktaş: 

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyuruyorsunuz?”

Kral Fahd: 

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?

Hasan Basri Çantay: 

7:109

Muhammed Esed: 

"sizi yerinizden etmek isteyen biri!" (Firavun:) "Peki, ne öneriyorsunuz?" diye sordu.

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor.” Firavun da: “- O halde, ne tedbir düşünüyorsunuz?” dedi.

Portekizce: 

(O Faraó disse): Ele pretende expulsar-vos da vossa terra. Que aconselhais?

İsveççe: 

som vill driva bort er från ert land." [Farao frågade:] "Vad anbefaller ni?"

Farsça: 

می خواهد شما را از سرزمینتان بیرون کند؛ اینک [درباره او] چه رمی و نظری می دهید؟

Kürtçe: 

دەیەوێت لە خاک و ووڵاتی خۆتان دەرتان کات جا ئێوە فەرمان و راتان چیە (لەم بارەیەوە)

Özbekçe: 

Сизларни ерингиздан чиқаришни хоҳлайди. Бас, нимага амр қиласизлар?» дедилар.

Malayca: 

"Ia bertujuan hendak mengeluarkan kamu dari negeri kamu". (Firaun bertanya): "Oleh itu, apa yang kamu syorkan?"

Arnavutça: 

i cili don t’ju dëbojë nga toka juaj, e çka propozoni ju?

Bulgarca: 

който иска да ви пропъди от вашата земя.” [А Фараонът рече:] “И какво ще посъветвате?”

Sırpça: 

Он хоће да вас изведе из земље ваше, па шта предлажете?“

Çekçe: 

který vás chce vyhnat ze země vaší, co tedy nařídíte?'

Urduca: 

تمہیں تمہاری زمین سے بے دخل کرنا چاہتا ہے، اب کہو کیا کہتے ہو؟"

Tacikçe: 

мехоҳад шуморо аз сарзаминатон берун кунад, чӣ мефармоед?»

Tatarca: 

"Сезне Мысырдан куып чыгармакчы була, бу хакта нинди киңәш бирәсез", – диделәр.

Endonezyaca: 

yang bermaksud hendak mengeluarkan kamu dari negerimu". (Fir'aun berkata): "Maka apakah yang kamu anjurkan?"

Amharca: 

«ከምድራችሁ ሊያወጣችሁ ይሻል» (አሉ)፡፡ «ታዲያ ምን ታዛላችሁ» (አለ)

Tamilce: 

. “இவர் உங்களை உங்கள் பூமியிலிருந்து வெளியேற்ற நாடுகிறார். ஆகவே, (எனக்கு) என்ன யோசனை கூறுகிறீர்கள்?” (என்று ஃபிர்அவ்ன் தனது சபையோரிடம் கேட்டான்).

Korece: 

그가 너희의 땅에서 너희 들을 추방하려 의도하니 너희들 은 어떻게 했으면 좋겠느뇨

Vietnamca: 

“Hắn muốn đuổi quí ngài ra khỏi lãnh thổ của quí ngài.” (Pha-ra-ông bảo:) “Vậy các khanh có ý xử trí hắn ra sao?”