Arapça:
الَّذِينَ هُمْ فِي غَمْرَةٍ سَاهُونَ
Çeviriyazı:
elleẕîne hüm fî gamratin sâhûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar bir sarhoşluk ve cehalet içinde şuursuzdurlar.
Diyanet İşleri:
Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ki onlar, daldıkları gaflette habersiz bir halde bocalayıp dururlar.
Şaban Piriş:
Ki onlar, koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
Edip Yüksel:
Ki şaşkınlıkları içinde umursamıyorlar.
Ali Bulaç:
Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.
Suat Yıldırım:
O kahrolası yalancılar sarhoşluk ve cehalet içinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: “Ne zaman o hesap günü?” diye sorarlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
O kimseler ki onlar cehalet içinde gâfil kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.
Bekir Sadak:
Onlar, geceleri az uyuyanlardi.
İbni Kesir:
Ki onlar
Adem Uğur:
Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
İskender Ali Mihr:
Onlar ki cehalet içinde, gaflette olanlardır.
Celal Yıldırım:
bilgisizliğin sarhoşluğu ve mahmurluğu içinde kalmış gafillerdir.
Tefhim ul Kuran:
Ki onlar, ´bilgisizliğin kuşatması´ içinde habersizdirler.
Fransızca:
qui sont plongés dans l'insouciance.
İspanyolca:
que están en un abismo, despreocupados,
İtalyanca:
che nell'abisso dimenticano.
Almanca:
die in den Tiefen (der Unwissenheit) achtlos bleiben.
Çince:
他们浸沉在愚昧之中,他们是昏愦的。
Hollandaca:
Die in diepe wateren van onwetendheid waden, terwijl zij hun heil verwaarloozen.
Rusça:
которые окутаны невежеством и беспечны!
Somalice:
Ee ah kuwa xumaantooda (baadinimadooda) ku dhexhilmaansan.
Swahilice:
Ambao wameghafilika katika ujinga.
Uygurca:
كاززاپلارغا لەنەت بولسۇنكى، ئۇلار جاھالەتكە چۆمگەن بولۇپ (ئاخىرەت ئىشىدىن) غەپلەتتىدۇر
Japonca:
混乱の洪水の中でぼんやりしている者,
Arapça (Ürdün):
«الذين هم في غمرة» جهل يغمرهم «ساهون» غافلون عن أمر الآخرة.
Hintçe:
जो ग़फलत में भूले हुए (पड़े) हैं पूछते हैं कि जज़ा का दिन कब होगा
Tayca:
คือบรรดาผู้ที่พวกเขาอยู่ในการสับสนหลงลืม (เรื่องของวันอาคิเราะฮ.)
İbranice:
אלה הם אשר שקועים בתעתועים
Hırvatça:
koji su, utonuli u nevjerovanje, ravnodušni.
Rumence:
ei, cei care sunt într-o prăpastie şi nu-şi dau seama!
Transliteration:
Allatheena hum fee ghamratin sahoona
Türkçe:
Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.
Sahih International:
Who are within a flood [of confusion] and heedless.
İngilizce:
Those who (flounder) heedless in a flood of confusion:
Azerbaycanca:
O kəslər ki, cəhalət girdabına düşüb (haqdan) qafil olmuşlar!
Süleyman Ateş:
Onlar aptallık içinde yanılıp durmaktadırlar.
Diyanet Vakfı:
Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
Erhan Aktaş:
Onlar, cehalet içinde ne yaptığını bilmeyenlerdir.
Kral Fahd:
Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
Hasan Basri Çantay:
ki onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gaafil kimselerdir.
Muhammed Esed:
aptallıklarıyla cehalete gömülenler;
Gültekin Onan:
Ki onlar, ´bilgisizliğin kuşatması´ içinde habersizdirler.
Ali Fikri Yavuz:
Onlar, bir cehalet içinde bulunan gâfil kimselerdir.
Portekizce:
Que estão descuidados, submersos na confusão!
İsveççe:
de som [vadar] i förvirring och självbedrägeri
Farsça:
همانان که در جهالتی عمیق و فراگیر در بی خبری و غفلتی سنگین فرو رفته اند!
Kürtçe:
ئەوانە کەسانێکن لەگێژاوی نەزانیدا بێ ئاگان (لەھەموو شت)
Özbekçe:
Улар жаҳолатдаги ғофиллардир.
Malayca:
(Iaitu) orang-orang yang tenggelam alam kejahilan, serta lalaikan (hari pembalasan).
Arnavutça:
Ata që janë thelluar në injorancë (dhe harrojnë ringjalljen).
Bulgarca:
които в бездната [на неверието] нехаят!
Sırpça:
који су, утонули у неверовање, равнодушни.
Çekçe:
kteří v hlouposti své jsou lhostejní
Urduca:
جو جہالت میں غرق اور غفلت میں مدہوش ہیں
Tacikçe:
онон ки ба ғафлат дар ҷаҳл фурӯ рафтаанд.
Tatarca:
Алар үзләренең наданлыклары вә гафиллекләре белән алданучылардыр.
Endonezyaca:
(yaitu) orang-orang yang terbenam dalam kebodohan yang lalai,
Amharca:
እነዚያ እነርሱ በሚሸፍን ስሕተተ ውስጥ ዘንጊዎች የኾኑት፡፡
Tamilce:
அவர்கள் (சுகபோக வாழ்க்கையின்) மயக்கத்தில் மறதியாளர்களாக (மறுமையை அலட்சியம் செய்தவர்களாக) இருக்கிறார்கள்.
Korece:
그들은 혼란의 홍수 속에서 무관심했던 자들로
Vietnamca:
(Chúng là) những kẻ lơ là, vô tâm.
Ayet Linkleri: