Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

52

Sûredeki Ayet No: 

27

Ayet No: 

4762

Sayfa No: 

524

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا وَوَقَانَا عَذَابَ السَّمُومِ

Çeviriyazı: 

femenne-llâhü `aleynâ veveḳânâ `aẕâbe-ssemûm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah bize lutfetti de bizi (vücûdun) içine işleyen (kavurucu) azabdan korudu.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik; Allah lütfedip bizi kavurucu azabdan korudu; doğrusu bundan önce de O'na yalvarıyorduk; şüphesiz O, iyilik yapandır, acıyandır derler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken Allah lutfetti bize ve korudu bizi ta iliklere işleyen sam yelinin azabından.

Şaban Piriş: 

Allah bize lutfetti de bizi kavurucu azaptan korudu.

Edip Yüksel: 

ALLAH bize iyilik etti de bizi içe işleyen azaptan korudu.

Ali Bulaç: 

Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve 'hücrelere kadar işleyen kavurucu' azaptan korudu.

Suat Yıldırım: 

Biz dünyada, ailemiz içinde iken sonumuzdan endişe ederdik. Ama şükürler olsun ki Allah bize lütfetti ve bizi, o kavuran ateşten korudu.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(27-28) «Şimdi Allah Teâlâ bizim üzerimize lütuf ve ihsanda bulundu ve bizi o Semûm azabından vâkiye buyurdu. Şüphe yok ki, biz evvelce O´na dua eder olmuştuk. Muhakkak ki o, vaadinde sâdıkdır, çok esirgeyicidir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah bize lütufta bulundu ve bizi o iliklere işleyen azaptan korudu.

Bekir Sadak: 

Yahut: «Onu kendi uydurdu» diyorlar oyle mi? Hayir, inanmiyorlar.

İbni Kesir: 

Allah

Adem Uğur: 

Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu.

İskender Ali Mihr: 

Şimdi Allah bizi ni´metlendirdi ve bizi (cehennemin) kavurucu ateşinin azabından korudu.

Celal Yıldırım: 

Allah, bize bol lûtufta bulundu da Cehennem´in kavurucu azabından korudu.

Tefhim ul Kuran: 

«Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve bizi, ´hücrelere kadar işleyen kavurucu´ azabdan korudu.»

Fransızca: 

Puis Allah nous a favorisés et protégés du châtiment du Samum .

İspanyolca: 

Alá nos agració y preservó del castigo del viento abrasador.

İtalyanca: 

ma Allah ci ha favorito e ci ha protetti del castigo del Soffio Infuocato.

Almanca: 

dann erwies ALLAH uns Gnade und schützte uns vor der Peinigung der Gluthitze.

Çince: 

但真主已施恩于我们,并使我们得免于毒风的刑罚。

Hollandaca: 

Maar God is ons genadig geweest, en heeft ons van de pijn van het brandende vuur verlost.

Rusça: 

Аллах же оказал нам милость и уберег нас от мучений знойного ветра (или мучений в Аду).

Somalice: 

Eebaase nagu mannaystay (dambi dhaaf), wuxuuna naga dhawray caddibaadda Samuumka (Jahannama).

Swahilice: 

Basi Mwenyezi Mungu akatufanyia hisani na akatulinda na adhabu ya upepo wa Moto.

Uygurca: 

اﷲ بىزگە مەرھەمەت قىلدى، بىزنى زەھەرلىك ئازابتىن ساقلىدى

Japonca: 

だがアッラーは,わたしたちに御恵みを与えられ,熱風の懲罰から御救い下された。

Arapça (Ürdün): 

«فمنّ الله علينا» بالمغفرة «ووقانا عذاب السموم» النار لدخولها في المسام وقالوا إيماء أيضا.

Hintçe: 

तो ख़ुदा ने हम पर बड़ा एहसान किया और हमको (जहन्नुम की) लौ के अज़ाब से बचा लिया

Tayca: 

ดังนั้นอัลลอฮ.ได้ทรงโปรดปรานแก่เราและได้ทรงปกป้องเราให้พ้นจากการลงโทษแห่งลมร้อน

İbranice: 

והנה חנן אותנו אלוהים בחסדו ושמר עלינו מפני עונשה של האש הלוהטת

Hırvatça: 

pa nam je Allah milost darovao i od patnje u Ognju nas sačuvao.

Rumence: 

însă Dumnezeu ne-a oblăduit şi ne-a ferit de osânda vântului arzător.

Transliteration: 

Famanna Allahu AAalayna wawaqana AAathaba alssamoomi

Türkçe: 

"Allah bize lütufta bulundu ve bizi o iliklere işleyen azaptan korudu."

Sahih International: 

So Allah conferred favor upon us and protected us from the punishment of the Scorching Fire.

İngilizce: 

But Allah has been good to us, and has delivered us from the Penalty of the Scorching Wind.

Azerbaycanca: 

Artıq Allah bizə mərhəmət buyurub (minnət qoyub) bizi cəhənnəm (səmum) əzabından qorudu.

Süleyman Ateş: 

Allah bize lutfetti de bizi o delikçiklere işleyen azabdan korudu.

Diyanet Vakfı: 

"Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu."

Erhan Aktaş: 

“Şimdi, Allah, bizi nimetlendirdi ve bizi kavurucu ateşin azâbından korudu.”

Kral Fahd: 

«Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu.»

Hasan Basri Çantay: 

«İşte Allah bize (mağfiret ve rahmetini) lûtfetdi. Bizi sâm yeli azabından korudu».

Muhammed Esed: 

ve bu durumdayken Allah bizi lütfuyla inayetlendirdi ve (çaresizliğin) yakıcı fırtınalarının azabından bizi korudu.

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Artık Allah bize lütûf buyurdu ve bizleri o ateşin azabından korudu.

Portekizce: 

Portanto, Deus nos agraciou e nos preservou do tormento do vento abrasador.

İsveççe: 

Men Gud har varit god mot oss som skonat oss från den glödheta vindens plåga;

Farsça: 

ولی خدا بر ما منت نهاد و ما را از عذاب مرگبار حفظ کرد.

Kürtçe: 

ئەوەتە خوا منەتی نا بەسەرماندا وە لەسزای دۆزەخ پاراستینی

Özbekçe: 

Бас, Аллоҳ бизга марҳамат қилди ва бизни дўзах азобидан сақлади.

Malayca: 

"Maka Allah mengurniakan kami (rahmat dan taufiqNya), serta memelihara kami dari azab neraka.

Arnavutça: 

e, Perëndia na ka dhuruar mëshirë dhe na ka ruajtur nga dënimi i rëndë (i frumës helmuese).

Bulgarca: 

Но Аллах ни облагодетелства и ни опази от изгарящото мъчение.

Sırpça: 

па нам је Аллах даровао милост и сачувао нас од патње у Огњу.

Çekçe: 

však Bůh nám milost uštědřil a ochránil nás před trestem vichru ohnivého,

Urduca: 

آخر کار اللہ نے ہم پر فضل فرمایا اور ہمیں جھلسا دینے والی ہوا کے عذاب سے بچا لیا

Tacikçe: 

Пас Худо бар мо миннат ниҳод ва моро аз азоби самум нигаҳ дошт.

Tatarca: 

Аллаһ безгә рәхмәт кылды вә бу дәрәҗәләрне бирде һәм эчке әгъзаларга үткүче ут ґәзабыннан безне саклады.

Endonezyaca: 

Maka Allah memberikan karunia kepada kami dan memelihara kami dari azab neraka.

Amharca: 

«አላህም በእኛ ላይ ለገሰ፡፡ የመርዛም እሳት ቅጣትንም ጠበቀን፡፡

Tamilce: 

ஆக, அல்லாஹ் எங்கள் மீது உபகாரம் புரிந்தான். இன்னும், எங்களை நரகத்தின் தண்டனையை விட்டும் பாதுகாத்தான்.

Korece: 

그러나 하나님은 우리에게 은혜를 베푸사 작열하는 열풍의 벌로부터 우리를 구하여 주셨노라

Vietnamca: 

“Nhưng Allah đã ban ân cho chúng tôi và đã cứu chúng tôi khỏi sự trừng phạt của Ngọn Lửa thiêu đốt.”