Arapça:
۞ اللَّهُ الَّذِي سَخَّرَ لَكُمُ الْبَحْرَ لِتَجْرِيَ الْفُلْكُ فِيهِ بِأَمْرِهِ وَلِتَبْتَغُوا مِن فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Çeviriyazı:
allâhü-lleẕî seḫḫara lekümü-lbaḥra litecriye-lfülkü fîhi biemrihî velitebtegû min faḍlihî vele`alleküm teşkürûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah O (yüce) zâttır ki, emriyle içinde gemilerin seyretmesi, sizin de O'nun lütfundan rızık aramanız ve şükretmeniz için denizi emrinize vermiştir.
Diyanet İşleri:
Emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri, lütfedip verdiği rızkı aramanız için denizi buyruğunuz altına veren Allah'tır, belki artık şükredersiniz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Öyle bir Allah'tır ki üstünde gemi, emriyle kayıp gitsin ve siz de lutfundan, ihsanından nasibinizi arayıp elde edin de şükreyleyin diye ram etmiştir denizi size.
Şaban Piriş:
İçinde emri ile gemiler akıp gitsin, O’nun lütfunu arayasınız ve şükredesiniz diye Allah denizleri sizin hizmetinize vermiştir.
Edip Yüksel:
Lütfundan payınızı aramanız ve şükretmeniz için gemileri emriyle sürmenize uygun olarak denizi buyruğunuz altına veren ALLAH'tır
Ali Bulaç:
Allah; Kendi emriyle gemiler akıp gitsin ve O'nun fazlından ararsınız diye, sizin için denize boyun eğdirdi. Umulur ki şükredersiniz.
Suat Yıldırım:
Allah o yüce Zattır ki, içinde emri ve izni ile gemiler akıp gitsin, lütfundan nasiplerinizi arayıp şükredesiniz diye denizleri hizmetinize vermiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Allah o (Zât)dır ki, denizi size musahhar kıldı. O´nun emriyle o denizler içinde gemiler cereyan etsin diye ve O´nun fazlından talepte bulunasınız diye ve gerektir ki, şükredesiniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah size denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve şükredebilesiniz.
Bekir Sadak:
Sonra seni de din konusunda bir seriat sahibi kildik, ona uy
İbni Kesir:
Emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri ve lutfedip verdiği rızkı aramanız için denizi size boyun eğdiren Allah´tır. Umulur ki şükredersiniz.
Adem Uğur:
Allah o (yüce) varlıktır ki, emri gereğince içinde gemilerin yüzmesi ve lütfedip verdiği rızkı aramanız için ve de şükredesiniz diye denizi size hazır hale getirmiştir.
İskender Ali Mihr:
O Allah ki, içinde gemileri O´nun emriyle yüzdürmeniz için denizi size musahhar (emre amade) kıldı. Ve O´nun fazlından istemeniz için. Umulur ki, böylece siz şükredersiniz.
Celal Yıldırım:
O Allah ki, buyruğu gereği, gemiler yüzüp yol alsın
Tefhim ul Kuran:
Allah
Fransızca:
Allah, c'est Lui qui vous a assujetti la mer, afin que les vaisseaux y voguent, par Son ordre, et que vous alliez en quête de Sa grâce afin que vous soyez reconnaissants.
İspanyolca:
Alá es Quien ha sujetado el mar a vuestro servicio para que las naves lo surquen a una orden Suya para que busquéis Su favor. Y quizás, así, seáis agradecidos.
İtalyanca:
Allah è Colui che ha messo il mare al vostro servizio, affinché vi scivoli la nave per ordine Suo e voi vi procuriate la Sua grazia, affinché siate riconoscenti.
Almanca:
ALLAH ist Derjenige, Der für euch das Meer gratis fügbar machte, damit die Schiffe darauf nach Seiner Anweisung fahren, damit ihr von Seiner Gunst anstrebt und damit ihr euch dankbar erweist.
Çince:
真主为你们而制服海洋,以便船舶奉他的命令而航行,以便你们寻求他的恩惠,以便你们感谢。
Hollandaca:
Het is God, die de zee aan u heeft onderworpen, ten einde de schepen daarop zouden mogen zeilen, op zijn bevel, en dat gij door den handel voordeelen zoudt trachten te behalen van zijne mildheid, en dat gij dankbaar zoudt zijn.
Rusça:
Аллах - Тот, Кто подчинил вам море, чтобы корабли плыли по нему по Его воле и чтобы вы искали Его милость. Быть может, вы будете благодарны.
Somalice:
Eebe waa kan idiinfududeeyey Badda say ugu socoto Doonnidu «iyo Markabku» dhexdiisa amarka Eebe, iyo inaad gaadhaan Fadligiisa iyo inaad ku mahadisaan.
Swahilice:
Mwenyezi Mungu ndiye aliye ifanya bahari ikutumikieni, ili humo zipite marikebu kwa amri yake, na ili mtafute fadhila yake, na mpate kushukuru.
Uygurca:
اﷲ نىڭ ئەمرى بىلەن دېڭىزدا كېمىلەرنىڭ يۈرۈشى ئۈچۈن، سىلەرنىڭ اﷲ نىڭ پەزلىدىن تەلەپ قىلىشىڭلار ئۈچۈن (يەنى تىجارەت قىلىشىڭلار، بېلىق تۇتۇشۇڭلار، دېڭىز ئاستىدىن ئۈنچە - مەرۋايىتلارنى سۈزۈۋېلىشىڭلار ئۈچۈن) ۋە (اﷲ قا) شۈكۈر قىلىشىڭلار ئۈچۈن، اﷲ سىلەرگە دېڭىزنى بويسۇندۇرۇپ بەردى
Japonca:
アッラーこそは海をあなたがたに従わせられた方で,かれの御命令によって,船はそこを航行し,あなたがたはかれの恩恵(の通商往来)を追求する。それであなたがたは,感謝するであろう。
Arapça (Ürdün):
«الله الذي سخر لكم البحر لتجري الفلك» السفن «فيه بأمره» بإذنه «ولتبتغوا» تطلبوا بالتجارة «من فضله ولعلكم تشكرون».
Hintçe:
ख़ुदा ही तो है जिसने दरिया को तुम्हारे क़ाबू में कर दिया ताकि उसके हुक्म से उसमें कश्तियां चलें और ताकि उसके फज़ल (व करम) से (मआश की) तलाश करो और ताकि तुम शुक्र करो
Tayca:
อัลลอฮฺ คือผู้ทรงทำให้ทะเลเป็นประโยชน์สำหรับพวกเจ้า เพื่อให้เรือเดินสมุทรแล่นไปตามน่านน้ำโดยพระบัญชาของพระองค์ และเพื่อพวกเจ้าจะได้แสวงหาความโปรดปรานของพระองค์ และเพื่อพวกเจ้าจะได้ขอบคุณ
İbranice:
אלוהים הוא זה אשר הכניע עבורכם את הים, כדי שישוטו בו הספינות על פי פקודתו, וכדי שתבקשו לכם פרנסה בחסדו, וכדי שתודו לו
Hırvatça:
Allah je Onaj Koji vam je potčinio more da bi lađe, odredbom Njegovom, po njemu plovile, da biste mogli tražiti blagodati Njegove i da biste bili zahvalni.
Rumence:
Dumnezeu este Cel ce v-a supus vouă marea ca pe ea să plutească corăbiile din porunca Sa şi pentru ca voi să căutaţi harul Său. Poate veţi mulţumi!
Transliteration:
Allahu allathee sakhkhara lakumu albahra litajriya alfulku feehi biamrihi walitabtaghoo min fadlihi walaAAallakum tashkuroona
Türkçe:
Allah size denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve şükredebilesiniz.
Sahih International:
It is Allah who subjected to you the sea so that ships may sail upon it by His command and that you may seek of His bounty; and perhaps you will be grateful.
İngilizce:
It is Allah Who has subjected the sea to you, that ships may sail through it by His command, that ye may seek of his Bounty, and that ye may be grateful.
Azerbaycanca:
Gəmilərin Onun əmri ilə dənizdə üzməsi və sizin də Onun lütfündən (orada) ruzi axtarmanız üçün dənizi sizə ram edən Allahdır! Bəlkə, şükür edəsiniz!
Süleyman Ateş:
Allah'tır ki denizi size boyun eğdirdi, ta ki gemiler buyruğuyla denizin içinde akıp gitsin de, siz bu sayede O'nun lutfundan payınızı arayasınız ve şükredesiniz.
Diyanet Vakfı:
Allah o (yüce) varlıktır ki, emri gereğince içinde gemilerin yüzmesi ve lütfedip verdiği rızkı aramanız için ve de şükredesiniz diye denizi size hazır hale getirmiştir.
Erhan Aktaş:
Allah, koyduğu yasalar sayesinde, içinde gemileri yüzdürmeniz ve O’nun lütfundan, onda rızık aramanız için denizi hizmetinize sunandır. Umulur ki şükredersiniz.
Kral Fahd:
Allah o (yüce) varlıktır ki, emri gereğince içinde gemilerin yüzmesi ve lütfedip verdiği rızkı aramanız için bir de şükredesiniz diye denizi size hazır hale getirmiştir.
Hasan Basri Çantay:
Allah, Emir (ve izn) iyle — içinde gemilerin akıb gitmesi için, fazl (-u kerem) inden (nasıyb) aramanız için — size denizi müsahhar etmiş olandır. Gerekdir ki şükredesiniz.
Muhammed Esed:
Denizi (kendi kanunları doğrultusunda faydalanmanız için) sizin emrinize veren Allah´tır. Böylece gemiler O´nun emriyle denizin üstünde yüzebilsinler ve siz O´nun lütfundan (ihtiyaç duyduğunuz şeyleri) elde edebilesiniz ve şükredenlerden olasınız diye.
Gültekin Onan:
Tanrı, kendi buyruğuyla gemiler akıp gitsin ve O´nun fazlından ararsınız diye sizin için denize boyun eğdirdi. Umulur ki şükredersiniz.
Ali Fikri Yavuz:
Allah O’dur ki, denizi sizin hizmetinize bağladı
Portekizce:
Deus foi Quem vos submeteu o mar para que, com o Seu beneplácito, o singrassem os navios e para que procurásseisalgo de Sua bondade, a fim de que Lhe agradecêsseis.
İsveççe:
DET ÄR Gud som har låtit havet tjäna er, så att skeppen på Hans befallning seglar över det och ni skall kunna söka det som Han i Sin godhet [beviljar er] - kanske skall ni också tacka Honom.
Farsça:
خداست که دریا را برای شما مسخّر و رام کرد تا کشتی ها به فرمانش در آن روان شوند و تا شما [با سفرهای دریایی] از فضل و رزق و روزی اش بهره جویید و تا شما [بر نعمت هایش] سپاس گزاری کنید.
Kürtçe:
خوا ئەو زاتەیە دەریای بۆ ڕام ھێناون تا بەفەرمانی خوا کەشتی تیایدا بگەڕێت وە تا لەھەندێك بەخششی خوا بەھرەمەند ببن وە بۆ ئەوەی سوپاسی خوا بکەن
Özbekçe:
Аллоҳ сизга денгизни унда Ўз амри билан кемалар юриши учун ва сиз Унинг фазлидан исташингиз учун бўйсундириб қўйди. Шоядки, шукр келтирсангиз.
Malayca:
Allah yang memudahkan laut bagi kegunaan kamu, supaya kapal-kapal belayar padanya dengan perintahNya, dan supaya kamu mencari rezeki dari limpah kurniaNya, dan juga supaya kamu bersyukur.
Arnavutça:
Perëndia është Ai që ju ka nënshtruar juve detin, që, nëpë të me urdhërin e Tij, të lundrojnë anijet, për t’i kërkur dhuntitë e Tij dhe për të qenë ju mirënjohës.
Bulgarca:
Аллах е, Който подчини за вас морето, за да плават там корабите според Неговата повеля и за да търсите от Неговото обилие. И за да сте признателни.
Sırpça:
Аллах вам је потчинио море да би лађе, Његовом одредбом, по њему пловиле, да бисте могли да тражите Његове благодати и да бисте били захвални.
Çekçe:
Bůh je ten, jenž podrobil vám moře, aby po něm lodi podle rozkazu Jeho pluly a abyste na něm o část přízně Jeho usilovali - snad za to budete vděčni!
Urduca:
وہ اللہ ہی تو ہے جس نے تمہارے لیے سمندر کو مسخر کیا تاکہ اس کے حکم سے کشتیاں اُس میں چلیں اور تم اس کا فضل تلاش کرو اور شکر گزار ہو
Tacikçe:
Худост, ки дарёро роми шумо кард, то дар он ба фармони Ӯ киштиҳо равон бошанд ва талаби маъишат кунед, бошад, ки шукргузор бошед!
Tatarca:
Диңгезләрнең барча байлыкларыннан файдаланырга Аллаһ сезгә ирек бирде, диңгезләрдә кәсеп белән йөргән вакытыгызда, корабларыгыз Аллаһуның рәхмәте вә әмере илә йөридер, Аллаһуның ошбу нигъмәтләренә шаять шөкер итәрсез.
Endonezyaca:
Allah-lah yang menundukkan lautan untukmu supaya kapal-kapal dapat berlayar padanya dengan seizin-Nya dan supaya kamu dapat mencari karunia -Nya dan mudah-mudahan kamu bersyukur.
Amharca:
አላህ ያ ባሕርን በውስጡ ታንኳዎች በፈቃዱ እንዲንሻለሉበት ከችሮታውም እንድትፈልጉበት እንድታመሰግኑትም ለእናነተ የገራላችሁ ነው፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ் எத்தகையவன் என்றால் அவன் உங்களுக்கு கடலை, - அதில் அவனது கட்டளைப்படி கப்பல்கள் செல்வதற்காகவும், அவனுடைய அருளிலிருந்து நீங்கள் (பொருளாதாரத்தை) தேடுவதற்காகவும், நீங்கள் (அவனுக்கு) நன்றி செலுத்துவதற்காகவும் – வசப்படுத்தினான்.
Korece:
바다로 하여금 너희에게 순 종케 하여 그분의 명령으로 배가 항해하게 하고 그것으로 인하여 그분의 은혜를 구하게 하신 분이 하나님이시라 그러므로 너희는 감 사하라
Vietnamca:
Allah là Đấng đã chế ngự biển cả cho các ngươi để các con tàu có thể chạy trên đó theo lệnh của Ngài và để các ngươi tìm kiếm hồng phúc của Ngài, mong rằng các ngươi biết tri ân (Ngài).
Ayet Linkleri: