Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

77

Sûredeki Ayet No: 

36

Ayet No: 

5658

Sayfa No: 

581

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَا يُؤْذَنُ لَهُمْ فَيَعْتَذِرُونَ

Çeviriyazı: 

velâ yü'ẕenü lehüm feya`teẕirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.

Diyanet İşleri: 

Onlara izin de verilmez ki özür beyan etsinler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlara izin de verilmez, özür getiremezler.

Şaban Piriş: 

Özür dilemeleri için onlara izin verilmez

Edip Yüksel: 

Ve özür dilemeleri için onlara izin de verilmez.

Ali Bulaç: 

Ve onlara özür beyan etmeleri için izin verilmez.

Suat Yıldırım: 

Kendilerine konuşma izni verilmez ki özür dilesinler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlar için izin verilmez, itizarda da bulunamazlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İzin verilmez ki onlara özür dilesinler.

Bekir Sadak: 

Canlarinin istedigi meyveler arasindadirlar.

İbni Kesir: 

Onlara izin de verilmez ki özür dilesinler.

Adem Uğur: 

Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.

İskender Ali Mihr: 

Ve onlara izin verilmez ki, özür beyan etsinler.

Celal Yıldırım: 

Kendilerine izin verilmez ki özür beyân etsinler.

Tefhim ul Kuran: 

Ve onlara, özür beyan etmeleri için izin de verilmez.

Fransızca: 

et point ne leur sera donné permission de s'excuser.

İspanyolca: 

ni se les permitirá excusarse.

İtalyanca: 

e non sarà dato loro il permesso di scusarsi.

Almanca: 

und ihnen nicht erlaubt wird, damit sie sich entschuldigen.

Çince: 

他们不蒙许可,故不能道歉。

Hollandaca: 

En het zal hun niet geoorloofd worden, zich te verontschuldigen.

Rusça: 

и не будет им дозволено оправдываться.

Somalice: 

Lamana idmo si Ay u cudurdaartaan.

Swahilice: 

Wala hawataruhusiwa kutoa udhuru.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ ئۆزرە ئېيتىشىغا ئىزنى بېرىلمەيدۇ

Japonca: 

また申し開きも,かれらに許されないであろう。

Arapça (Ürdün): 

«ولا يؤذن لهم» في العذر «فيعتذرون» عطف على يؤذن من غير تسبب عنه فهو داخل في حيز النفي، أي لا إذن فلا اعتذار.

Hintçe: 

और उनको इजाज़त दी जाएगी कि कुछ उज्र माअज़ेरत कर सकें

Tayca: 

และจะไม่เปิดโอกาสให้แก่พวกเขาเพื่อแก้ตัว

İbranice: 

ולא יורשו להמציא תירוצים

Hırvatça: 

i pravdanje im neće dozvoljeno biti.

Rumence: 

şi nu li se va îngădui să se dezvinovăţească.

Transliteration: 

Wala yuthanu lahum fayaAAtathiroona

Türkçe: 

İzin verilmez ki onlara özür dilesinler.

Sahih International: 

Nor will it be permitted for them to make an excuse.

İngilizce: 

Nor will it be open to them to put forth pleas.

Azerbaycanca: 

Onlara üzr istəməyə izin də verilməz.

Süleyman Ateş: 

Kendilerine izin de verilmez ki özür dilesinler.

Diyanet Vakfı: 

Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.

Erhan Aktaş: 

Onlara izin verilmez ki, özür dilesinler.

Kral Fahd: 

Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.

Hasan Basri Çantay: 

Onlara izin de verilmeyecek ki özür dilesinler.

Muhammed Esed: 

ve özür dilemelerine izin verilmeyeceği o Gün.

Gültekin Onan: 

Ve onlara özür beyan etmeleri için izin verilmez.

Ali Fikri Yavuz: 

Kendilerine izin verilmez ki, özür dilesinler.

Portekizce: 

Nem lhes será permitido escusarem-se.

İsveççe: 

ingen kommer att tillåtas urskulda sig.

Farsça: 

و به آنان اجازه داده نمی شود که عذرخواهی کنند.

Kürtçe: 

وە مۆڵەت نادرێن کە بڕوبیانوو بھێننەوە

Özbekçe: 

Ва уларга узр айтишга изн берилмайдир.

Malayca: 

Dan tidak pula diizinkan mereka bercakap, maka mereka tidak dapat meminta maaf.

Arnavutça: 

dhe nuk jepet leje për ta, për t’u arsyetuar. –

Bulgarca: 

И не ще им бъде позволено да се оправдават.

Sırpça: 

и правдање неће да им буде дозвољено.

Çekçe: 

ani dovoleno jim nebude, aby vznesli své omluvy.

Urduca: 

اور نہ اُنہیں موقع دیا جائے گا کہ کوئی عذر پیش کریں

Tacikçe: 

Онҳоро рухсат надиҳанд, то узр хоҳанд.

Tatarca: 

Дәхи кешеләрнең кылган гөнаһларына гозер күрсәтергә рөхсәт бирелми торган көндер.

Endonezyaca: 

dan tidak diizinkan kepada mereka minta uzur sehingga mereka (dapat) minta uzur.

Amharca: 

ይቅርታም ይጠይቁ ዘንድ፤ ለእነርሱ አይፈቀድላቸውም፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்களுக்கு அனுமதி தரப்படாது. (அனுமதி கொடுத்தால்தானே) அவர்கள் சாக்குபோக்குகள் கூறுவதற்கு.

Korece: 

그들에게는 어떠한 변명도 허락되지 아니하니

Vietnamca: 

Chúng cũng sẽ không được phép biện minh.