Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

47

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

4579

Sayfa No: 

510

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِ ثُمَّ مَاتُوا وَهُمْ كُفَّارٌ فَلَن يَغْفِرَ اللَّهُ لَهُمْ

Çeviriyazı: 

inne-lleẕîne keferû veṣaddû `an sebîli-llâhi ŝümme mâtû vehüm küffârun feley yagfira-llâhü lehüm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz ki, inkâr edip, Allah yolundan saptıran, sonra da kâfir olarak ölenlere gelince Allah onları asla bağışlamayacaktır.

Diyanet İşleri: 

İnkar edip Allah yolundan alıkoyanları, sonra da inkarcı olarak ölenleri Allah şüphesiz ki bağışlamayacaktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kafir olanlar ve halkı Allah yolundan çıkaranlar, sonra da kafir olarak ölenler yok mu? Allah, kesin olarak onları yarlıgamamaktadır.

Şaban Piriş: 

Kâfirler ve Allah’ın yolundan alı koyanlar sonra da kâfir olarak ölenler... Allah onları asla bağışlamayacaktır.

Edip Yüksel: 

İnkar edip ALLAH'ın yolundan saptıktan sonra inkarcılar olarak ölenleri ALLAH bağışlamıyacaktır.

Ali Bulaç: 

Şüphesiz, inkar edenler, Allah'ın yolundan alıkoyanlar, sonra ölenler; işte Allah, onlara kesinlikle mağfiret etmeyecektir.

Suat Yıldırım: 

Kendileri inkâr edip insanları da Allah yolundan çeviren, sonunda da kâfir olarak ölenler var ya,Allah onları asla affetmeyecektir. [4,48]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Muhakkak o kimseler ki, kâfir oldular ve Allah yolundan men ediverdiler, sonra da onlar kâfir olarak öldüler, artık Allah, onlar için mağfirette bulunmayacaktır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İnkâr edip Allah yolundan döndüren, sonra da küfre saplanmış olarak ölenler yok mu, Allah onları asla affetmeyecektir.

Bekir Sadak: 

Allah boylece, senin gecmis ve gelecek gunahlarini bagislar, sana olan nimetini tamamlar, seni dogru yola eristirir.

İbni Kesir: 

Muhakkak ki küfredip de Allah yolundan alıkoyanlar, sonra da kafir olarak ölenler

Adem Uğur: 

İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah asla bağışlamaz.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki inkâr edenleri ve Allah´ın yolundan men edenleri, sonra da kâfir olarak ölenleri artık Allah asla mağfiret etmez (onların günahlarını sevaba çevirmez).

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz onlar ki, inkâra saptılar ve Allah yolundan alıkoydular, sonra da kâfir oldukları halde (tevbe edip dönüş yapmadan) öldüler, Allah elbette onları bağışlamıyacaktır.

Tefhim ul Kuran: 

Hiç şüphesiz, inkâr edenler, Allah´ın yolundan alıkoyanlar, sonra kendileri kâfirler iken ölenler

Fransızca: 

Ceux qui ont mécru et obstrué le chemin d'Allah puis sont morts tout en étant mécréants, Allah ne leur pardonnera jamais.

İspanyolca: 

Alá no perdonará a los infieles que hayan desviado a otros del camino de Alá y mueran siendo infieles.

İtalyanca: 

In verità Allah non perdonerà mai coloro che non credono, distolgono dalla Via di Allah e muoiono nella miscredenza.

Almanca: 

Gewiß, denjenigen, die Kufr betrieben und von ALLAHs Weg abgehalten haben, dann starben, während sie Kafir waren, wird ALLAH ihnen nie vergeben.

Çince: 

不信道、并妨碍主道、死时还不信道的人们,真主绝不赦宥他们。

Hollandaca: 

Waarlijk, hun, die niet gelooven, en de menschen van Gods weg afleiden en daarna als ongeloovigen sterven, zal God op geenerlei wijze vergeven.

Rusça: 

Воистину, Аллах не простит тех, которые не уверовали и сбивали других с пути Аллаха, а потом умерли неверующими.

Somalice: 

Kuwa gaaloobay oo Jidka Eebe ka leexiyay dadka kadibna dhinta iyagoo gaala ah Eebe uma Dambi dhaafo.

Swahilice: 

Hakika walio kufuru na wakazuilia njia ya Mwenyezi Mungu, kisha wakafa na hali ni makafiri, Mwenyezi Mungu hatawasamehe makosa yao.

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، كاپىر بولغان ۋە (كىشىلەرنى) اﷲ نىڭ يولىدىن توسقانلار، ئاندىن كاپىر پىتى ئۆلگەنلەرنى اﷲ ھەرگىز مەغپىرەت قىلمايدۇ

Japonca: 

本当に信仰しないで,アッラーの道から(人びとを)妨げ,不信者として死ぬ者を,アッラーは決して御赦しにはなられない。

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله» طريقه وهو الهدى «ثم ماتوا وهم كفار فلن يغفر الله لهم» نزلت في أصحاب القليب.

Hintçe: 

बेशक जो लोग काफ़िर हो गए और लोगों को ख़ुदा की राह से रोका, फिर काफिर ही मर गए तो ख़ुदा उनको हरगिज़ नहीं बख्शेगा तो तुम हिम्मत न हारो

Tayca: 

แท้จริง บรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาและปิดกั้นให้ห่างจากทางของอัลลอฮฺ แล้วพวกเขาตายลงทั้ง ๆ ที่พวกเขาเป็นผู้ปฏิเสธศรัทธาอยู่ อัลลอฮฺจะไม่ทรงอภัยโทษให้พวกเขาเลย

İbranice: 

אכן אלה אשר כפרו והרחיקו אחרים מדרכו של אלוהים ומתו בעודם כופרים, לא יסלח להם אלוהים

Hırvatça: 

Onima koji ne vjeruju i od Allahova puta odvraćaju, pa poslije kao nevjernici umiru, Allah, zaista, neće oprostiti.

Rumence: 

Celor care tăgăduiesc şi îi împiedică şi pe alţii de la Calea lui Dumnezeu şi apoi mor tăgăduitori, Dumnezeu nu le iartă.

Transliteration: 

Inna allatheena kafaroo wasaddoo AAan sabeeli Allahi thumma matoo wahum kuffarun falan yaghfira Allahu lahum

Türkçe: 

İnkâr edip Allah yolundan döndüren, sonra da küfre saplanmış olarak ölenler yok mu, Allah onları asla affetmeyecektir.

Sahih International: 

Indeed, those who disbelieved and averted [people] from the path of Allah and then died while they were disbelievers - never will Allah forgive them.

İngilizce: 

Those who reject Allah, and hinder (men) from the Path of Allah, then die rejecting Allah,- Allah will not forgive them.

Azerbaycanca: 

Kafir olanları, (insanları) Allah yolundan döndərənləri, sonra da kafir kimi ölənləri, şübhəsiz ki, Allah bağışlamayacaqdır!

Süleyman Ateş: 

Nankörlük edip Allah yoluna engel olan, sonra kafir olarak ölenleri Allah affetmeyecektir.

Diyanet Vakfı: 

İnkar edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kafir olarak ölenleri Allah asla bağışlamaz.

Erhan Aktaş: 

Kâfir olanlar, Allah’ın yolundan alıkoyanlar; sonra da kâfir olarak ölen kimseleri, Allah, asla bağışlamayacaktır.

Kral Fahd: 

İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah asla bağışlamaz.

Hasan Basri Çantay: 

Küfredib de Allah yolundan sapan, sonra kâfirler olarak ölenler (yok mu?) Allah onları kat´iyyen yarlığamaz.

Muhammed Esed: 

Hakikati inkara şartlanmış olan ve (başkalarını) Allah yolundan alıkoyan ve sonra hakikat inkarcıları olarak ölenlere gelince; Allah onlara mağfiretini bağışlamayacaktır!

Gültekin Onan: 

Şüphesiz, küfredenler Tanrı´nın yolundan alıkoyanlar, sonra da kafir (olarak) ölenler

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak ki kâfir olanlar ve (insanları) Allah yolundan çevirenler, sonra da kâfir oldukları halde ölenler var ya, Allah hiç bir zaman bunları mağfiret buyurmaz.

Portekizce: 

Em verdade, quanto aos incrédulos, que desencaminham os demais da senda de Deus e morrem na incredulidade, Deusjamais os perdoará.

İsveççe: 

De som framhärdar i att förneka sanningen och hindra [andra] att följa Guds väg och som dör som förnekare, skall inte få förlåtelse av Gud.

Farsça: 

مسلماً کسانی که کافر شدند و [مردم را] از راه خدا باز داشتند، سپس در حال کفر از دنیا رفتند، هرگز خدا آنان را نمی آمرزد.

Kürtçe: 

بێگومان ئەوانەی کە بێ باوەڕبوون وەڕێگری (خەڵک)یان دەکرد لە ڕێبازی خوا، پاشان بەبێ باوەڕی مردن ئەوە ھەرگیز خوا لێیان خۆش نابێت

Özbekçe: 

Албатта куфр келтирганлар ва Аллоҳнинг йўлидан тўсган, сўнгра кофир ҳолларида ўлганларни Аллоҳ ҳеч-ҳеч мағфират қилмас.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang yang kafir dan menghalangi (dirinya dan orang lain) dari jalan Allah, kemudian mereka mati dengan keadaan kafirnya, maka Allah tidak sekali-kali akan mengampunkan mereka.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, ata që nuk besojnë e vdesin si mohues, Perëndia, kurrsesi, nuk do t’i falë ata.

Bulgarca: 

На онези, които не вярват и възпират от пътя на Аллах, и умират неверници, Аллах не ще опрости.

Sırpça: 

Онима који не верују и одвраћају од Аллаховог пута, па после умиру као неверници, Аллах, заиста, неће да опрости.

Çekçe: 

Věru těm, kdož neuvěřili a od cesty Boží jiné odvraceli a potom jako nevěřící zemřou, Bůh neodpustí.

Urduca: 

کفر کرنے والوں اور راہ خدا سے روکنے والوں اور مرتے دم تک کفر پر جمے رہنے والوں کو تو اللہ ہرگز معاف نہ کرے گا

Tacikçe: 

Худо касонеро, ки кофир шуданд ва мардумро аз роҳи Худо боздоштанд ва дар куфр мурданд, ҳаргиз нахоҳад бахшонд.

Tatarca: 

Үзләре кәфер булу өстенә башкаларны да Аллаһ диненнән тыйдылар, соңра имансыз хәлләрендә үлеп киттеләр, Аллаһ аларны гафу итәчәк түгелдер.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang kafir dan (yang) menghalangi manusia dari jalan Allah kemudian mereka mati dalam keadaan kafir, maka sekali-kali Allah tidak akan memberi ampun kepada mereka.

Amharca: 

እነዚያ የካዱ፣ ከአላህም መንገድ ያገዱ፣ ከዚያም እነርሱ ከሓዲዎች ኾነው የሞቱ አላህ ለእነርሱ በፍጹም አይምርም፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக எவர்கள் நிராகரித்தார்களோ; இன்னும், அல்லாஹ்வின் பாதையில் இருந்து (மக்களை) தடுத்தார்களோ; பிறகு, அவர்களோ நிராகரிப்பாளர்களாக இருக்கின்ற நிலையில் மரணித்தார்களோ அவர்களை அல்லாஹ் மன்னிக்கவே மாட்டான்.

Korece: 

하나님을 거역하고 하나님의길에 있는 자들을 방해하며 불신 자로 세상을 떠나는 그들에게 하 나님은 결코 관용을 베풀지 아니 하시니라

Vietnamca: 

Quả thật, những kẻ không có đức tin và cản trở con đường của Allah rồi chết trong tình trạng là những kẻ vô đức tin thì Allah sẽ không bao giờ tha thứ cho họ.