Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

81

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

5824

Sayfa No: 

586

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ

Çeviriyazı: 

vemâ hüve `ale-lgaybi biḍanîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O, gayb hakkında cimri de değildir.

Diyanet İşleri: 

Peygamber, görülmeyenler hakkında söylediklerinden ötürü töhmet altında tutulamaz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Arkadaşınız, gizli şeyler hakkında da nekes değildir.

Şaban Piriş: 

O, gayb hakkında cimri değildir.

Edip Yüksel: 

O, hiçbir haberi gizlemiyor.

Ali Bulaç: 

O, gayb (haberlerin)e karşı (söylediklerinden dolayı) suçlanamaz (ya da cimrilikte bulunup kıskançlık yapmaz.)

Suat Yıldırım: 

O, vahiy hususunda cimri davranan, vahyi sizden esirgeyen bir zat değildir. Vahiy hakkında her türlü töhmetten de uzaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

81:23

Yaşar Nuri Öztürk: 

O, gayb konusunda cimri değildir.

Bekir Sadak: 

Gok yarildigi zaman,

İbni Kesir: 

Gaybdan ötürü o, asla suçlu da değildir.

Adem Uğur: 

O, gaybın bilgilerini (sizden) esirgemez.

İskender Ali Mihr: 

Ve o, gaybta vahyolunanı saklayıcı değildir (aynen tebliğ eder).

Celal Yıldırım: 

O (Muhammed) gaybe karşı suç zanlısı veya cimri de değildir.

Tefhim ul Kuran: 

O, gayb (haberlerin)e karşı (söylediklerinden dolayı) suçlanamaz (ya da cimrilikte bulunup kıskançlık yapmaz).

Fransızca: 

et il ne garde pas avarement pour lui-même ce qui lui a été révélé.

İspanyolca: 

no es avaro de lo oculto.

İtalyanca: 

non è avaro dell'lnvisibile.

Almanca: 

Und er ist mit dem Verborgenen (Wahy) nicht enthaltsam.

Çince: 

他对幽玄不是吝教的。

Hollandaca: 

En hij verdenkt de geheimen niet, die hem werden geopenbaard.

Rusça: 

и не скупится передать сокровенное.

Somalice: 

Nabiguna ma aha Ruux lugu shakiyo waxa Maqan.

Swahilice: 

Wala yeye si bakhili kwa mambo ya ghaibu.

Uygurca: 

ئۇ (يەنى مۇھەممەد ئەلەيھىسسالام) (غەيبنى) تەبلىغ قىلىشتا بېخىل ئەمەستۇر

Japonca: 

かれは幽玄界(の知っていること)を出し借しまない。

Arapça (Ürdün): 

«وما هو» محمد صلى الله عليه وسلم «على الغيب» ما غاب من الوحي وخبر السماء «بظنين» أي بمتهم، وفي قراءة بالضاد، أي ببخيل فينتقص شيئا منه.

Hintçe: 

और वह ग़ैब की बातों के ज़ाहिर करने में बख़ील नहीं

Tayca: 

และเขา (มุฮัมมัด) มิใช่เป็นผู้ตระหนี่ในเรื่องเร้นลับ

İbranice: 

והוא לא מצר עיניו על הלא נודע

Hırvatça: 

i, kada je u pitanju ono što je čulima nedokučivo, on nije škrt,

Rumence: 

şi El cu Taina nu este zgârcit.

Transliteration: 

Wama huwa AAala alghaybi bidaneenin

Türkçe: 

O, gayb konusunda cimri değildir.

Sahih International: 

And Muhammad is not a withholder of [knowledge of] the unseen.

İngilizce: 

Neither doth he withhold grudgingly a knowledge of the Unseen.

Azerbaycanca: 

O, qeyb (vəhyi olduğu kimi təbliğ etmək və sizə öyrətmək) barəsində xəsis deyildir.

Süleyman Ateş: 

O, gayb hakkında (verdiği haberlerden dolayı) suçlanamaz.

Diyanet Vakfı: 

O, gaybın bilgilerini (sizden) esirgemez.

Erhan Aktaş: 

O vahyi gizlemez.(1)

Kral Fahd: 

O, gaybın bilgilerini (sizden) esirgemez.

Hasan Basri Çantay: 

O gaybden dolayı asla suçlu da değildir.

Muhammed Esed: 

o, (başka birine vahyedilmiş olan) insan kavrayışının ötesindeki şeylerin bilgisinden dolayı onları kıskanan biri değildir.

Gültekin Onan: 

O, gayb (haberlerin)e karşı (söylediklerinden dolayı) suçlanamaz (ya da cimrilikte bulunup kıskançlık yapmaz.)

Ali Fikri Yavuz: 

Peygamber, vahy üzerine itham edilir de değil...

Portekizce: 

E não é avaro, quanto ao incognoscível.

İsveççe: 

och han undanhåller ingenting av [vad han fått veta av] det som är dolt för människor.

Farsça: 

و او نسبت به [ابلاغ و تعلیم] آنچه به او وحی می شود، بخیل نیست

Kürtçe: 

وە ئەو ڕژد وچرووك نیە لەگەیاندنی وەحی وپەیامەکەیدا

Özbekçe: 

Ва у ғайбга бахил эмас.

Malayca: 

Dan bukanlah Nabi Muhammad seorang yang boleh dituduh dan disangka buruk, terhadap penyampaiannya mengenai perkara-perkara yang ghaib.

Arnavutça: 

dhe, kur është fjala për Shpalljen, ai (Muhammedi) nuk është dorështrënguar (nuk e mshehë atë),

Bulgarca: 

И [вести] от неведомото не укрива.

Sırpça: 

и, када је у питању оно што је недокучиво чулима, он није шкрт,

Çekçe: 

a není skoupý o nepoznatelném!

Urduca: 

اور وہ غیب (کے اِس علم کو لوگوں تک پہنچانے) کے معاملے میں بخیل نہیں ہے

Tacikçe: 

Ва он чиро аз ғайб ба ӯ гӯянд, дареғ намедорад.

Tatarca: 

Ул Мухәммәд г-м кешеләргә мәгълүм булмаган ахирәт хәлләреннән Коръән белән хәбәр бирүдә саран түгелдер.

Endonezyaca: 

Dan dia (Muhammad) bukanlah orang yang bakhil untuk menerangkan yang ghaib.

Amharca: 

እርሱም በሩቁ ወሬ ላይ ሰሳች (ንፉግ) አይደለም፡፡

Tamilce: 

மறைவானவற்றில் (-அல்லாஹ் இறக்கிய வேதத்தை மக்களுக்கு கற்பிப்பதில்) அவர் கஞ்சனாக (-குறைவு செய்பவராக, மறைப்பவராக) இல்லை.

Korece: 

그가 보이지 않는 영역에 대한 지식을 인색하게 보류하고 있 는 것이 아니며

Vietnamca: 

Y không giữ cho riêng mình điều huyền bí nào cả.