Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

52

Sûredeki Ayet No: 

28

Ayet No: 

4763

Sayfa No: 

524

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّا كُنَّا مِن قَبْلُ نَدْعُوهُ ۖ إِنَّهُ هُوَ الْبَرُّ الرَّحِيمُ

Çeviriyazı: 

innâ künnâ min ḳablü ned`ûh. innehû hüve-lberru-rraḥîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik; Allah lütfedip bizi kavurucu azabdan korudu; doğrusu bundan önce de O'na yalvarıyorduk; şüphesiz O, iyilik yapandır, acıyandır derler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gerçekten de önceden onu çağırırdık; şüphe yok ki o, şanı yüce bir lütuf sahibidir, rahimdir.

Şaban Piriş: 

Biz, önceden de ona dua ediyorduk. Gerçekten O, çokça iyilik sahibidir, çokça merhametlidir.

Edip Yüksel: 

Biz daha önce O'na yalvarırdık; O, İyilik edendir, Rahimdir.

Ali Bulaç: 

Şüphesiz, biz bundan önce O'na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta Kendisi'dir.

Suat Yıldırım: 

Çünkü biz daha önce Allah'a dua ve ibadet eder, bizi ateşten korumasını niyaz ederdik. Gerçekten O, berr’dir, rahîmdir (hayırların kaynağıdır, merhamet ve ihsanı boldur).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

52:27

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz önceden O'na yakarıyorduk. Çünkü O'dur Berr, cömertçe iyilik eden; O'dur rahmeti sınırsız olan.

Bekir Sadak: 

Eger iddialarinda samimi iseler Kuran´in benzeri bir soz meydana getirsinler.

İbni Kesir: 

Gerçekten biz, bundan önce de O´na dua ediyorduk. Muhakkak ki O´dur O Berr, Rahim.

Adem Uğur: 

Gerçekten biz bundan önce O´na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O´dur.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki biz, daha önceden O´na (Allah´a) dua ediyorduk. Muhakkak ki O

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz biz, bundan önce de O´na yalvarıp ibâdet ederdik. Çünkü O, iyiliği bol, rahmeti geniştir.

Tefhim ul Kuran: 

«Hiç şüphesiz, biz bundan önce O´na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta kendisidir.»

Fransızca: 

Antérieurement, nous L'invoquions. C'est Lui certes, le Charitable, le Très Miséricordieux".

İspanyolca: 

Ya Le invocábamos antes. Es el Bueno, el Misericordioso».

İtalyanca: 

Già noi Lo invocavamo. Egli è veramente il Caritatevole, il Misericordioso».

Almanca: 

Gewiß, wir pflegten vorher an Ihn Bittgebete zu richten. Gewiß, ER ist Der Gütigste, Der Allgnädige.

Çince: 

以前我们的确常常祈祷他,他确是仁爱的,确是至慈的。

Hollandaca: 

Wij riepen hem vroeger aan, en hij is goed en barmhartig.

Rusça: 

Мы взывали к Нему прежде. Воистину, Он - Добродетельный, Милосердный".

Somalice: 

Waxaan ahayn horay kuwo barya Eebe, Ilaahayna waa Baarrii naxariista.

Swahilice: 

Hakika sisi zamani tulikuwa tukimwomba Yeye tu. Hakika Yeye ndiye Mwema Mwenye kurehemu.

Uygurca: 

بىز ھەقىقەتەن ئىلگىرى اﷲ قا ئىبادەت قىلاتتۇق، اﷲ ھەقىقەتەن ئېھسان قىلغۇچىدۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر»

Japonca: 

以前からわたしたちは,かれに祈っていたのです。本当にかれは恵み厚く,慈悲深き御方であられる」

Arapça (Ürdün): 

«إنا كنا من قبل» أي في الدنيا «ندعوه» نعبده موحدين «إنه» بالكسر استئنافا وإن كان تعليلا معنى وبالفتح تعليلا لفظا «هو البر» المحسن الصادق في وعده «الرحيم» العظيم الرحمة.

Hintçe: 

इससे क़ब्ल हम उनसे दुआएँ किया करते थे बेशक वह एहसान करने वाला मेहरबान है

Tayca: 

แท้จริง ก่อนหน้านี้เราได้วิงวอนต่อพระองค์ แท้จริงพระองค์นั้นเป็นผู้ทรงเอื้อเฟื้อเผื่อแผ่ผู้ทรงเมตตาเสมอ

İbranice: 

כי היינו לפני זה קוראים אליו, וכי הוא המיטיב והרחום

Hırvatça: 

Mi smo Ga u dovi molili, On je, doista, Dobročinitelj, Milostivi.

Rumence: 

Noi L-am chemat şi mai înainte, căci El este Blândul, Milostivul”

Transliteration: 

Inna kunna min qablu nadAAoohu innahu huwa albarru alrraheemu

Türkçe: 

"Biz önceden O'na yakarıyorduk. Çünkü O'dur Berr, cömertçe iyilik eden; O'dur rahmeti sınırsız olan."

Sahih International: 

Indeed, we used to supplicate Him before. Indeed, it is He who is the Beneficent, the Merciful."

İngilizce: 

Truly, we did call unto Him from of old: truly it is He, the Beneficent, the Merciful!

Azerbaycanca: 

Biz bundan əvvəl (dünyada) Ona ibadət edirdik. Şübhəsiz ki, O, (və’dinə sadiq) kərəm sahibidir, rəhm edəndir!”

Süleyman Ateş: 

Biz bundan önce yalnız O'na yalvarır(bizi korumasını O'ndan niyaz eder)dik. Çünkü iyilik eden, esirgeyen O'dur, O.

Diyanet Vakfı: 

"Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur."

Erhan Aktaş: 

“İyi ki daha önce yalnızca O’na yöneldik. Kuşkusuz ki O, İyilik Yapan’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.”

Kral Fahd: 

«Gerçekten biz bundan önce ona yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur»

Hasan Basri Çantay: 

«Gerçek biz bundan evvel (müvahhid olarak) Ona ibâdet ediyorduk. Şübhesiz ki O, (evet) O, (va´dinde saadık) ihsanı bol, çok esirgeyicidir».

Muhammed Esed: 

Şüphesiz biz bundan önce (yalnız) O´na yalvarırdık. (Ve O, bize şimdi gösterdi ki) yalnız O´dur gerçekten iyilik eden ve gerçek rahmet kaynağı!"

Gültekin Onan: 

52:27

Ali Fikri Yavuz: 

Biz, bundan önce O’na ibadet ediyorduk ve bizi korumasını istiyorduk. Gerçekten O, kerem sahibidir, Rahîm’dir.

Portekizce: 

Porque antes O invocávamos, por ser Ele o Beneficente, o Misericordiosíssimo!

İsveççe: 

förr bad vi alltid till Honom [och Han hörde vår bön]." - Han är den Gode, den Barmhärtige.

Farsça: 

از پیش او را [برای نجات از عذاب] می خواندیم؛ زیرا که او نیکوکار و مهربان است.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئێمە لەمەو پێش خوامان دەپەرست وھاوارمان لێدەكرد، بەڕاستی ئەو چاکەکارێکی میھرەبانە

Özbekçe: 

Албатта, биз илгари Унга дуо қилардик. Албатта, Унинг Ўзи яхшилик қилувчи ва раҳмлидур.

Malayca: 

"Sesungguhnya kami dahulu tetap menyembahNya (dan memohon pertolonganNya). Kerana sesungguhnya Dia lah sahaja yang sentiasa melimpahkan ihsanNya, lagi Yang Maha Mengasihani".

Arnavutça: 

Ne, më parë (në jetën tokësore) e kemi adhuruar Atë, Ai, me të vërtetë, është bamirës dhe mëshirues”.

Bulgarca: 

Ние Го зовяхме и преди. Той е Владетеля на доброто, Милосърдния.”

Sırpça: 

Ми смо Му се молили, а Он је, заиста, Доброчинитељ, Милостиви."

Çekçe: 

zajisté vzývali jsme Ho již předtím, neb On věru dobroditelem je slitovným!'

Urduca: 

ہم پچھلی زندگی میں اُسی سے دعائیں مانگتے تھے، وہ واقعی بڑا ہی محسن اور رحیم ہے

Tacikçe: 

Мо пеш аз ин Ӯро (бо дуъову илтиҷо) мехондем, ки Ӯ эҳсонкунандаву меҳрубон аст!»

Tatarca: 

Тәхкыйк без дөньяда Ул – Аллаһуга гыйбадәт кылыр идек һәм ут ґәзабыннан сакла, дип, дога кылыр идек, тәхкыйк Ул – Аллаһ изгелекле һәм дә рәхимледер.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya kami dahulu menyembah-Nya. Sesungguhnya Dialah yang melimpahkan kebaikan lagi Maha Penyayang.

Amharca: 

«እኛ ከዚህ በፊት እንለምነው ነበርን፡፡ እነሆ እርሱ በጎ ዋይ አዛኝ ነውና» (ይላሉ)፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக நாங்கள் இதற்கு முன்னர் அவனை அழைப்பவர்களாக (அவனை மட்டும் பரிசுத்தமாக வணங்குபவர்களாக) இருந்தோம். நிச்சயமாக அவன்தான் (தன் அடியார்கள் மீது) மிகவும் அருளுடையவன், மகா கருணையாளன் ஆவான்.”

Korece: 

실로 우리는 이전에 하나님 께 구원하였으매 그분은 은헤와 자비로 충만하시니라

Vietnamca: 

“Quả thật, trước đây chúng tôi đã thường cầu nguyện Ngài. Quả thật, Ngài là Đấng Tử Tế, Đấng Thương Xót.”