Arapça:
هَٰذَا هُدًى ۖ وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ لَهُمْ عَذَابٌ مِّن رِّجْزٍ أَلِيمٌ
Çeviriyazı:
hâẕâ hüdâ. velleẕîne keferû biâyâti rabbihim lehüm `aẕâbüm mir riczin elîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bu Kur'an bir hidâyettir. Rablerinin âyetlerini inkâr edenlere ise, en şiddetlisinden acıklı bir azab vardır.
Diyanet İşleri:
İşte bu Kuran doğruluk rehberidir. Rablerinin ayetlerini inkar edenlere, onlara, tiksindiren, can yakan bir azap vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu Kur'an, doğru yolu gösterir ve Rablerinin ayetlerini inkar edenlere gelince: Onlaradır elemli ve en çetin azabın cezası.
Şaban Piriş:
Bu (kitap), bir hidayettir. Rablerinin ayetlerine kâfirlik edenlere acı bir azap vardır.
Edip Yüksel:
Bu bir rehberdir. Rab'lerinin ayetlerini inkar edenler için iğrenç ve acı bir azap vardır.
Ali Bulaç:
İşte bu (Kur'an) bir hidayettir. Rablerinin ayetlerini inkar edenler ise, onlar için, (en) iğrenç olanından acı bir azap vardır.
Suat Yıldırım:
Bu Kur'ân, hidâyet rehberidir. Rab’lerinin âyetlerini reddedenlere ise, en fenasından gayet acı bir azap vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte bu, (Kur´an) bir rehber-i hidâyettir. Rablerinin âyetlerini inkâr eden kimseler ise, onlar için pek şiddetlisinden bir acıklı azab vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
İyiye ve güzele bir kılavuzdur bu! Rablerinin ayetlerini inkâr edenler için, korkunç bir pislik azabı öngörülmüştür.
Bekir Sadak:
Din konusunda, onlara belgeler verdik
İbni Kesir:
Bu
Adem Uğur:
İşte bu Kur´an bir hidayettir. Rablerinin âyetlerini inkâr edenlere gelince, onlara en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.
İskender Ali Mihr:
İşte bu hidayettir. Ve Rab´lerinin âyetlerini inkâr edenler
Celal Yıldırım:
İşte bu (Kur´ân), doğru yolu gösterendir. Rabblarının âyetlerini inkâr edenlere gelince : Onlara da pek fena murdar elemli bir azâb hazırlanmıştır.
Tefhim ul Kuran:
İşte bu (Kur´an) bir hidayettir. Rablerinin ayetlerini inkâr edenler ise, onlar için, (en) iğrenç olanından acı bir azab vardır.
Fransızca:
Ceci [le Coran] est un guide. Et ceux qui récusent les versets de leur Seigneur auront le supplice d'un châtiment douloureux.
İspanyolca:
Esto es una dirección. Los que no crean en los signos de su Señor tendrán el castigo de un suplicio doloroso.
İtalyanca:
Questa è la guida. Coloro che non credono nei segni del loro Signore avranno doloroso supplizio.
Almanca:
Dies (der Quran) ist eine Rechtleitung. Und für diejenigen, die Kufr den Ayat ihres HERRN gegenüber betreiben, ist eine Peinigung von äußerst qualvoller Strafe bestimmt.
Çince:
这是正道,不信其主的迹象者将受痛苦的极刑。
Hollandaca:
Dit is de ware leiding; en voor hen, die niet aan de teekenen van God gelooven, is de straf eener pijnlijke marteling gereed gemaakt.
Rusça:
Это - верное руководство. А тем, которые не уверовали в знамения своего Господа, уготованы мучения от великого наказания.
Somalice:
Quraankani waa hanuun, kuwii ka gaaloobay aayaadka Eebehoodna waxaa u sugnaaday Cadaab xumaan daran.
Swahilice:
Huu ni uwongofu. Na wale wale walio zikataa Ishara za Mola wao Mlezi watapata adhabu inayo tokana na ghadhabu iliyo chungu.
Uygurca:
بۇ (قۇرئان ئۇنىڭغا ئىشەنگەن ۋە ئۇنىڭغا ئەگەشكەن كىشىگە كامىل) ھىدايەتتۇر، پەرۋەردىگارىنىڭ ئايەتلىرىنى ئىنكار قىلغانلار ئەڭ قاتتىق ئازابقا دۇچار بولىدۇ
Japonca:
これが(真の)導きである。主の印を信じない者たちには,忌しく苦しい懲罰がある。
Arapça (Ürdün):
«هذا» أي القرآن «هدى» من الضلالة «والذين كفروا بآيات ربهم لهم عذاب» حظ «من رجز» أي عذاب «أليم» موجع.
Hintçe:
ये (क़ुरान) है और जिन लोगों ने अपने परवरदिगार की आयतों से इन्कार किया उनके लिए सख्त किस्म का दर्दनाक अज़ाब होगा
Tayca:
นี่คือแนวทางที่ถูกต้อง ส่วนบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาต่ออายาต (อัลกุรอาน) แห่งพระเจ้าของพวกเขา สำหรับพวกเขาจะได้รับการลงโทษอันมหันต์อย่างเจ็บปวด
İbranice:
זה הוא (הקוראן) מקור הדרכה, אך אלה אשר כפרו באותות ריבונם להם עונש אדיר וכואב. הכורעת ברך
Hırvatça:
Ovo je Uputa, a one koji ne vjeruju u ajete i znakove Gospodara svoga čeka bolna, najveća kazna.
Rumence:
Aceasta este o călăuzire. Cei care tăgăduiesc semnele Domnului lor vor suferi, ca osândă, o urgie dureroasă.
Transliteration:
Hatha hudan waallatheena kafaroo biayati rabbihim lahum AAathabun min rijzin aleemin
Türkçe:
İyiye ve güzele bir kılavuzdur bu! Rablerinin ayetlerini inkâr edenler için, korkunç bir pislik azabı öngörülmüştür.
Sahih International:
This [Qur'an] is guidance. And those who have disbelieved in the verses of their Lord will have a painful punishment of foul nature.
İngilizce:
This is (true) Guidance and for those who reject the Signs of their Lord, is a grievous Penalty of abomination.
Azerbaycanca:
Bu (Qur’an) bir hidayətdir. Rəbbinin ayələrini inkar edənləri çox şiddətli, ağrılı-acılı bir əzab gözləyir.
Süleyman Ateş:
İşte yol gösterici, bu(Kur'an)dır. Rablerinin ayetlerini tanımayanlar için çok çetin bir azab vardır!
Diyanet Vakfı:
İşte bu Kur'an bir hidayettir. Rablerinin ayetlerini inkar edenlere gelince, onlara en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.
Erhan Aktaş:
Bu doğru yol göstericisidir. Rabb’lerinin âyetlerini yalanlayanlar için çok kötü bir azâp vardır.
Kral Fahd:
İşte bu Kur'an bir hidayettir. Rablerinin âyetlerini inkâr edenlere gelince, onlara en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.
Hasan Basri Çantay:
Bu (Kur´an) bir hidâyetdir. Rablerinin âyetlerine küfredenler (e gelince:) Onlar için öyle bir azâb vardır (ki bu) çok elem verici bir azâb (nev´în) den (dir).
Muhammed Esed:
(Allah´ın işaretlerine ve mesajlarına dikkatlice kulak vermek; işte) rehberliğ(in anlamı) budur. Diğer taraftan, Rablerinin mesajlarını inkara şartlanmış olanları, (yaptıkları) çirkinliklerin bir karşılığı olarak acı bir azap beklemektedir.
Gültekin Onan:
İşte bu (Kuran) bir hidayettir. Rablerinin ayetlerine küfredenler ise, onlar için, (en) iğrenç olanından acı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz:
Bu Kur’an bir hidayettir. Rablerinin ayetlerini inkâr edenler ise, onlara, en şiddetlisinden acıklı bir azab vardır.
Portekizce:
Este (Alcorão) é uma orientação. Quanto àqueles que negam os versículos do seu Senhor, sofrerão a pena de umadolorosa punição.
İsveççe:
Denna [Koran] är en vägledning. Men för dem som avvisar sin Herres budskap är ett svidande bittert straff förberett.
Farsça:
این [قرآن] سراسر هدایت است؛ و کسانی که به آیات پروردگارشان کافر شدند، آنان را عذابی است از نوع عذابی بسیار سخت و دردناک.
Kürtçe:
ئەم قورئانە ھۆی ڕێنمونیە وە ئەوانەی بێ باوەڕن بە ئایەت وبەڵگەکانی پەروەردگاریان، بۆ ئەوانە ھەیە سزایەکی پڕ ئازاری سەخت
Özbekçe:
Бу (Қуръон) ҳидоятдир. Роббилари оятларига куфр келтирганларга аламли азобнинг ашаддийси бордир.
Malayca:
Al-Quran ini ialah hidayah petunjuk yang cukup lengkap; dan orang-orang yang kufur ingkar akan ayat-ayat penerangan Tuhannya, mereka akan beroleh azab dari jenis azab seksa yang tidak terperi sakitnya.
Arnavutça:
Ky është (Kur’ani) udhërrëfyes në rrugën e drejtë, e ata që nuk besojnë argumentet e Zotit të tyre, për ta ka mundim të madh, të dhembshëm.
Bulgarca:
Този [Коран] е напътствие. А за онези, които не вярват в знаменията на своя Господ, за тях има изтезание - болезнено мъчение.
Sırpça:
Ово је Упута, а оне који не верују у доказе и речи свога Господара чека болна, највећа казна.
Çekçe:
Toto je správné vedení a ti, kdož neuvěřili v Pána svého znamení, trestem muk bolestných budou potrestáni.
Urduca:
یہ قرآن سراسر ہدایت ہے، اور اُن لوگوں کے لیے بلا کا درد ناک عذاب ہے جنہوں نے اپنے رب کی آیات کو ماننے سے انکار کیا
Tacikçe:
Ин раҳнамоиест. Ва онон, ки ба оёти Парвардигорашон имон намеоваранд, барояшон азобест ва сахттарин азобҳои дардовар.
Tatarca:
Ошбу Коръән адашу караңгылыгыннан чыгып, туры юл яктылыгына керергә сәбәбдер. Әмма Раббыларының аятьләрен инкяр итүчеләргә, ахирәттә рәнҗеткүче ґәзабтан каты ґәзаб бардыр.
Endonezyaca:
Ini (Al Quran) adalah petunjuk. Dan orang-orang yang kafir kepada ayat-ayat Tuhannya bagi mereka azab yaitu siksaan yang sangat pedih.
Amharca:
ይህ (ቁርኣን) መሪ ነው፡፡ እነዚያም በጌታቸው አንቀጾች የካዱት ለእነርሱ ከብርቱ ቅጣት የኾነ አሳማሚ ስቃይ አልላቸው፡፡
Tamilce:
இது நேர்வழியாகும். எவர்கள் தங்கள் இறைவனின் அத்தாட்சிகளை நிராகரித்தார்களோ - அவர்களுக்கு, அதிகம் வலி தருகின்ற கடுமையான தண்டனை உண்டு.
Korece:
이것이 바로 길이라 그럼으로 주님의 예증을 거역하는 자 그들에게는 고통스러운 벌이 있을 뿐이라
Vietnamca:
(Kinh Qur’an) này là một nguồn chỉ đạo. Và những kẻ vô đức tin nơi các Lời Mặc Khải của Thượng Đế của chúng sẽ phải chịu một sự trừng phạt vô cùng đau đớn.
Ayet Linkleri: