Arapça:
فَإِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوَىٰ
Çeviriyazı:
feinne-lcennete hiye-lme'vâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kuşkusuz onun varacağı yer cennettir.
Diyanet İşleri:
Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki cennettir onun yeriyurdu.
Şaban Piriş:
Cennet de onun barınağıdır.
Edip Yüksel:
Gidilecek yer cennet olacaktır.
Ali Bulaç:
Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.
Suat Yıldırım:
Onun varacağı yer de olsa olsa cennettir!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık cennette, o da (o kimse için) yurttur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Cennet, barınağın ta kendisidir.
Bekir Sadak:
(1-2) Yanina kor bir kimse geldi diye (Peygamber )yuzunu asip cevirdi.
İbni Kesir:
Şüphesiz ki onun varacağı yer, cennettir.
Adem Uğur:
Şüphesiz cennet (onun) yegâne barınağıdır.
İskender Ali Mihr:
O taktirde, muhakkak ki cennet, o, barınacak yerdir.
Celal Yıldırım:
79:40
Tefhim ul Kuran:
Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.
Fransızca:
le Paradis sera alors son refuge.
İspanyolca:
tendrá el Jardín por morada.
İtalyanca:
avrà invero il Giardino per rifugio.
Almanca:
so ist gewiß die Dschanna die Unterkunft.
Çince:
乐园必为他的归宿。
Hollandaca:
Waarlijk, het paradijs zal zijne belooning zijn.
Rusça:
пристанищем будет Рай.
Somalice:
Wuxuu u dheelman Janno.
Swahilice:
Basi huyo, Pepo itakuwa ndiyo makaazi yake!
Uygurca:
ھەقىقەتەن ئۇنىڭ جايى جەننەت بولىدۇ
Japonca:
本当に楽園がその住まいであろう。
Arapça (Ürdün):
«فإن الجنة هي المأوى» وحاصل الجواب: فالعاصي في النار والمطيع في الجنة.
Hintçe:
तो उसका ठिकाना यक़ीनन बेहश्त है
Tayca:
ดังนั้นสวนสวรรค์ก็จะเป็นที่พำนักของเขา
İbranice:
הוא ישכון בגן העדן
Hırvatça:
Džennet će baš boravište biti.
Rumence:
Raiul îi va fi liman.
Transliteration:
Fainna aljannata hiya almawa
Türkçe:
Cennet, barınağın ta kendisidir.
Sahih International:
Then indeed, Paradise will be [his] refuge.
İngilizce:
Their abode will be the Garden.
Azerbaycanca:
Həqiqətən, onun yurdu Cənnətdir!
Süleyman Ateş:
Onun barınağı da cennettir.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz cennet(onun) yegane barınağıdır.
Erhan Aktaş:
Cennet onun için barınaktır.
Kral Fahd:
şüphesiz cennet yegâne barınaktır.
Hasan Basri Çantay:
işte muhakkak ki cennet onun varacağı yerin ta kendisidir.
Muhammed Esed:
varacağı yer cennettir!
Gültekin Onan:
Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.
Ali Fikri Yavuz:
Muhakkak cennet onun varacağı yerdir.
Portekizce:
Terá o Paraíso por abrigo.
İsveççe:
skall [få se att] paradiset är [hans] slutliga bestämmelse.
Farsça:
پس بی تردید جایگاهش بهشت است.
Kürtçe:
ئەوە بێگومان بەھەشت جێگایەتی
Özbekçe:
Бас, албатта, жаннат ўрин бўладир.
Malayca:
Maka sesungguhnya Syurgalah tempat kediamannya.
Arnavutça:
me të vërtetë, vendbanim i tij është xhenneti.
Bulgarca:
обиталището е Раят.
Sırpça:
Рај ће сигурно да буде боравиште.
Çekçe:
ten věru v zahradě rajské svůj bude mít azyl.
Urduca:
جنت اس کا ٹھکانا ہوگی
Tacikçe:
биҳишт ҷойгоҳи ӯст.
Tatarca:
әлбәттә җәннәт аңа урындыр.
Endonezyaca:
maka sesungguhnya surgalah tempat tinggal(nya).
Amharca:
ገነት እርሷ በእርግጥ መኖሪያው ናት፡፡
Tamilce:
(அவனுக்கு) நிச்சயமாக சொர்க்கம்தான் தங்குமிடம் ஆகும்.
Korece:
거주지가 천국이 될 것이라
Vietnamca:
Chắc chắn Thiên Đàng sẽ là chỗ ở.
Ayet Linkleri: