Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

53

Sûredeki Ayet No: 

26

Ayet No: 

4810

Sayfa No: 

526

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ وَكَم مِّن مَّلَكٍ فِي السَّمَاوَاتِ لَا تُغْنِي شَفَاعَتُهُمْ شَيْئًا إِلَّا مِن بَعْدِ أَن يَأْذَنَ اللَّهُ لِمَن يَشَاءُ وَيَرْضَىٰ

Çeviriyazı: 

vekem mim melekin fi-ssemâvâti lâ tugnî şefâ`atühüm şey'en illâ mim ba`di ey ye'ẕene-llâhü limey yeşâü veyerḍâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Göklerde nice melek var ki Allah'ın dileyip razı olduğuna izin vermeden önce onların şefaatları hiç bir işe yaramaz.

Diyanet İşleri: 

Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve göklerde nice melekler vardır ki Allah, dilediğine ve razı olduğuna şefaat etmeleri için izin vermedikçe şefaatleri, hiçbir şeye yaramaz.

Şaban Piriş: 

Göklerde nice melekler var ki, Allah dilediği ve razı olduğu kimseler için izin vermedikçe, onların şefaatı hiçbir fayda vermez

Edip Yüksel: 

Göklerdeki meleklerin bile şefaati bir yarar sağlamaz. Ancak ALLAH'ın dilediği kimse için izin vermesinden ve O'nun rızasına uygun olduktan sonra...

Ali Bulaç: 

Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeyle yarar sağlamaz; ancak Allah'ın dileyip razı olduğu kimseye izin verdikten sonra başka.

Suat Yıldırım: 

Nitekim göklerde nice melaike var ki, Allah'ın dilediği ve razı olduğu kimseler hakkında geçerli olması için izin çıkmadıkça, onların şefaatleri asla fayda vermez. [2,255; 34,23]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve göklerde nice melekler vardır, onların şefaatleri hiçbir fâide vermez, meğer ki, Allah Teâlâ´nın dilediği ve razı olduğu kimse için müsaade verdiğinden sonra olsun.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Göklerde nice melekler var ki, şefaatleri hiçbir işe yaramaz. Allah'ın, dilediği ve hoşnut olduğu kimseler için izin vermesinden sonraki durum müstesna.

Bekir Sadak: 

53:31

İbni Kesir: 

Göklerde nice melek vardır ki

Adem Uğur: 

Göklerde nice melek var ki onların şefaatleri, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için Allah´ın izin vermesi dışında, bir işe yaramaz.

İskender Ali Mihr: 

Ve göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri (hiç)bir şeyle (hiçbir şekilde) fayda vermez. Allah´ın dilediği ve razı olduğu (tasarruf rızasına sahip) kimseye (devrin imamına) izin vermesinden sonrası hariç.

Celal Yıldırım: 

Göklerde nice melekler vardır ki, şefaatleri hiçbir fayda vermez

Tefhim ul Kuran: 

Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeyle yarar sağlamaz

Fransızca: 

Et que d'Anges dans les cieux dont l'intercession ne sert à rien, sinon qu'après qu'Allah l'aura permis, en faveur de qui Il veut et qu'Il agrée.

İspanyolca: 

¡Cuántos ángeles hay en los cielos, cuya intercesión no servirá de nada, a menos que antes dé Alá permiso a quien Él quiera, a quien Le plazca!

İtalyanca: 

Quanti angeli nel cielo, la cui intercessione sarà vana finché Allah non l'abbia permessa, e in favore di chi Egli voglia e di chi Gli aggrada.

Almanca: 

Und wie viele Engel gibt es in den Himmeln, deren Fürbitte nichts nützt, es sei denn, nachdem ALLAH zustimmt, wem ER will und an dem ER Wohlgefallen hat.

Çince: 

天上的许多天神,他们的说情,毫无裨益,除非在真主许可他们为他所意欲和所喜悦者说情之么,

Hollandaca: 

En hoeveel engelen er ook in den hemel mogen zijn, hunne tusschenkomst zal niets baten. Tot God verlof zal hebben verleend, aan wien hem zal behagen, en zich zijner zal aannemen.

Rusça: 

Сколько же на небесах ангелов, заступничество которых не принесет никакой пользы, пока Аллах не позволит заступиться за тех, за кого Он пожелает и кем Он доволен!

Somalice: 

Badanaa Malag Samada ku sugan oon shafeecadiisu waxba anfacaynin in Eebe idmo mooyee, Cidduu la doono oo ka raalli noqdo.

Swahilice: 

Na wako Malaika wangapi mbinguni, ambao uombezi wao hautafaa chochote isipo kuwa baada ya Mwenyezi Mungu kutoa idhini kwa amtakaye na kumridhia.

Uygurca: 

ئاسمانلاردا نۇرغۇن پەرىشتىلەر بولۇپ، ئۇلارنىڭ شاپائىتى ھېچ نەرسىگە ئەسقاتمايدۇ، پەقەت اﷲ ئۆزى خالىغان ۋە رازى بولغان ئادەمگە شاپائەت قىلىشقا رۇخسەت قىلسىلا (ئاندىن) ئۇلارنىڭ شاپائىتى ئەسقاتىدۇ

Japonca: 

天に如何に天使がいても,アッラーが望まれ,その御喜びにあずかる者にたいする御許しがでた後でなければ,かれら(天使)の執り成しは何の役にも立たない。

Arapça (Ürdün): 

(وكم من ملك) أي وكثير من الملائكة (في السماوات) وما أكرمهم عند الله (لا تغني شفاعتهم شيئا إلا من بعد أن يأذن الله) لهم فيها (لمن يشاء) من عباده (ويرضى) عنه لقوله "" ولا يشفعون إلا لمن ارتضى "" ومعلوم أنها لا توجد منهم إلا بعد الإذن فيها "" من ذا الذي يشفع عنده إلا بإذنه ".

Hintçe: 

और आसमानों में बहुत से फरिश्ते हैं जिनकी सिफ़ारिश कुछ भी काम न आती, मगर ख़ुदा जिसके लिए चाहे इजाज़त दे दे और पसन्द करे उसके बाद (सिफ़ारिश कर सकते हैं)

Tayca: 

และมะลักกี่มากน้อยในชั้นฟ้าทั้งหลายนั้น การชะฟาอะฮ.ของพวกเขาจะไม่อำนวยประโยชน์อันใด (แก่พวกเขา) เว้นแต่หลังจากอัลลอฮ.จะทรงอนุมัติแก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์และทรงพอพระทัย

İbranice: 

וכה מרובים המלאכים בשמים אשר לא תועיל המלצתם בכלום, בלי שאלוהים יתיר זאת לאשר ירצהו ויספקו

Hırvatça: 

A koliko na nebesima ima meleka čije zauzimanje nikome neće biti od koristi, sve dok Allah to ne dozvoli onome kome On hoće i u korist onoga kojim je zadovoljan.

Rumence: 

Câţi îngeri sunt în cer? Mijlocirea lor nu va sluji la nimic decât după ce Dumnezeu îngăduie aceasta pentru cine voieşte El şi pentru cel de care El este mulţumit.

Transliteration: 

Wakam min malakin fee alssamawati la tughnee shafaAAatuhum shayan illa min baAAdi an yathana Allahu liman yashao wayarda

Türkçe: 

Göklerde nice melekler var ki, şefaatleri hiçbir işe yaramaz. Allah'ın, dilediği ve hoşnut olduğu kimseler için izin vermesinden sonraki durum müstesna.

Sahih International: 

And how many angels there are in the heavens whose intercession will not avail at all except [only] after Allah has permitted [it] to whom He wills and approves.

İngilizce: 

How many-so-ever be the angels in the heavens, their intercession will avail nothing except after Allah has given leave for whom He pleases and that he is acceptable to Him.

Azerbaycanca: 

Göylərdə neçə-neçə mələklər vardır ki, onların şəfaəti heç bir fayda verməz. Ancaq Allah Öz istədiyi və razı olduğu kimsəyə (mələyə, yaxud mö’minə) izin verdikdən sonra (onun şəfaəti fayda verər).

Süleyman Ateş: 

Göklerde nice melek var ki onların şefa'ati hiçbir işe yaramaz. Meğer Allah'ın dilediği ve razı olduğu kimseye izin verdikten sonra olsun (ancak o zaman şefa'atin faydası olur).

Diyanet Vakfı: 

Göklerde nice melek var ki onların şefaatleri, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için Allah'ın izin vermesi dışında, bir işe yaramaz.

Erhan Aktaş: 

Göklerde nice melekler var ki, Allah’ın dilediği ve hoşnut olduğu kimseler için izin vermesi dışında onların şefaatleri(1) hiçbir yarar sağlamaz.

Kral Fahd: 

Göklerde nice melek var ki onların şefaatleri, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için Allah'ın izin vermesi dışında, bir işe yaramaz.

Hasan Basri Çantay: 

Göklerde nice melek vardır ki onların şefaatleri bile hiçbir şey´e yaramaz. Meğer ki (o şefaat) Allahın dileyeceği ve raazî olacağı kimseler için (ve ancak Onun) izin vermesinden sonra ola.

Muhammed Esed: 

Çünkü, göklerde ne kadar çok melek olsa da, onların şefaati (hiç kimseye) en ufak bir fayda sağlamayacaktır; meğer ki Allah dilediği ve razı olduğu kimse için (şefaat) izni vermiş olsun.

Gültekin Onan: 

Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeyle yarar sağlamaz

Ali Fikri Yavuz: 

Göklerde nice melekler vardır da, Allah dileyib razı olduğuna izin vermeden önce, şefaatleri hiç bir şeye yaramaz.

Portekizce: 

E quantos anjos há nos céus, cujas intercessões de nada valerão, salvo a daqueles que a Deus aprouver e comprazer!

İsveççe: 

Hur talrika änglarna i himlen än är, är deras förböner till ingen nytta, om inte Gud har gett Sitt tillstånd; och Han ger det till förmån för den Han vill och som funnit nåd inför Honom.

Farsça: 

و چه بسیار فرشتگانی که در آسمان ها هستند که شفاعتشان هیچ سودی نمی بخشد مگر پس از آنکه خدا برای هر که بخواهد و بپسندد، اجازه دهد.

Kürtçe: 

وە چەندەھا فریشتە کە لە ئاسمانەکاندا ھەن تکا وشەفاعەتیان ھیچ سوودی نیە، مەگەر دوای ئەوەی کە خوا مۆڵەت بدات بۆ ھەرکەسێك کە خۆی بیەوێت وڕازی بێت پێی

Özbekçe: 

Осмонларда қанчадан-қанча фаришталар мавжуд, уларнинг шафоати ҳеч фойда бермас. Магар Аллоҳ Ўзи хоҳлаган ва рози бўлганларга изн берсагина.

Malayca: 

(Golongan yang musyrik mengharapkan pertolongan benda-benda yang mereka sembah itu) padahal berapa banyak malaikat di langit, syafaat mereka tidak dapat mendatangkan sebarang faedah, kecuali sesudah Allah mengizinkan bagi sesiapa yang dikehendakiNya dan diredhaiNya.

Arnavutça: 

E, sa engjëj ka në qiej – ndërmjetësimi i të cilëve nuk bën dobi asgjë, përveç pasi të japë leje Perëndia, për kë të dojë Ai dhe kush është i denjë për te.

Bulgarca: 

И колко ангели има на небесата, чието застъпничество не избавя от нищо, освен след като Аллах позволи комуто пожелае, и благоволи.

Sırpça: 

А колико на небесима има анђела чије заузимање никоме неће да буде од користи, све док Аллах то не дозволи ономе коме Он хоће и у корист онога којим је задовољан.

Çekçe: 

A vůbec nic nepomůže přímluva andělů, ať sebevíc jich je na nebi, leda tehdy, když k tomu Bůh svolí, a pro toho, koho chtít bude a jehož si oblíbí.

Urduca: 

آسمانوں میں کتنے ہی فرشتے موجود ہیں، اُن کی شفاعت کچھ بھی کام نہیں آ سکتی جب تک کہ اللہ کسی ایسے شخص کے حق میں اُس کی اجازت نہ دے جس کے لیے وہ کوئی عرضداشت سننا چاہے اور اس کو پسند کرے

Tacikçe: 

Ва чӣ бисёр фариштагон дар осмонанд, ки шафоъаташон ҳеҷ нафъ надиҳад, лекин аз он пас, ки Худо барои ҳар кӣ хоҳад, рухсат диҳад ва хушнуд бошад. (нафъ кунад).

Tatarca: 

Күкләрдә күпме фәрештәләр бардыр, ул фәрештәләрнең һич нәрсәдә шәфәгате файда бирмәс, мәгәр Аллаһ теләгән һәм зира булган бәндәсенә шәфәгать итәргә рөхсәтен бирсә генә файда булыр.

Endonezyaca: 

Dan berapa banyaknya malaikat di langit, syafa'at mereka sedikitpun tidak berguna, kecuali sesudah Allah mengijinkan bagi orang yang dikehendaki dan diridhai (Nya).

Amharca: 

በሰማያት ውስጥ ካለ መልአክም ብዙዎች (ሊማለዱለት) ለሚሻውና ለሚወደው ሰው ከፈቀደ በኋላ ቢኾን እንጅ ምልጃቸው ምንም አትጠቅምም፡፡

Tamilce: 

வானங்களில் உள்ள எத்தனையோ வானவர்கள், அவர்களின் சிபாரிசு (அல்லாஹ்வின் தண்டனையில் இருந்து) எதையும் தடுக்காது அல்லாஹ்வின் அனுமதிக்கு பின்னரே தவிர, (அதுவும்) அவன் நாடுகிற, அவன் விரும்புகிறவருக்கு (மட்டுமே பலன் தரும்).

Korece: 

하늘에는 많은 천사들이 있 으되 그들의 중재는 하나님이 선 택한 자에게 그분의 허락이 있는 이후가 아니고는 유용하지 못하노라

Vietnamca: 

(Dù) Các Thiên Thần trong các tầng trời có đông bao nhiêu đi nữa thì sự can thiệp của họ cũng không mang lại kết quả gì cho chúng, trừ phi sau khi Allah đã cho phép đối với ai Ngài muốn và hài lòng.