Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

51

Sûredeki Ayet No: 

41

Ayet No: 

4716

Sayfa No: 

522

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَفِي عَادٍ إِذْ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الرِّيحَ الْعَقِيمَ

Çeviriyazı: 

vefî `âdin iẕ erselnâ `aleyhimü-rrîḥa-l`aḳîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani biz onların üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermiştik.

Diyanet İşleri: 

Ad milletinin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Âd kavminde de bir delil var; hani onlara, her şeyi kasıp kavuran bir fırtına göndermiştik.

Şaban Piriş: 

Âd’da da (ibretler) vardır. Onların üzerine (kasıp, kavuran helak edici) kısır rüzgarı göndermiştik.

Edip Yüksel: 

Ad halkında da (bir ders vardır). Üzerlerine korkunç bir rüzgar gönderdik.

Ali Bulaç: 

Ad (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onların üzerine köklerini kesen (akim) bir rüzgar gönderdik.

Suat Yıldırım: 

Âd halkında da alınacak dersler vardır. Onlara da ortalığı kasıp kavuran köklerini kurutan bir kasırga gönderdik.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(41-42) Ve Âd (kavminin kıssasında da (ibret vardır). O vakit ki, onların üzerine faidesiz, muzır rüzgarı gönderdik. Üzerine her uğradığı şeyi bırakmıyordu, illâ ki, onu çürümüş bir kül gibi kılmış oluyordu.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Âd kavminde de bir ibret var. Onlar üzerine, her şeyi yerinden söken rüzgârı göndermiştik.

Bekir Sadak: 

Gogu, gucumuzle Biz kurduk

İbni Kesir: 

Ad´da da. Hani onların üzerine kasıp kavuran rüzgarı göndermiştik.

Adem Uğur: 

Ad kavminde de (ibretler vardır). Onlara kasıp kavuran rüzgârı göndermiştik.

İskender Ali Mihr: 

Ve Ad (kavminde) de (ibretler, deliller vardır). Onlara, “yok edici” bir rüzgâr göndermiştik.

Celal Yıldırım: 

Âd kıssasında da (ibretli belgeler bıraktık). Hani bir vakit üzerlerine, köklerini kesip yok eden kasırgayı göndermiştik.

Tefhim ul Kuran: 

Ad (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onların üzerine de köklerini kesen (akîm) bir rüzgâr gönderdik.

Fransızca: 

De même pour les Aad, quand Nous envoyâmes contre eux le vent dévastateur

İspanyolca: 

Y en los aditas. Cuando enviamos contra ellos el viento desvastador,

İtalyanca: 

E [ci fu segno] negli 'Âd, quando inviammo contro di loro il vento devastante

Almanca: 

Und mit 'Aad (gab es eine Aya), als WIR über sie den unfruchtbar machenden Wind schickten,

Çince: 

在阿德人的故事里,也有一种迹象。当时,我曾使无益的暴风去毁灭他们,

Hollandaca: 

En in den stam van Ad was mede een teeken, toen wij een verwoestenden wind tegen hen zonden.

Rusça: 

Знамение было и в рассказе об адитах. Вот Мы наслали на них недобрый ветер.

Somalice: 

Ree Caadna (calaamo lagu waana qaato yaa ku sugan) markaan ku dirray dabayl wax halaagta.

Swahilice: 

Na katika khabari za A'di tulipo wapelekea upepo wa kukata uzazi.

Uygurca: 

ئادنىڭ (قىسسىسىدىمۇ) بىر تۈرلۈك ئالامەت بار، ئۆز ۋاقتىدا ئۇلارغا يامان بوراننى ئەۋەتتۇق

Japonca: 

またアードにも(印があった)。われが惨害を(西?)す風をかれらに送った時を思い起せ。

Arapça (Ürdün): 

«وفي» إهلاك «عاد» آية «إذ أرسلنا عليهم الريح العقيم» هي التي لا خير فيها لأنها لا تحمل المطر ولا تلقح الشجر وهي الدبور.

Hintçe: 

और वह तो क़ाबिले मलामत काम करता ही था और आद की क़ौम (के हाल) में भी निशानी है हमने उन पर एक बे बरकत ऑंधी चलायी

Tayca: 

และในเรื่องของอ๊าด เมื่อเราได้ส่งลมพายุที่ทำลายล้างมายังพวกเขา

İbranice: 

ועאד, כאשר שלחנו אליהם רוח נוראית

Hırvatça: 

I u Adu - kad na njih vjetar poslasmo u kome nije bilo nikakva dobra;

Rumence: 

Aşa a fost şi cu adiţii când am trimis asupra lor vântul pustiilor

Transliteration: 

Wafee AAadin ith arsalna AAalayhimu alrreeha alAAaqeema

Türkçe: 

Âd kavminde de bir ibret var. Onlar üzerine, her şeyi yerinden söken rüzgârı göndermiştik.

Sahih International: 

And in 'Aad [was a sign], when We sent against them the barren wind.

İngilizce: 

And in the 'Ad (people) (was another Sign): Behold, We sent against them the devastating Wind:

Azerbaycanca: 

Adın (Ad qövmünün) başına gələnlərdə də (bir ibrət dərsi vardır). O zaman Biz onların üstünə hər şeyi qurudub məhv edən (xeyirsiz) bir külək göndərmişdik.

Süleyman Ateş: 

Ad(kavmin)de de (ibret alınacak şeyler vardır). Onlara, köklerini kesen bir rüzgar gönderdik.

Diyanet Vakfı: 

Ad kavminde de (ibretler vardır). Onlara kasıp kavuran rüzgarı göndermiştik.

Erhan Aktaş: 

Âd’da da vardır. Onların üzerine kasıp kavuran rüzgâr göndermiştik.

Kral Fahd: 

Âd kavminde de (ibretler vardır). Onlara kasıp kavuran rüzgârı göndermiştik.

Hasan Basri Çantay: 

Aad (kavminin helak edilmesin) de de (ibret vardır). Hani onların üzerine o kısır rüzgârı göndermişdik.

Muhammed Esed: 

Ve; canlıları yok eden kasırgayı üzerlerine saldığımız ´Ad (kavminin başına gelenlerde) de (aynı mesajı bulursunuz),

Gültekin Onan: 

Hani onların üzerine kökleri kesen (akim) bir rüzgar gönderdik.

Ali Fikri Yavuz: 

Âd kavminde de ibret vardır: Hani onların üzerine o kökü kurutan rüzgârı göndermiştik.

Portekizce: 

E (na história do povo de) Ad há um exemplo; desencadeamos contra eles um vento assolador,

İsveççe: 

Och i [berättelsen om vad som hände stammen] Aad ligger [samma budskap]: Vi sände mot dem en dödsbringande vind

Farsça: 

و [نیز] در [سرگذشت قوم] عاد هنگامی که بر آنان باد هلاک کننده ای فرستادیم [عبرتی است.]

Kürtçe: 

وە لەگەلی عاددا بەڵگەو پەند ھەیە، کاتێ کە ناردمانە سەریان بای (گەرمی توندی) بێ خێر

Özbekçe: 

Ва Одда ҳам (белги) бор. Вақтики, Биз уларга туғмас шамолни юбордик. (Одатда, шамол ёмғир ёғишига сабаб бўлади. Од қавмига келган шамол эса уларга ёмғир эмас, бало-офат, ҳалокатни олиб келган, шунинг учун унинг туғмас, яъни бефойда деб сифатланяпти.)

Malayca: 

Dan juga pada (kisah) kaum Aad (terdapat perkara-perkara yang menjadi iktibar), - ketika kami hantarkan kepada mereka angin ribut yang tidak mengandungi sebarang kebaikan; -

Arnavutça: 

(Dhe, Ne, kemi dhënë këshillë mbi ngjarjen) e Adit, kur e dërguam frymën shkatërruese mbi ta,

Bulgarca: 

И за адитите, срещу които изпратихме опустошителния вятър...

Sırpça: 

И у Аду - кад на њих ветар посласмо у коме није било никаквог добра;

Çekçe: 

... A o Ádovcích; hle, vyslali jsme proti nim vichřici zničující,

Urduca: 

اور (تمہارے لیے نشانی ہے) عاد میں، جبکہ ہم نے ان پر ایک ایسی بے خیر ہوا بھیج دی

Tacikçe: 

Ва низ ибратест дар қавми Од, он гоҳ, ки боди ақимро бар онҳо фиристодем.

Tatarca: 

Дәхи Гад кавеменең һәлак булуында гыйбрәтләр бардыр, алар өстенә җибәрдек Без җимерүче рәхимсез җилне.

Endonezyaca: 

Dan juga pada (kisah) Aad ketika Kami kirimkan kepada mereka angin yang membinasakan,

Amharca: 

በዓድም በእነርሱ ላይ መካንን ነፋስ በላክን ጊዜ (ምልክት አልለ)፡፡

Tamilce: 

இன்னும், ஆது சமுதாயத்தி(ன் சரித்திரத்தி)லும் - அவர்கள் மீது நாம் மலட்டுக் காற்றை (-எவ்வித நன்மையுமில்லாத, அழிவை ஏற்படுத்தும் காற்றை) அனுப்பியபோது - பல அத்தாட்சிகள் இருக்கின்றன.

Korece: 

아드의 백성 속에서도 예증 이 있나니 보라 하나님이 그들에 게 파멸의 바람을 보냈으니

Vietnamca: 

Và ở đám dân ‘Ad (là một dấu hiệu làm bài học cho những ai sợ sự trừng phạt đau đớn), khi TA gởi một trận cuồng phong đến trừng phạt chúng.