Arapça:
وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ
Çeviriyazı:
vemâ hüve `ale-lgaybi biḍanîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, gayb hakkında cimri de değildir.
Diyanet İşleri:
Peygamber, görülmeyenler hakkında söylediklerinden ötürü töhmet altında tutulamaz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Arkadaşınız, gizli şeyler hakkında da nekes değildir.
Şaban Piriş:
O, gayb hakkında cimri değildir.
Edip Yüksel:
O, hiçbir haberi gizlemiyor.
Ali Bulaç:
O, gayb (haberlerin)e karşı (söylediklerinden dolayı) suçlanamaz (ya da cimrilikte bulunup kıskançlık yapmaz.)
Suat Yıldırım:
O, vahiy hususunda cimri davranan, vahyi sizden esirgeyen bir zat değildir. Vahiy hakkında her türlü töhmetten de uzaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
81:23
Yaşar Nuri Öztürk:
O, gayb konusunda cimri değildir.
Bekir Sadak:
Gok yarildigi zaman,
İbni Kesir:
Gaybdan ötürü o, asla suçlu da değildir.
Adem Uğur:
O, gaybın bilgilerini (sizden) esirgemez.
İskender Ali Mihr:
Ve o, gaybta vahyolunanı saklayıcı değildir (aynen tebliğ eder).
Celal Yıldırım:
O (Muhammed) gaybe karşı suç zanlısı veya cimri de değildir.
Tefhim ul Kuran:
O, gayb (haberlerin)e karşı (söylediklerinden dolayı) suçlanamaz (ya da cimrilikte bulunup kıskançlık yapmaz).
Fransızca:
et il ne garde pas avarement pour lui-même ce qui lui a été révélé.
İspanyolca:
no es avaro de lo oculto.
İtalyanca:
non è avaro dell'lnvisibile.
Almanca:
Und er ist mit dem Verborgenen (Wahy) nicht enthaltsam.
Çince:
他对幽玄不是吝教的。
Hollandaca:
En hij verdenkt de geheimen niet, die hem werden geopenbaard.
Rusça:
и не скупится передать сокровенное.
Somalice:
Nabiguna ma aha Ruux lugu shakiyo waxa Maqan.
Swahilice:
Wala yeye si bakhili kwa mambo ya ghaibu.
Uygurca:
ئۇ (يەنى مۇھەممەد ئەلەيھىسسالام) (غەيبنى) تەبلىغ قىلىشتا بېخىل ئەمەستۇر
Japonca:
かれは幽玄界(の知っていること)を出し借しまない。
Arapça (Ürdün):
«وما هو» محمد صلى الله عليه وسلم «على الغيب» ما غاب من الوحي وخبر السماء «بظنين» أي بمتهم، وفي قراءة بالضاد، أي ببخيل فينتقص شيئا منه.
Hintçe:
और वह ग़ैब की बातों के ज़ाहिर करने में बख़ील नहीं
Tayca:
และเขา (มุฮัมมัด) มิใช่เป็นผู้ตระหนี่ในเรื่องเร้นลับ
İbranice:
והוא לא מצר עיניו על הלא נודע
Hırvatça:
i, kada je u pitanju ono što je čulima nedokučivo, on nije škrt,
Rumence:
şi El cu Taina nu este zgârcit.
Transliteration:
Wama huwa AAala alghaybi bidaneenin
Türkçe:
O, gayb konusunda cimri değildir.
Sahih International:
And Muhammad is not a withholder of [knowledge of] the unseen.
İngilizce:
Neither doth he withhold grudgingly a knowledge of the Unseen.
Azerbaycanca:
O, qeyb (vəhyi olduğu kimi təbliğ etmək və sizə öyrətmək) barəsində xəsis deyildir.
Süleyman Ateş:
O, gayb hakkında (verdiği haberlerden dolayı) suçlanamaz.
Diyanet Vakfı:
O, gaybın bilgilerini (sizden) esirgemez.
Erhan Aktaş:
O vahyi gizlemez.(1)
Kral Fahd:
O, gaybın bilgilerini (sizden) esirgemez.
Hasan Basri Çantay:
O gaybden dolayı asla suçlu da değildir.
Muhammed Esed:
o, (başka birine vahyedilmiş olan) insan kavrayışının ötesindeki şeylerin bilgisinden dolayı onları kıskanan biri değildir.
Gültekin Onan:
O, gayb (haberlerin)e karşı (söylediklerinden dolayı) suçlanamaz (ya da cimrilikte bulunup kıskançlık yapmaz.)
Ali Fikri Yavuz:
Peygamber, vahy üzerine itham edilir de değil...
Portekizce:
E não é avaro, quanto ao incognoscível.
İsveççe:
och han undanhåller ingenting av [vad han fått veta av] det som är dolt för människor.
Farsça:
و او نسبت به [ابلاغ و تعلیم] آنچه به او وحی می شود، بخیل نیست
Kürtçe:
وە ئەو ڕژد وچرووك نیە لەگەیاندنی وەحی وپەیامەکەیدا
Özbekçe:
Ва у ғайбга бахил эмас.
Malayca:
Dan bukanlah Nabi Muhammad seorang yang boleh dituduh dan disangka buruk, terhadap penyampaiannya mengenai perkara-perkara yang ghaib.
Arnavutça:
dhe, kur është fjala për Shpalljen, ai (Muhammedi) nuk është dorështrënguar (nuk e mshehë atë),
Bulgarca:
И [вести] от неведомото не укрива.
Sırpça:
и, када је у питању оно што је недокучиво чулима, он није шкрт,
Çekçe:
a není skoupý o nepoznatelném!
Urduca:
اور وہ غیب (کے اِس علم کو لوگوں تک پہنچانے) کے معاملے میں بخیل نہیں ہے
Tacikçe:
Ва он чиро аз ғайб ба ӯ гӯянд, дареғ намедорад.
Tatarca:
Ул Мухәммәд г-м кешеләргә мәгълүм булмаган ахирәт хәлләреннән Коръән белән хәбәр бирүдә саран түгелдер.
Endonezyaca:
Dan dia (Muhammad) bukanlah orang yang bakhil untuk menerangkan yang ghaib.
Amharca:
እርሱም በሩቁ ወሬ ላይ ሰሳች (ንፉግ) አይደለም፡፡
Tamilce:
மறைவானவற்றில் (-அல்லாஹ் இறக்கிய வேதத்தை மக்களுக்கு கற்பிப்பதில்) அவர் கஞ்சனாக (-குறைவு செய்பவராக, மறைப்பவராக) இல்லை.
Korece:
그가 보이지 않는 영역에 대한 지식을 인색하게 보류하고 있 는 것이 아니며
Vietnamca:
Y không giữ cho riêng mình điều huyền bí nào cả.
Ayet Linkleri: