Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

43

Sûredeki Ayet No: 

58

Ayet No: 

4383

Sayfa No: 

493

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالُوا أَآلِهَتُنَا خَيْرٌ أَمْ هُوَ ۚ مَا ضَرَبُوهُ لَكَ إِلَّا جَدَلًا ۚ بَلْ هُمْ قَوْمٌ خَصِمُونَ

Çeviriyazı: 

veḳâlû eâlihetünâ ḫayrun em hû. mâ ḍarabûhü leke illâ cedelâ. bel hüm ḳavmün ḫasimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar dediler ki: "Bizim ilâhlarımız mı daha hayırlıdır, yoksa İsâ mı?" Bu misâli sırf seninle tartışmak için ortaya attılar. Doğrusu onlar çok kavgacı bir topluluktur.

Diyanet İşleri: 

Bizim tanrımız mı yoksa o mu daha iyidir? dediler. Sana böyle söylemeleri, sadece, tartışmaya girişmek içindir. Onlar şüphesiz kavgacı bir millettir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve bizim mabutlarımız mı hayırlı, yoksa o mu dediler, onlar, bu örneği ancak çekişmek için getirdiler; zaten de onlar düşmanlık ededuran bir topluluktur.

Şaban Piriş: 

Bizim ilahlarımız mı daha iyidir yoksa o mu? dediler. Bunu sana sadece tartışmak için söylüyorlar. Zaten onlar kavgacı bir toplumdur.

Edip Yüksel: 

"Bizim tanrılarımız mı daha iyidir yoksa o mu?" dediler. Sadece seninle tartışmak için bunu söylediler. Onlar gerçekte, kavgacı bir toplumdur.

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?" Onu yalnızca bir tartışma-konusu olsun diye (örnek) verdiler. Hayır, onlar 'tartışmacı ve düşman' bir kavimdir.

Suat Yıldırım: 

Vakta ki Meryem'in oğlu Îsâ misal verildi, derhal halkın keyiflenerek haykıra haykıra gülmeye koyuldu ve “Bizim tanrılarımız mı üstün, dediler, yoksa o mu?” Bunu, sırf bir münâkaşa olsun diye sana misal verdiler. Zaten onlar kavgacı bir toplumdur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve dediler ki: «Bizim ilâhlarımız mı hayırlıdır, yoksa O mu?» Bunu sana bir mücadeleden başka olarak irâd etmiş olmadılar. Hayır. Onlar düşmanlar olan bir kavimdirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler ki: "Bizim tanrılarımız mı hayırlı, o mu?" Bunu sana sadece çekişme olsun diye örnek verdiler. Çekişmeyi seven bir toplumdur onlar.

Bekir Sadak: 

«Dogrusu Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir, artik O´na kulluk edin, bu, dogru yoldur.»

İbni Kesir: 

Ve: Bizim tanrılarımız mı, yoksa o mu daha iyidir? dediler. Sana böyle demeleri, sadece tartışmaya girişmek içindir. Hayır, onlar kavgacı bir kavimdir.

Adem Uğur: 

Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa o mu? dediler. Bunu sana ancak tartışmak için söylediler. Doğrusu onlar kavgacı bir toplumdur.

İskender Ali Mihr: 

Ve: “Bizim ilâhlarımız mı hayırlı yoksa o mu?” dediler. Sana bu örneği, seninle mücâdeleden başka bir şey için söylemediler. Hayır, onlar düşman bir kavimdir.

Celal Yıldırım: 

Ve dediler ki: Bizim tanrılarımız mı hayırlıdır, yoksa O mu hayırlıdır? Bu misâli sırf bir tartışma ve sürtüşme konusu olsun diye sana getirdiler. Zaten onlar yaygaracı, tar-tışıcı bir millettir.

Tefhim ul Kuran: 

Dediler ki: «Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?» Onu yalnızca bir tartışma konusu olsun diye (örnek olarak) verdiler. Hayır, onlar ´tartışmacı ve düşman´ bir kavimdir.

Fransızca: 

en disant : "Nos dieux sont-ils meilleurs, ou bien lui ? " Ce n'est que par polémique qu'ils te le citent comme exemple. Ce sont plutôt des gens chicaniers.

İspanyolca: 

Y dicen: ¿Son mejores nuestros dioses o él? Si te lo ponen, no es sino por afán de discutir. Son, en efecto, gente contenciosa.

İtalyanca: 

dicendo: «I nostri dèi non sono forse migliori di lui?». Ti fanno questo esempio solo per amor di polemica, ché sono un popolo litigioso.

Almanca: 

Und sie sagten: "Sind unsere Götter besser oder er?" Sie prägten es dir nur zum Disput. Nein, sondern sie sind streitsüchtige Leute.

Çince: 

他们说:我们的众神灵更好呢?还是他更好呢?他们只是为强词夺理而举他为例,不然,他们是好辩的民众。

Hollandaca: 

Zij zeiden: Zijn onze goden beter dan hij, of is Maria's zoon beter dan onze goden? Zij hebben u deze vraag slechts voorgesteld, als eene aanleiding tot twist. Ja, zij zijn twistgierige menschen.

Rusça: 

Они говорят: "Наши боги лучше или он?" Они приводят его тебе в пример только для того, чтобы поспорить. Они являются людьми препирающимися!

Somalice: 

Waxayna dheheen ma Ilaahyadanaa khayr roon mise isaga, mayna kuugu qadarin tusaale muran mooyee, waana qoom dood badan.

Swahilice: 

Wakasema: Miungu yetu kwani si bora kuliko huyu? Hawakukupigia mfano huo ila kwa ubishi tu. Bali hao ni watu wagomvi!

Uygurca: 

ئۇلار: «بىزنىڭ ئىلاھلىرىمىز ياخشىمۇ ياكى ئىسامۇ؟» دېدى. ئۇلار بۇ مىسالنى پەقەت خۇسۇمەت قىلىش ئۈچۈنلا كەلتۈردى، بەلكى ئۇلار جېدەلخور قەۋمدۇر

Japonca: 

そしてかれらは,「わたしたちの神々が優るのか,それともかれ(イーサー)か。」と言う。かれらがかれ(イーサー)のことを言うのは,あなたに,只議論をふりかけるためだけである。いやはや,かれらは論争好きの民であることよ。

Arapça (Ürdün): 

«وقالوا أألهتنا خير أم هو» أي عيسى فنرضى أن تكون آلهتنا معه «ما ضربوه» أي المثل «لك إلا جدلا» خصومة بالباطل لعلمهم أن ما لغير العاقل فلا يتناول عيسى عليه السلام «بل هم قوم خصمون» شديدو الخصومة.

Hintçe: 

और बोल उठे कि भला हमारे माबूद अच्छे हैं या वह (ईसा) उन लोगों ने जो ईसा की मिसाल तुमसे बयान की है तो सिर्फ झगड़ने को

Tayca: 

และพวกเขากล่าวว่า พระเจ้าทั้งหลายของเราดีกว่าหรือว่าเขา (อีซา) พวกเขามิได้เปรียบเทียบเรื่องนี้แก่เจ้าเพื่ออื่นใดนอกจากการโต้เถียง ยิ่งกว่านั้นพวกเขาเป็นหมู่ชนที่ชอบการโต้เถียงอีกด้วย

İbranice: 

ואמרו: 'האם הוא טוב יותר מאלילינו'? , הם התייחסו אליו אך ורק לצורך הוויכוח, כי אכן הם עם של מתנצחים (ללא הצדקה)

Hırvatça: 

i rekli: "Da li su naša božanstva bolja ili on?" A naveli su ti ga kao primjer samo zato da bi se prepirali. Štaviše, oni su narod svađalački.

Rumence: 

spunând: “Dumnezeii noştri nu sunt mai buni decât el?” Ei nu ţi-au spus aceasta decât pentru ceartă, căci ei sunt un popor certăreţ.

Transliteration: 

Waqaloo aalihatuna khayrun am huwa ma daraboohu laka illa jadalan bal hum qawmun khasimoona

Türkçe: 

Dediler ki: "Bizim tanrılarımız mı hayırlı, o mu?" Bunu sana sadece çekişme olsun diye örnek verdiler. Çekişmeyi seven bir toplumdur onlar.

Sahih International: 

And they said, "Are your gods better, or is he?" They did not present the comparison except for [mere] argument. But, [in fact], they are a people prone to dispute.

İngilizce: 

And they say, "Are our gods best, or he?" This they set forth to thee, only by way of disputation: yea, they are a contentious people.

Azerbaycanca: 

Onlar dedilər: “Bizim tanrılarımız yaxşıdır, yoxsa o (İsa)?!” Onlar bunu sənə yalnız (səninlə) mübahisə etmək (çənə-boğaz olmaq) xatirinə dedilər. Şübhəsiz ki, onlar höcətləşən (çənə-boğaz olan) bir qövmdürlər!

Süleyman Ateş: 

Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa o mu? dediler. Bunu sadece tartışma için sana misal verdiler. Doğrusu onlar, kavgacı bir toplumdur.

Diyanet Vakfı: 

Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa o mu? dediler. Bunu sana ancak tartışmak için söylediler. Doğrusu onlar kavgacı bir toplumdur.

Erhan Aktaş: 

Ve: “Bizim ilâhlarımız mı daha hayırlıdır, yoksa o(1) mu?” dediler. Bu örneği, yalnızca sana muhalefet etmek için verdiler. Doğrusu onlar çok düşmanca davranan bir halktır.

Kral Fahd: 

Bizim ilâhlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu? dediler. Bunu sana ancak tartışmak için söylediler. Doğrusu onlar kavgacı bir toplumdur.

Hasan Basri Çantay: 

Dediler ki: «Bizim Tanrılarımız mı hayırlı, yoksa O mu»? Bunu sana (Habîbim, baatıl) bir mücâdeleden başka (maksadla) îrâd etmediler. Daha doğrusu onlar çok düşman bir kavmdir.

Muhammed Esed: 

ve "Hangisi daha iyi, bizim ilahlarımız mı yoksa o mu?" derler. (Ama) onlar bu mukayeseyi, yalnızca, sırf muhalefet olsun diye senin önüne getirirler. Evet, onlar kavgacı/tartışmacı bir toplumdur!

Gültekin Onan: 

Dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ve şöyle demişlerdi: “- Bizim ilâhlarımız (olan melekler) mi daha hayırlı, yoksa o mu (Meryem’in oğlu İsa mı)?” (Ey Rasûlüm, hakikatı anlamak için değil) bunu sana sırf bir mücadele olarak (ve seni cevabsız bırakmak için) misal veriyorlar. Doğrusu onlar çok çekişgen adamlardır.

Portekizce: 

E dizem: Porventura, nossas divindades não são melhores do que ele? Porém, tal não aventaram, senão com o intuito dedisputa. Esses são os litigiosos!

İsveççe: 

och säger: "Är inte våra gudomligheter förmer än han?" Men de nämner honom bara för att få till stånd en diskussion. Ja, de är människor som finner nöje i diskussioner [för deras egen skull]!

Farsça: 

و گفتند: آیا معبودان ما بهترند یا او. [ولی] آنان این مقایسه را به عنوان مثل برای تو نزدند مگر از روی جدال بی منطق و ستیزه جویی [تو معبود بودن عیسی را نپذیرفته ای] ، بلکه اینان گروهی ستیزه جو [و در جدال باطل بسیار سرسخت] هستند.

Kürtçe: 

وە دەڵێن ئایا پەرستراوەکانی ئێمە باشترە یان عیسا ئەوانە نموونەی عیسایان تەنھا بۆ دەمبازی ودەمەدەمێ بۆ دەھێنایتەوە (وانیە کە دەیڵێن) بەڵکو ئەوانە گەلێکی زۆر دەمەقاڵێ کەرن

Özbekçe: 

Улар: «Бизнинг олиҳаларимиз яхшими ёки уми?» дедилар. Улар уни сенга фақат талашиб-тортишиш учунгина мисол келтирдилар. Зеро, улар хусуматчи қавмдирлар.

Malayca: 

Dan mereka berkata lagi: "Manakah yang lebih baik, benda-benda yang kami sembah atau Isa?" Dan (sebenarnya) mereka tidak mengemukakan perbandingan itu kepadamu (wahai Muhammad) melainkan kerana membantah semata-mata (bukan kerana mencari kebenaran); bahkan mereka itu adalah kaum yang suka sekali mengemukakan bantahan.

Arnavutça: 

dhe, thanë: “A janë më të mirë idhujt tanë, apo ai (Isai)? Ata, ta paraqesin këtë shembull vetëm për shkak se duan të polemizojnë, sepse, ata janë popull grindavec.

Bulgarca: 

И рекоха: “Нашите богове ли са по-добри или той [Иса]?” Дадоха ти го само за спор. Да, те са заядлив народ.

Sırpça: 

и рекли: „Да ли су наша божанства боља или он?“ А навели су ти га као пример само зато да би се препирали. Они су свађалачки народ.

Çekçe: 

a říkají: 'Jsou božstva naše lepší, či lepší je on?' A uvádějí ten příklad jen proto, aby hádat se mohli, vždyť věru oni jsou lid hádky milující.

Urduca: 

اور لگے کہنے کہ ہمارے معبود اچھے ہیں یا وہ؟ یہ مثال وہ تمہارے سامنے محض کج بحثی کے لیے لائے ہیں، حقیقت یہ ہے کہ یہ ہیں ہی جھگڑالو لوگ

Tacikçe: 

ва гуфтан, д: «Оё худоёни мо беҳтаранд ё Ӯ?» Ва ин суханро фақат барои ҷидол бо ту гуфтаанд, ки мардуме хусумат кунандаанд,

Tatarca: 

Вә әйттеләр: "Ий Мухәммәд, синең кашыңда безнең сынымнарыбыз хәерлеме, яки Гыйса хәерлеме", – дип. Алар бу чагыштыруны сиңа китермәделәр, мәгәр синең белән низагълашу өчен генә китерделәр, бәлки алар каршылык белән кычкырышучы кавемдер.

Endonezyaca: 

Dan mereka berkata: "Manakah yang lebih baik tuhan-tuhan kami atau dia (Isa)?" Mereka tidak memberikan perumpamaan itu kepadamu melainkan dengan maksud membantah saja, sebenarnya mereka adalah kaum yang suka bertengkar.

Amharca: 

«አማልክቶቻችን ይበልጣሉን ወይስ እርሱ?» አሉም፡፡ ለክርክርም እንጅ ላንተ እርሱን ምሳሌ አላደረጉትም፡፡ በእውነት እነርሱ ክርክረ ብርቱ ሕዝቦች ናቸው፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: “எங்கள் கடவுள்கள் சிறந்தவர்களா? அல்லது அவர் (முஹம்மத்) சிறந்தவரா? (எங்கள் கடவுள்களே சிறந்தவை. எனவே, நாங்கள் அவற்றையே வணங்குவோம்.)” தர்க்கம் செய்வதற்காகவே தவிர அவரை (-ஈஸாவை) அவர்கள் உமக்கு உதாரணமாக பேசவில்லை. மாறாக, அவர்கள் (எப்போதுமே) வாக்குவாதம் செய்யக்கூடிய மக்கள் ஆவர்.

Korece: 

우리의 신들이 훌륭하뇨 아 니면 그가 훌륭하뇨 라고 그들은 말했더라 이렇듯 그들은 그대에게논쟁하려 하였으니 논쟁을 일삼는무리들이라

Vietnamca: 

Chúng bảo: “Những thần linh của bọn ta tốt hay (Ysa) tốt hơn?” Chúng đưa vấn đề đó ra cho Ngươi chỉ vì muốn tranh cãi mà thôi. Không! Chúng đích thực là một đám người thích tranh cãi.