Arapça:
وَإِنَّهُ لَحَسْرَةٌ عَلَى الْكَافِرِينَ
Çeviriyazı:
veinnehû leḥasratün `ale-lkâfirîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kuşkusuz bu Kur'ân kafirler için bir pişmanlık vesilesidir.
Diyanet İşleri:
Doğrusu Kuran, inkarcılar için bir üzüntüdür.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve şüphe yok ki Kur'an, kafirlere adeta bir hasrettir.
Şaban Piriş:
O kâfirler için bir hasret/pişmanlıktır.
Edip Yüksel:
O, inkarcılar için bir üzüntü kaynağıdır.
Ali Bulaç:
Gerçekten o (Kur'an), kafirler için bir hasrettir.
Suat Yıldırım:
Şüphesiz o, kâfirler için büyük bir pişmanlık ve karşılaşacakları kesin bir gerçektir. [26,200-201; 34,54]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve muhakkak ki, o (Kur´ân-ı Azîm) elbette kâfirlerin üzerlerine bir hasrettir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve o, gerçeği örten nankörler/inkârcılar için tam bir hasrettir.
Bekir Sadak:
Melekler ve Cebrail mikdari ellibin yil olan o derecelere bir gunde yukselirler.
İbni Kesir:
Ve muhakkak ki o
Adem Uğur:
Muhakkak o, kâfirler için bir iç yarasıdır.
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki O (Kur´ân), kâfirlere elbette hasrettir.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki O, (Kur´ân), kâfirler üzerinde bir hasret, üzüntü ve iç sıkıntısıdır.
Tefhim ul Kuran:
Gerçekten o (Kur´an), kafirler için (kahırlı) bir hasrettir.
Fransızca:
mais en vérité, ce sera un sujet de regret pour les mécréants,
İspanyolca:
Es, sí, un motivo de lamentación para los infieles.
İtalyanca:
in verità ciò sarà un rimpianto per i miscredenti;
Almanca:
Und gewiß, er ist doch eine Selbstanklage für die Kafir.
Çince:
这对於不信道的人们确是悔恨。
Hollandaca:
Maar hij zal de oorzaak van de wanhoop der ongeloovigen zijn;
Rusça:
Воистину, это - горе для неверующих.
Somalice:
Qur'aanku waa qoomamada Gaalada (Maalinta Qiyaame).
Swahilice:
Na hakika bila ya shaka itakuwa ni majuto kwa wanao kataa.
Uygurca:
قۇرئان كاپىرلارغا (ئۇلار قۇرئاننى تەستىق قىلغۇچىلارنىڭ ساۋابىنى ۋە ئىنكار قىلغۇچىلارنىڭ ئازابىنى كۆرگەن چاغدا) ئەلۋەتتە ھەسرەت بولىدۇ
Japonca:
本当にこの(クルアーン)は,不信者にとっては悲しみ(の種)であろう。
Arapça (Ürdün):
«وإنه» أي القرآن «لحسرة على الكافرين» إذا رأوا ثواب المصدقين وعقاب المكذبين به.
Hintçe:
और इसमें शक़ नहीं कि ये काफ़िरों की हसरत का बाएस है
Tayca:
และแท้จริงอัลกุรอานนั้น เป็นการเศร้าโศกเสียใจแก่บรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธา
İbranice:
אך יגון הוא לכופרים
Hırvatça:
I on je zbilja jad nevjernicima,
Rumence:
Ea este tânguire celor tăgăduitori!
Transliteration:
Wainnahu lahasratun AAala alkafireena
Türkçe:
Ve o, gerçeği örten nankörler/inkârcılar için tam bir hasrettir.
Sahih International:
And indeed, it will be [a cause of] regret upon the disbelievers.
İngilizce:
But truly (Revelation) is a cause of sorrow for the Unbelievers.
Azerbaycanca:
Şübhəsiz ki, bu (Qur’an) kafirlər üçün bir peşmançılıqdır (ona inanmadıqlarına görə qiyamət günü böyük zərər çəkəcəklər).
Süleyman Ateş:
Doğrusu o, kafirler için hasrettir.
Diyanet Vakfı:
Muhakkak o, kafirler için bir iç yarasıdır.
Erhan Aktaş:
O, Kâfirler için derin bir pişmanlıktır.(1)
Kral Fahd:
Muhakkak o, kâfirler için bir iç yarasıdır
Hasan Basri Çantay:
Muhakkak ki o (Kur´an) kâfirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir.
Muhammed Esed:
ama bu (red), şüphesiz, (Allah´ın vahyinin) doğruluğu(nu) inkar edenler için acı bir pişmanlık kaynağı olacaktır,
Gültekin Onan:
Gerçekten o (Kuran), kafirler için bir hasrettir.
Ali Fikri Yavuz:
Muhakkak ki, o Kur’an, kâfirler için bir pişmanlıktır, (kıyamet günü, Kur’ân’a iman etmediklerinin nedametini çekeceklerdir).
Portekizce:
E ele é uma angústia para os incrédulos;
İsveççe:
och detta kommer att orsaka förnekarna [själva] bitter grämelse.
Farsça:
و این انکار قطعاً مایه حسرت کافران است،
Kürtçe:
وە بێگومان ئەم قورئانە ھۆی پەشیمانی بێ بڕوایانە
Özbekçe:
Ва албатта у кофирлар учун ҳасратдир.
Malayca:
Dan sesungguhnya Al-Quran itu sudah tentu akan menyebabkan penyesalan bagi orang-orang yang kafir (semasa mereka menerima balasan).
Arnavutça:
Me të vërtetë, ai (Kur’ani), është, fatkeqësi për mohuesit,
Bulgarca:
То е скръб за неверниците.
Sırpça:
И он је збиља јад неверницима,
Çekçe:
A věru on zármutku nevěřících je příčinou
Urduca:
ایسے کافروں کے لیے یقیناً یہ موجب حسرت ہے
Tacikçe:
Ва Қуръон кофиронро мояи пушаймонӣ аст.
Tatarca:
Тәхкыйк ул Коръән аның белән гамәл кылмаучы кәферләр вә аның илә гамәл кылмаучы бидеґәтче мөселманнарга да хәсрәтдер.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya Al Quran itu benar-benar menjadi penyesalan bagi orang-orang kafir (di akhirat).
Amharca:
እርሱም (ቁርኣን) በከሓዲዎቹ ላይ ጸጸት ነው፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக இது நிராகரிப்பாளர்களுக்கு மிகத் துக்கமானதாகும்.
Korece:
실로 그것은 불신자들에게 큰 슬픔이라
Vietnamca:
Quả thật, (Qur’an) sẽ là (nguyên nhân gây ra) sự hối tiếc cho những kẻ vô đức tin.
Ayet Linkleri: