
vefî `âdin iẕ erselnâ `aleyhimü-rrîḥa-l`aḳîm.
Arapça:
وَفِي عَادٍ إِذْ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الرِّيحَ الْعَقِيمَ
Türkçe:
Âd kavminde de bir ibret var. Onlar üzerine, her şeyi yerinden söken rüzgârı göndermiştik.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani biz onların üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermiştik.
Diyanet Vakfı:
Ad kavminde de (ibretler vardır). Onlara kasıp kavuran rüzgarı göndermiştik.
İngilizce:
And in the 'Ad (people) (was another Sign): Behold, We sent against them the devastating Wind:
Fransızca:
De même pour les Aad, quand Nous envoyâmes contre eux le vent dévastateur
Almanca:
Und mit 'Aad (gab es eine Aya), als WIR über sie den unfruchtbar machenden Wind schickten,
Rusça:
Знамение было и в рассказе об адитах. Вот Мы наслали на них недобрый ветер.
Açıklama:
