Arapça:
ذُقْ إِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْكَرِيمُ
Çeviriyazı:
ẕuḳ. inneke ente-l`azîzü-lkerîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ona şöyle denir! "Tat bakalım azabı! hani sen kendine göre çok güçlü ve çok üstündün.
Diyanet İşleri:
Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Tat, şüphe yok ki sen üstündün, kerem sahibiydin.
Şaban Piriş:
Tat bunu! Hani sen güçlü ve şerefliydin.
Edip Yüksel:
Tad bakalım; sen çok üstün ve şerefliydin!
Ali Bulaç:
(Azabı) Tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun.
Suat Yıldırım:
Allah Zebanîlere: “Tutun onu da, buyurur, cehennemin ta ortasına sürükleyin.Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!”ve deyin ki: “Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!”İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur. [52,13-15]
Ömer Nasuhi Bilmen:
44:48
Yaşar Nuri Öztürk:
Tat bakalım! Hani sen onurluydun, seçkindin.
Bekir Sadak:
Orada, guven icinde olarak her yemisi isteyebilirler.
İbni Kesir:
Tad bakalım
Adem Uğur:
(Ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin!
İskender Ali Mihr:
(Azabı) tat! (Hani) sen, gerçekten azîzdin ve kerimdin (kendini öyle zannediyordun).
Celal Yıldırım:
(Azabı) tad ! (İddiana göre) üstündün, güçlüydün, saygıdeğerdin.
Tefhim ul Kuran:
«(Azabı) Tad
Fransızca:
Goûte ! Toi [qui prétendait être] le puissant, le noble.
İspanyolca:
«¡Gusta! ¡Tú eres 'el poderoso', 'el generoso'!»
İtalyanca:
Gusta [questo]: sei forse tu l'eccelso, il nobile?».
Almanca:
"Koste! Gewiß, du bist der Würdige, der Edle."
Çince:
你尝试吧!你确是显赫的,确是尊贵的!
Hollandaca:
Zeggende: Proef dit; want gij zijt de machtige en eerbiedwaardige persoon.
Rusça:
Вкушай, ведь ты - могущественный, благородный!
Somalice:
(waxaana lagu dhihi) dhadhami (Cadaabka) waxaad tahay adkaade sharaflehe.
Swahilice:
Onja! Ati wewe ndiye mwenye nguvu, mtukufu!
Uygurca:
(ئۇنىڭغا خارلاش ۋە مەسخىرە قىلىش يۈزىسىدىن) «(بۇ ئازابنى) تېتىغىن، سەن ھەقىقەتەن ئىززەتلىك ئۇلۇغ زات ئىدىڭ
Japonca:
あなたは(これを)味わうがいい。本当にあなたは,力のある尊貴な者であった。
Arapça (Ürdün):
ويقال له: «ذق» أي العذاب «إنك أنت العزيز الكريم» بزعمك وقولك ما بين جبليها أعز وأكرم مني.
Hintçe:
बेशक तू तो बड़ा इज्ज़त वाला सरदार है
Tayca:
จงลิ้มรสการลงโทษซิ แท้จริงเจ้า (เคยพูดว่า) เป็นผู้มีอำนาจ ผู้มีเกียรติ
İbranice:
טעם את העונש, אתה הוא העצום המכובד
Hırvatça:
Kušaj, ta ti si, baš, "moćan" i "poštovan"?
Rumence:
“Gustă! Tu eşti puternicul, mărinimosul!?”
Transliteration:
Thuq innaka anta alAAazeezu alkareemu
Türkçe:
"Tat bakalım! Hani sen onurluydun, seçkindin."
Sahih International:
[It will be said], "Taste! Indeed, you are the honored, the noble!
İngilizce:
Taste thou (this)! Truly wast thou mighty, full of honour!
Azerbaycanca:
(Və ona belə deyin: ) “(Bu əzabı) bir dad görək! Sən ki (öz aləmində) çox qüvvətli, möhtərəm bir şəxs idin!”
Süleyman Ateş:
Tad, zira sen kendince üstündün, şerefliydin.
Diyanet Vakfı:
(Ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin!
Erhan Aktaş:
Tat bakalım! Hani sen gerçekten çok güçlü ve şerefli biriydin(1)!
Kral Fahd:
(ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin!
Hasan Basri Çantay:
Tat (o azâbı). Çünkü sen, (evet iddiânca) sen çok ulu, çok şerefli idin»!
Muhammed Esed:
Bunları tat ey (yeryüzünde) kendini böyle kudret sahibi, böyle üstün gören!
Gültekin Onan:
(Azabı) Tad
Ali Fikri Yavuz:
(Sonra ona şöyle deyin): Tad bakalım, çünkü sen, (zannınca kavminin arasında) çok şerefli ve çok iyi bir kimse idin!...
Portekizce:
Prova o sofrimento, já que tu és o poderoso, o honorável!
İsveççe:
Pröva på [detta straff], du som [på jorden] var den mäktige, den förnäme!
Farsça:
[و بگویید:] بچش که تو همان ارجمند و بزرگواری!!
Kürtçe:
(پێی دەوترێت) بیچێژە (بەگاڵتە پێکردنێکەوە پێی دەوترێت)چونکە بەڕاستی تۆ بە دەسەڵات وبەڕێز بوویت ( لەدونیادا)
Özbekçe:
Тотиб кўр! Албатта, сен ўзинг «азизу мукаррамсан»!
Malayca:
(Serta dikatakan kepadanya secara mengejek): "Rasalah azab seksa, sebenarnya engkau adalah orang yang berpengaruh dan terhormat (dalam kalangan masyarakatmu)"
Arnavutça:
(I thuhet atij): “Shijoje, (dënimin), meqë ti je, “i fuqishëm” dhe “fisnik” (me hamendjen tënde),
Bulgarca:
“Вкуси! Нали ти бе могъщият, знатният.”
Sırpça:
Кушај, па ти си, заиста, „моћан“ и „поштован“!?
Çekçe:
'Ochutnej, vždyť tys mocný, vznešený zajisté!
Urduca:
چکھ اس کا مزا، بڑا زبردست عزت دار آدمی ہے تُو
Tacikçe:
Бичаш, ки ту ғолибу бузуррворӣ!
Tatarca:
Соңра аңа әйтерләр: "Таты ґәзабыңны, син дөньяда кавемең каршында байлыгың вә зурлыгың илә ґәзиз вә хөрмәтле идең.
Endonezyaca:
Rasakanlah, sesungguhnya kamu orang yang perkasa lagi mulia.
Amharca:
«ቅመስ፤ አንተ አሸናፊው ክብሩ ነህና» (ይባላል)፡፡
Tamilce:
நீ (இந்த தண்டனைகளை) சுவை! நிச்சயமாக நீதான் கண்ணியமானவன் மதிப்பிற்குரியவன்.
Korece:
이것을 맛보라 실로 너야말 로 훌룡하고 힘이 센 자라
Vietnamca:
“Và hãy nhục mạ: ‘Hãy nếm đi, (trước kia) ngươi uy quyền và cao quý lắm kia mà!”
Ayet Linkleri: