Arapça:
إِنَّا لَمُغْرَمُونَ
Çeviriyazı:
innâ lemugramûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Doğrusu borç altına girdik.
Diyanet İşleri:
Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; "Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık".
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gerçekten de biz derdiniz, ziyan ettik.
Şaban Piriş:
Muhakkak biz çok ziyandayız!
Edip Yüksel:
Borca girdik.
Ali Bulaç:
(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip-zorlandık."
Suat Yıldırım:
“Eyvah! Emeklerimiz boşa gitti.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
(66-68) «Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz). Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).» Şimdi gördünüz mü, içer olduğunuz suyu?
Yaşar Nuri Öztürk:
Vallahi, kayba uğrayıp borçlandık.
Bekir Sadak:
56:71
İbni Kesir:
Doğrusu borç altına girdik,
Adem Uğur:
Doğrusu borç altına girdik.
İskender Ali Mihr:
Gerçekten biz ziyana uğrayanlarız.
Celal Yıldırım:
(66-67) Ve «doğrusu borç altına girdik, hattâ büsbütün mahrum kaldık» (dersiniz).
Tefhim ul Kuran:
(Şöyle de sızlanırdınız:) «Doğrusu biz, ağır borç altına girip zorlandık,»
Fransızca:
"Nous voilà endettés !
İspanyolca:
«Estamos abrumados de deudas.
İtalyanca:
«Siamo oberati di debiti,
Almanca:
"Gewiß, wir sind doch Verlust-Erleidende.
Çince:
你们将说:我们是遭损失的。
Hollandaca:
Waarlijk, wij hebben verbintenissen aangegaan voor zaad en arbeid,
Rusça:
и скажите: "Воистину, мы потерпели убыток.
Somalice:
(Idinkoo dhihi) Waa nala khasaariyay.
Swahilice:
Mkisema: Hakika sisi tumegharimika;
Uygurca:
سىلەر: «بىز ھەقىقەتەن (ئەمگەك بىلەن ئۇرۇقنى) زىيان تارتتۇق، بەلكى بىز (رىزىقتىن) مەھرۇم قالدۇق» (دەيتتىڭلار)
Japonca:
(そして言うであろう。)「わたしたちは本当に負債を課せられた。
Arapça (Ürdün):
«إنا لمغرمون» نفقة زرعنا.
Hintçe:
कि (हाए) हम तो (मुफ्त) तावान में फॅसे (नहीं)
Tayca:
(พวกเจ้าจะกล่าวขึ้นว่า) แท้จริงเราได้รับความหายนะแล้ว
İbranice:
(תגידו) אנו איבדנו הכול
Hırvatça:
"Mi smo, doista, oštećeni,
Rumence:
“Iată-ne datornici,
Transliteration:
Inna lamughramoona
Türkçe:
"Vallahi, kayba uğrayıp borçlandık."
Sahih International:
[Saying], "Indeed, we are [now] in debt;
İngilizce:
(Saying), "We are indeed left with debts (for nothing):
Azerbaycanca:
“Biz ziyana uğramış,
Süleyman Ateş:
Biz borçlandık, (yaptığmız masraflar boşa gitti)!
Diyanet Vakfı:
"Doğrusu borç altına girdik.
Erhan Aktaş:
“Gerçekten borçlandık;”
Kral Fahd:
«Doğrusu borç altına girdik.
Hasan Basri Çantay:
(Şöyle derdiniz:) «Biz hakıykaten ağır borca uğratılmışızdır».
Muhammed Esed:
"Eyvah, mahvolduk!
Gültekin Onan:
(Şöyle de sızlanırdınız:) "
Ali Fikri Yavuz:
“-Doğrusu biz çok ziyandayız.
Portekizce:
(Dizendo): Em verdade, estamos em débito,
İsveççe:
och [jämra er:] "Vilken förlust!
Farsça:
[و می گویید:] مسلماً ما خسارت زده ایم،
Kürtçe:
(دەتانـووت) بەڕاستی زەرەرلێکەوتوو ئێمەین
Özbekçe:
«Албатта, биз зиён кўрганлармиз.
Malayca:
(Sambil berkata): "Sesungguhnya kami menanggung kerugian.
Arnavutça:
(dhe, do të thoni): “Ne, me të vërtetë, jemi të dëmtuar,
Bulgarca:
“Наистина сме задлъжнели.
Sırpça:
„Ми смо, заиста, оштећени,
Çekçe:
'Jsme dluhy obtíženi,
Urduca:
کہ ہم پر تو الٹی چٹی پڑ گئی
Tacikçe:
Гӯянд: «Мо зиён кардагонем,
Tatarca:
Вә: "Гөнаһыбыз сәбәпле җәзаланабыз,
Endonezyaca:
(Sambil berkata): "Sesungguhnya kami benar-benar menderita kerugian",
Amharca:
«እኛ በዕዳ ተያዦች ነን፡፡
Tamilce:
“நிச்சயமாக நாங்கள் நஷ்டவாளிகள்” (என்றும்)
Korece:
실로 저희는 부채만을 지게 되었으며
Vietnamca:
(Lúc đó, các ngươi chỉ biết nói): “Chúng ta thực sự đã thất mùa!”
Ayet Linkleri: