Arapça:
إِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذَٰلِكَ مُتْرَفِينَ
Çeviriyazı:
innehüm kânû ḳable ẕâlike mütrafîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete dalmışlardı.
Diyanet İşleri:
Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bundan önce onlar, nimetler içindeydi.
Şaban Piriş:
Çünkü onlar, bundan önce (haramlar içinde) şımarmış kimselerdi.
Edip Yüksel:
Bundan önce onlar konfor içinde şımarmışlardı.
Ali Bulaç:
Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.
Suat Yıldırım:
Çünkü onlar dünyada iken refah içinde şımarırlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen:
56:44
Yaşar Nuri Öztürk:
Çünkü şomluk yâranı, bundan önce servet ve refahla şımaranlardı.
Bekir Sadak:
Sonra, siz ey sapiklar, yalanlayanlar!
İbni Kesir:
Çünkü onlar
Adem Uğur:
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki onlar, daha önce mutrafi idiler (varlık içinde zevklerine dalmışlardı).
Celal Yıldırım:
Şüphesiz onlar bundan önce refah içinde,
Tefhim ul Kuran:
Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.
Fransızca:
Ils vivaient auparavant dans le luxe
İspanyolca:
Antes, estuvieron rodeados de lujo,
İtalyanca:
Già furono genti agiate,
Almanca:
Gewiß, sie waren vor diesem luxurierend
Çince:
以前他们确是豪华的,
Hollandaca:
Want zij genoten de genoegens van het leven, vóór dit, terwijl zij op de aarde waren.
Rusça:
Прежде они нежились роскошью,
Somalice:
Waxay ahaayeen arrintaas ka hor kuwo ku raaxaysta (Xumaanta).
Swahilice:
Hakika hao walikuwa kabla ya haya wakiishi maisha ya anasa.
Uygurca:
چۈنكى ئۇلار بۇنىڭدىن ئىلگىرى (يەنى دۇنيادا) شەھۋەتكە چۆمگەن ئىدى
Japonca:
かれらはそれ以前,裕福で(享楽に耽り)。
Arapça (Ürdün):
«إنهم كانوا قبل ذلك» في الدنيا «مترفين» منعمين لا يتعبون في الطاعة.
Hintçe:
ये लोग इससे पहले (दुनिया में) ख़ूब ऐश उड़ा चुके थे
Tayca:
แท้จริงพวกเขาแต่กาลก่อนนั้นเป็นพวกเจ้าสำราญ
İbranice:
הם היו לפני כן נהנים מכל טוב
Hırvatça:
Oni su prije toga raskošnim životom živjeli
Rumence:
Înainte îndestulaţi fiind,
Transliteration:
Innahum kanoo qabla thalika mutrafeena
Türkçe:
Çünkü şomluk yâranı, bundan önce servet ve refahla şımaranlardı.
Sahih International:
Indeed they were, before that, indulging in affluence,
İngilizce:
For that they were wont to be indulged, before that, in wealth (and luxury),
Azerbaycanca:
Onlar bundan əvvəl (dünyada) naz-ne’mət içində idilər.
Süleyman Ateş:
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmışlardı.
Diyanet Vakfı:
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.
Erhan Aktaş:
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde zevklerine dalmışlardı.
Kral Fahd:
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.
Hasan Basri Çantay:
Çünkü onlar bundan evvel şehvetlerine düşkündüler.
Muhammed Esed:
Çünkü, geçmişte onlar kendilerini tamamen hazlara kaptırmışlardı,
Gültekin Onan:
Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.
Ali Fikri Yavuz:
Çünkü onlar, bundan önce (dünyada) zevklerine düşkündüler
Portekizce:
Porque, antes disso, estava na luxúria,
İsveççe:
I det förgångna levde de ett utsvävande liv
Farsça:
اینان پیش از این از نازپروردگان خود کامه و سرکش بودند،
Kürtçe:
چونکە بەڕاستی ئەمانە پێشتر خۆشـگوزەران بوون
Özbekçe:
Албатта улар бундан олдин ҳой-ҳавасга берилганлардан эдилар.
Malayca:
Sesungguhnya mereka sebelum itu dilalaikan oleh kemewahan (dunia, dari mengingati hukum Tuhan).
Arnavutça:
Ata, para kësaj (në këtë botë), kanë jetuar në luks,
Bulgarca:
Те живееха сред разкош преди това.
Sırpça:
Они су пре тога живели раскошним животом
Çekçe:
A oni si předtím žili v přepychu,
Urduca:
یہ وہ لوگ ہوں گے جو اِس انجام کو پہنچنے سے پہلے خوشحال تھے
Tacikçe:
"Инҳо пеш аз ин дар нозу неъмат буданд.
Tatarca:
Тәхкыйк алар дөньяда вакытта нигъмәт ияләре булып азган иделәр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya mereka sebelum itu hidup bermewahan.
Amharca:
እነርሱ ከዚህ በፊት ቅምጥሎች ነበሩና፡፡
Tamilce:
இதற்கு முன்னர் நிச்சயமாக அவர்கள் (உலகத்தில்) ஆடம்பர சுகவாசிகளாக (சரீர இச்சையில் மூழ்கியவர்களாக) இருந்தனர்.
Korece:
이는 그들이 이전에 재물과 사치에 탐닉하여
Vietnamca:
Bởi quả thật trước đó, chúng đã ham thích cuộc sống xa hoa (của cõi trần, không màng gì đến cuộc sống Đời Sau).
Ayet Linkleri: