Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

51

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

4686

Sayfa No: 

521

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

الَّذِينَ هُمْ فِي غَمْرَةٍ سَاهُونَ

Çeviriyazı: 

elleẕîne hüm fî gamratin sâhûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar bir sarhoşluk ve cehalet içinde şuursuzdurlar.

Diyanet İşleri: 

Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ki onlar, daldıkları gaflette habersiz bir halde bocalayıp dururlar.

Şaban Piriş: 

Ki onlar, koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.

Edip Yüksel: 

Ki şaşkınlıkları içinde umursamıyorlar.

Ali Bulaç: 

Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.

Suat Yıldırım: 

O kahrolası yalancılar sarhoşluk ve cehalet içinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: “Ne zaman o hesap günü?” diye sorarlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O kimseler ki onlar cehalet içinde gâfil kimselerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.

Bekir Sadak: 

Onlar, geceleri az uyuyanlardi.

İbni Kesir: 

Ki onlar

Adem Uğur: 

Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.

İskender Ali Mihr: 

Onlar ki cehalet içinde, gaflette olanlardır.

Celal Yıldırım: 

bilgisizliğin sarhoşluğu ve mahmurluğu içinde kalmış gafillerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Ki onlar, ´bilgisizliğin kuşatması´ içinde habersizdirler.

Fransızca: 

qui sont plongés dans l'insouciance.

İspanyolca: 

que están en un abismo, despreocupados,

İtalyanca: 

che nell'abisso dimenticano.

Almanca: 

die in den Tiefen (der Unwissenheit) achtlos bleiben.

Çince: 

他们浸沉在愚昧之中,他们是昏愦的。

Hollandaca: 

Die in diepe wateren van onwetendheid waden, terwijl zij hun heil verwaarloozen.

Rusça: 

которые окутаны невежеством и беспечны!

Somalice: 

Ee ah kuwa xumaantooda (baadinimadooda) ku dhexhilmaansan.

Swahilice: 

Ambao wameghafilika katika ujinga.

Uygurca: 

كاززاپلارغا لەنەت بولسۇنكى، ئۇلار جاھالەتكە چۆمگەن بولۇپ (ئاخىرەت ئىشىدىن) غەپلەتتىدۇر

Japonca: 

混乱の洪水の中でぼんやりしている者,

Arapça (Ürdün): 

«الذين هم في غمرة» جهل يغمرهم «ساهون» غافلون عن أمر الآخرة.

Hintçe: 

जो ग़फलत में भूले हुए (पड़े) हैं पूछते हैं कि जज़ा का दिन कब होगा

Tayca: 

คือบรรดาผู้ที่พวกเขาอยู่ในการสับสนหลงลืม (เรื่องของวันอาคิเราะฮ.)

İbranice: 

אלה הם אשר שקועים בתעתועים

Hırvatça: 

koji su, utonuli u nevjerovanje, ravnodušni.

Rumence: 

ei, cei care sunt într-o prăpastie şi nu-şi dau seama!

Transliteration: 

Allatheena hum fee ghamratin sahoona

Türkçe: 

Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.

Sahih International: 

Who are within a flood [of confusion] and heedless.

İngilizce: 

Those who (flounder) heedless in a flood of confusion:

Azerbaycanca: 

O kəslər ki, cəhalət girdabına düşüb (haqdan) qafil olmuşlar!

Süleyman Ateş: 

Onlar aptallık içinde yanılıp durmaktadırlar.

Diyanet Vakfı: 

Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.

Erhan Aktaş: 

Onlar, cehalet içinde ne yaptığını bilmeyenlerdir.

Kral Fahd: 

Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.

Hasan Basri Çantay: 

ki onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gaafil kimselerdir.

Muhammed Esed: 

aptallıklarıyla cehalete gömülenler;

Gültekin Onan: 

Ki onlar, ´bilgisizliğin kuşatması´ içinde habersizdirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar, bir cehalet içinde bulunan gâfil kimselerdir.

Portekizce: 

Que estão descuidados, submersos na confusão!

İsveççe: 

de som [vadar] i förvirring och självbedrägeri

Farsça: 

همانان که در جهالتی عمیق و فراگیر در بی خبری و غفلتی سنگین فرو رفته اند!

Kürtçe: 

ئەوانە کەسانێکن لەگێژاوی نەزانیدا بێ ئاگان (لەھەموو شت)

Özbekçe: 

Улар жаҳолатдаги ғофиллардир.

Malayca: 

(Iaitu) orang-orang yang tenggelam alam kejahilan, serta lalaikan (hari pembalasan).

Arnavutça: 

Ata që janë thelluar në injorancë (dhe harrojnë ringjalljen).

Bulgarca: 

които в бездната [на неверието] нехаят!

Sırpça: 

који су, утонули у неверовање, равнодушни.

Çekçe: 

kteří v hlouposti své jsou lhostejní

Urduca: 

جو جہالت میں غرق اور غفلت میں مدہوش ہیں

Tacikçe: 

онон ки ба ғафлат дар ҷаҳл фурӯ рафтаанд.

Tatarca: 

Алар үзләренең наданлыклары вә гафиллекләре белән алданучылардыр.

Endonezyaca: 

(yaitu) orang-orang yang terbenam dalam kebodohan yang lalai,

Amharca: 

እነዚያ እነርሱ በሚሸፍን ስሕተተ ውስጥ ዘንጊዎች የኾኑት፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் (சுகபோக வாழ்க்கையின்) மயக்கத்தில் மறதியாளர்களாக (மறுமையை அலட்சியம் செய்தவர்களாக) இருக்கிறார்கள்.

Korece: 

그들은 혼란의 홍수 속에서 무관심했던 자들로

Vietnamca: 

(Chúng là) những kẻ lơ là, vô tâm.