Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Çeviriyazı:
sebbeḥa lillâhi mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍ. vehüve-l`azîzü-lḥakîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri:
Göklerde olanlar da yerde olanlar da Allah'ı tesbih ederler. O, güçlüdür, Hakim'dir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Tenzih eder Allah'ı, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi.
Şaban Piriş:
Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ı tesbih eder. O, çok güçlüdür, Hakim'dir.
Edip Yüksel:
Göklerde ve yerde olanlar ALLAH'ı yüceltir. O, Üstündür, Bilgedir.
Ali Bulaç:
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Suat Yıldırım:
Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ı tesbih ve tenzih eder. O azîzdir, hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Ömer Nasuhi Bilmen:
Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa Allah için tesbihte bulunmuştur. Ve O azîzdir, hakîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ı tespih etmiştir. Azîz'dir O, Hakîm'dir.
Bekir Sadak:
Musluman olmaga cagirilmisken gelmeyip Allah´a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir? Allah, zalim olan milleti dogru yola eristirmez.
İbni Kesir:
Göklerde ne var, yerde ne varsa
Adem Uğur:
Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah´ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir.
İskender Ali Mihr:
Göklerde ve yerde olanlar, Allah´ı tesbih etti (ve etmekte). Ve O
Celal Yıldırım:
Göktekiler de, yerdekiler de Allah´ı tesbîh ederler. O, çok üstündür, çok güçlüdür, hikmet sahibidir.
Tefhim ul Kuran:
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah´ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
Fransızca:
Ce qui est dans les cieux et ce qui est sur la terre glorifient Allah, et Il est le Puissant, le Sage.
İspanyolca:
Lo que está en los cielos y en la tierra glorifica a Alá. Él es el Poderoso, el Sabio.
İtalyanca:
Glorifica Allah ciò che è nei cieli e sulla terra. Egli è l'Eccelso, il Saggio.
Almanca:
ALLAH lobpreisen alle, die in den Himmeln und auf Erden sind. Und ER ist Der Allwürdige, Der Allweise.
Çince:
凡在天地间的,都赞颂真主超绝万物,他是万能的,是至睿的。
Hollandaca:
Alles wat zich in den hemel en op aarde bevindt verkondigt den lof van God; want hij is machtig en wijs.
Rusça:
Славит Аллаха то, что на небесах, и то, что на земле. Он - Могущественный, Мудрый.
Somalice:
Waxaa Ilaahay nasaha (weyneeya) waxa Cirka iyo Dhulka ku sugan, Eebana waa adkaade falsan.
Swahilice:
Vinamtakasa Mwenyezi Mungu viliomo katika mbingu na katika ardhi. Na Yeye ni Mwenye nguvu, Mwenye hikima.
Uygurca:
ئاسمانلاردىكى نەرسىلەر (يەنى پەرىشتىلەر) ۋە زېمىندىكى نەرسىلەر (يەنى ئىنسانلار، ئۆسۈملۈكلەر، جانسىز شەيئىلەر) اﷲ قا تەسبىھ ئېيتتى، اﷲ غالىبتۇر، ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچىدۇر
Japonca:
天にあり地にある凡ての有は,アッラーを讃える。本当にかれは偉力ならびなく英明であられる。
Arapça (Ürdün):
«سبح لله ما في السماوات وما في الأرض» أي نزهه فاللام مزيدة وجيء بما دون من تغليبا للأكثر «وهو العزيز» في ملكه «الحكيم» في صنعه.
Hintçe:
जो चीज़े आसमानों में है और जो चीज़े ज़मीन में हैं (सब) ख़ुदा की तस्बीह करती हैं और वह ग़ालिब हिकमत वाला है
Tayca:
สิ่งที่อยู่ในชั้นฟ้าทั้งหลายและสิ่งที่อยู่ในแผ่นดินต่างแซ่ซ้อง สดุดีแด่อัลลอฮฺ และพระองค์ เป็นผู้ทรงอำนาจ ผู้ทรงปรีชาญาณ
İbranice:
שיבח את אלוהים, כל אשר בשמים ובארץ, כי הוא הכול יכול החכם
Hırvatça:
Allaha slavi i veliča ono što je na nebesima i ono što je na Zemlji; On je Silni i Mudri!
Rumence:
Cele din ceruri şi de pe pământ îl preamăresc pe Dumnezeu. El este Puternicul, Înţeleptul.
Transliteration:
Sabbaha lillahi ma fee alssamawati wama fee alardi wahuwa alAAazeezu alhakeemu
Türkçe:
Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ı tespih etmiştir. Azîz'dir O, Hakîm'dir.
Sahih International:
Whatever is in the heavens and whatever is on the earth exalts Allah, and He is the Exalted in Might, the Wise.
İngilizce:
Whatever is in the heavens and on earth, let it declare the Praises and Glory of Allah: for He is the Exalted in Might, the Wise.
Azerbaycanca:
Göylərdə və yerdə nə varsa, (hamısı, bütün məxluqat) Allahı təqdis edib şə’ninə tə’riflər deyər. O, yenilməz qüvvət sahibi, hikmət sahibidir!
Süleyman Ateş:
Göklerde ve yerde bulunanların hepsi Allah'ı tesbih etmiştir. O üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet Vakfı:
Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir.
Erhan Aktaş:
Göklerde ve yerde olanlar, Allah’ı tesbih(1) ederler. O, Mutlak Üstün Olan’dır ve En Doğru Hüküm Veren’dir.
Kral Fahd:
Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah’ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir.
Hasan Basri Çantay:
Göklerde ne var, yerde ne varsa (hepsi) Allâhı tesbîh (ve tenzîh) etmekdedir. O, gaalib-i mutlakdır, yegâne hukûm ve hikmet saahibidir.
Muhammed Esed:
Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah´ın sınırsız şanını yüceltir çünkü yalnız O´dur kudret ve hikmet sahibi.
Gültekin Onan:
Göklerde ve yerde olanların tümü Tanrı´yı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Fikri Yavuz:
Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah’ı tesbîh etmekte... O, Azîz’dir, Hakîm’dir.
Portekizce:
Tudo quanto existe nos céus e na terra glorifica Deus, porque Ele é o Poderoso, o Prudentíssimo.
İsveççe:
ALLT det som himlarna rymmer och det som jorden bär prisar Gud; Han är den Allsmäktige, den Vise.
Farsça:
آنچه در آسمان ها و آنچه در زمین است، خدا را [به پاک بودن از هر عیب و نقصی] می ستایند، و او توانای شکست ناپذیر و حکیم است.
Kürtçe:
تەسبیحاتی خوا دەکات ھەرچی لە ئاسمانەکان ولە زەویدایە وە ئەو زاڵ وباڵادەست وکار بەجێیە
Özbekçe:
Осмонлару ердаги барча нарсалар Аллоҳга тасбиҳ айтадир. У зот ғолиб ва ҳикмат эгасидир.
Malayca:
Segala yang ada di langit dan yang ada di bumi, tetap mengucap tasbih kepada Allah; dan Dia lah Yang Maha Kuasa, lagi Maha Bijaksana.
Arnavutça:
Perëndinë e falenderon çka gjendet në qiej dhe çka gjendet në Tokë. Ai është i Plotëfuqishëm dhe i Gjithëdijshëm.
Bulgarca:
Всичко на небесата и всичко на земята прославя Аллах. Той е Всемогъщия, Премъдрия.
Sırpça:
Аллаха слави и велича оно што је на небесима и оно што је на Земљи; Он је Силни и Мудри!
Çekçe:
Chválí Boha vše, co na nebesích je i na zemi - a On mocný je i moudrý.
Urduca:
اللہ کی تسبیح کی ہے ہر اُس چیز نے جو آسمانوں اور زمین میں ہے، اور وہ غالب اور حکیم ہے
Tacikçe:
Худоро тасбеҳ гӯянд ҳар чӣ дар осмошҳову дар замин аст ва Ӯст пирӯзманду ҳаким!
Tatarca:
Җирдәге вә күкләрдәге һәр нәрсә Аллаһу тәгаләне: "Һәр кимчелектән пакь дип, мактап тәсбих әйтә. Ул – Аллаһ һәрнәрсәдән өстен һәм гаделлек белән хөкем итүчедер.
Endonezyaca:
Telah bertasbih kepada Allah apa saja yang ada di langit dan apa saja yang ada di bumi; dan Dialah Yang Maha Perkasa lagi Maha Bijaksana.
Amharca:
በሰማያት ውስጥ ያለው በምድርም ውስጥ ያለው ሁሉ ለአላህ አሞገሠ፡፡ እርሱም አሸናፊው ጥበበኛው ነው፡፡
Tamilce:
நம்பிக்கையாளர்களே! எனது எதிரிகளையும் உங்கள் எதிரிகளையும் அவர்களிடம் அன்பை வெளிப்படுத்துகின்ற (உங்கள்) உற்ற நண்பர்களாக எடுத்துக் கொள்ளாதீர்கள், நீங்கள் எனது பாதையில் ஜிஹாது செய்வதற்காகவும் என் பொருத்தத்தை தேடியும் வெளியேறி இருந்தால் (அவர்களை நண்பர்களாக எடுத்துக் கொள்ளாதீர்கள்!). அவர்களோ உங்களிடம் வந்த சத்தியத்தை திட்டமாக நிராகரித்தனர். உங்கள் இறைவனாகிய அல்லாஹ்வை நீங்கள் நம்பிக்கை கொண்டதனால் தூதரையும் உங்களையும் (உங்கள் இல்லங்களிலிருந்து) அவர்கள் வெளியேற்றுகிறார்கள். அவர்களிடம் இரகசியமாக அன்பை காட்டுகிறீர்களா? நீங்கள் மறைப்பதையும் நீங்கள் பகிரங்கப்படுத்துவதையும் நான் நன்கறிவேன். உங்களில் யார் அதைச் செய்வாரோ (-அல்லாஹ்வின் எதிரிகளை தனது நண்பர்களாக எடுத்துக் கொள்வாரோ) திட்டமாக அவர் நேரான பாதையை விட்டு வழி கெட்டுவிட்டார்.
Korece:
하늘과 대지에 있는 모든 것들로 하여금 하나님을 찬미하도록하랴 실로 하나님은 권능과 지혜 로 충만하시니라
Vietnamca:
Vạn vật trong các tầng trời và vạn vật trên trái đất đều tán dương tôn cao Allah bởi Ngài là Đấng Chí Tôn, Đấng Thông Thái.
Ayet Linkleri: