Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

79

Sûredeki Ayet No: 

41

Ayet No: 

5753

Sayfa No: 

584

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَإِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوَىٰ

Çeviriyazı: 

feinne-lcennete hiye-lme'vâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kuşkusuz onun varacağı yer cennettir.

Diyanet İşleri: 

Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki cennettir onun yeriyurdu.

Şaban Piriş: 

Cennet de onun barınağıdır.

Edip Yüksel: 

Gidilecek yer cennet olacaktır.

Ali Bulaç: 

Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.

Suat Yıldırım: 

Onun varacağı yer de olsa olsa cennettir!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık cennette, o da (o kimse için) yurttur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Cennet, barınağın ta kendisidir.

Bekir Sadak: 

(1-2) Yanina kor bir kimse geldi diye (Peygamber )yuzunu asip cevirdi.

İbni Kesir: 

Şüphesiz ki onun varacağı yer, cennettir.

Adem Uğur: 

Şüphesiz cennet (onun) yegâne barınağıdır.

İskender Ali Mihr: 

O taktirde, muhakkak ki cennet, o, barınacak yerdir.

Celal Yıldırım: 

79:40

Tefhim ul Kuran: 

Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.

Fransızca: 

le Paradis sera alors son refuge.

İspanyolca: 

tendrá el Jardín por morada.

İtalyanca: 

avrà invero il Giardino per rifugio.

Almanca: 

so ist gewiß die Dschanna die Unterkunft.

Çince: 

乐园必为他的归宿。

Hollandaca: 

Waarlijk, het paradijs zal zijne belooning zijn.

Rusça: 

пристанищем будет Рай.

Somalice: 

Wuxuu u dheelman Janno.

Swahilice: 

Basi huyo, Pepo itakuwa ndiyo makaazi yake!

Uygurca: 

ھەقىقەتەن ئۇنىڭ جايى جەننەت بولىدۇ

Japonca: 

本当に楽園がその住まいであろう。

Arapça (Ürdün): 

«فإن الجنة هي المأوى» وحاصل الجواب: فالعاصي في النار والمطيع في الجنة.

Hintçe: 

तो उसका ठिकाना यक़ीनन बेहश्त है

Tayca: 

ดังนั้นสวนสวรรค์ก็จะเป็นที่พำนักของเขา

İbranice: 

הוא ישכון בגן העדן

Hırvatça: 

Džennet će baš boravište biti.

Rumence: 

Raiul îi va fi liman.

Transliteration: 

Fainna aljannata hiya almawa

Türkçe: 

Cennet, barınağın ta kendisidir.

Sahih International: 

Then indeed, Paradise will be [his] refuge.

İngilizce: 

Their abode will be the Garden.

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, onun yurdu Cənnətdir!

Süleyman Ateş: 

Onun barınağı da cennettir.

Diyanet Vakfı: 

Şüphesiz cennet(onun) yegane barınağıdır.

Erhan Aktaş: 

Cennet onun için barınaktır.

Kral Fahd: 

şüphesiz cennet yegâne barınaktır.

Hasan Basri Çantay: 

işte muhakkak ki cennet onun varacağı yerin ta kendisidir.

Muhammed Esed: 

varacağı yer cennettir!

Gültekin Onan: 

Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak cennet onun varacağı yerdir.

Portekizce: 

Terá o Paraíso por abrigo.

İsveççe: 

skall [få se att] paradiset är [hans] slutliga bestämmelse.

Farsça: 

پس بی تردید جایگاهش بهشت است.

Kürtçe: 

ئەوە بێگومان بەھەشت جێگایەتی

Özbekçe: 

Бас, албатта, жаннат ўрин бўладир.

Malayca: 

Maka sesungguhnya Syurgalah tempat kediamannya.

Arnavutça: 

me të vërtetë, vendbanim i tij është xhenneti.

Bulgarca: 

обиталището е Раят.

Sırpça: 

Рај ће сигурно да буде боравиште.

Çekçe: 

ten věru v zahradě rajské svůj bude mít azyl.

Urduca: 

جنت اس کا ٹھکانا ہوگی

Tacikçe: 

биҳишт ҷойгоҳи ӯст.

Tatarca: 

әлбәттә җәннәт аңа урындыр.

Endonezyaca: 

maka sesungguhnya surgalah tempat tinggal(nya).

Amharca: 

ገነት እርሷ በእርግጥ መኖሪያው ናት፡፡

Tamilce: 

(அவனுக்கு) நிச்சயமாக சொர்க்கம்தான் தங்குமிடம் ஆகும்.

Korece: 

거주지가 천국이 될 것이라

Vietnamca: 

Chắc chắn Thiên Đàng sẽ là chỗ ở.