Arapça:
قَالَ الْمَلَأُ مِن قَوْمِ فِرْعَوْنَ إِنَّ هَٰذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ
Çeviriyazı:
ḳâle-lmeleü min ḳavmi fir`avne inne hâẕâ lesâḥirun `alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Firavun'un kavminden ileri gelenler, "Muhakkak bu çok bilgili bir sihirbazdır." dediler.
Diyanet İşleri:
Firavun milletinin ileri gelenleri, "Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor" dediler. Firavun: "Ne buyurursunuz?" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Firavun'un kavminden ileri gelenlerin bir kısmı, gerçekten de dediler, bu, bilgili bir büyücü.
Şaban Piriş:
Firavun kavminden ileri gelenler: Bu, bilgin bir sihirbaz, dediler.
Edip Yüksel:
Firavun'un halkından ileri gelenler, durumu tartıştılar ve "Bu, uzman bir sihirbazdır," dediler,
Ali Bulaç:
Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: "Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür";
Suat Yıldırım:
Firavun'un ileri gelen yetkilileri: “Anlaşıldı, bu usta bir sihirbaz!” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Fir´avun´un kavminden ileri gelenler, «Şüphe yok ki, bu çok bilen bir sâhirdir» dedi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Firavun toplumunun kodamanları şöyle konuştular: "Bu adam gerçekten çok bilgili bir büyücü."
Bekir Sadak:
Firavun, «Evet, yenerseniz gozdelerden olacaksiniz» dedi.
İbni Kesir:
Firavun´un kavminden ileri gelenler: Doğrusu bu, bilgin bir sihirbazdır, dediler.
Adem Uğur:
Firavun´un kavminden ileri gelenler dediler ki: Bu çok bilgili bir sihirbazdır.
İskender Ali Mihr:
Firavun kavminden ileri gelenler: “Bu gerçekten âlim (çok iyi bilen) bir sihirbazdır.” dediler.
Celal Yıldırım:
Fir´avn´ın kavminden ileri gelenler, (bu mu´cizeyi inkâr edip), bu çok bilgili bir sihirbazdır
Tefhim ul Kuran:
Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: «Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür»
Fransızca:
Les notables du peuple de Pharaon dirent : "Voilà, certes, un magicien chevronné.
İspanyolca:
Los dignatarios del pueblo de Faraón dijeron: «Sí, éste es un mago entendido.
İtalyanca:
I notabili del popolo di Faraone dissero: «Si tratta certamente di un mago sapiente
Almanca:
Die Entscheidungsträger vom Pharaos Leuten sagten: "Gewiß, dieser ist doch ein im Wissen fundierter Magier!
Çince:
法老的百姓中的众领袖说:这确是1个高明的术士,
Hollandaca:
De opperhoofden van het volk van Pharao zeiden: Deze man is waarlijk een behendig toovenaar.
Rusça:
Знать из народа Фараона сказала: "Воистину, он - знающий колдун.
Somalice:
Waxay dheheen Madaxdii qoomkii Fircoon ka mida kani waa sixirroow aad u yaqaanna.
Swahilice:
Wakasema waheshimiwa wa kaumu ya Firauni: Hakika huyo ni mchawi mjuzi.
Uygurca:
پىرئەۋن قەۋمنىڭ چوڭلىرى ئېيتتى: «بۇ ھەقىقەتەن ناھايىتى ئۇستا سېھىرگەر ئىكەن
Japonca:
フィルアウンの民の長老たちは言った。「これは老練な魔術師だ。
Arapça (Ürdün):
«قال الملأ من قوم فرعون إنَّ هذا لساحر عليم» فائق في علم السحر. وفي الشعراء أنه من قول فرعون نفسه فكأنهم قالوه معه على سبيل التشاور.
Hintçe:
तब फिरऔन के क़ौम के चन्द सरदारों ने कहा ये तो अलबत्ता बड़ा माहिर जादूगर है
Tayca:
“บรรดาบุคคลชั้นนำจากประชาชาติของฟิรเอาวน์ได้กล่าวว่า แท้จริงผู้นี้คือมายากลที่รอบ รู้”
İbranice:
אמרו הנכבדים מאנשי פרעה: 'אכן זהו קוסם בעל ידע
Hırvatça:
Glavešine naroda faraonova povikaše: "Ovaj je, doista, čarobnjak koji zna,
Rumence:
Căpeteniile poporului lui Faraon spuseră: “Acesta este un vrăjitor cu multă ştiinţă
Transliteration:
Qala almalao min qawmi firAAawna inna hatha lasahirun AAaleemun
Türkçe:
Firavun toplumunun kodamanları şöyle konuştular: "Bu adam gerçekten çok bilgili bir büyücü."
Sahih International:
Said the eminent among the people of Pharaoh, "Indeed, this is a learned magician
İngilizce:
Said the Chiefs of the people of Pharaoh: "This is indeed a sorcerer well-versed.
Azerbaycanca:
Fir’on tayfasının ə’yanları dedilər: “Şübhəsiz ki, bu çox bilikli bir sehrbazdır.
Süleyman Ateş:
Fir'avn kavminden ileri gelen bir topluluk dediler ki: "Bu, çok bilgili bir büyücüdür!"
Diyanet Vakfı:
Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Bu çok bilgili bir sihirbazdır.
Erhan Aktaş:
Firavun halkının meleleri: “Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür.” dediler.
Kral Fahd:
Firavunun kavminden ileri gelenler dediler ki: Bu çok bilgili bir sihirbazdır.
Hasan Basri Çantay:
(109-110) Fir´avnın kavminden ileri gelenler dedi ki: «Bu sizi yurdunuzdan çıkarmak isteyen bilgin bir büyücüdür muhakkak». (Fir´avn sordu:) «O halde ne buyurursunuz»?
Muhammed Esed:
Firavunun uyrukları arasında ileri gelenler "Doğrusu, çok şey bilen usta bir sihirbazmış bu" dediler,
Gültekin Onan:
Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Firavun’un kavminden başta gelenler dedi ki: “- Muhakkak bu, çok bilgiç bir sihirbazdır.
Portekizce:
Os chefes do povo do Faraó disseram: Sem dúvida que és um mago habilíssimo.
İsveççe:
[Några av] de faraoniska stormännen sade: "Denne man är helt säkert en mästare i trolldom
Farsça:
اشراف و سران قوم فرعون گفتند: قطعاً این جادوگری [زبردست و] داناست.
Kürtçe:
ھەندێک لە کاربەدەست ودەسەڵاتدارانی گەلەکەی فیرعەون ووتیان: بە ڕاستی ئەم (موسایە) جادوگەرێکی زۆر زانە
Özbekçe:
Фиръавн қавмидан бўлган зодагонлар: «Албатта, бу билимдон сеҳргардир!
Malayca:
Berkatalah Ketua-ketua dari kaum Firaun: "Sesungguhnya orang ini (Musa) ialah seorang ahli sihir yang mahir.
Arnavutça:
Paria e popullit të Faraonit thanë: “Ky, me të vërtetë, qenka magjistar i shkathët,
Bulgarca:
Знатните от народа на Фараона казаха: “Този е вещ магьосник,
Sırpça:
Главари фараоновог народа повикаше: „Овај је, заиста, вешт чаробњак.
Çekçe:
I řekli velmožové z lidu Faraónova: 'Vskutku člověk tento je kouzelníkem učeným,
Urduca:
ا س پر فرعون کی قوم کے سرداروں نے آپس میں کہا کہ "یقیناً یہ شخص بڑا ماہر جادو گر ہے
Tacikçe:
Бузургони қавми Фиръавн гуфтанд: «Ин ҷодугарест доно,
Tatarca:
Фиргаун кауменең олылары әйттеләр: "Тәхкыйк бу Муса бик оста сихерчедер", – дип.
Endonezyaca:
Pemuka-pemuka kaum Fir'aun berkata: "Sesungguhnya Musa ini adalah ahli sihir yang pandai,
Amharca:
ከፈርዖን ሰዎች መማክርቶቹ፡- «ይህ በእርግጥ ዐዋቂ ድግምተኛ ነው» አሉ፡፡
Tamilce:
ஃபிர்அவ்னுடைய சமுதாயத்தின் முக்கிய பிரமுகர்கள் கூறினார்கள்: “நிச்சயமாக இவர் (மந்திரத்தை) கற்றறிந்த (திறமையான) சூனியக்காரர்.”
Korece:
이때 파라오 백성들의 우두머리들이 말하길 이는 숙련된 마 술사라
Vietnamca:
Các quần thần của Pha-ra-ông lên tiếng bảo: “Rõ ràng tên này là một phù thủy tài giỏi.”
Ayet Linkleri: