Hizb 56

Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
 
00:00

sebbeḥa lillâhi mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍ. vehüve-l`azîzü-lḥakîm.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

Türkçe:

Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ı tespih etmiştir. Azîz'dir O, Hakîm'dir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir.

Diyanet Vakfı:

Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir.

İngilizce:

Whatever is in the heavens and on earth, let it declare the Praises and Glory of Allah: for He is the Exalted in Might, the Wise.

Fransızca:

Ce qui est dans les cieux et ce qui est sur la terre glorifient Allah, et Il est le Puissant, le Sage.

Almanca:

ALLAH lobpreisen alle, die in den Himmeln und auf Erden sind. Und ER ist Der Allwürdige, Der Allweise.

Rusça:

Славит Аллаха то, что на небесах, и то, что на земле. Он - Могущественный, Мудрый.

Açıklama:
 
00:00

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lime teḳûlûne mâ lâ tef`alûn.

Arapça:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ

Türkçe:

Ey iman sahipleri! Yapmayacağınız şeyi neden söylüyorsunuz?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz?

Diyanet Vakfı:

Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?

İngilizce:

O ye who believe! Why say ye that which ye do not?

Fransızca:

ô vous qui avez cru ! Pourquoi dites-vous ce que vous ne faites pas ?

Almanca:

Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Weshalb sagt ihr, was ihr nicht macht?!

Rusça:

О те, которые уверовали! Почему вы говорите то, чего не делаете?

Açıklama:
 
00:00

kebüra maḳten `inde-llâhi en teḳûlû mâ lâ tef`alûn.

Arapça:

كَبُرَ مَقْتًا عِندَ اللَّهِ أَن تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ

Türkçe:

Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük bir günahtır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza sebeb olur.

Diyanet Vakfı:

Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır.

İngilizce:

Grievously odious is it in the sight of Allah that ye say that which ye do not.

Fransızca:

C'est une grande abomination auprès d'Allah que de dire ce que vous ne faites pas.

Almanca:

Es ist etwas schwerwiegendes Verabscheutes bei ALLAH, daß ihr sagt, was ihr nicht macht.

Rusça:

Велика ненависть Аллаха к тому, что говорите то, чего не делаете.

Açıklama:
 
00:00

inne-llâhe yüḥibbü-lleẕîne yüḳâtilûne fî sebîlihî ṣaffen keennehüm bünyânüm merṣûṣ.

Arapça:

إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِهِ صَفًّا كَأَنَّهُم بُنْيَانٌ مَّرْصُوصٌ

Türkçe:

Allah kendi yolunda, duvarları birbine perçinlenmiş bir bina gibi, saf bağlıyarak çarpışanları sever.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever.

Diyanet Vakfı:

Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever.

İngilizce:

Truly Allah loves those who fight in His Cause in battle array, as if they were a solid cemented structure.

Fransızca:

Allah aime ceux qui combattent dans Son chemin en rang serré pareils à un édifice renforcé.

Almanca:

Gewiß, ALLAH liebt diejenigen, die auf Seinem Weg in Reihe kämpfen, als wären sie ein kompakter Bau.

Rusça:

Воистину, Аллах любит тех, которые сражаются на Его пути рядами, словно они - прочное строение.

Açıklama:

Sayfalar

Hizb 56 beslemesine abone olun.