Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

77

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

5633

Sayfa No: 

580

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذَا الرُّسُلُ أُقِّتَتْ

Çeviriyazı: 

veiẕe-rrusülü üḳḳitet.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,

Diyanet İşleri: 

Peygamberlere ümmetleri hakkında şahidlik vakitleri bildirildiği zaman;

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve peygamberler toplanınca.

Şaban Piriş: 

Rasûller toplandığı zaman

Edip Yüksel: 

Ve elçilere randevu verildiği zaman,

Ali Bulaç: 

Ve resuller de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman

Suat Yıldırım: 

Resullere ümmetleri hakkında şahitlik vakitleri belirlendiği zaman; beklenen kıyamet kopmuştur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve o zaman ki, peygamberlere mahdut bir müddet verilmiş olur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Resuller vakte bağlandığında,

Bekir Sadak: 

77:16

İbni Kesir: 

Peygamberlerin vakti geldiği zaman,

Adem Uğur: 

Peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).

İskender Ali Mihr: 

Ve o zaman resûllere vakit bildirilmiştir.

Celal Yıldırım: 

Peygamberler (belli bir günün) belirlenmiş vaktinde (şâhidlik için) biraraya getirildiği zaman..

Tefhim ul Kuran: 

Ve peygamberler de (şahidlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman

Fransızca: 

et que le moment (pour la réunion) des Messagers a été fixé ! ...

İspanyolca: 

cuando se fije a los enviados su tiempo:

İtalyanca: 

e sarà indicato il momento ai Messaggeri!...

Almanca: 

und wenn den Gesandten ein Termin festgelegt wird,

Çince: 

当众使者被定期召集的时候,

Hollandaca: 

En als den gezanten een tijdstip zal zijn aangewezen, om te verschijnen en getuigenis tegen hun eigen volk af te leggen.

Rusça: 

когда посланникам будет установлен срок.

Somalice: 

Oo Rasuulladii la kulmiyo (iyo Dadkoodii).

Swahilice: 

Na Mitume watakapo wekewa wakati wao,

Uygurca: 

پەيغەمبەرلەرگە (ئۇلار بىلەن ئۈممەتلىرى ئارىسىدا ھۆكۈم چىقىرىلىشقا) ۋاقىت بەلگىلەنگەن چاغدا (ۋەدە قىلىنغان قىيامەت مەيدانغا كېلىدۇ)

Japonca: 

使徒たちが定められた時に召集される時,

Arapça (Ürdün): 

«وإذا الرسل أُقتت» بالواو وبالهمزة بدلا منها، أي جمعت لوقت.

Hintçe: 

और जब पैग़म्बर लोग एक मुअय्यन वक्त पर जमा किए जाएँगे

Tayca: 

และเมื่อบรรดาร่อซูลถูกรวมไว้ตามเวลาที่กำหนด

İbranice: 

והשליחים יוזמנו ביחד במועד שנקבע

Hırvatça: 

i kada se poslanici u određeno vrijeme okupe.

Rumence: 

când trimişilor un răgaz le va fi dat!

Transliteration: 

Waitha alrrusulu oqqitat

Türkçe: 

Resuller vakte bağlandığında,

Sahih International: 

And when the messengers' time has come...

İngilizce: 

And when the messengers are (all) appointed a time (to collect);-

Azerbaycanca: 

Peyğəmbərlərə (öz ümmətlərinə şahidlik etmək üçün bir qədər) möhlət veriləcəyi zaman,

Süleyman Ateş: 

Elçilere vakit belirlendiği zaman:

Diyanet Vakfı: 

Peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).

Erhan Aktaş: 

O resûllere vakit belirlendiğinde;

Kral Fahd: 

ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).

Hasan Basri Çantay: 

peygamberlerin muayyen vakti geldiği zaman,

Muhammed Esed: 

ve bütün elçiler belirlenen bir vakitte toplanmaya çağırıldıkları zaman...

Gültekin Onan: 

Ve resuller de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman,

Ali Fikri Yavuz: 

(Kıyamette ümmetlerine şahidlik etmek için) peygamberler belirli bir vakitte bir araya getirildikleri zaman,

Portekizce: 

E quando os mensageiros forem citados!

İsveççe: 

och timmen slår då sändebuden kallas fram [för att vittna].

Farsça: 

و آن زمان که وقت حضور پیامبران [برای گواهی بر امت ها] معین شود.

Kürtçe: 

وە ساتێک کە کات وشوێنی دیارکراو دانرا بۆ پێغەمبەران لەگەڵ ئوممەتەکانیاندا

Özbekçe: 

Ва вақтики, Пайғамбарларга вақт белгиланса.

Malayca: 

Dan apabila Rasul-rasul ditentukan waktunya untuk dipanggil menjadi saksi terhadap umatnya, (maka sudah tentu manusia akan menerima balasan masing- masing).

Arnavutça: 

dhe kur të dërguarit (pejgamberët) do të caktojnë kohën (e tubimit).

Bulgarca: 

и когато за пратениците бъде определено време

Sırpça: 

и када се посланици окупе у одређено време.

Çekçe: 

až čas poslům bude stanoven -

Urduca: 

اور رسولوں کی حاضری کا وقت آ پہنچے گا (اس روز وہ چیز واقع ہو جائے گی)

Tacikçe: 

ва он гоҳ ки паёмбаронро вақте муъайян шавад.

Tatarca: 

Вә кыямәт булгач, өммәтләренә гуаһлык бирү өчен пәйгамбәрләргә вакыт билгеләнер, шул билгеләнгән вакытка пәйгамбәрләр вә барча өммәтләр хөкемгә җыелырлар.

Endonezyaca: 

dan apabila rasul-rasul telah ditetapkan waktu (mereka).

Amharca: 

መልክተኞቹም ወቅት በተደረገላቸው ጊዜ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், தூதர்கள் (மறுமையில் அவர்களுக்கான குறிப்பிட்ட நேரத்தில் ஒன்று சேர்வதற்காக) நேரம் குறிக்கப்படும்போது,

Korece: 

선지자들이 약속된 시간에 모이게 되는 때

Vietnamca: 

Khi các Sứ Giả được gọi tập kết vào một thời điểm đã định.