Arapça:
الَّذِينَ هُمْ فِي خَوْضٍ يَلْعَبُونَ
Çeviriyazı:
elleẕîne hüm fî ḫavḍiy yel`abûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ki onlar, daldıkları bir batak (bâtıl)da oynayıp duruyorlar.
Diyanet İşleri:
Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak!
Abdulbakî Gölpınarlı:
Öyle kişilerdir onlar ki daldıkları batakta oynayıp dururlar.
Şaban Piriş:
Ki onlar, boş şeylere dalıp oynuyorlardı.
Edip Yüksel:
Onlar ki bir bataklıkta oynamaktadırlar.
Ali Bulaç:
Ki onlar, 'daldıkları saçma bir uğraşı' içinde oynayan-oyalananlardır.
Suat Yıldırım:
Onlar ki daldıkları batıl içinde oynayıp dururlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
O kimseler ki, onlar bir bataklıkta oynarlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ki onlar bir batağa dalmış oynamaktadırlar.
Bekir Sadak:
52:17
İbni Kesir:
Onlar ki
Adem Uğur:
Ki onlar daldıkları bâtıl içinde oyalanıp duranlardır.
İskender Ali Mihr:
Onlar ki, lüzumsuz şeylere dalıp oyalananlardır.
Celal Yıldırım:
52:9
Tefhim ul Kuran:
Ki onlar, ´daldıkları saçma bir uğraşı´ içinde oynayıp, oyalananlardır.
Fransızca:
ceux qui s'ébattent dans des discours frivoles
İspanyolca:
que parloteaban por pasar el rato!
İtalyanca:
a coloro che si dilettano nella vanità!
Almanca:
die im Unfug- Treiben herumspielen,
Çince:
即以妄言消遣的人们!
Hollandaca:
Die zich vermaken door zich in ijdele twisten te mengen.
Rusça:
которые забавляются, предаваясь празднословию.
Somalice:
Ee ah kuwa tiimbashada xumaanta ku dhex ciyaari.
Swahilice:
Ambao wanacheza katika mambo ya upuuzi.
Uygurca:
ئۇلار (دۇنيادا) غەپلەتكە چۆمگەنلەردۇر
Japonca:
虚しい事に戯れていた者たちに。
Arapça (Ürdün):
«الذين هم في خوض» باطل «يلعبون» أي يتشاغلون بكفرهم.
Hintçe:
जो लोग बातिल में पड़े खेल रहे हैं
Tayca:
บรรดาที่พวกเขาอยู่ในการมั่วสุมการละเล่นอย่างไร้สาระ
İbranice:
אלה אשר משתעשעים בתקוות שווא
Hırvatça:
koji su se u laž upuštali, zabavljajući se!
Rumence:
şi celor care cu vorbe deşarte se joacă!
Transliteration:
Allatheena hum fee khawdin yalAAaboona
Türkçe:
Ki onlar bir batağa dalmış oynamaktadırlar.
Sahih International:
Who are in [empty] discourse amusing themselves.
İngilizce:
That play (and paddle) in shallow trifles.
Azerbaycanca:
O kəslər ki, (dünyada) yalana qurşanıb qəflət içində oynayarlar.
Süleyman Ateş:
O daldıkları batıl içinde oynayıp duranlar,
Diyanet Vakfı:
Ki onlar daldıkları batıl içinde oyalanıp duranlardır.
Erhan Aktaş:
Onlar ki, gereksiz şeylere dalıp oyalanıyorlar.
Kral Fahd:
Ki onlar daldıkları bâtıl içinde oyalanıp duranlardır.
Hasan Basri Çantay:
Ki onlar daldıkları baatıl içinde oynayıb duranlardır.
Muhammed Esed:
(bütün hayatları boyunca) tamamen boş şeylerle oyalanıp duranların;
Gültekin Onan:
Ki onlar, ´daldıkları saçma bir uğraşı´ içinde oynayan, oyalananlardır.
Ali Fikri Yavuz:
Ki onlar, daldıkları bir bâtıl da oynayıb duranlardır.
Portekizce:
Que se houverem dado a veleidades.
İsveççe:
de som roade sig med tomt prat [och glömde evigheten];
Farsça:
همانان که با فرو رفتن [در گفتار و کردار باطل با حقایق] بازی می کنند.
Kürtçe:
ئەوانەی کە لەکاری ناڕەوادا ڕۆدەچن وھەمیشە گاڵتە وگەپ دەکەن
Özbekçe:
(Ботилга) шўнғиб ўйнайдиганларга! («вайл» сўзи гоҳида «ҳалокат», гоҳида «дўзах» маъносида ишлатилади ва иккаласи ҳам бу оятга мосдир.)
Malayca:
Iaitu orang-orang yang leka bermain-main dalam kesesatan.
Arnavutça:
që, të zhytur në gënjeshtra, argëtoheshin!
Bulgarca:
които в празнословие се забавляват!
Sırpça:
који су се упуштали у лаж, забављајући се!
Çekçe:
a jen v planém tlachání zábavu nalézali!
Urduca:
جو آج کھیل کے طور پر اپنی حجت بازیوں میں لگے ہوئے ہیں
Tacikçe:
онон, ки саргарми кордон ботили худанд!
Tatarca:
Алар хакны инкяр итеп, бозык эшләрне эшләү белән һәм ялган сөйләү белән уйнаучылардыр.
Endonezyaca:
(yaitu) orang-orang yang bermain-main dalam kebathilan,
Amharca:
ለእነዚያ እነርሱ በውሸት ውስጥ የሚጫወቱ ለኾኑት፡፡
Tamilce:
அவர்கள் குழப்பத்தில் இருந்துகொண்டு (வீண்) விளையா(ட்)டு(களில் வாழ்க்கையை கழிக்)கிறார்கள்.
Korece:
그들은 허위에 몰두한 자들로
Vietnamca:
Những kẻ mà chúng đùa vui vô bổ.
Ayet Linkleri: