Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

48

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

4604

Sayfa No: 

513

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأُخْرَىٰ لَمْ تَقْدِرُوا عَلَيْهَا قَدْ أَحَاطَ اللَّهُ بِهَا ۚ وَكَانَ اللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرًا

Çeviriyazı: 

veuḫrâ lem taḳdirû `aleyhâ ḳad eḥâṭa-llâhü bihâ. vekâne-llâhü `alâ külli şey'in ḳadîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Allah'ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır. Allah herşeye kâdirdir.

Diyanet İşleri: 

Bundan başka, sizin gücünüzün yetmediği fakat Allah'ın sizin için sakladığı ganimetler de vardır. Allah her şeye Kadir olandır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve daha başka ganimetler de vaadetmiştir ki siz, henüz onları elde edemezsiniz, andolsun ki Allah, bilgisiyle onları kavrayıp kuşatmıştır ve Allah'ın, her şeye gücü yeter.

Şaban Piriş: 

Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki, onları Allah'ın (kudreti ile) kuşatmıştır. Allah’ın her şeye gücü yeter.

Edip Yüksel: 

Güç yetirmediğiniz diğer gruba gelince, onları ALLAH kuşatmıştır. ALLAH elbette her şeye gücü yetendir.

Ali Bulaç: 

Ve (daha) başka (nice nimetler de, ki,) siz henüz onlara güç yetirmiş değilsiniz; (ama) gerçekten Allah, onları kuşatmıştır. Allah, herşeye güç yetirendir.

Suat Yıldırım: 

Allah size daha başka birçok ganimet vâd etti. Onları ileride alacaksınız. Şimdilik size bunu verdi ve insanların ellerini sizden çekti ki müminler için Allah'ın teyidine bir delil ve ibret olsun ve sizi dosdoğru yola eriştirsin. Allah size henüz güç yetiremediğiniz ama Kendisinin (ilim ve kudretiyle) hazırladığı başka fetih ve ganimetler de vâd etti. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve bir başkası (da vaad buyurulmuştur ki) onların üzerine sizin gücünüz henüz yetmemiştir. Allah Teâlâ onları muhakkak ki kuşatmıştır ve Allah Teâlâ her şey üzerine bihakkın kâdir bulunmuştur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sizin güç yetireceğiniz başka ganimetler de vardır. Allah onları kuşatmış bulunuyor. Allah, her şey üzerinde Kadîr'dir.

Bekir Sadak: 

And olsun ki Allah, peygamberinin ruyasinin gercek oldugunu tasdik eder. Ey inananlar! Siz, Allah dilerse, guven icinde, baslarinizi tiras etmis veya saclarinizi kisaltmis olarak, korkmadan Mescidi Haram´a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediginizi bilir. Size, bundan baska, yakin zamanda bir zafer verecektir.

İbni Kesir: 

Bundan başka, sizin gücünüzün yetmediği ama Allah´ın sizin için sakladığı ganimetler de vardır. Ve Allah

Adem Uğur: 

Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki, onlar Allah´ın bilgi ve kudreti dahilindedir. Allah, her şeye kadirdir.

İskender Ali Mihr: 

Ve henüz ulaşamadığınız, Allah´ın kuşatmış olduğu diğer (ganimetler) var. Ve Allah, herşeye kaadirdir.

Celal Yıldırım: 

Size başka ganimetler de va´detti ki, onlara henüz kudretiniz yetmemektedir ki, gerçekten Allah, o ganimetleri (ilmiyle kudretiyle) kuşatmıştır. Allah´ın kudreti her şeye yeter.

Tefhim ul Kuran: 

Ve (daha) başka (nice nimetler de, ki) siz henüz onlara güç yetirmiş değilsiniz (ama) gerçekten Allah, onları sarıp kuşatmıştır. Allah, her şeye karşı güç yetirendir.

Fransızca: 

Il vous promet un autre butin que vous ne seriez jamais capables de remporter et qu'Allah a embrassé en Sa puissance, car Allah est Omnipotent.

İspanyolca: 

Y otro cuyo logro no está en vuestras manos pero sí en las de Alá. Alá es omnipotente.

İtalyanca: 

[Vi ha promesso] altre [vittorie ] che allora non erano alla vostra portata, ma Allah li ha soverchiati. Allah è onnipotente.

Almanca: 

Auch andere (versprach ER euch), über die ihr keine Macht hattet, die ALLAH bereits allumfassend kennt. Und ALLAH ist immer über alles allmächtig.

Çince: 

别的战利品,你们尚未能获得的,真主确已周知它。真主对于万事是全能的。

Hollandaca: 

Hij beloofde u ook anderen buit, dien gij nog niet in staat waart te verkrijgen; maar nu heeft God dien voor u ingesloten; en God is almachtig.

Rusça: 

Будут и другие трофеи и города, которыми вы еще не овладели. Аллах уже окружил их, ведь Аллах способен на всякую вещь.

Somalice: 

Waxaa kale oo uu idiin dadajiyay Qaniimo kale oydaan awooddeen, Eebana wax walba waa karaa.

Swahilice: 

Na mengine hamwezi kuyapata bado, Mwenyezi Mungu amekwisha yazingia. Na Mwenyezi Mungu ni Muweza wa kila kitu.

Uygurca: 

اﷲ يەنە ئۆز كۈچۈڭلار بىلەن قولغا كەلتۈرەلمەيدىغان، اﷲ (ئۇنىڭ سىلەرگە مۇيەسسەر بولىدىغانلىقىنى) تولۇق بىلگەن بىر غەنىمەت (يەنى مەككىنىڭ پەتھى قىلىنىشى) نى (سىلەرگە مۇيەسسەر قىلدى). اﷲ ھەر نەرسىگە قادىردۇر

Japonca: 

またかれはいまだにあなたがたの力の及ばないものをも(約束されたが),アッラーはしっかりと取り囲んでいる。本当にアッラーは凡てのことに全能であられる。

Arapça (Ürdün): 

«وأخرى» صفة مغانم مقدرا مبتدأ «لم تقدروا عليها» هي من فارس والروم «قد أحاط الله بها» علم أنها ستكون لكم «وكان الله على كل شيء قديرا» أي لم يزل متصفا بذلك.

Hintçe: 

और दूसरी (ग़नीमतें भी दी) जिन पर तुम क़ुदरत नहीं रखते थे (और) ख़ुदा ही उन पर हावी था और ख़ुदा तो हर चीज़ पर क़ादिर है

Tayca: 

และทรัพย์เชลยอันอื่นอีกที่พวกเจ้าไม่มีกำลังที่จะเอาชนะมันได้แต่อัลลอฮทรงล้อมพวกมันไว้แล้ว (คืออาณาจักรเปอร์เซียและโรมันตะวันออก) และอัลลอฮ.เป็นผู้ทรงอานุภาพเหนือทุกสิ่งอย่าง

İbranice: 

ויש דברים אשר עדיין אינכם יכולים להשיג, אך זה כבר נמצא אצל אלוהים, כי אלוהים הוא כל-יכול

Hırvatça: 

i drugi, koji niste bili u stanju uzeti - Allah ga je već obujmio, a Allah nad svime ima moć.

Rumence: 

El a făcut ceea ce voi nu aţi fi putut, dacă n-ar fi fost în cuprinsul lui Dumnezeu. Dumnezeu asupra tuturor are putere.

Transliteration: 

Waokhra lam taqdiroo AAalayha qad ahata Allahu biha wakana Allahu AAala kulli shayin qadeeran

Türkçe: 

Sizin güç yetireceğiniz başka ganimetler de vardır. Allah onları kuşatmış bulunuyor. Allah, her şey üzerinde Kadîr'dir.

Sahih International: 

And [He promises] other [victories] that you were [so far] unable to [realize] which Allah has already encompassed. And ever is Allah, over all things, competent.

İngilizce: 

And other gains (there are), which are not within your power, but which Allah has compassed: and Allah has power over all things.

Azerbaycanca: 

Hələ əldə edə bilmədiyiniz başqa qənimətlər də (Allahın sizə Məkkənin fəthini, yaxud Hüneyn vuruşu, İranın fəthi və sonrakı neçə-neçə döyüşlər zamanı əldə ediləcək qənimətlər və’d buyurmuşdur). Allah onları (öz elmi ilə) ehtiva etmişdir. Allah hər şeyə qadirdir!

Süleyman Ateş: 

(Size) Başka (ganimetler) de söz vermiştir ki henüz onları ele geçiremediniz, fakat Allah onları kuşatmış(sizin için ayırmış)tır. Allah her şeye yapabilir.

Diyanet Vakfı: 

Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki, onlar Allah'ın bilgi ve kudreti dahilindedir. Allah, her şeye kadirdir.

Erhan Aktaş: 

Ve henüz elde edemediğiniz ama Allah’ın kuşattığı başka şeyler(1) de var. Allah, Her Şeye Güç Yetiren’dir.

Kral Fahd: 

Bundan başka, Allah'ın sizin için hazırladığı, fakat henüz ele geçirmediğiniz ganimetler de vardır. Allah, her şeye kadirdir.

Hasan Basri Çantay: 

Size henüz güc yetiremediğiniz daha diğer (ganimet) ler de (vermişdir). Allah bütün onları (ilmiyle) hakıykaten kuşatmışdır, Allah her şey´e hakkıyle kaadirdir.

Muhammed Esed: 

Hala kavrayışınız dışında bulunan (ama) Allah´ın şimdiden (sizin için) hazırladığı daha başka (kazançlar da) var çünkü Allah dilediğini yapma gücüne sahiptir.

Gültekin Onan: 

Ve (daha) başka (nice nimetler de, ki) siz henüz onlara güç yetirmiş değilsiniz (ama) gerçekten Tanrı onları kuşatmıştır. Tanrı, her şeye güç yetirendir/yetkindir.

Ali Fikri Yavuz: 

Size, henüz elinizin ermediği diğer ganimetler de vermiştir. Fakat Allah onları ilmi ile kuşatmıştır. Allah ise her şeye kadirdir.

Portekizce: 

E outros ganhos que não pudestes conseguir, Deus os conseguiu, e Deus é Onipotente.

İsveççe: 

En annan [vinst väntar], som ni hittills inte har kunnat [tillkämpa er], [men] den ligger inom räckhåll för Gud, som har allt i Sin makt.

Farsça: 

و [غنیمت ها و پیروزی های] دیگر [ی هست] که شما تا کنون بر آنها دست نیافته اید، بی تردید خدا بر آنها احاطه دارد [و به آسانی می تواند در دسترس شما قرار دهد]؛ و خدا همواره بر هر کاری تواناست.

Kürtçe: 

وە چەندەھا (غەنیمەتی)تر ھەیە کەھێشتا دەسەڵاتتان نیە بەسەریدا، بێگومان خوا ئاگای لەھەموویانە وەخوا ھەمیشە بەسەر ھەموو شتێکدا بەدەسەڵات وبـەتوانایە

Özbekçe: 

Ва сизлар қодир бўлмаган бошқасини ҳам (ваъда қилди). Уни Аллоҳ иҳота қилган ва Аллоҳ ҳар бир нарсага қодир зотдир. («Бошқа» фатҳ борасида тафсир уломолари Хайбар фатҳи, Макка фатҳи ва яна бошқа фатҳларни назарда тутилган деганлар.)

Malayca: 

Dan ada lagi harta rampasan lain yang kamu belum dapat menguasainya, (tetapi) Allah telah memelihara harta itu dengan kekuasaanNya (untuk kamu mendapatnya); dan (ingatlah), Allah adalah Maha Kuasa atas tiap-tiap sesuatu.

Arnavutça: 

dhe (ju ka premtuar) tjetrën (fitore), të cilën nuk keni qenë në gjendje ta fitoni, - por Perëndia, me dispozitën e Vet, e ka përmbledhë atë për ju, sepse, Perëndia është i pushtetshëm për çdo gjë.

Bulgarca: 

А други [победи], които не бяха по силите ви, Аллах потули. Аллах за всяко нещо има сила.

Sırpça: 

и други, који нисте били у стању узети – Бог вам га је дао, јер Аллах над свиме има моћ.

Çekçe: 

A přislíbil vám i jinou, nad níž dosud nemáte moc, zatímco ji Bůh již objal ve Svém vědění, vždyť Bůh nad věcí každou je všemocný.

Urduca: 

اِس کے علاوہ دوسرے اور غنیمتوں کا بھی وہ تم سے وعدہ کرتا ہے جن پر تم ابھی تک قادر نہیں ہوئے ہو اور اللہ نے ان کو گھیر رکھا ہے، اللہ ہر چیز پر قادر ہے

Tacikçe: 

Ва ғаниматҳои дигаре, ки ҳанӯз ба онҳо даст наёфтаед. Ҳар оина (Албатта) Худо ба он (бо илмаш) иҳота дорад ва Ӯ ба ҳар коре тавоност.

Tatarca: 

Дәхи хәзер алырга көчегез җитмәгән табышларны Аллаһ сезгә киләчәктә вәгъдә кылды ки, ул табышларны Аллаһ сезнең өчен саклады, Аллаһ һәрнәрсәгә кадир булды.

Endonezyaca: 

Dan (telah menjanjikan pula kemenangan-kemenangan) yang lain (atas negeri-negeri) yang kamu belum dapat menguasainya yang sungguh Allah telah menentukan-Nya. Dan adalah Allah Maha Kuasa atas segala sesuatu.

Amharca: 

ሌላይቱንም በእርሷ ላይ ገና ያልቻላችኋትን አላህ ያወቃትን (ለእናንተ አዘጋጃት)፡፡ አላህም በነገሩ ሁሉ ላይ ቻይ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும் (நாடுகளில்) வேறு பலவற்றையும் உங்களுக்கு வாக்களித்திருக்கிறான். (இப்போது) நீங்கள் அவற்றின் மீது (போர் தொடுத்து அவற்றை வெற்றி கொள்ள) ஆற்றல் பெறவில்லை. அல்லாஹ் அவற்றை (எல்லாம்) திட்டமாக சூழ்ந்திருக்கிறான். இன்னும், அல்லாஹ் எல்லாவற்றின் மீதும் பேராற்றலுடையவனாக இருக்கிறான்.

Korece: 

너희 능력안에 있지 아니한 다른 전리품들이 있으되 하나님 은 너희를 위해 준비하여 주셨으 니 실로 하나님은 모든 일에 전지 전능 하심이라

Vietnamca: 

Và (Ngài hứa) những (chiến thắng) khác mà các ngươi chưa đạt được nhưng Allah đã tóm thâu chúng bởi vì Allah toàn năng trên tất cả mọi thứ.