Arapça:
مَا كَذَبَ الْفُؤَادُ مَا رَأَىٰ
Çeviriyazı:
mâ keẕebe-lfüâdü mâ raâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.
Diyanet İşleri:
Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gönlü, gördüğünü yalanlamadı.
Şaban Piriş:
(Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Edip Yüksel:
Gördüğünü gönlü yalanlamadı.
Ali Bulaç:
Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
Suat Yıldırım:
Gözlerinin gördüğünü kalbi yalan saymadı.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(11-12) Gördüğü şeyi kalbi tekzîp etmedi. Onun gördüğüne karşı onunla şimdi mücadelede mi bulunacaksınız?
Yaşar Nuri Öztürk:
Kalp yalanlamadı gördüğünü.
Bekir Sadak:
Gozu oradan ne kaydi ve ne de onu asti.
İbni Kesir:
Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
Adem Uğur:
(Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.
İskender Ali Mihr:
Kalbindeki fuad (gönül gözü görmesi), gördüğü (ruhun gözlerinin gördüğü) şeyi tekzip etmedi.
Celal Yıldırım:
Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Tefhim ul Kuran:
Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.
Fransızca:
Le cur n'a pas menti en ce qu'il a vu.
İspanyolca:
No ha mentido el corazón en lo que vio.
İtalyanca:
Il cuore non mentì su quel che vide.
Almanca:
Der Verstand erlog nicht, was er sah.
Çince:
他的心没有否认他所见的。
Hollandaca:
Het hart van Mahomet stelde datgene wat hij gezien had, niet valschelijk voor.
Rusça:
и сердце не солгало о том, что он увидел.
Somalice:
Qalbiguna Ma beeniyo wuxuu arkay (Nabigu).
Swahilice:
Moyo haukusema uwongo uliyo yaona.
Uygurca:
ئۇنىڭ كۆرگىنىنى دىلى ئىنكار قىلمىدى (يەنى راست كۆردى)
Japonca:
心は自分が見たことを偽らない。
Arapça (Ürdün):
«ما كذب» بالتخفيف والتشديد أنكر «الفؤاد» فؤاد النبي «ما رأى» ببصره من صورة جبريل.
Hintçe:
तो जो कुछ उन्होने देखा उनके दिल ने झूठ न जाना
Tayca:
จิตใจ (ของมุฮัมมัด) มิได้ปฏิเสธสิ่งที่เขาได้เห็น
İbranice:
הלב לא בדה את אשר הוא ראה
Hırvatça:
Srce nije poreklo ono što je vidio.
Rumence:
Inima nu a socotit amăgire ceea ce el a văzut.
Transliteration:
Ma kathaba alfuadu ma raa
Türkçe:
Kalp yalanlamadı gördüğünü.
Sahih International:
The heart did not lie [about] what it saw.
İngilizce:
The (Prophet's) (mind and) heart in no way falsified that which he saw.
Azerbaycanca:
Qəlb (Peyğəmbərin qəlbi) gördüyünü yalan saymadı. (Muhəmməd əleyhissəlam gözü ilə gördüyünün Cəbrail olduğuna qəlbdən inandı).
Süleyman Ateş:
Gönül gördüğünde yanılmadı (yalan söylemedi, gerçeği gördü).
Diyanet Vakfı:
(Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Erhan Aktaş:
Gönlü, gördüğünü yalanlamadı.
Kral Fahd:
(Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Hasan Basri Çantay:
Onun gördüğünü kalb (i) yalana çıkarmadı.
Muhammed Esed:
(Kulunun) kalbi gördüğünü yalanlamadı.
Gültekin Onan:
Onun gördüğünü yürek (fuadü) yalanlamadı.
Ali Fikri Yavuz:
(Hz. Peygamber, mi’raçta gözü ile) gördüğünü, kalbi tekzib etmedi.
Portekizce:
O coração (do Mensageiro) não mentiu, acerca do que viu.
İsveççe:
Hjärtat tog inte miste på vad han såg;
Farsça:
آنچه را دل [پیامبر] دید [به پیامبر] دروغ نگفت [تا او را درباره حقیقت فرشته وحی به وهم و خیال اندازد، بلکه به حضور و شهودش یقین کامل داشت.]
Kürtçe:
ئەوەی (موحەممەد ﷺ) بەچاوی سەر بینی دڵی (بڕوای پێ کرد و) بە درۆی نەزانی
Özbekçe:
Қалб (кўз) кўрганини ёлғонга чиқармади.
Malayca:
Hati (Nabi Muhammad) tidak mendustakan apa yang dilihatnya.
Arnavutça:
Zemra e tij nuk e përgënjeshtroi atë që e pa,
Bulgarca:
Сърцето му не го излъга за онова, което видя.
Sırpça:
И срце није порекло оно што је видео.
Çekçe:
A srdce jeho mu v tom, co viděl, nelhalo.
Urduca:
نظر نے جو کچھ دیکھا، دل نے اُس میں جھوٹ نہ ملایا
Tacikçe:
Дил он чиро, ки, дид, дурӯғ нашумурд.
Tatarca:
Мухәммәд г-мнең күңеле күргәнен ялган димәде, нык ышанды, ягъни Җәбраил фәрештәне үз сурәтендә күрде һәм Аллаһуны күңеле илә күрде.
Endonezyaca:
Hatinya tidak mendustakan apa yang telah dilihatnya.
Amharca:
(ነቢዩም በዓይኑ) ያየውን ልቡ አልዋሸም፡፡
Tamilce:
(நபி) எதை (தனது கண்களால்) பார்த்தாரோ அதை (அவருடைய) உள்ளம் பொய்ப்பிக்கவில்லை. (உள்ளமும் அதை நம்பிக்கை கொண்டது.)
Korece:
그의 마음은 그가 본 것에대하여 거짓함이 없더라
Vietnamca:
Trái tim (của Muhammad) không gian dối về những gì Y đã nhìn thấy.
Ayet Linkleri: