Arapça:
۞ قُلْ إِنِّي نُهِيتُ أَنْ أَعْبُدَ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ لَمَّا جَاءَنِيَ الْبَيِّنَاتُ مِن رَّبِّي وَأُمِرْتُ أَنْ أُسْلِمَ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ
Çeviriyazı:
ḳul innî nühîtü en a`büde-lleẕîne ted`ûne min dûni-llâhi lemmâ câeniye-lbeyyinâtü mir rabbî veümirtü en üslime lirabbi-l`âlemîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Bana Rabbimden apaçık deliller geldiği zaman, ben o sizin Allah'ı bırakıp taptıklarınıza ibadet etmekten kesinlikle men edildim ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi."
Diyanet İşleri:
De ki: "Sizin, Allah'ı bırakıp da kulluk ettiklerinize kulluk etmek bana yasak kılınmıştır. Zira bana Rabbimden belgeler gelmiştir. Ben, kendimi Alemlerin Rabbine vermekle emrolundum."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Şüphe yok ki ben, Allah'tan başka sizin taptıklarınıza tapmaktan menedildim, Rabbimden apaçık deliller gelince bana ve alemlerin Rabbine teslim olmam emredildi bana.
Şaban Piriş:
De ki: Bana Rabbimden apaçık deliller gelince, sizin Allah'ı bırakıp o ibadet ettiklerinize ibadet etmem bana yasaklandı ve bana alemlerin Rabbine teslim olmam emredildi.
Edip Yüksel:
De ki, "Bana açık deliller geldikten sonra, ALLAH'ın yanında yalvardıklarınıza tapmaktan menedildim ve evrenin Rabbine teslim olmakla emrolundum."
Ali Bulaç:
De ki: "Bana apaçık belgeler gelince, sizin Allah'tan başka taptıklarınıza kulluk etmekten kesin olarak menedildim ve alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum."
Suat Yıldırım:
De ki: Rabbimden bana açık deliller gelince sizin Allah'tan başka ibadet ettiklerinize tapmam yasaklandı ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Ben sizin Allah´tan başka yalvardıklarınıza ibadet etmekten nehyedildim, o vakit ki, bana Rabbimden apaçık deliller geldi ve emrolundum ki, âlemlerin Rabbi için teslim olayım.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Ben, Rabbimden bana açık-seçik ayetler gelince, sizin, Allah'ın berisinden yakardıklarınıza kulluk etmekten yasaklandım. Ben, âlemlerin Rabbi'ne teslim olmakla emrolundum."
Bekir Sadak:
40:71
İbni Kesir:
De ki: Rabbımdan bana apaçık deliller geldiği için sizin Allah´tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmekten nehyolundum. Ve alemlerin Rabbına teslim olmakla emrolundum.
Adem Uğur:
(Resûlüm)! De ki: Bana Rabbimden apaçık deliller gelince, sizin Allah´ı bırakıp o taptıklarınıza kulluk etmem bana yasaklandı ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi.
İskender Ali Mihr:
De ki: "
Celal Yıldırım:
De ki: Sizin Allah´tan başka taptıklarınıza tapmaktan, bana Rabbımdan gelen açık belgelere göre kesinlikle men´edilmişimdir ve ben âlemlerin Rabbına teslimiyet göstermekle emrolundum.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Bana apaçık belgeler gelince, sizin Allah´tan başka taptıklarınıza kulluk etmekten kesin olarak men edildim ve Alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum.»
Fransızca:
Dis : "Il m'a été interdit, une fois que les preuves me sont venues de mon Seigneur, d'adorer ceux que vous invoquez en dehors d'Allah, et il m'a été ordonné de me soumettre au Seigneur de l'univers".
İspanyolca:
Di: «Cuando he recibido de mi Señor las pruebas claras, se me ha prohibido que sirva a aquéllos que invocáis en lugar de invocar a Alá. He recibido la orden de someterme al Señor del universo».
İtalyanca:
Di': «Dopo che mi sono giunte le prove da parte del mio Signore, mi è stato vietato di adorare coloro che invocate all'infuori di Allah e mi è stato ordinato di sottomettermi al Signore dei mondi».
Almanca:
Sag: "Gewiß, mir wurde verboten, dem zu dienen, woran ihr anstelle von ALLAH Bittgebete richtet, als die klaren Zeichen von meinem HERRN zu mir kamen, und mir wurde geboten, daß ich den Islam für Den HERRN aller Schöpfung praktiziere."
Çince:
你说:当许多明证从我的主来临我的时候,我确已奉到禁令,不准我崇拜你们舍真主而崇拜的;我确已奉到命令,叫我顺服全世界的主。
Hollandaca:
Zeg: Waarlijk, het is mij verboden de godheden te aanbidden, welke gij buiten God aanroept, nadat er duidelijke bewijzen van mijnen Heer tot u zijn gekomen, en mij is bevolen, mij aan den Heer van alle schepselen te onderwerpen.
Rusça:
Скажи: "Воистину, мне запрещено поклоняться тем, кого вы призываете помимо Аллаха, с тех пор, как ко мне явились ясные знамения от моего Господа, и мне велено покориться Господу миров".
Somalice:
Waxaad dhahdaa Nabiyow waxaa layga reebay inaan caabudo waxaad baryeysaan Eebe ka sokow markay iigayimaadeen xujooyin xagga Eebahay, waxaana lay faray inaan uhogaansamo Eebaha Caalamka.
Swahilice:
Sema: Mimi nimekatazwa kuwaabudu hao mnao waomba badala ya Mwenyezi Mungu, zilipo nijia hoja zilizo dhaahiri kutokana na Mola wangu Mlezi. Na nimeamrishwa nisilimu kwa Mola wa walimwengu wote.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد!) ئېيتقىنكى: «پەرۋەردىگارىمدىن ماڭا روشەن دەلىللەر كەلگەن چاغدا، سىلەر اﷲ نى قويۇپ ئىبادەت قىلىۋاتقان بۇتلىرىڭلارغا ئىبادەت قىلىشتىن مەنئى قىلىندىم، ئالەملەرنىڭ پەرۋەردىگارىغا بويسۇنۇشقا بۇيرۇلدۇم»
Japonca:
言ってやるがいい。「わたしはあなたがたが,アッラーを差し置いて崇拝するものに,仕えることを禁じられた。主からの明証が,わたしに下され,万有の主に,服従,帰依するよう命じられたのである。」
Arapça (Ürdün):
«قل إني نُهيت أن أعبد الذين تدعون» تعبدون «من دون الله لما جاءني البينات» دلائل التوحيد «من ربي وأمرت أن أسلم لرب العالمين».
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि जब मेरे पास मेरे परवरदिगार की बारगाह से खुले हुए मौजिज़े आ चुके तो मुझे इस बात की मनाही कर दी गयी है कि ख़ुदा को छोड़ कर जिनको तुम पूजते हो मैं उनकी परसतिश करूँ और मुझे तो यह हुक्म हो चुका है कि मैं सारे जहाँन के पालने वाले का फरमाबरदार बनु
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด แท้จริงฉันถูกห้ามมิให้เคารพภักดีต่อบรรดาที่พวกท่านวิงวอนขออื่นจากอัลลอฮฺ เมื่อหลักฐานทั้งหลายอันชัดแจ้งจากพระเจ้าของฉันได้มีมายังฉันแล้ว และฉันถูกบัญชาให้นอบน้อมต่อพระเจ้าแห่งสากลโลก
İbranice:
אמור: 'אכן נאסר עליי לעבוד את אשר תקראו אליהם מלבדאלוהים,כאשרבאואליהאותותהבהיריםמאת ריבוני, וצוויתי להיכנע כמוסלמי (ולהתמסר) לריבון העולמים
Hırvatça:
Reci: "Meni je zabranjeno obožavati one koje vi mimo Allaha molite, pošto su mi došli jasni dokazi od Gospodara moga, a naređeno mi je da se predam Gospodaru svjetova."
Rumence:
Spune: “Când mi-au venit dovezile vădite de la Domnul meu, El m-a oprit să mă închin celor pe care îi chemaţi în locul lui Dumnezeu. Mie mi s-a poruncit să mă supun Domnului lumilor.”
Transliteration:
Qul innee nuheetu an aAAbuda allatheena tadAAoona min dooni Allahi lamma jaaniya albayyinatu min rabbee waomirtu an oslima lirabbi alAAalameena
Türkçe:
De ki: "Ben, Rabbimden bana açık-seçik ayetler gelince, sizin, Allah'ın berisinden yakardıklarınıza kulluk etmekten yasaklandım. Ben, âlemlerin Rabbi'ne teslim olmakla emrolundum."
Sahih International:
Say, [O Muhammad], "Indeed, I have been forbidden to worship those you call upon besides Allah once the clear proofs have come to me from my Lord, and I have been commanded to submit to the Lord of the worlds."
İngilizce:
Say: "I have been forbidden to invoke those whom ye invoke besides Allah,- seeing that the Clear Signs have come to me from my Lord; and I have been commanded to bow (in Islam) to the Lord of the Worlds."
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) De: “Rəbbimdən mənə açıq-aşkar dəlillər gəldiyi zaman sizin Allahdan qeyri tapındıqlarınıza (bütlərə) ibadət etmək mənə qadağan olunmuş, ancaq aləmlərin Rəbbinə təslim olmaq buyurulmuşdur!”
Süleyman Ateş:
De ki: "Ben, Rabbimden bana açık deliller gelince, sizin Allah'tan başka yalvardıklarınıza tapmaktan men'olundum ve alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum."
Diyanet Vakfı:
(Resulüm)! De ki: Bana Rabbimden apaçık deliller gelince, sizin Allah'ı bırakıp o taptıklarınıza kulluk etmem bana yasaklandı ve bana alemlerin Rabbine teslim olmam emredildi.
Erhan Aktaş:
De ki: “Bana, Rabb’imden gelen açık kanıtlar içeren bilgilerle; sizin, Allah’tan başka yöneldiklerinize kulluk etmekten kesinlikle men edildim ve ben âlemlerin Rabb’ine teslim olmakla emrolundum.”
Kral Fahd:
(Rasûlüm)! De ki: Bana Rabbimden apaçık deliller gelince, sizin Allah'ı bırakıp o taptıklarınıza kulluk etmem bana yasaklandı ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi.
Hasan Basri Çantay:
(Habîbim) de ki: Bana Rabbimden (aklî delilleri takviye eden o) apaçık (ilâhî) deliller gelince o sizin Allâhı bırakıb tapdıklarınıza kulluk etmekliğimden (te´kîden ve) kat´î olarak, men´edildim. Âlemlerin Rabbine teslîm olmaklığım emrini aldım».
Muhammed Esed:
De ki: "Rabbimden bana hakikatin bütün kanıtları verildiği için, Allah´ı bırakıp da yalvardığınız varlıklar(dan hiç birine) kulluk yapamam; ben alemlerin Rabbine kendimi teslim etmekle emrolunmuşum".
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, seni putperest atalarının dinine çağıran o müşriklere) de ki: “- Bana Rabbimden açık deliller (ayetler) geldiği vakit, ben, o sizin Allah’dan başka taptıklarınıza ibadet etmekten kesin olarak menedildim. Âlemlerin Rabbine itaat ve ibadet etmekle emrolundum.”
Portekizce:
Dize-lhes: Quando me chegaram as evidências do meu Senhor, foi-me proibido adorar aos que invocáveis em vez d'Ele ,e foi-me ordenado submeter-me ao Senhor do Universo!
İsveççe:
Säg: "Jag har förbjudits att dyrka dem ni åkallar i Guds ställe - jag har fått klara bevis från min Herre - och jag har befallts att underkasta mig Guds, världarnas Herres, vilja."
Farsça:
بگو: من نهی شده ام از اینکه معبودانی که شما به جای خدا می پرستید، بپرستم؛ زیرا از جانب پروردگارم برای من دلایل روشن [بر حقّانیّت توحید] آمده است و مأمورم که فقط تسلیم [فرمان ها و احکام] پروردگار جهانیان باشم.
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ: بەڕاستی من ڕێگری کراوم لەپەرستنی ئەوانەی ئێوە دەیان پەرستن جگە لەخوا دوای ئەوەی بەڵگەی ڕوونم بۆ ھاتووە لەپەروەردگارمەوە وە فەرمانم پێکراوە کە گەردن کەچ بم بۆ پەروەردگاری جیھانیان
Özbekçe:
Сен: «Албатта, мен ўзимга Роббимдан очиқ-ойдин ҳужжатлар келган пайтда сиз илтижо этаётган нарсаларга ибодат қилишдан қайтарилганман ва оламларнинг Роббига таслим бўлишга амр этилдим», деб айт.
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Sesungguhnya aku dilarang menyembah benda-benda yang kamu sembah yang lain dari Allah - setelah datang kepadaku keterangan- keterangan yang jelas nyata dari Tuhanku; dan aku diperintahkan supaya tunduk taat bulat-bulat kepada perintah Tuhan sekalian alam".
Arnavutça:
Thuaj (o Muhammed!): “Mua më është ndaluar të adhuroj atë që ju e adhuroni, përpos Perëndisë, pasi që më kanë ardhur argumentet e qarta prej Zotit tim, e më është urdhëruar që t’i përulem Zotit të Gjithësisë”.
Bulgarca:
Кажи: “Забранено ми бе да служа на онези, които вие зовете вместо Аллах, след като при мен дойдоха ясните знаци от моя Господ. И ми бе повелено да се отдам на Господа на световете.”
Sırpça:
Реци: „Мени је забрањено да обожавам оне које ви мимо Аллаха молите, након што су ми дошли јасни докази од мога Господара, и наређено ми је да се предам Господару светова.“
Çekçe:
Rci: 'Bylo mi zakázáno, abych uctíval ty, jež vzýváte vedle Boha, když se mi dostalo jasných důkazů od Pána mého. A bylo mi poručeno, abych se odevzdal do vůle Pána lidstva veškerého.'
Urduca:
اے نبیؐ، اِن لوگوں سے کہہ دو کہ مجھے تو اُن ہستیوں کی عبادت سے منع کر دیا گیا ہے جنہیں تم اللہ کو چھوڑ کر پکارتے ہو (میں یہ کام کیسے کر سکتا ہوں) جبکہ میرے پاس میرے رب کی طرف سے بینات آ چکی ہیں مجھے حکم دیا گیا ہے کہ میں رب العالمین کے آگے سرِ تسلیم خم کر دوں
Tacikçe:
Бигӯ: «Маро манъ кардаанд, ки чизҳоеро, ки ба ҷои Худо мепарастед, парастиш кунам, дар ҳоле, ки аз ҷониби Парвардигорам барои ман далоиле равшан омадааст. Ва ба ман фармон додаанд, ки дар баробари Парвардигори ҷаҳониён таслим бошам».
Tatarca:
Әйт: "Аллаһудан башка сез гыйбадәт кыла торган нәрсәләргә гыйбадәт кылудан мин Аллаһ тарафыннан тыелдым, Раббымнан Аллаһуның бер генә икәнлеге хакында ачык дәлилләр килгәч, галәмнәрне тәрбияләүче Аллаһуга тапшырылырга һәм Аңа итагать итәргә боерылдым.
Endonezyaca:
Katakanlah (ya Muhammad): "Sesungguhnya aku dilarang menyembah sembahan yang kamu sembah selain Allah setelah datang kepadaku keterangan-keterangan dari Tuhanku; dan aku diperintahkan supaya tunduk patuh kepada Tuhan semesta alam.
Amharca:
«እኔ ከጌታዬ አስረጂዎች በመጡልኝ ጊዜ እነዚያን ከአላህ ሌላ የምትገዙዋቸውን እንዳልገዛ ተከልክያለሁ፡፡ ለዓለማት ጌታም እንድገዛ ታዝዣለሁ» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே) நீர் கூறுவீராக! “என் இறைவனிடமிருந்து தெளிவான அத்தாட்சிகள் வந்துவிட்டபோது, அல்லாஹ்வை அன்றி நீங்கள் அழைப்பவர்களை நான் வணங்குவதற்கு நிச்சயமாக நான் தடுக்கப்பட்டு விட்டேன். இன்னும், அகிலங்களின் இறைவனுக்கு நான் முற்றிலும் பணிந்து நடக்கவேண்டும் என்று நான் கட்டளை இடப்பட்டுள்ளேன்.”
Korece:
일러가로되 내게 나의 주님 으로부터 계시가 있었을 때 너희 가 하나님 아닌 다른 것을 숭배한것들을 섬기지 말라는 계시와 더 불어 오직 만유의 주님만을 경배 하라 내가 명령 받았노라
Vietnamca:
Ngươi (Thiên Sứ) hãy nói: “Allah cấm Ta thờ phượng những thần linh mà các ngươi cầu nguyện ngoài Ngài sau khi Ta đã nhận được những bằng chứng rõ ràng từ Thượng Đế của Ta và Ta được lệnh phải thần phục Thượng Đế của vũ trụ và vạn vật.”
Ayet Linkleri: