Arapça:
فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ
Çeviriyazı:
fî cennâtiv ve`uyûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
Diyanet İşleri:
Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar ise, güvenli bir yerde, bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Cennetlerde ve akarsuların kıyılarında.
Şaban Piriş:
Cennet'lerde ve pınarlarda...
Edip Yüksel:
Bahçeler ve pınarlar içerisinde.
Ali Bulaç:
Cennetlerde ve pınarlarda,
Suat Yıldırım:
Müttakiler güvenli bir makamdadırlar:Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giymiş olarak karşılıklı otururlar.Hem Biz onları güzel gözlü hurilerle evlendiririz.Onlar canlarının çektiği her meyveden rahatlıkla isterler.İlk ölüm dışında artık orada ölüm tatmazlar.Allah kendilerini, tarafından bir lütuf eseri olarak cehennem azabından korur.İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur!
Ömer Nasuhi Bilmen:
(52-53) Cennetlerde ve pınarlardadırlar. Karşı karşıya oldukları halde atlastan, parlak ipekten (libaslar) giyineceklerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bahçelerde, pınar başlarında.
Bekir Sadak:
(58-59) Biz, ogut alirlar diye, Kuran´i senin dilinde indirerek kolayca anlasilmasini sagladik. Sen bekle, onlar da beklemektedirler. *
İbni Kesir:
Bahçelerde ve pınar başlarında.
Adem Uğur:
Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
İskender Ali Mihr:
Cennetlerde ve pınarlarda.
Celal Yıldırım:
44:51
Tefhim ul Kuran:
Cennetlerde ve pınarlarda,
Fransızca:
parmi les jardins et des sources,
İspanyolca:
entre jardines y fuentes,
İtalyanca:
tra giardini e sorgenti,
Almanca:
in Dschannat und an Quellen.
Çince:
住在乐园之中,住在泉源之滨,
Hollandaca:
Tusschen tuinen en fonteinen.
Rusça:
в Райских садах и среди источников.
Somalice:
Jannooyin iyo Ilo (yey kusugnaan).
Swahilice:
Katika mabustani na chemchem,
Uygurca:
باغلاردا، بۇلاقلارنىڭ ئارىسىدا بولىدۇ
Japonca:
園と泉の間に,
Arapça (Ürdün):
«في جنات» بساتين «وعيون».
Hintçe:
(यानि) बाग़ों और चश्मों में होंगे
Tayca:
ท่ามกลางสวนสวรรค์หลากหลาย และน้ำพุหลายแห่ง
İbranice:
בגנות ומעיינות
Hırvatça:
usred bašča i izvora,
Rumence:
în grădini, la izvoare.
Transliteration:
Fee jannatin waAAuyoonin
Türkçe:
Bahçelerde, pınar başlarında.
Sahih International:
Within gardens and springs,
İngilizce:
Among Gardens and Springs;
Azerbaycanca:
Bağçalarda və bulaqlar başında olacaqlar!
Süleyman Ateş:
Bahçelerde ve çeşme başlarında.
Diyanet Vakfı:
Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
Erhan Aktaş:
Bahçelerde ve pınar başlarında.
Kral Fahd:
Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
Hasan Basri Çantay:
cennetlerde, pınar (baş) lar (ın) dadır.
Muhammed Esed:
bahçeler ve pınarlar arasında,
Gültekin Onan:
Cennetlerde ve pınarlarda,
Ali Fikri Yavuz:
Bahçelerde ve pınarların başındadırlar.
Portekizce:
Entre jardins e mananciais.
İsveççe:
av [grönskande] lustgårdar och [porlande] källor,
Farsça:
در میان بوستان ها و چشمه سارها؛
Kürtçe:
لەناو باخات ونزیك کانیاودان
Özbekçe:
Боғу роғлар ва булоқларда бўлурлар.
Malayca:
Ia itu di dalam beberapa taman Syurga, dengan matair-matair terpancar padanya,
Arnavutça:
në mes kopshtijeve dhe burimeve,
Bulgarca:
сред градини и извори,
Sırpça:
у сред вртова и извора,
Çekçe:
mezi zahradami a prameny
Urduca:
باغوں اور چشموں میں
Tacikçe:
дар боғҳову чашмасорҳо
Tatarca:
Вә ашамак эчмәк илә ләззәтләнә торган бакчалар һәм чишмәләр илә файдаланырлар.
Endonezyaca:
(yaitu) di dalam taman-taman dan mata-air-mata-air;
Amharca:
በአትክልቶችና በምንጮች ውስጥ ናቸው፡፡
Tamilce:
சொர்க்கங்களில், ஊற்றுகளில் இருப்பார்கள்.
Korece:
낙원과 우물들이 있는 곳이라
Vietnamca:
Giữa những ngôi vườn và các dòng suối.
Ayet Linkleri: