Arapça:
فَأَتْبَعُوهُم مُّشْرِقِينَ
Çeviriyazı:
feetbe`ûhüm müşriḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Derken (Firavun ve adamları) güneş doğmuştu ki, onların ardına düştüler.
Diyanet İşleri:
Firavun ve adamları güneş üzerlerine doğarken onların ardına düştüler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Firavun'a uyanlar, gün doğunca İsrailoğullarının artlarına düştüler.
Şaban Piriş:
Güneşin doğuşuyla birlikte onların peşine düştüler.
Edip Yüksel:
Onları doğuya doğru izlediler.
Ali Bulaç:
Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular.
Suat Yıldırım:
(Takip kıssasına dönelim) Güneş doğup ortalığı aydınlatırken Firavun'un ordusu onları takibe koyuldu. [44,24]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Derken (Fir´avun ile kuvvetleri) güneş parlamaya başlamış iken onların (İsrailoğullarının) arkalarına düştüler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Firavun ve adamları, gün doğarken onları izlemeye başladılar.
Bekir Sadak:
Oburlerini suda bogduk.
İbni Kesir:
Güneş üzerlerine doğarken onları izlediler.
Adem Uğur:
Derken (Firavun ve adamları) gün doğumunda onların ardına düştüler.
İskender Ali Mihr:
Böylece doğuya doğru (Kızıldeniz´e doğru), onların peşine düştüler.
Celal Yıldırım:
Güneş doğup ortalığı aydınlatırken Fir´avn ve adamları onları takibe koyuldular.
Tefhim ul Kuran:
Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular.
Fransızca:
Au lever du soleil, ils les poursuivirent.
İspanyolca:
A la salida del sol, les persiguieron.
İtalyanca:
Al levarsi del sole li inseguirono.
Almanca:
Dann folgten sie ihnen beim Sonnenaufgang,
Çince:
敌人在日出时赶上他们。
Hollandaca:
En zij vervolgden hen bij het opgaan der zon.
Rusça:
Они последовали за ними на восходе.
Somalice:
Markaasay Raacen (ka daba Duulcen) Qorrax soo Bixii.
Swahilice:
Basi wakawafuata lilipo chomoza jua.
Uygurca:
ئۇلار (يەنى پىرئەۋن بىلەن ئۇنىڭ قوشۇنى) ئۇلارنى كۈن چىققان چاغدا قوغلاپ چىقتى
Japonca:
さてかれら(フィルアウンの軍勢)は日の出の時,かれらを追って来た。
Arapça (Ürdün):
«فأتبعوهم» لحقوهم «مشرقين» وقت شروق الشمس.
Hintçe:
ग़रज़ (मूसा) तो रात ही को चले गए
Tayca:
แล้วพวกเขา(ฟิรเอาน์) ได้ติดตามพวกเขา(วงศ์วานอิสรออีล) เมื่อเวลาตะวันขึ้น
İbranice:
ורדפו אחריהם עם עלות הבוקר
Hırvatça:
I oni ih, kad se sunce rađalo, sustigoše,
Rumence:
I-au urmărit înspre Răsărit.
Transliteration:
FaatbaAAoohum mushriqeena
Türkçe:
Firavun ve adamları, gün doğarken onları izlemeye başladılar.
Sahih International:
So they pursued them at sunrise.
İngilizce:
So they pursued them at sunrise.
Azerbaycanca:
(Fir’on və əsgərləri) günəş doğduqda onların (İsrail oğullarının) arxasınca düşdülər.
Süleyman Ateş:
(Fir'avn ve adamları), güneş doğarken onların ardına düştüler.
Diyanet Vakfı:
Derken (Firavun ve adamları) gün doğumunda onların ardına düştüler.
Erhan Aktaş:
Gün doğarken onların ardına düştüler.
Kral Fahd:
Derken (Firavun ve adamları) gün doğumunda onların ardına düştüler.
Hasan Basri Çantay:
Derken (Fir´avncular) güneş doğarken onların arkalarına düşdüler.
Muhammed Esed:
Ve sonunda (Mısırlılar) gün doğarken onlara yetiştiler;
Gültekin Onan:
Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular.
Ali Fikri Yavuz:
Nİhayet güneş doğarken (Firavun ordusu), İsraîloğullarının arkalarına düştüler.
Portekizce:
E eis que (o Faraó e seu povo) os perseguiram ao nascer do sol.
İsveççe:
Och de förföljande [egyptierna] hann upp dem vid soluppgången;
Farsça:
فرعونیان هنگام طلوع آفتاب آنان را دنبال کردند.
Kürtçe:
ئەمجا (فیرعەون و لەشکرەکەی) کاتێک خۆر ھەڵھاتن شوێنیان کەوتن
Özbekçe:
Бас, уларни қуёш чиқиш пайтида қувиб етдилар.
Malayca:
Maka Firaun dan tenteranya pun mengejar mereka ketika matahari terbit.
Arnavutça:
Dhe, ata (populli i Faraonit), në mëngjez iu afruan atyre (Israelitëve),
Bulgarca:
И тръгнаха да ги преследват по изгрев [хората на Фараона].
Sırpça:
и они их, у зори, сустигоше,
Çekçe:
a pronásledovalo je vojsko Faraóna, k východu pochodující.
Urduca:
صبح ہوتے ہی یہ لوگ اُن کے تعاقب میں چل پڑے
Tacikçe:
Фиръавниён ба ҳангоми баромадани офтоб аз паи онҳо рафтанд.
Tatarca:
Һәм Фиргаун гаскәре белән Муса артыннан кояш чыккан вакытта куып киттеләр.
Endonezyaca:
Maka Fir'aun dan bala tentaranya dapat menyusuli mereka di waktu matahari terbit.
Amharca:
ፀሐይዋ ስትወጣም ተከተሉዋቸው፡፡
Tamilce:
ஆக, (ஃபிர்அவ்னின் கூட்டத்தார்) காலைப் பொழுதில் அவர்களைப் பின்தொடர்ந்தனர்.
Korece:
그들은 동녘에 그들을 추적 하였으며
Vietnamca:
Rồi (Pha-ra-ông và quân lính của hắn) truy đuổi họ (dân Israel) vào lúc hừng đông.
Ayet Linkleri: