Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

51

Sûredeki Ayet No: 

33

Ayet No: 

4708

Sayfa No: 

522

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لِنُرْسِلَ عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّن طِينٍ

Çeviriyazı: 

linürsile `aleyhim ḥicâratem min ṭîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onların üzerine çamurdan pişirilmiş sert taşlar yağdıracağız.

Diyanet İşleri: 

Elçiler: "Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik" dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Üstlerine balçıktan taşlar yağdırmak için.

Şaban Piriş: 

Onların üzerlerine balçıktan yapılmış taşlar atacağız.

Edip Yüksel: 

Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için...

Ali Bulaç: 

Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.

Suat Yıldırım: 

“Biz” dediler, “Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için görevlendirildik.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Onların üzerlerine çamurdan taşlar yağdırmak için.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Üzerlerine çamurdan taş atalım diye.

Bekir Sadak: 

Firavun, erkaniyle birlikte hakdan yuz cevirdi

İbni Kesir: 

Ki

Adem Uğur: 

Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).

İskender Ali Mihr: 

Onların üzerlerine balçıktan taşlar yollamak için.

Celal Yıldırım: 

(33-34) Ki aşırı gidenlerin, ölçüyü kaçıranların üzerine Rabbin yanında işaretlenmiş balçıktan taş yağdıralım diye.

Tefhim ul Kuran: 

«Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.»

Fransızca: 

pour lancer sur eux des pierres de glaise,

İspanyolca: 

para enviar contra ellos piedras de barro cocido,

İtalyanca: 

per lanciare su di loro pietre d'argilla

Almanca: 

damit wir über sie Steine von Lehm schicken,

Çince: 

我们将因毁灭他们而降下黏土变成的石头,

Hollandaca: 

Opdat wij steenen van gebakken klei op hen zouden nederzenden.

Rusça: 

чтобы наслать на них каменья из глины,

Somalice: 

Si aan ugu soo dirro korkooda dhagaxyo dhoobo (kulul).

Swahilice: 

Tuwatupie mawe ya udongo,

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ ئۈستىگە پەرۋەردىگارىڭنىڭ دەرگاھىدا (گۇناھى) ھەددىدىن ئاشقۇچىلار ئۈچۈن بەلگە قويۇلغان (يەنى ھالاك قىلىنغۇچىنىڭ ئىسمى يېزىلغان)، لايدىن پىشۇرۇلغان تاش ياغدۇرىمىز»

Japonca: 

泥の磔を(雨のように)かれらの上に降らすために。

Arapça (Ürdün): 

«لنرسل عليهم حجارة من طين» مطبوخ بالنار.

Hintçe: 

ताकि उन पर मिटटी के पथरीले खरन्जे बरसाएँ

Tayca: 

เพื่อเราจะได้โยนก้อนหินทำด้วยดินเหนียวแข็งลงบนพวกเขา

İbranice: 

כדי שנמטיר עליהם אבני חימר

Hırvatça: 

"da sručimo na njih grumenje od gline,

Rumence: 

ca să trimitem asupra lui bolovani de lut

Transliteration: 

Linursila AAalayhim hijaratan min teenin

Türkçe: 

"Üzerlerine çamurdan taş atalım diye."

Sahih International: 

To send down upon them stones of clay,

İngilizce: 

To bring on, on them, (a shower of) stones of clay (brimstone),

Azerbaycanca: 

Onların başına gildən daşlar yağdırmaq üçün (gəlmişik).

Süleyman Ateş: 

Ki onların üzerine çamurdan taş(lar) salalım.

Diyanet Vakfı: 

"Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik)."

Erhan Aktaş: 

Onların üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırmak için.

Kral Fahd: 

«Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).»

Hasan Basri Çantay: 

«Çünkü üzerlerine çamurdan taşlar atacağız»,

Muhammed Esed: 

ki onlara taş gibi sert ceza darbeleri vuralım,

Gültekin Onan: 

51:32

Ali Fikri Yavuz: 

Üzerlerine çamurdan (pişirilmiş) taşlar atmak için...

Portekizce: 

Para que lançássemos sobre eles pedras de argila,

İsveççe: 

vi skall låta ett regn av stenblock falla över dem,

Farsça: 

تا [بارانی] از گِل سنگ بر آنان بفرستیم؛

Kürtçe: 

بۆ ئەوەی ببارێنین بە سەریاندا بەرد لە گڵی سورەوە کراوی

Özbekçe: 

Уларнинг устидан лойдан (пиширилган) тошларни ташлаш учун.

Malayca: 

"Supaya Kami menimpakan mereka dengan batu-batu dari tanah (yang dibakar),

Arnavutça: 

për të hudhur gurë mbi ta prej (baltës) së forcuar,

Bulgarca: 

за да изсипем върху тях камъни от глина,

Sırpça: 

„да сручимо на њих грумење од глине,

Çekçe: 

abychom na ně seslali kameny z hlíny pálené,

Urduca: 

تاکہ اُس پر پکی ہوئی مٹی کے پتھر برسا دیں

Tacikçe: 

то тиккаҳои сангҳои гили бар сарашон биборем,

Tatarca: 

алар өстенә балчыктан ясалган ташларны яудырмак өчен,

Endonezyaca: 

agar kami timpakan kepada mereka batu-batu dari tanah,

Amharca: 

በእነርሱ ላይ ከጭቃ የኾኑን ድንጋዮች ልንለቅባቸው (ተላክን)፡፡

Tamilce: 

களிமண்ணினால் ஆன கல்லை அவர்கள் மீது எறிவதற்காக (நாங்கள் அனுப்பப்பட்டுள்ளோம்).

Korece: 

그들 위에 찰흙의 돌을 빗발처럼 보내니

Vietnamca: 

“Để trút lên chúng (trận mưa) đá từ đất sét (đã được nung)”