Arapça:
لَا شَرِيكَ لَهُ ۖ وَبِذَٰلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا أَوَّلُ الْمُسْلِمِينَ
Çeviriyazı:
lâ şerîke leh. vebiẕâlike ümirtü veenâ evvelü-lmüslimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.
Diyanet İşleri:
O'nun hiçbir ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Eşi ortağı yoktur onun ve bana bu emredildi ve ben, ona teslim olanların ilkiyim.
Şaban Piriş:
O’nun hiçbir ortağı yoktur. Sadece bununla emrolundum ve ben müslüman olanların ilkiyim.
Edip Yüksel:
O'nun ortağı yoktur. Bununla emredildim ve ben herkesten önce teslim olurum.
Ali Bulaç:
O'nun hiçbir ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum ve ben Müslüman olanların ilkiyim.
Suat Yıldırım:
De ki: “Benim namazım da, her türlü ibadetlerim de, hayatım da ölümüm de hep Rabbülalemin olan Allah'a aittir. Eşi ortağı yoktur O’nun. Bana verilen emir budur. O’na ilk teslim olan da benim. [21,25; 10,72; 2,130-132; 12, 101; 10,84]
Ömer Nasuhi Bilmen:
«O´nun bir ortağı yoktur. Ve ben bununla memur oldum ve ben müslümanların ilkiyim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ortağı yoktur O'nun. Bununla emrolundum ben. Ve Müslümanların ilkiyim ben.
Bekir Sadak:
Rabbinizden size indirilen Kitap´a uyun, O´ndan baska dostlar edinerek onlara uymayin. Pek az ogut dinliyorsunuz.
İbni Kesir:
O´nun hiçbir ortağı yoktur. Ben, böylece emrolundum. Ve ben, müslümanların ilki.
Adem Uğur:
O´nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.
İskender Ali Mihr:
O´nun ortağı yoktur. Ve ben bununla emrolundum. Ve ben, müslümanların (teslim olanların) ilkiyim.
Celal Yıldırım:
O´nun hiçbir ortağı yoktur
Tefhim ul Kuran:
«O´nun hiç bir ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum ve ben müslüman olanların ilkiyim.»
Fransızca:
A Lui nul associé ! Et voilà ce qu'il m'a été ordonné, et je suis le premier à me soumettre."
İspanyolca:
No tiene asociado. Se me ha ordenado esto y soy el primero en someterse a Él»
İtalyanca:
Non ha associati. Questo mi è stato comandato e sono il primo a sottomettermi».
Almanca:
Es gibt keinen Partner für Ihn. Und dies wurde mir geboten, und ich bin der erste der Muslime."
Çince:
他绝无伙伴,我只奉到这个命令,我是首先顺服的人。
Hollandaca:
Den Heer van alle schepselen, die geen gelijke heeft. Dit werd mij geboden, en ik ben de eerste Moslem.
Rusça:
у Которого нет сотоварищей. Это мне велено, и я являюсь первым из мусульман".
Somalice:
Wax la Wadaagana ma jiro, Saasaana lay faray Anigaana ugu Horreeya Muslimiinta (Ummaddan).
Swahilice:
Hana mshirika wake. Na hayo ndiyo niliyo amrishwa, na mimi ni wa kwanza wa Waislamu.
Uygurca:
اﷲ نىڭ شېرىكى يوقتۇر، مەن مۇشۇنىڭغا (يەنى يالغۇز اﷲ غىلا خالىس ئىبادەت قىلىشقا) بۇيرۇلدۇم، مەن مۇسۇلمانلارنىڭ ئەۋۋىلىمەن»
Japonca:
かれに同位者はありません。このように命じられたわたしは,ムスリムの先き駆けである。」
Arapça (Ürdün):
«لا شريك له» في ذلك «وبذلك» أي التوحيد «أمرت وأنا أول المسلمين» من هذه الأمة.
Hintçe:
और उसका कोई शरीक़ नहीं और मुझे इसी का हुक्म दिया गया है और मैं सबसे पहले इस्लाम लाने वाला हूँ
Tayca:
ไม่มีภาคีใด ๆ แก่พระองค์ และด้วยสิ่งนั้นแหละข้าพระองค์ถูกใช้ และข้าพระองค์คือคนแรกในหมู่ผู้สวามิภักดิ์ทั้งหลาย
İbranice:
שאין לו כל שותף, ועל כך צוויתי, ואני עומד בראש המוסלמים
Hırvatça:
Koji nema saučesnika; to mi je naređeno i ja sam prvi musliman."
Rumence:
ce nu are asemănare! Aşa mi s-a poruncit, iar eu sunt cel dintâi dintre supuşi.”
Transliteration:
La shareeka lahu wabithalika omirtu waana awwalu almuslimeena
Türkçe:
"Ortağı yoktur O'nun. Bununla emrolundum ben. Ve Müslümanların ilkiyim ben."
Sahih International:
No partner has He. And this I have been commanded, and I am the first [among you] of the Muslims."
İngilizce:
No partner hath He: this am I commanded, and I am the first of those who bow to His will.
Azerbaycanca:
Onun heç bir şəriki yoxdur. Mənə belə buyurulmuşdur və mən ilk müsəlmanam!”
Süleyman Ateş:
O'nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.
Diyanet Vakfı:
O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.
Erhan Aktaş:
“O’nun hiçbir ortağı yoktur. Bana böyle buyruldu. Ben teslim olanların öncüsüyüm.”
Kral Fahd:
(Yine de ki:) O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.
Hasan Basri Çantay:
6:162
Muhammed Esed:
ki Onun uluhiyetinde hiç kimse pay sahibi değildir: Ben böyle emrolundum; ve ben benliklerini Allaha teslim edenlerin (daima) öncüsü olacağım?"
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Onun ortağı yoktur. ben bununla emrolundum ve ben müslüman olanların ilkiyim.”
Portekizce:
Que não possui parceiro algum, Tal me tem sido ordenado e eu sou o primeiro dos muçulmanos.
İsveççe:
Han som inte har någon vid Sin sida; till detta har jag kallats och jag är den förste av dem som har underkastat sig Guds vilja."
Farsça:
او را شریکی نیست، و به این [یگانه پرستی] مأمورم، و نخستین کسی هستم که [در این آیین] تسلیم [فرمان ها و احکام] اویم.
Kürtçe:
ھیچ ھاوبەشێکی نیە و ھەر بەوە فەرمانم پێدراوە, وە من یەکەمی ناو ھەموو موسڵمانان و فەرمانبەردارانم (بۆ خوا)
Özbekçe:
Унинг шериги йўқ. Ана шунга буюрилганман. Ва мен энг аввалги мусулмонман. (Бу оят мусулмон одам бутунлай Аллоҳига ажралиб чиқиши лозимлигини кўрсатади. У намозни фақат Аллоҳ учун ўқийди. Бошқа зот учун ёки бадантарбия, ахлоқий машқ, ота-онасини хурсанд қилиш учун эмас. У ибодатларини фақат Аллоҳ учун адо этади. Ҳаж қилса, рўза тутса, закот берса, Аллоҳ учун қилади. Бировнинг гапи, мақтови ёки эҳтироми учун қилмайди.)
Malayca:
Tiada sekutu bagiNya, dan dengan yang demikian sahaja aku diperintahkan, dan aku (di antara seluruh umatku) adalah orang Islam yang awal pertama - (yang berserah diri kepada Allah dan mematuhi perintahNya)".
Arnavutça:
Për, të s’ka shoq; dhe kjo më është urdhëruar dhe unë jam i pari musliman”.
Bulgarca:
Няма Той съдружник. Това ми бе повелено и съм първият отдаден на Аллах.”
Sırpça:
Нико осим Њега не заслужује да буде обожаван; то ми је наређено и ја сам најпреданији и најпокорнији Богу.“
Çekçe:
jenž společníka nemá žádného. A toto mi bylo nařízeno a já první jsem z těch, kdož do vůle Jeho se odevzdali.'
Urduca:
جس کا کوئی شریک نہیں اسی کا مجھے حکم دیا گیا ہے اور سب سے پہلے سر اطاعت جھکانے والا میں ہوں
Tacikçe:
Ӯро шарике нест. Ба ман чунин амр шудаст ва ман аз нахустин мусалмононам».
Tatarca:
Аллаһуның һич тиңдәше юк, вә мин һичкемне һичнәрсәне аңа тиңдәш кылмаска, фәкать Аллаһуга гына халис кол булырга Аның тарафыннан боерылдым һәм мин мөселманнарның әүвәлемен".
Endonezyaca:
Tiada sekutu bagi-Nya; dan demikian itulah yang diperintahkan kepadaku dan aku adalah orang yang pertama-tama menyerahkan diri (kepada Allah)".
Amharca:
«ለእርሱ ተጋሪ የለውም፡፡ በዚህም (በማጥራት) ታዘዝኩ፡፡ እኔም የሙስሊሞች መጀመሪያ ነኝ» (በል)፡፡
Tamilce:
“அவனுக்கு இணை அறவே இல்லை; இ(ந்த தூய்மையான ஏகத்துவத்)தையே நான் ஏவப்பட்டுள்ளேன். இன்னும், முஸ்லிம்களில் (-அவனுக்கு முற்றிலும் கீழ்ப்படிந்தவர்களில்) நான் முதலாமவன்.”
Korece:
하나님이 유일한 분이라고 내가 명령 받았으니 나는 그분께 순종하는 자 가운데 먼저임이라
Vietnamca:
“(Allah) không có đối tác ngang vai. Đó là điều mà Ta được lệnh và Ta là một tín đồ Muslim đầu tiên.”
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: