Arapça:
۞ لَهُمْ دَارُ السَّلَامِ عِندَ رَبِّهِمْ ۖ وَهُوَ وَلِيُّهُم بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
lehüm dâru-sselâmi `inde rabbihim vehüve veliyyühüm bimâ kânû ya`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar için Rableri katında selâmet yurdu vardır. Yaptıkları iyi amellerden dolayı, Allah onların dostudur.
Diyanet İşleri:
Rablerinin katında selamet yurdu onlarındır. O, işlediklerinden ötürü onların dostudur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlarındır Rablerinin katında esenlik yurdu ve o, yaptıkları işlerden dolayı dosttur onlara.
Şaban Piriş:
Onlar için, Rableri katında selamet yurdu/cennet vardır. O, yaptıklarından ötürü onların velisidir.
Edip Yüksel:
Onlar, Rablerinin yanında barış yurdunu hakketmişlerdir. Yaptıklarından ötürü onların sahibi O'dur.
Ali Bulaç:
Onlar için Rableri Katında barış yurdu vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir.
Suat Yıldırım:
Rab'leri nezdindeki selâm ülkesi olan cennet onlarındır. Yaptıkları güzel işler sebebiyle Allah, kendilerinin yardımcısıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlar için Rablerinin indinde selâmet yurdu vardır. Ve onların yaptıkları amelleri sebebiyle, velîsidir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Rableri katındaki huzur ve esenlik yurdu onlarındır. İşler oldukları ameller yüzünden O, onların Velî'si oluvermiştir.
Bekir Sadak:
Islediklerine karsilik her birinin dereceleri vardir. Rabbin onlarin islediklerinden habersiz degildir.
İbni Kesir:
Rabbları katında selamet yurdu onlara aittir. İşlediklerinden ötürü Allah, onların dostudur.
Adem Uğur:
Rableri katında onlara esenlik yurdu (cennet) vardır.Ve yapmakta oldukları (güzel) işler sebebiyle Allah onların dostudur.
İskender Ali Mihr:
Rab´lerinin katında onlar için selâm yurdu (teslim yurdu) vardır. Yapmış olduklarından dolayı, O (Allah), onların dostudur.
Celal Yıldırım:
Onlara Rableri katında Dârü´s-Selâm (Selâmet Yurdu) vardır
Tefhim ul Kuran:
Onlar için Rableri katında barış yurdu vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir.
Fransızca:
Pour eux la maison du Salut auprès de leur Seigneur. Et c'est Lui qui est leur protecteur, pour ce qu'ils faisaient (sur terre).
İspanyolca:
La Morada de la Paz junto a su Señor es para ellos -Él es su amigo-, como premio a sus obras.
İtalyanca:
Avranno una dimora di Pace presso il loro Signore. Egli è il loro alleato per quello che hanno fatto.
Almanca:
Für sie ist Darus-salam bei ihrem HERRN bestimmt, und ER ist ihr Wali wegen dem, was sie zu tun pflegten.
Çince:
他们在主那里,将为自己的善行而享受安宅,真主是他们的保佑者。
Hollandaca:
Zij zullen eene woonplaats des vredes bij hunnen Heer hebben, en hij zal hun beschermer zijn voor datgene, wat zij hebben gedaan.
Rusça:
Им уготована Обитель мира и благополучия у их Господа. Он является их Покровителем благодаря тому, что они совершали.
Somalice:
Waxayna Mudanyihiin Guri Nabadgalyo oo Eebahood Agtiisa ah Isagaana Gargaarahooda ah waxay Camal falayeen Dartiis.
Swahilice:
Hao watapata nyumba ya salama kwa Mola Mlezi wao. Naye ndiye Rafiki Mlinzi wao kwa sababu ya waliyo kuwa wakiyatenda.
Uygurca:
پەرۋەردىگارىنىڭ دەرگاھىدا ئۇلارغا دارى سالام (يەنى جەننەت) بار، ئۇلارنىڭ قىلغان (ياخشى) ئەمەللىرى ئۈچۈن اﷲ ئۇلارغا مەدەتكاردۇر
Japonca:
かれらは,主の御許に平安な住まいを得る。かれは,かれらの行った(正しい行いの)ためにかれらの保護者となられる。
Arapça (Ürdün):
«لهم دار السلام» أي السلام وهي الجنة «عند ربِّهم وهو وليهم بما كانوا يعلمون».
Hintçe:
उनके वास्ते उनके परवरदिगार के यहाँ अमन व चैन का घर (बेहश्त) है और दुनिया में जो कारगुज़ारियाँ उन्होने की थीं उसके ऐवज़ ख़ुदा उन का सरपरस्त होगा
Tayca:
สำหรับพวกเขา นั้น คือนิวาสแห่งความปลอดภัย ในพระผู้เป็นเจ้าจองพวกเขา แลบะขณะเดียวกันพระองค์ก็ทรงเป็นผู้คึ้มครองพวกเขาด้วยเนื่องจากสิ่งที่พวกเขากระทำ
İbranice:
להם משכן השלום אצל ריבונם והוא התומך בהם באשר היו עושים (מעשים טובים)
Hırvatça:
Njih čeka Kuća spasa u Gospodara njihova; On će biti zaštitnik njihov zbog onoga što su činili.
Rumence:
Ei vor avea Lăcaşul Păcii la Domnul lor şi El le va fi oblăduitor pentru ceea ce-au făcut.
Transliteration:
Lahum daru alssalami AAinda rabbihim wahuwa waliyyuhum bima kanoo yaAAmaloona
Türkçe:
Rableri katındaki huzur ve esenlik yurdu onlarındır. İşler oldukları ameller yüzünden O, onların Velî'si oluvermiştir.
Sahih International:
For them will be the Home of Peace with their Lord. And He will be their protecting friend because of what they used to do.
İngilizce:
For them will be a home of peace in the presence of their Lord: He will be their friend, because they practised (righteousness).
Azerbaycanca:
Onları Rəbinin yanında əmin-amanlıq yurdu (Cənnət) gözləyir. Allah onların gördüyü işləri himayə edəndir (və ya gördükləri yaxşı işlərə görə Allah onların dostudur).
Süleyman Ateş:
Rableri katında esenlik yurdu onlarındır. Yaptıkları (güzel) işlerden dolayı O, onların dostudur.
Diyanet Vakfı:
Rableri katında onlara esenlik yurdu (cennet) vardır. Ve yapmakta oldukları (güzel) işler sebebiyle Allah onların dostudur.
Erhan Aktaş:
Onlar için Rabb’leri yanında bir selâm(1) yurdu vardır. O, yaptıklarından dolayı onların velisidir.(2)
Kral Fahd:
Rableri katında onlara selâmet yurdu (cennet) vardır. Ve yapmakta oldukları (güzel) işler sebebiyle Allah onların dostudur.
Hasan Basri Çantay:
Rableri katındaki selâm yurdu onlarındır ve O, yapmakda devam etdikleri (hayırlı işlerden) dolayı kendilerinin yârıdır.
Muhammed Esed:
Rableri katında barış ve esenlik yurdu onların olacak; ve yapmakta olduklarından dolayı Allah onlara yakın bulunacak.
Gültekin Onan:
Onlar için rableri katında barış yurdu vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir.
Ali Fikri Yavuz:
Düşünen ve hakkı kabul edenlere Rableri katında cennet vardır ve Allah, yapmakta oldukları hayırlı amelleri sebebiyle, onların yardımcısıdır.
Portekizce:
Obterão a morada de paz junto ao seu Senhor, porque ele será o seu protetor por tudo quanto fizerem.
İsveççe:
Hos deras Herre väntar dem fredens och salighetens boning, och med sina handlingar har de vunnit [en plats i] Hans närhet.
Farsça:
برای آنان نزد پروردگارشان خانه سلامت و امن است؛ و به پاداش کارهای پسندیده ای که همواره انجام می دادند یار و سرپرست آنان است.
Kürtçe:
بۆ ئەوانەیە لای پەروەردگاریان ماڵی ئاشتی کە (بەھەشتە) تەنھا ئەویش دۆستیانە بەھۆی ئەو کردەوە چاکانەی دەیان کرد
Özbekçe:
Уларга Роббилари ҳузурида дорус-Салом ( тинчлик уйи ) бордир. У зот қилган ишлари учун уларнинг дўстидир.
Malayca:
Bagi merekalah Syurga Darus-Salaam (tempat tinggal yang aman sejahtera) di sisi Tuhan mereka, dan Dia lah Penolong mereka, disebabkan amal-amal (yang baik) yang mereka telah kerjakan.
Arnavutça:
Ata do të kenë Shtëpinë e shpëtimit te Zoti i tyre. Dhe Ai është mbrojtës i tyre për veprat që punojnë ata.
Bulgarca:
За тях е Домът на мира при техния Господ. Той е Покровителят им за онова, което са вършили.
Sırpça:
Њих чека Кућа спаса код Господара њиховог; Он ће бити заштитник њихов због онога што су чинили.
Çekçe:
Pro ně je připraven příbytek míru u Pána jejich a On ochráncem je jejich za to, co konali.
Urduca:
اُن کیلیے اُن کے رب کے پاس سلامتی کا گھر ہے اور وہ ان کا سر پرست ہے اُس صحیح طرز عمل کی وجہ سے جو انہوں نے اختیار کیا
Tacikçe:
Барои онҳо дар назди Парпардигорашон хонаи оромиш аст. Ва ба савоби кирҳое, ки мекунанд, Худо дӯстдори онҳост.
Tatarca:
Коръән белән вәгазьләнеп гамәл кылган хак мөселманнарга Раббылары хозурында тынычлык, иминлек йорты җәннәтләр бар, вә Ул – Аллаһ кылган изге гамәлләре буенча аларның хуҗалары.
Endonezyaca:
Bagi mereka (disediakan) darussalam (surga) pada sisi Tuhannya dan Dialah Pelindung mereka disebabkan amal-amal saleh yang selalu mereka kerjakan.
Amharca:
ለእነርሱ በጌታቸው ዘንድ የሰላም አገር አላቸው፡፡ እርሱም (ጌታህ) ይሠሩት በነበሩት ምክንያት ረዳታቸው ነው፡፡
Tamilce:
அவர்களுக்கு அவர்களுடைய இறைவனிடம் தாருஸ் ஸலாம் (-ஈடேற்றமுடைய இல்லம் என்ற சொர்க்கம்) உண்டு. அவர்கள் செய்து கொண்டிருந்தவற்றின் காரணமாக அவன் அவர்களுடைய நேசனும் ஆவான்.
Korece:
그들을 위해 그들 주님안 에 평화로운 집이 있을 것이며 하나님은 그들의 보호자가 되시니 그들이 참됨을 행하였기 때문이라
Vietnamca:
Họ sẽ có được ngôi nhà bằng an (Thiên Đàng) nơi Thượng Đế của họ. Ngài là Ðấng Bảo Hộ của họ do những điều (tốt đẹp) mà họ đã làm (trên thế gian).
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: