Arapça:
لِنُرْسِلَ عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّن طِينٍ
Çeviriyazı:
linürsile `aleyhim ḥicâratem min ṭîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onların üzerine çamurdan pişirilmiş sert taşlar yağdıracağız.
Diyanet İşleri:
Elçiler: "Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Üstlerine balçıktan taşlar yağdırmak için.
Şaban Piriş:
Onların üzerlerine balçıktan yapılmış taşlar atacağız.
Edip Yüksel:
Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için...
Ali Bulaç:
Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.
Suat Yıldırım:
“Biz” dediler, “Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için görevlendirildik.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Onların üzerlerine çamurdan taşlar yağdırmak için.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Üzerlerine çamurdan taş atalım diye.
Bekir Sadak:
Firavun, erkaniyle birlikte hakdan yuz cevirdi
İbni Kesir:
Ki
Adem Uğur:
Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).
İskender Ali Mihr:
Onların üzerlerine balçıktan taşlar yollamak için.
Celal Yıldırım:
(33-34) Ki aşırı gidenlerin, ölçüyü kaçıranların üzerine Rabbin yanında işaretlenmiş balçıktan taş yağdıralım diye.
Tefhim ul Kuran:
«Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.»
Fransızca:
pour lancer sur eux des pierres de glaise,
İspanyolca:
para enviar contra ellos piedras de barro cocido,
İtalyanca:
per lanciare su di loro pietre d'argilla
Almanca:
damit wir über sie Steine von Lehm schicken,
Çince:
我们将因毁灭他们而降下黏土变成的石头,
Hollandaca:
Opdat wij steenen van gebakken klei op hen zouden nederzenden.
Rusça:
чтобы наслать на них каменья из глины,
Somalice:
Si aan ugu soo dirro korkooda dhagaxyo dhoobo (kulul).
Swahilice:
Tuwatupie mawe ya udongo,
Uygurca:
ئۇلارنىڭ ئۈستىگە پەرۋەردىگارىڭنىڭ دەرگاھىدا (گۇناھى) ھەددىدىن ئاشقۇچىلار ئۈچۈن بەلگە قويۇلغان (يەنى ھالاك قىلىنغۇچىنىڭ ئىسمى يېزىلغان)، لايدىن پىشۇرۇلغان تاش ياغدۇرىمىز»
Japonca:
泥の磔を(雨のように)かれらの上に降らすために。
Arapça (Ürdün):
«لنرسل عليهم حجارة من طين» مطبوخ بالنار.
Hintçe:
ताकि उन पर मिटटी के पथरीले खरन्जे बरसाएँ
Tayca:
เพื่อเราจะได้โยนก้อนหินทำด้วยดินเหนียวแข็งลงบนพวกเขา
İbranice:
כדי שנמטיר עליהם אבני חימר
Hırvatça:
"da sručimo na njih grumenje od gline,
Rumence:
ca să trimitem asupra lui bolovani de lut
Transliteration:
Linursila AAalayhim hijaratan min teenin
Türkçe:
"Üzerlerine çamurdan taş atalım diye."
Sahih International:
To send down upon them stones of clay,
İngilizce:
To bring on, on them, (a shower of) stones of clay (brimstone),
Azerbaycanca:
Onların başına gildən daşlar yağdırmaq üçün (gəlmişik).
Süleyman Ateş:
Ki onların üzerine çamurdan taş(lar) salalım.
Diyanet Vakfı:
"Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik)."
Erhan Aktaş:
Onların üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırmak için.
Kral Fahd:
«Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).»
Hasan Basri Çantay:
«Çünkü üzerlerine çamurdan taşlar atacağız»,
Muhammed Esed:
ki onlara taş gibi sert ceza darbeleri vuralım,
Gültekin Onan:
51:32
Ali Fikri Yavuz:
Üzerlerine çamurdan (pişirilmiş) taşlar atmak için...
Portekizce:
Para que lançássemos sobre eles pedras de argila,
İsveççe:
vi skall låta ett regn av stenblock falla över dem,
Farsça:
تا [بارانی] از گِل سنگ بر آنان بفرستیم؛
Kürtçe:
بۆ ئەوەی ببارێنین بە سەریاندا بەرد لە گڵی سورەوە کراوی
Özbekçe:
Уларнинг устидан лойдан (пиширилган) тошларни ташлаш учун.
Malayca:
"Supaya Kami menimpakan mereka dengan batu-batu dari tanah (yang dibakar),
Arnavutça:
për të hudhur gurë mbi ta prej (baltës) së forcuar,
Bulgarca:
за да изсипем върху тях камъни от глина,
Sırpça:
„да сручимо на њих грумење од глине,
Çekçe:
abychom na ně seslali kameny z hlíny pálené,
Urduca:
تاکہ اُس پر پکی ہوئی مٹی کے پتھر برسا دیں
Tacikçe:
то тиккаҳои сангҳои гили бар сарашон биборем,
Tatarca:
алар өстенә балчыктан ясалган ташларны яудырмак өчен,
Endonezyaca:
agar kami timpakan kepada mereka batu-batu dari tanah,
Amharca:
በእነርሱ ላይ ከጭቃ የኾኑን ድንጋዮች ልንለቅባቸው (ተላክን)፡፡
Tamilce:
களிமண்ணினால் ஆன கல்லை அவர்கள் மீது எறிவதற்காக (நாங்கள் அனுப்பப்பட்டுள்ளோம்).
Korece:
그들 위에 찰흙의 돌을 빗발처럼 보내니
Vietnamca:
“Để trút lên chúng (trận mưa) đá từ đất sét (đã được nung)”
Ayet Linkleri: