Arapça:
وَإِذَا الْجِبَالُ نُسِفَتْ
Çeviriyazı:
veiẕe-lcibâlü nüsifet.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dağlar savrulduğu zaman,
Diyanet İşleri:
Dağlar pamuk gibi atıldığı zaman,
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve dağlar, yerlerinden kopup dümdüz olunca.
Şaban Piriş:
Dağlar un ufak savrulduğu zaman
Edip Yüksel:
Dağların ufalanıp savrulduğu,
Ali Bulaç:
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
Suat Yıldırım:
Dağlar parçalanıp savrulduğu zaman,
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve o an ki, dağlar dağılıverir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Dağlar un-ufak edilip savrulduğunda,
Bekir Sadak:
(16-17) Oncekileri yok etmedik mi? Ardindan, sonrakileri de onlara katariz.
İbni Kesir:
Dağlar atıldığı zaman,
Adem Uğur:
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
İskender Ali Mihr:
Ve o zaman dağlar dağılmıştır.
Celal Yıldırım:
Dağlar yerinden kopup savrulduğu zaman,
Tefhim ul Kuran:
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
Fransızca:
et que les montagnes seront pulvérisées,
İspanyolca:
cuando las montañas sean reducidas a polvo,
İtalyanca:
e le montagne saranno disperse
Almanca:
und wenn die Berge zertrümmert werden,
Çince:
当山峦飞扬的时候,
Hollandaca:
Als de bergen zullen uiteenstuiven.
Rusça:
когда развеются горы,
Somalice:
Oo Buuraha la Rujiyo.
Swahilice:
Na milima itakapo peperushwa,
Uygurca:
تاغلار تىتىلىپ (شامالدا ئۇچۇپ يۈرگەن زەررىلەردەك) ئۇچۇپ يۈرگەن چاغدا
Japonca:
山々が塵のように運び去られる時,
Arapça (Ürdün):
«وإذا الجبال نسفت» فتتت وسيرت.
Hintçe:
और जब पहाड़ (रूई की तरह) उड़े उड़े फिरेंगे
Tayca:
และเมื่อภูเขาถูกแตกออกเป็นผุยผง
İbranice:
וההרים יתפוררו
Hırvatça:
i kada se planine u prah zdrobe,
Rumence:
când munţii vor fi în ţăndări aruncaţi,
Transliteration:
Waitha aljibalu nusifat
Türkçe:
Dağlar un-ufak edilip savrulduğunda,
Sahih International:
And when the mountains are blown away
İngilizce:
When the mountains are scattered (to the winds) as dust;
Azerbaycanca:
Dağlar parça-parça olub dağılacağı (toz kimi havada uçacağı);
Süleyman Ateş:
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
Diyanet Vakfı:
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
Erhan Aktaş:
Dağlar ufalanıp savrulduğunda;
Kral Fahd:
dağlar ufalanıp savrulduğu
Hasan Basri Çantay:
dağlar (yerinden koparılıb) savurulduğu zaman,
Muhammed Esed:
ve dağlar toz gibi ufalandığı zaman,
Gültekin Onan:
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
Ali Fikri Yavuz:
Dağlar (yerlerinden) sökülüp savrulduğu zaman,
Portekizce:
Quando as montanhas forem desintegradas,
İsveççe:
och bergen [smulas sönder till stoft] som skingras för vinden,
Farsça:
و آن زمان که کوه ها از بیخ و بن کنده شوند.
Kürtçe:
وە کاتێك کێوەکان لە بێخ ھێنران وتەخت کران
Özbekçe:
Ва вақтики, тоғлар кўчирилса.
Malayca:
Dan apabila gunung-ganang hancur lebur berterbangan;
Arnavutça:
dhe kur malet të shkapërderdhen
Bulgarca:
и когато планините бъдат разпилени,
Sırpça:
и када се планине здробе у прах,
Çekçe:
až hory rozprášeny budou,
Urduca:
اور پہاڑ دھنک ڈالے جائیں گے
Tacikçe:
ва он гоҳ ки кӯҳҳо пора-пора гарданд
Tatarca:
Дәхи таулар тетелеп очсалар.
Endonezyaca:
dan apabila gunung-gunung telah dihancurkan menjadi debu,
Amharca:
ጋራዎችም በተንኮተኮቱ ጊዜ፡፡
Tamilce:
இன்னும், மலைகள் சுக்கு நூறாக பொசுக்கப்படும்போது,
Korece:
산들이 먼지가 되어 휘날려 가고
Vietnamca:
Khi những quả núi bị thổi bay như bụi.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: