Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

4992

Sayfa No: 

534

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ

Çeviriyazı: 

ŝülletüm mine-l'evvelîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Çoğu önceki ümmetlerden,

Diyanet İşleri: 

Onların büyük kısmı eski ümmetlerden, bir kısmı da sonrakilerdendir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öncekilerin birçoğu.

Şaban Piriş: 

Bir çoğu öncekilerden,

Edip Yüksel: 

Onların büyük bir kısmı önceki nesillerden,

Ali Bulaç: 

Birçoğu geçmiş (ümmet)lerden,

Suat Yıldırım: 

Çoğu önceki ümmetlerden, biraz da sonrakilerden.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(13-15) (O Sabikûn) Evvelkilerden bir cemaattır. Ve biraz da sonrakilerdendir. Altundan örülmüş tahtlar üzerindedirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Büyük kısmı öncekilerden,

Bekir Sadak: 

56:17

İbni Kesir: 

Bir çoğu öncekilerden,

Adem Uğur: 

(Onların) çoğu önceki ümmetlerden,

İskender Ali Mihr: 

(Onlar), evvelkilerden bir ümmettir.

Celal Yıldırım: 

(13-14) Öncekilerden büyük bir cemaattir, sonrakilerden az bir topluluktur.

Tefhim ul Kuran: 

Bir çoğu geçmiş (ümmet)lerden.

Fransızca: 

une multitude d'élus parmi les premières [générations],

İspanyolca: 

Habrá muchos de los primeros

İtalyanca: 

molti tra gli antichi

Almanca: 

eine Gruppe von den Ersten

Çince: 

许多前人

Hollandaca: 

Daar zullen velen van de vroegere godsdiensten.

Rusça: 

Многие из них - из первых поколений,

Somalice: 

Waana Koox ka mid ah kuwii hore.

Swahilice: 

Fungu kubwa katika wa mwanzo,

Uygurca: 

بۇلار ئۆتكەنكىلەرنىڭ ئىچىدە كۆپتۇر، كېيىنكىلەرنىڭ ئىچىدە ئازدۇر

Japonca: 

昔からの者が多数で,

Arapça (Ürdün): 

«ثلة من الأولين» مبتدأ، أي جماعة من الأمم الماضية.

Hintçe: 

तो अगले लोगों में से होंगे

Tayca: 

เป็นกลุ่มชนจำนวนมาก จากชนรุ่นก่อน ๆ

İbranice: 

רבים מ(המאמינים מהדורות) הראשונים

Hırvatça: 

Bit će ih mnogo iz prvih,

Rumence: 

vor fi mulţime dintre primii

Transliteration: 

Thullatun mina alawwaleena

Türkçe: 

Büyük kısmı öncekilerden,

Sahih International: 

A [large] company of the former peoples

İngilizce: 

A number of people from those of old,

Azerbaycanca: 

(Öndə olanların) çoxu əvvəlkilərdən (keçmiş peyğəmbərlərin ümmətlərindən),

Süleyman Ateş: 

Çoğu öncekilerden,

Diyanet Vakfı: 

(Onların) çoğu önceki ümmetlerden,

Erhan Aktaş: 

Birçoğu öncekilerden.

Kral Fahd: 

(Onların) çoğu önceki ümmetlerden,

Hasan Basri Çantay: 

Bir çok (u) evvelki (ümmet) lerden,

Muhammed Esed: 

çoğu eski zamanların,

Gültekin Onan: 

Bir çoğu geçmiş (ümmet)lerden,

Ali Fikri Yavuz: 

Evvelki ümmetlerin (hayırda ileri geçenlerinden) çok kimseler,

Portekizce: 

(Haverá) uma multidão, pertencente ao primeiro grupo.

İsveççe: 

Många av dem är sådana som levde i äldre tider;

Farsça: 

گروهی بسیار از پیشینیان،

Kürtçe: 

کۆمەڵێکی زۆرن لە (گەلانی) پێشینان

Özbekçe: 

Аввалгилардан кўпгина жамоатлар.

Malayca: 

(Di antaranya) sekumpulan besar dari umat-umat manusia yang terdahulu;

Arnavutça: 

(e këta janë) shumë prej të parëve,

Bulgarca: 

повечето са от предците

Sırpça: 

Биће их много из првих,

Çekçe: 

#NÁZEV?

Urduca: 

اگلوں میں سے بہت ہوں گے

Tacikçe: 

Гурӯҳе аз пешиниён

Tatarca: 

Ул Аллаһуга якын кешеләр әүвәлге кавемнәрдән бер җәмәгатьтер.

Endonezyaca: 

Segolongan besar dari orang-orang yang terdahulu,

Amharca: 

ከፊተኞቹ ብዙ ጭፍሮች ናቸው፡፡

Tamilce: 

முந்தியவர்களில் அதிகமானவர்கள் (அதில் நுழைவார்கள்).

Korece: 

그곳에는 옛 선조들도 있으나

Vietnamca: 

Phần đông thuộc các thế hệ đầu.