Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

65

Ayet No: 

5044

Sayfa No: 

536

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَوْ نَشَاءُ لَجَعَلْنَاهُ حُطَامًا فَظَلْتُمْ تَفَكَّهُونَ

Çeviriyazı: 

lev neşâü lece`alnâhü ḥuṭâmen feżaltüm tefekkehûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Hayret eder dururdunuz.

Diyanet İşleri: 

Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; "Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık".

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Dilersek elbette onu kurutup çerçöp haline getirirdik de şaşırırkalır, nadim olurdururdunuz.

Şaban Piriş: 

Dilersek, onu çör çöp yaparız da şaşırıp kalırsınız.

Edip Yüksel: 

Dileseydik onu samana çevirirdik de siz şaşardınız:

Ali Bulaç: 

Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız.

Suat Yıldırım: 

Eğer isteseydik onu kuru çöp haline getirirdik, siz de şaşıp kalır, pişman olurdunuz:

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Eğer dilese idik onu elbette bir ot kırıntısı yapardık. Artık siz, şaşırır dururdunuz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dileseydik, onu kuru bir çöp haline getirirdik de başlardınız şu şekilde gevelemeye:

Bekir Sadak: 

(71-72) Soyleyin

İbni Kesir: 

Dilersek Biz, onu çörçöp yaparız da şaşar kalırsınız.

Adem Uğur: 

Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız.

İskender Ali Mihr: 

Eğer Biz dileseydik, elbette onu kuru ot kılardık (yapardık). O zaman siz şaşırıp kalırdınız.

Celal Yıldırım: 

istesek onu çer-çöp yapardık da siz de şaşırıp kalırdınız..

Tefhim ul Kuran: 

Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık

Fransızca: 

Si Nous voulions, Nous le réduirions en débris. Et vous ne cesseriez pas de vous étonner et [de crier]:

İspanyolca: 

Si quisiéramos, de vuestro campo haríamos paja seca e iríais lamentándoos:

İtalyanca: 

Certamente se volessimo ne faremmo paglia secca e allora stupireste [e direste]:

Almanca: 

Wenn WIR es wollten, gewiß würden WIR es zu Zermalmtem machen, dann würdet ihr nicht aufhören, euch zu bedauern:

Çince: 

假若我意欲,我必使它凋零,而你们变成诧异者,

Hollandaca: 

Indien het ons behaagde, waarlijk, wij konden het droog en onvruchtbaar maken, zoodat gij niet zoudt ophouden u te verwonderen, zeggende:

Rusça: 

Если Мы пожелаем, то превратим его в труху, и тогда вы останетесь удивленными

Somalice: 

Haddaan doonno waxaan ka dhigaynaa burbur (aan wax tarin) markaasaad yaabaysaan (murugoonaysaan).

Swahilice: 

Tungeli taka tungeli yafanya yakawa mapepe, mkabaki mnastaajabu,

Uygurca: 

ئەگەر بىز خالىساق ئەلۋەتتە ئۇنى دانسىز قۇرۇق چۆپكە ئايلاندۇراتتۇق - دە، سىلەر ئەجەبلىنىپ قايغۇراتتىڭلار

Japonca: 

もしわれが欲するならば,それを枯れた屑にしてしまう。あなたがたは驚愕して止まない。

Arapça (Ürdün): 

«لو نشاء لجعلناه حطاما» نباتا يابسا لا حب فيه «فظلتم» أصله ظللتم بكسر اللام حذفت تخفيفا أي أقمتم نهارا «تفكهون» حذفت منه إحدى التاءين في الأصل تعجبون من ذلك وتقولون.

Hintçe: 

तो उसे चूर चूर कर देते तो तुम बातें ही बनाते रह जाते

Tayca: 

หากเราประสงค์ทำให้มันหักเป็นชิ้น ๆ แล้ว แน่นอนเราก็ย่อมทำมันได้ แล้วพวกเจ้าคงประหลาดใจ

İbranice: 

אם נרצה, נייבש את יבולכם, ואז תתחילו לתהות

Hırvatça: 

Ako hoćemo, možemo ga u suho rastinje pretvoriti, pa biste se snebivali:

Rumence: 

Dacă am vrea, l-am face pustiu. V-ar mai arde, atunci, de glume?

Transliteration: 

Law nashao lajaAAalnahu hutaman fathaltum tafakkahoona

Türkçe: 

Dileseydik, onu kuru bir çöp haline getirirdik de başlardınız şu şekilde gevelemeye:

Sahih International: 

If We willed, We could make it [dry] debris, and you would remain in wonder,

İngilizce: 

Were it Our Will, We could crumble it to dry powder, and ye would be left in wonderment,

Azerbaycanca: 

Əgər Biz istəsəydik, onu bir saman çöpünə döndərər, siz də mat-məətəl qalıb:

Süleyman Ateş: 

Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık, sızlanıp dururdunuz:

Diyanet Vakfı: 

Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız.

Erhan Aktaş: 

Dileseydik kesinlikle onu çer-çöp yapardık da siz şaşırıp kalırdınız.

Kral Fahd: 

Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız.

Hasan Basri Çantay: 

Eğer dileseydik muhakkak ki onu (tohumsuz) bir ot kırıntısı yapardık da siz de şaşakalırdınız.

Muhammed Esed: 

(Çünkü,) dileseydik, onu kuru bir çöpe döndürürdük ve siz hayret (ve dehşet) içinde kalırdınız:

Gültekin Onan: 

Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık

Ali Fikri Yavuz: 

Dileseydik o ekini çörçöp haline getirirdik de şöyle gevelerdiniz:

Portekizce: 

Se quiséssemos, converteríamos aquilo em feno e, então, não cessaríeis de vos assombrar,

İsveççe: 

Om Vi ville kunde Vi låta allt förtorka, och ni skulle bekymrat fråga er [vad som hänt]

Farsça: 

به یقین اگر بخواهیم، آن را ریز ریز کرده و خاشاک می کنیم که متأسف و شگفت زده می شوید،

Kürtçe: 

ئەگەر بمان ویستایە ئەو (ڕواوە)مان دەگێڕا بە پووش و کا، ئەمجا دەستان دەکرد بەقسەی بێ کەڵك

Özbekçe: 

Агар хоҳласак, Биз уни қуруқ чўпга айлантириб қўямиз. Сизлар эса надоматда ажабланиб:

Malayca: 

Kalau Kami kehendaki, sudah tentu Kami akan jadikan tanaman itu kering hancur (sebelum ia berbuah), maka dengan itu tinggalah kamu dalam keadaan hairan dan menyesal,

Arnavutça: 

Nëse duam Ne, Ne do ta thërrmojmë atë (bimën) dhe ju do të çuditeni,

Bulgarca: 

Ако пожелаехме, бихме го сторили на сухи съчки и щяхте да останете слисани:

Sırpça: 

Када би хтели могли би да га претворимо у суво растиње, па бисте се снебивали:

Çekçe: 

Kdybychom chtěli, v suchou trávu bychom to změnili, a vy byste se neustále divili:

Urduca: 

ہم چاہیں تو ان کھیتیوں کو بھس بنا کر رکھ دیں اور تم طرح طرح کی باتیں بناتے رہ جاؤ

Tacikçe: 

Агар мехостем, хошокаш месохтем, то дар ҳайрат бимонед.

Tatarca: 

Әгәр теләсәк, ул игеннәрне коры кау яки башаксыз коры салам кылыр идек, ул вакытта бик каты кайгыручылардан булыр идегез.

Endonezyaca: 

Kalau Kami kehendaki, benar-benar Kami jadikan dia hancur dan kering, maka jadilah kamu heran dan tercengang.

Amharca: 

ብነሻ ኖሮ ደረቅ ስብርብር ባደረግነውና የምትደነቁም በኾናችሁ ነበር፡፡

Tamilce: 

நாம் நாடினால் அதை (பயனற்ற) சருகுகளாக (பதருகளாக) ஆக்கிவிடுவோம். (உங்கள் அறுவடைகள் இந்த நிலைக்கு ஆகியதைப் பார்த்து அவை ஏன் இப்படி ஆகின என்று) நீங்கள் ஆச்சரியப்படுபவர்களாக (அல்லது, கவலைப்படுபவர்களாக) ஆகி இருப்பீர்கள்.

Korece: 

하나님이 원한다면 그분은 그것을 산산조각으로 만드시니라 그때 너희는 비탄에 빠지며

Vietnamca: 

Nếu TA muốn, TA có thể làm cho nó (khô và vỡ thành) mảnh vụn để rồi các ngươi chỉ biết ngạc nhiên (đứng nhìn).