Arapça:
إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُّسْتَمِرٍّ
Çeviriyazı:
innâ erselnâ `aleyhim rîḥan ṣarṣaran fî yevmi naḥsim müstemirr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik.
Diyanet İşleri:
Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki sürüp giden uğursuz bir günde onlara bir kasırgadır yolladık.
Şaban Piriş:
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu sert bir rüzgar gönderdik.
Edip Yüksel:
Uğursuzluk üstüne uğursuzluğa sahip bir günde üzerlerine vahşi bir rüzgar gönderdik.
Ali Bulaç:
Biz, o uğursuz (felaket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik.
Suat Yıldırım:
Biz onların üstüne o pek talihsiz günde, her şeyi söküp atan bir kasırga gönderdik.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(19-20) Şüphe yok ki, Biz onların üzerine uğursuz, devamlı bir günde bir soğuk rüzgar gönderdik. İnsanları koparıyordu. Onlar, sanki dibinden kopmuş hurma kütükleri imişler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz onların üzerine uğursuzluğu kesiksiz bir günde, dondurucu/uğultulu bir kasırga gönderdik.
Bekir Sadak:
54:24
İbni Kesir:
Nitekim uğursuz günde üzerlerine şiddetli bir rüzgarı devamlı olarak gönderdik.
Adem Uğur:
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Biz, onların üzerine uğursuzluğu (felâketleri), gün boyu devam eden sarsaran rüzgârı (çok şiddetli, uğultulu ve çok soğuk bir kasırga) gönderdik.
Celal Yıldırım:
Biz, gerçekten onların üzerine, uğursuzluğu devam eden bir günde ortalığı alt-üst eden şiddetli bir rüzgâr gönderdik ki,
Tefhim ul Kuran:
Biz, o uğursuz (felâket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik.
Fransızca:
Nous avons envoyé contre eux un vent violent et glacial, en un jour néfaste et interminable;
İspanyolca:
En un día nefasto e interminable enviamos contra ellos un viento glacial,
İtalyanca:
Scatenammo contro di loro un vento tempestoso, durante un giorno nefasto e interminabile;
Almanca:
Gewiß, WIR schickten über sie einen Wirbelsturm an einem unheilvollen, andauernden Tag,
Çince:
我确已使暴风在一个很凶恶的日子去毁灭他们,
Hollandaca:
Waarlijk, wij zonden, op een dag van voortdurend ongeluk een brullenden wind tegen hen.
Rusça:
Мы наслали на них морозный (или завывающий) ветер в день, злосчастье которого продолжалось.
Somalice:
Waxaan ku dirray korkooda dabayl qabaw daran Maalin baasaysan dhexdeed oo Joogta ah.
Swahilice:
Hakika Sisi tuliwapelekea upepo wa kimbunga katika siku korofi mfululizo,
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، ئۇلارنى بىز شۇملۇقى ئۈزۈلمەيدىغان شۇم كۈندە سوغۇق بوران ئەۋەتىپ (ھالاك قىلدۇق)، بوران كىشىلەرنى (ئورۇنلىرىدىن يۇلۇپ كېتەتتى، گويا ئۇلار قومۇرىۋېتىلگەن خورما كۆتەكلىرىدەك ياتاتتى
Japonca:
われは災厄の打ち続く日に,かれらに対し荒れ狂う風を送った。
Arapça (Ürdün):
«إنا أرسلنا عليهم ريحا صرْصرا» أي شديدة الصوت «في يوم نحس» شؤم «مستمر» دائم الشؤم أو قويه وكان يوم الأربعاء آخر الشهر.
Hintçe:
हमने उन पर बहुत सख्त मनहूस दिन में बड़े ज़न्नाटे की ऑंधी चलायी
Tayca:
แท้จริงเราได้ส่งลมพายุที่หนาวเหน็บไปยังพวกเขา ในวันแห่งความหายนะที่ติดต่อกัน
İbranice:
אנו שלחנו עליהם רוח קרה עזה ביום ארור ומקולל מתמשך
Hırvatça:
Jednog kobnog dana poslali smo na njih leden vjetar koji je neprestano puhao
Rumence:
Acea furtună i-a smuls pe oameni de parcă ar fi fost trunchiuri găunoase de curmali.
Transliteration:
Inna arsalna AAalayhim reehan sarsaran fee yawmi nahsin mustamirrin
Türkçe:
Biz onların üzerine uğursuzluğu kesiksiz bir günde, dondurucu/uğultulu bir kasırga gönderdik.
Sahih International:
Indeed, We sent upon them a screaming wind on a day of continuous misfortune,
İngilizce:
For We sent against them a furious wind, on a Day of violent Disaster,
Azerbaycanca:
Biz (əzabı) uzun sürən nəhs bir gündə onların üstünə uğultulu (çox soyuq) bir külək göndərdik.
Süleyman Ateş:
Biz onların üstüne uğursuz mu uğursuz bir günde uğultulu bir kasırga saldık.
Diyanet Vakfı:
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik.
Erhan Aktaş:
Biz, onların üzerine felaketleri gün boyu süren çok sarsıcı rüzgârı gönderdik.
Kral Fahd:
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik.
Hasan Basri Çantay:
Çünkü biz (haklarında) uğursuz (ve uğursuzluğu) sürekli bir günde onların üstüne çok gürültülü fırtına gönderdik.
Muhammed Esed:
Biz onların üstüne müthiş uğursuz bir günde şiddetli bir kasırga gönderdik,
Gültekin Onan:
Biz, o uğursuz (felaket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik.
Ali Fikri Yavuz:
Çünkü biz, uğursuzluğu devamlı bir günde, (Hûd peygamberin gönderildiği) Âd kavminin üzerlerine kökü kurutan şiddetli bir rüzgâr gönderdik.
Portekizce:
Sabei que desencadeamos sobre eles um vento tormentoso, em um dia funesto,
İsveççe:
[Till sist,] en lång och olycksdiger dag, sände Vi en rasande stormvind mot dem,
Farsça:
ما بر آنان در روزی شوم که شومی اش استمرار داشت، تندبادی سخت و بسیار سرد [به عنوان عذاب] فرستادیم،
Kürtçe:
بێگومان ئێمە بایەکی توندی ساردمان ناردە سەریان لەڕۆژێکی شوومی سەختدا بە بەردەوامی
Özbekçe:
Биз давомли машъум кунда улар устига сорсор шамолини юбордик. («Сорсор» деб номланган шамол ўзи ўта совуқ бўлиб, овози жуда ҳам кучли бўлар экан.)
Malayca:
Sesungguhnya Kami telah menghantarkan kepada mereka angin ribut yang kencang, pada hari nahas yang berlanjutan; -
Arnavutça:
Ne u dërguam atyre në një ditë fatkeqe frymë të stuhieshme – të pandërprerë –
Bulgarca:
Изпратихме срещу тях вихър в ден на непрестанно злочестие,
Sırpça:
Једног кобног дана послали смо на њих леден ветар који је непрестано дувао
Çekçe:
A vyslali jsme proti nim vítr svištivý v den neblahý, nekonečný,
Urduca:
ہم نے ایک پیہم نحوست کے دن سخت طوفانی ہوا اُن پر بھیج دی جو لوگوں کو اٹھا اٹھا کر اس طرح پھینک رہی تھی
Tacikçe:
Мо бар онҳо дар рӯзе наҳсу тӯлонӣ боде сахт фиристодем,
Tatarca:
Тәхкыйк җибәрдек аларга каты исүче җилне барчасына да каты шомлык ирешкән көндә.
Endonezyaca:
Sesungguhnya Kami telah menghembuskan kepada mereka angin yang sangat kencang pada hari nahas yang terus menerus,
Amharca:
እኛ በእነርሱ ላይ ዘወትር መናጢ በኾነ ቀን በኀይል የምትንሻሻ ነፋስን ላክንባቸው፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக நாம் அவர்கள் மீது குளிர்ந்த சூறாவளிக் காற்றை (நரகம் வரை) நீடித்து நிலையாக இருக்கும் (தண்டனை உடைய) ஒரு தீய நாளில் அனுப்பினோம்.
Korece:
격렬한 재앙의 날 그들 위에모진 바람을 보내매
Vietnamca:
Thật vậy, TA đã gởi đến chúng một cơn gió gào thét dữ dội (mang cái lạnh giá buốt) vào ngày bất hạnh liên tục.
Ayet Linkleri: