Arapça:
وَإِنَّا لَنَعْلَمُ أَنَّ مِنكُم مُّكَذِّبِينَ
Çeviriyazı:
veinnâ lena`lemü enne minküm mükeẕẕibîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmayanlar var.
Diyanet İşleri:
İçinizde yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve şüphe yok ki biz, elbette biliriz, sizden, yalanlayanlar vardır.
Şaban Piriş:
Elbette biz, biliyoruz ki içinizden yalanlayanlar vardır.
Edip Yüksel:
İçinizden yalanlayanlar olduğunu iyi biliyoruz.
Ali Bulaç:
Elbette Biz, içinizde yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz.
Suat Yıldırım:
Elbette sizden bazılarının Peygamberi “yalancı” saydığını biliriz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve muhakakak ki, Biz elbette biliriz. Şüphe yok ki, sizden tekzîp edenler vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve biz, içinizden onu yalanlayanların bulunduğunu kesinlikle biliyoruz.
Bekir Sadak:
70:1
İbni Kesir:
İçinizde yalanlayanlar bulunduğunu Biz de bilmekteyiz.
Adem Uğur:
İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki Biz, sizden (içinizde) tekzip edenler olduğunu (yalanlayanları) elbette biliyoruz.
Celal Yıldırım:
Biz, elbette sizden (Kur´ân´ı) yalan sayanları biliriz.
Tefhim ul Kuran:
Elbette biz, içinizde yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz.
Fransızca:
Et Nous savons qu'il y a parmi vous qui le traitent de menteur;
İspanyolca:
Ya sabemos, sí, que hay entre vosotros desmentidores.
İtalyanca:
Sappiamo che tra voi c'è chi lo tratta da bugiardo;
Almanca:
Und gewiß, WIR wissen doch, daß unter euch Ableugnende sind.
Çince:
我的确知道你们中有否认的人。
Hollandaca:
En wij weten wel, dat er sommige uwer zijn, die den Koran van bedrog beschuldigen.
Rusça:
Нам известно, что среди вас есть считающие его ложью.
Somalice:
Waxaan ognahay inay idin ka mid yihiin kuwa beenin (Qur'aanka).
Swahilice:
Na hakika Sisi bila ya shaka tunajua kwamba miongoni mwenu wapo wanao kadhibisha.
Uygurca:
بىز شەك - شۈبھىسىز بىلىمىزكى، سىلەرنىڭ ئاراڭلاردا (قۇرئان ئايەتلىرى شۇنچە روشەن تۇرۇقلۇق) ئۇنى ئىنكار قىلغۇچىلار بار
Japonca:
われはあなたがたの中,(それを)拒否する者を知る。
Arapça (Ürdün):
«وإنا لنعلم أن منكم» أيها الناس «مكذبين» بالقرآن ومصدقين.
Hintçe:
और हम ख़ूब जानते हैं कि तुम में से कुछ लोग (इसके) झुठलाने वाले हैं
Tayca:
และแท้จริงเรารู้อย่างแน่นอนว่ามีบรรดาผู้ปฏิเสธอัลกุรอานในหมู่พวกเจ้า
İbranice:
ואנחנו יודעים כי יש בקרבכם מתכחשים
Hırvatça:
a Mi sigurno znamo da će među vama poricatelja biti.
Rumence:
însă Noi ştim că unii dintre voi o socotesc minciună!
Transliteration:
Wainna lanaAAlamu anna minkum mukaththibeena
Türkçe:
Ve biz, içinizden onu yalanlayanların bulunduğunu kesinlikle biliyoruz.
Sahih International:
And indeed, We know that among you are deniers.
İngilizce:
And We certainly know that there are amongst you those that reject (it).
Azerbaycanca:
(Ey insanlar!) İçərinizdə onu yalan hesab edənlər olduğunu da, əlbəttə, bilirik.
Süleyman Ateş:
Biz, içinizde yalanlayanlar bulunduğunu elbette biliyoruz.
Diyanet Vakfı:
İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.
Erhan Aktaş:
Biz, sizden onu yalanlayıcıları çok iyi biliyoruz.
Kral Fahd:
İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.
Hasan Basri Çantay:
İçinizde yalan sayanlar bulunduğunu elbet biz de biliyoruz.
Muhammed Esed:
Ve bakın, içinizde onu yalanlayacakların bulunduğunu iyi biliriz:
Gültekin Onan:
Elbette biz, içinizde yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz.
Ali Fikri Yavuz:
Doğrusu, biz de biliyoruz ki, sizden inanmıyanlar var.
Portekizce:
-E Nós sabemos aqueles que, dentre vós, são os desmentidores-
İsveççe:
Vi vet att det bland er finns de som kommer att förneka [den]
Farsça:
و ما به یقین می دانیم که از میان شما انکارکنندگانی هست.
Kürtçe:
وە بێگومان ئێمە دەزانین کە ھەندێکتان قورئان بە درۆ دەزانن
Özbekçe:
Ва, албата, Биз сизларнинг ичингизда ёлғонга чиқарувчилар борлигини билиб турамиз.
Malayca:
Dan sesungguhnya Kami sedia mengetahui bahawa ada di antara kamu yang mendustakan (Al-Quran, maka Kami akan membalasnya).
Arnavutça:
por, Ne, me siguri, e dimë, që ka prej jush përgënjeshtrues.
Bulgarca:
И добре знаем, че сред вас има отричащи.
Sırpça:
а Ми сигурно знамо да ће међу вама да буде порицатеља.
Çekçe:
a dobře víme, že mezi vámi jsou ti, kdo nazývají jej vylhaným.
Urduca:
اور ہم جانتے ہیں کہ تم میں سے کچھ لوگ جھٹلانے والے ہیں
Tacikçe:
Мо медонем, ки аз миёни шумо касоне ҳастанд, ки такзиб мекунанд, (дурӯғ мешумуранд).
Tatarca:
Тәхкыйк Без беләбез әлбәттә Сезләрдән ялганчылар бардыр.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya Kami benar-benar mengetahui bahwa di antara kamu ada orang yang mendustakan(nya).
Amharca:
እኛም ከእናንተ ውስጥ አስተባባዮች መኖራቸውን በእርግጥ እናውቃለን፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக உங்களில் (இந்த வேதத்தை) பொய்ப்பிப்பவர்கள் உள்ளனர் என்பதை நிச்சயமாக நாம் நன்கறிவோம்.
Korece:
하나님은 너희중에서 그것을거역하는 자들을 알고 계시니라
Vietnamca:
Quả thật, TA biết chắc chắn trong các ngươi có những người phủ nhận (Nó).
Ayet Linkleri: