Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

54

Sûredeki Ayet No: 

55

Ayet No: 

4901

Sayfa No: 

531

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فِي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِندَ مَلِيكٍ مُّقْتَدِرٍ

Çeviriyazı: 

fî maḳ`adi ṣidḳin `inde melîkim muḳtedir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarındadırlar.

Diyanet İşleri: 

Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, güçlü hükümdarın katında, yüksek bir derecede, cennetlerde ferahlık ve aydınlık içindedirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gerçeklik makamında, çok kudretli bir büyük padişah katında.

Şaban Piriş: 

Güçlü bir hükümdarın hak meclisindedirler.

Edip Yüksel: 

Güçlü Kralın yanında onurlu makamlardadırlar.

Ali Bulaç: 

Çok kudretli, mülkünün sonu olmayan (Allah)ın yanında doğruluk makamındadırlar.

Suat Yıldırım: 

Son derece kuvvetli o Hükümdarın, hak ve dürüstlük meclisinde yerlerini alırlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bir doğruluk ikametgâhında, gâyet kudret sahibi bir hükümdarın huzurunda (bulunacaklardır).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Güçlü bir padişahın/bir Melîk'in katında, özü-sözü birlere has oturma yerlerinde...

Bekir Sadak: 

Bitkiler ve agaclar O´nun buyruguna boyun egerler.

İbni Kesir: 

Doğruluk makamında, güçlü bir hükümdarın katındadırlar.

Adem Uğur: 

Güçlü ve Yüce Allah´ın huzurunda hak meclisindedirler.

İskender Ali Mihr: 

Kudret Sahibi Melik´in huzurunda, sadıklar makamındadır.

Celal Yıldırım: 

Doğruluk makamında kuvvetli kudretli hükümdarın yanındadırlar.

Tefhim ul Kuran: 

Oldukça kudretli, mülkünün sonu olmayan (Allah)´ın yanında doğruluk makamındadırlar.

Fransızca: 

dans un séjour de vérité, auprès d'un Souverain Omnipotent.

İspanyolca: 

en una sede buena, junto a un potísimo Monarca.

İtalyanca: 

in un luogo di verità, presso un Re onnipotente.

Almanca: 

an einem Sitz des Wahrhaftigen, bei Einem allmächtigen Herrscher.

Çince: 

在全能的主那里,得居一个如意的地位。

Hollandaca: 

In de vergadering der waarheid, in tegenwoordigheid van den machtigsten koning.

Rusça: 

на седалище истины возле Всемогущего Властелина.

Somalice: 

Meel la fadhiisto oo xaq ah oo Eebaha awoodda leh agtiisa ah (yaa u sugnaatay).

Swahilice: 

Katika makalio ya haki kwa Mfalme Mwenye uweza.

Uygurca: 

(ئۇلار) قۇدرەتلىك اﷲ نىڭ دەرگاھىدا كۆڭۈلدىكىدەك جايدا بولىدۇ

Japonca: 

全能の王者の御許の,真理の座に(住むのである)。

Arapça (Ürdün): 

«في مقعد صدق» مجلس حق لا لغو فيه ولا تأثيم أريد به الجنس، وقرئ مقاعد، المعنى أنهم في مجالس من الجنات سالمة من اللغو والتأثيم بخلاف مجالس الدنيا فقلَّ أن تسلم من ذلك وأعرب هذا خبرا ثانيا وبدلا وهو صادق ببدل البعض وغيره «عند مليك» مثال مبالغة، أي عزيز الملك واسعه «مقتدر» قادر لا يعجزه شيء وهو الله تعالى وفيه إشارة إلى الرتبة والقربة من فضله تعالى.

Hintçe: 

(यानि) पसन्दीदा मक़ाम में हर तरह की कुदरत रखने वाले बादशाह की बारगाह में (मुक़र्रिब) होंगे

Tayca: 

ในสถานที่อันทรงเกียรติ ณ ที่พระเจ้าผู้ทรงอานุภาพ

İbranice: 

במושב כבוד אצל המלך הכול-יכול

Hırvatça: 

na mjestu Istine, kod Vladara Apsulutno Moćnoga.

Rumence: 

Milosul

Transliteration: 

Fee maqAAadi sidqin AAinda maleekin muqtadirin

Türkçe: 

Güçlü bir padişahın/bir Melîk'in katında, özü-sözü birlere has oturma yerlerinde...

Sahih International: 

In a seat of honor near a Sovereign, Perfect in Ability.

İngilizce: 

In an Assembly of Truth, in the Presence of a Sovereign Omnipotent.

Azerbaycanca: 

(Heç bir yersiz söhbətə və günaha təhrik olunmayan) haqq məclisində, qadir hökmdarın (Allahın) hüzurunda olacaqlar!

Süleyman Ateş: 

Güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarında(memnunluk içinde)dirler.

Diyanet Vakfı: 

Güçlü ve Yüce Allah'ın huzurunda hak meclisindedirler.

Erhan Aktaş: 

Sonsuz Güç Sahibi yöneticinin katında, sadakat makamındadırlar.(1)

Kral Fahd: 

güçlü ve Yüce Allah'ın huzurunda hak meclisindedirler.

Hasan Basri Çantay: 

Hak meclisinde (ve) kudret saahibi, mülkü çok yüce olan (Allah) ın yanındadırlar.

Muhammed Esed: 

her şeyin belirleyicisi olan Kudret Sahibi´nin huzurunda, (saf) gerçeğin tahtı üzerinde...

Gültekin Onan: 

Çok kudretli, mülkünün sonu olmayan (Tanrı)nın yanında doğruluk makamındadırlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Rıza gösterilen bir yerde... Kudretine nihayet olmıyan bir Melek’in (her şeye hakim bulunan Allah Tealâ’nın) huzurunda...

Portekizce: 

Em uma assembléia da verdade, na presença de um Senhor Onipotente, Soberaníssimo.

İsveççe: 

[Och de skall] ta plats inför en allsmäktig Konung i sanningens [församling].

Farsça: 

در جایگاهی حق و پسندیده نزد پادشاهی توانا.

Kürtçe: 

لە جێگایەکی خۆش وپەسەندان لای پاشایەکی بەدەسەڵاتی بە توانان

Özbekçe: 

Сидқ ўриндиқда, қудратли Подшоҳ ҳузуридадирлар.

Malayca: 

Di tempat yang sungguh bahagia, di sisi Tuhan Yang Menguasai segala-galanya, lagi Yang Berkuasa melakukan sekehendakNya.

Arnavutça: 

në vendin e kënaqësisë, te Sunduesi i Plotëfuqishëm.

Bulgarca: 

истинно обещание при Владетеля, Всемогъщия.

Sırpça: 

на месту Истине, код Владара Апсулутно Моћног.

Çekçe: 

v příbytku pravdy, u vládce všemohoucího!

Urduca: 

سچی عزت کی جگہ، بڑے ذی اقتدار بادشاہ کے قریب

Tacikçe: 

дар ҷойгоҳе писандида назди фармонравои тавоно!

Tatarca: 

Хак булган изге мәҗлестә булырлар, һәр нәрсәгә көче җиткүче Аллаһу тәгалә хозурында.

Endonezyaca: 

di tempat yang disenangi di sisi Tuhan Yang Berkuasa.

Amharca: 

(እነርሱም ውድቅ ቃልና መውወንጀል በሌለበት) በእውነት መቀመጫ ውስጥ ቻይ የሆነው ንጉሥ ዘንድ ናቸው፡፡

Tamilce: 

(வீண் பேச்சுகள் அற்ற) உண்மையான பேச்சுகளுடைய (பொய்யும் பாவமுமற்ற) சபையில், பேராற்றலுடையவனான (மகா வல்லமைமிக்கவனான) பேரரசனுக்கு அருகில் இருப்பார்கள்.

Korece: 

그곳은 권능으로 충만하신 주님곁의 영광스러운 곳이라

Vietnamca: 

Tại vị trí danh dự cùng với Đấng Chủ Tể Toàn Năng.