Arapça:
قُمْ فَأَنذِرْ
Çeviriyazı:
ḳum feenẕir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kalk artık uyar.
Diyanet İşleri:
Kalk da uyar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kalk da korkut.
Şaban Piriş:
Kalk ve uyar!
Edip Yüksel:
Kalk ve uyar.
Ali Bulaç:
Kalk (ve) bundan böyle uyar.
Suat Yıldırım:
Ey örtüye bürünen! (İnziva arzu eden!) Ayağa kalk ve insanları uyar. Rabbinin büyüklüğünü an. Elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın, Pis ve murdar olan her şeyden kaçın Verdiğini çok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sûr'a üflendiği gün, Doğrusu, o çok çetin bir gün! Kâfirlere hiç kolay olmayan bir gün!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Kalk artık korkut.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kalk da uyar!
Bekir Sadak:
(8-10) Sura uflendigi vakit, iste o gun, inkarcilara kolay olmayan zorlu bir gundur.
İbni Kesir:
Kalk ve uyar.
Adem Uğur:
Kalk, ve (insanları) uyar.
İskender Ali Mihr:
Kalk, artık inzar et (uyar).
Celal Yıldırım:
Kalk da (yanlış yolda olanları) uyar.
Tefhim ul Kuran:
Kalk (ve) bundan böyle uyarıp korkut.
Fransızca:
Lève-toi et avertis.
İspanyolca:
¡Levántate y advierte!
İtalyanca:
alzati e ammonisci,
Almanca:
Stehe auf, dann warne,
Çince:
你应当起来,你应当警告,
Hollandaca:
Rijs op en predik.
Rusça:
Встань и увещевай!
Somalice:
Istaag oo dig.
Swahilice:
Simama uonye!
Uygurca:
تۇر! (ئىنسانلارنى) اﷲ ىڭ ئازابىدىن ئاگاھلاندۇر
Japonca:
立ち上って警告しなさい。
Arapça (Ürdün):
«قم فأنذر» خوِّف أهل مكة النار إن لم يؤمنوا.
Hintçe:
और लोगों को (अज़ाब से) डराओ
Tayca:
จงลุกขึ้น แล้วประกาศตักเตือน
İbranice:
קום והזהר
Hırvatça:
Ustani i upozoravaj,
Rumence:
Scoală-te şi previne!
Transliteration:
Qum faanthir
Türkçe:
Kalk da uyar!
Sahih International:
Arise and warn
İngilizce:
Arise and deliver thy warning!
Azerbaycanca:
Qalx (qövmünü Allahın əzabı ilə) qorxut!
Süleyman Ateş:
Kalk, uyar.
Diyanet Vakfı:
Kalk, ve (insanları) uyar.
Erhan Aktaş:
Kalk ve uyarmaya başla.
Kral Fahd:
Kalk ve (insanları) uyar.
Hasan Basri Çantay:
kalk, artık (kâfirleri azâb ile) korkut.
Muhammed Esed:
Kalk ve uyar!
Gültekin Onan:
Kalk (ve) bundan böyle uyar.
Ali Fikri Yavuz:
Kalk da (kavmini Allah’ın azabı ile) korkut
Portekizce:
Levante-te e admoesta!
İsveççe:
Stå upp och varna!
Farsça:
برخیز و بیم ده،
Kürtçe:
ھەستە (خەڵکی) بێدار کەرەوە
Özbekçe:
Тур ва огоҳлантир!
Malayca:
Bangunlah serta berilah peringatan dan amaran (kepada umat manusia).
Arnavutça:
Çou dhe lajmëroi!
Bulgarca:
стани и предупреждавай,
Sırpça:
Устани и упозоравај,
Çekçe:
Vstaň a varuj,
Urduca:
اٹھو اور خبردار کرو
Tacikçe:
бархезу бим деҳ!
Tatarca:
Торгыл, кешеләрне Аллаһ ґәзабы белән куркыт! Мухәммәд г-м җир белән күк арасында тәхеткә утырган Җәбраил фәрештәне күреп курыкты, тиз генә өенә кайтып ятты һәм Хәдиҗәгә тышкы киемнәре белән капларга кушты. Шул вакыт Җәбраил ошбу сүрәнен, аятьләрен китерә башлады. Бу сүрә икенче иңгән сүрәдер.
Endonezyaca:
bangunlah, lalu berilah peringatan!
Amharca:
ተነሳ አስጠንቅቅም፡፡
Tamilce:
எழுவீராக! எச்சரிப்பீராக!
Korece:
일어나서 경고하라
Vietnamca:
Ngươi hãy đứng dậy và đi cảnh báo (dân chúng về sự trừng phạt của Allah).
Ayet Linkleri: