Arapça:
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ فَمَا أَنتَ بِمَلُومٍ
Çeviriyazı:
fetevelle `anhüm femâ ente bimelûm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey Muhammed! Sen onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin.
Diyanet İşleri:
Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Artık yüz çevir onlardan, bundan dolayı da kınanmazsın sen.
Şaban Piriş:
Onlardan yüz çevir, artık kınanacak değilsin.
Edip Yüksel:
Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
Ali Bulaç:
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir; artık kınanacak değilsin.
Suat Yıldırım:
Sen de onlardan yüz çevir, yeterince onlara hakkı anlatmaya çalıştığından artık bundan ötürü seni kimse ayıplayamaz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şimdi onlardan yüz çevir, artık sen kınanılacak değilsin.
Yaşar Nuri Öztürk:
Artık onlardan yüz çevir. Sen bu yüzden kınanmayacaksın.
Bekir Sadak:
Soz verilen gunun azabindan vay o inkar edenlere! *
İbni Kesir:
Onlardan yüz çevir. Artık sen, kınanacak değilsin.
Adem Uğur:
Artık onlara aldırma. (Davete uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin.
İskender Ali Mihr:
O halde onlardan yüz çevir, artık sen kınanacak değilsin.
Celal Yıldırım:
Onlardan yüzçevir
Tefhim ul Kuran:
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir
Fransızca:
Détourne-toi d'eux, tu ne seras pas blâmé [à leur sujet]: .
İspanyolca:
¡Apártate de ellos y, así, no incurrirás en censura!
İtalyanca:
Volgi loro le spalle: non sarai biasimato ;
Almanca:
So wende dich von ihnen ab, denn du bist nicht tadelnswert.
Çince:
你应当退避他们,你绝不是受责备的。
Hollandaca:
Houdt u dus van hen af, en gij zult vrij van blaam zijn, indien gij aldus handelt.
Rusça:
Отвратись же от них, и тебя не будут порицать.
Somalice:
Ee Nabiyow iskaga jeedsado xaggooda, ma tihid mid la dagaaliye (Eebe agtiisa).
Swahilice:
Basi waachilie mbali, nawe hulaumiwi.
Uygurca:
ئۇلاردىن يۈز ئۆرۈگىن، سەن مالامەت قىلىنغۇچى ئەمەسسەن
Japonca:
それで,かれらを避けて去れ。あなたがたは(かれらの行いに対して)咎めはないのである。
Arapça (Ürdün):
«فتولَّ» أعرض «عنهم فما أنت بملوم» لأنك بلغتهم الرسالة.
Hintçe:
तो (ऐ रसूल) तुम इनसे मुँह फेर लो तुम पर तो कुछ इल्ज़ाम नहीं है
Tayca:
ดังนั้น เจ้าจงผินหลังออกจากพวกเขาเถิด แล้ว เจ้าจะไม่เป็นผู้ถูกตำหนิ
İbranice:
לכן פרוש מהם, ואין עליך שום אשמה
Hırvatça:
Pa, od njih ti se okreni, prekoren nećeš biti!
Rumence:
Întoarce-le spatele şi nu vei fi dojenit!
Transliteration:
Fatawalla AAanhum fama anta bimaloomin
Türkçe:
Artık onlardan yüz çevir. Sen bu yüzden kınanmayacaksın.
Sahih International:
So leave them, [O Muhammad], for you are not to be blamed.
İngilizce:
So turn away from them: not thine is the blame.
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Artıq onlardan üz döndər! Sən buna görə qınanası deyilsən (çünki sənə həvalə olunmuş risaləti layiqincə təbliğ etdin).
Süleyman Ateş:
Onlardan yüz çevir, sen kınanacak değilsin.
Diyanet Vakfı:
Artık onlara aldırma. (Davete uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin.
Erhan Aktaş:
O halde onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
Kral Fahd:
Artık onlara aldırma. (Davete uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin.
Hasan Basri Çantay:
O halde (Habîbim) onlardan yüz çevir. Artık sen, kınanacak (mes´ûl olacak) değilsin.
Muhammed Esed:
O halde, onlardan yüz çevir, (bu durumda) senin bir suçun olmaz;
Gültekin Onan:
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir
Ali Fikri Yavuz:
Onun için, onlardan yüz çevir
Portekizce:
Afasta-te, pois, deles, porque não serás reprovado.
İsveççe:
Håll dig därför på avstånd från dem; då kan ingen klandra dig!
Farsça:
بنابراین از این سبک مغزان باطل گو، روی برگردان [که تو اتمام حجت کردی] و شایسته سرزنش نیستی؛
Kürtçe:
تۆ (ئەی موحەممەد ﷺ) ڕوویان لێ وەرگێڕە چونکە تۆ لۆمەکراو نیت
Özbekçe:
Улардан юз ўгир. Бас, сен маломатга қолувчи эмассан. (Пайғамбарнинг вазифаси Аллоҳнинг амрини етказиш. У зот бу ишни ўз ўрнида адо этдилар. Мушриклар гапга кирмадилар, Пайғамбар алайҳиссалом улардан юз ўгирсалар, у зотга маломат йўқ.)
Malayca:
Oleh itu, berpalinglah (wahai Muhammad) daripada mereka (yang menentangmu itu dan janganlah dihiraukan), kerana engkau tidak akan disalahkan (setelah engkau memberi amaran kepada mereka).
Arnavutça:
e, shmangu prej tyre; ti nuk do të qortohesh për këtë,
Bulgarca:
Отвърни се от тях и не ще бъдеш упрекван!
Sırpça:
Па, ти се окрени од њих, нећеш да будеш прекорен!
Çekçe:
Odvrať se proto od nich, a nebudeš za to kárán!
Urduca:
پس اے نبیؐ، ان سے رخ پھیر لو، تم پر کچھ ملامت نہیں
Tacikçe:
Пас аз онҳо рӯйгардон шав. Кас туро маломат нахоҳад кард.
Tatarca:
Син алардан кисел, аларның шул хәлдә булулары өчен сиңа һич шелтә юктыр.
Endonezyaca:
Maka berpalinglah kamu dari mereka dan kamu sekali-kali tidak tercela.
Amharca:
ከእነርሱም (ክርክር) ዘወር በል፤ (ተዋቸው)፡፡ አንተ ምንም ተወቃሽ አይደለህምና፡፡
Tamilce:
ஆகவே, (நபியே!) நீர் அவர்களை விட்டு விலகுவீராக! ஆக, நீர் பழிக்கப்பட்டவர் இல்லை.
Korece:
그러므로 그들을 멀리하라 그리하면 문책받지 않을 것이라
Vietnamca:
Vì vậy, Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy mặc kệ bọn chúng, Ngươi không bị khiển trách (về điều đó).
Ayet Linkleri: