Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

54

Sûredeki Ayet No: 

19

Ayet No: 

4865

Sayfa No: 

529

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُّسْتَمِرٍّ

Çeviriyazı: 

innâ erselnâ `aleyhim rîḥan ṣarṣaran fî yevmi naḥsim müstemirr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik.

Diyanet İşleri: 

Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki sürüp giden uğursuz bir günde onlara bir kasırgadır yolladık.

Şaban Piriş: 

Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu sert bir rüzgar gönderdik.

Edip Yüksel: 

Uğursuzluk üstüne uğursuzluğa sahip bir günde üzerlerine vahşi bir rüzgar gönderdik.

Ali Bulaç: 

Biz, o uğursuz (felaket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik.

Suat Yıldırım: 

Biz onların üstüne o pek talihsiz günde, her şeyi söküp atan bir kasırga gönderdik.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(19-20) Şüphe yok ki, Biz onların üzerine uğursuz, devamlı bir günde bir soğuk rüzgar gönderdik. İnsanları koparıyordu. Onlar, sanki dibinden kopmuş hurma kütükleri imişler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz onların üzerine uğursuzluğu kesiksiz bir günde, dondurucu/uğultulu bir kasırga gönderdik.

Bekir Sadak: 

54:24

İbni Kesir: 

Nitekim uğursuz günde üzerlerine şiddetli bir rüzgarı devamlı olarak gönderdik.

Adem Uğur: 

Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki Biz, onların üzerine uğursuzluğu (felâketleri), gün boyu devam eden sarsaran rüzgârı (çok şiddetli, uğultulu ve çok soğuk bir kasırga) gönderdik.

Celal Yıldırım: 

Biz, gerçekten onların üzerine, uğursuzluğu devam eden bir günde ortalığı alt-üst eden şiddetli bir rüzgâr gönderdik ki,

Tefhim ul Kuran: 

Biz, o uğursuz (felâket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik.

Fransızca: 

Nous avons envoyé contre eux un vent violent et glacial, en un jour néfaste et interminable;

İspanyolca: 

En un día nefasto e interminable enviamos contra ellos un viento glacial,

İtalyanca: 

Scatenammo contro di loro un vento tempestoso, durante un giorno nefasto e interminabile;

Almanca: 

Gewiß, WIR schickten über sie einen Wirbelsturm an einem unheilvollen, andauernden Tag,

Çince: 

我确已使暴风在一个很凶恶的日子去毁灭他们,

Hollandaca: 

Waarlijk, wij zonden, op een dag van voortdurend ongeluk een brullenden wind tegen hen.

Rusça: 

Мы наслали на них морозный (или завывающий) ветер в день, злосчастье которого продолжалось.

Somalice: 

Waxaan ku dirray korkooda dabayl qabaw daran Maalin baasaysan dhexdeed oo Joogta ah.

Swahilice: 

Hakika Sisi tuliwapelekea upepo wa kimbunga katika siku korofi mfululizo,

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، ئۇلارنى بىز شۇملۇقى ئۈزۈلمەيدىغان شۇم كۈندە سوغۇق بوران ئەۋەتىپ (ھالاك قىلدۇق)، بوران كىشىلەرنى (ئورۇنلىرىدىن يۇلۇپ كېتەتتى، گويا ئۇلار قومۇرىۋېتىلگەن خورما كۆتەكلىرىدەك ياتاتتى

Japonca: 

われは災厄の打ち続く日に,かれらに対し荒れ狂う風を送った。

Arapça (Ürdün): 

«إنا أرسلنا عليهم ريحا صرْصرا» أي شديدة الصوت «في يوم نحس» شؤم «مستمر» دائم الشؤم أو قويه وكان يوم الأربعاء آخر الشهر.

Hintçe: 

हमने उन पर बहुत सख्त मनहूस दिन में बड़े ज़न्नाटे की ऑंधी चलायी

Tayca: 

แท้จริงเราได้ส่งลมพายุที่หนาวเหน็บไปยังพวกเขา ในวันแห่งความหายนะที่ติดต่อกัน

İbranice: 

אנו שלחנו עליהם רוח קרה עזה ביום ארור ומקולל מתמשך

Hırvatça: 

Jednog kobnog dana poslali smo na njih leden vjetar koji je neprestano puhao

Rumence: 

Acea furtună i-a smuls pe oameni de parcă ar fi fost trunchiuri găunoase de curmali.

Transliteration: 

Inna arsalna AAalayhim reehan sarsaran fee yawmi nahsin mustamirrin

Türkçe: 

Biz onların üzerine uğursuzluğu kesiksiz bir günde, dondurucu/uğultulu bir kasırga gönderdik.

Sahih International: 

Indeed, We sent upon them a screaming wind on a day of continuous misfortune,

İngilizce: 

For We sent against them a furious wind, on a Day of violent Disaster,

Azerbaycanca: 

Biz (əzabı) uzun sürən nəhs bir gündə onların üstünə uğultulu (çox soyuq) bir külək göndərdik.

Süleyman Ateş: 

Biz onların üstüne uğursuz mu uğursuz bir günde uğultulu bir kasırga saldık.

Diyanet Vakfı: 

Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik.

Erhan Aktaş: 

Biz, onların üzerine felaketleri gün boyu süren çok sarsıcı rüzgârı gönderdik.

Kral Fahd: 

Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik.

Hasan Basri Çantay: 

Çünkü biz (haklarında) uğursuz (ve uğursuzluğu) sürekli bir günde onların üstüne çok gürültülü fırtına gönderdik.

Muhammed Esed: 

Biz onların üstüne müthiş uğursuz bir günde şiddetli bir kasırga gönderdik,

Gültekin Onan: 

Biz, o uğursuz (felaket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik.

Ali Fikri Yavuz: 

Çünkü biz, uğursuzluğu devamlı bir günde, (Hûd peygamberin gönderildiği) Âd kavminin üzerlerine kökü kurutan şiddetli bir rüzgâr gönderdik.

Portekizce: 

Sabei que desencadeamos sobre eles um vento tormentoso, em um dia funesto,

İsveççe: 

[Till sist,] en lång och olycksdiger dag, sände Vi en rasande stormvind mot dem,

Farsça: 

ما بر آنان در روزی شوم که شومی اش استمرار داشت، تندبادی سخت و بسیار سرد [به عنوان عذاب] فرستادیم،

Kürtçe: 

بێگومان ئێمە بایەکی توندی ساردمان ناردە سەریان لەڕۆژێکی شوومی سەختدا بە بەردەوامی

Özbekçe: 

Биз давомли машъум кунда улар устига сорсор шамолини юбордик. («Сорсор» деб номланган шамол ўзи ўта совуқ бўлиб, овози жуда ҳам кучли бўлар экан.)

Malayca: 

Sesungguhnya Kami telah menghantarkan kepada mereka angin ribut yang kencang, pada hari nahas yang berlanjutan; -

Arnavutça: 

Ne u dërguam atyre në një ditë fatkeqe frymë të stuhieshme – të pandërprerë –

Bulgarca: 

Изпратихме срещу тях вихър в ден на непрестанно злочестие,

Sırpça: 

Једног кобног дана послали смо на њих леден ветар који је непрестано дувао

Çekçe: 

A vyslali jsme proti nim vítr svištivý v den neblahý, nekonečný,

Urduca: 

ہم نے ایک پیہم نحوست کے دن سخت طوفانی ہوا اُن پر بھیج دی جو لوگوں کو اٹھا اٹھا کر اس طرح پھینک رہی تھی

Tacikçe: 

Мо бар онҳо дар рӯзе наҳсу тӯлонӣ боде сахт фиристодем,

Tatarca: 

Тәхкыйк җибәрдек аларга каты исүче җилне барчасына да каты шомлык ирешкән көндә.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Kami telah menghembuskan kepada mereka angin yang sangat kencang pada hari nahas yang terus menerus,

Amharca: 

እኛ በእነርሱ ላይ ዘወትር መናጢ በኾነ ቀን በኀይል የምትንሻሻ ነፋስን ላክንባቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக நாம் அவர்கள் மீது குளிர்ந்த சூறாவளிக் காற்றை (நரகம் வரை) நீடித்து நிலையாக இருக்கும் (தண்டனை உடைய) ஒரு தீய நாளில் அனுப்பினோம்.

Korece: 

격렬한 재앙의 날 그들 위에모진 바람을 보내매

Vietnamca: 

Thật vậy, TA đã gởi đến chúng một cơn gió gào thét dữ dội (mang cái lạnh giá buốt) vào ngày bất hạnh liên tục.