Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ
Çeviriyazı:
inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lehüm ecrun gayru memnûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz ki, iman edip, salih amel işleyenler için de bitmez tükenmez bir mükafat vardır.
Diyanet İşleri:
Doğrusu inanıp yararlı iş işleyenlere, onlara kesintisiz bir ecir vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnanan ve iyi işlerde bulunanlarsa: Onlarındır minnetsiz mükafat.
Şaban Piriş:
İman edenler ve salih ameller yapanlar, işte onlar için de kesintisiz bir mükâfat vardır.
Edip Yüksel:
İnanıp erdemli davrananlar için sürekli bir ödül vardır.
Ali Bulaç:
Şüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlar; onlar için kesintisiz bir ecir vardır.
Suat Yıldırım:
İman edip makbul ve güzel işler işleyenlere ise, kesintiye uğramayan bir mükâfat vardır.” [18,3; 11,108]
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Şüphe yok o kimseler ki, imân etmişlerdir ve sâlih sâlih amellerde bulunmuşlardır, onlar için minnetsiz bir mükâfaat vardır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır.
Bekir Sadak:
Onlara, onlerinden, artlarindan, her yonden: «Allah´tan baskasina kulluk etmeyin» diyen peygamberler gelmisti: «Eger Rabbimiz boyle bir sey dileseydi melekler indirirdi. Dogrusu sizinle gonderileni inkar ederiz» demislerdi.
İbni Kesir:
Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenlere
Adem Uğur:
Şüphesiz iman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükâfat vardır.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki âmenû olanlar (hayattayken Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyenler, onlar için kesintisiz ecir (mükâfat) vardır.
Celal Yıldırım:
Onlar ki, imân edip iyi-yararlı amellerde bulundular, onlar için başa kakılmaz, arkası kesilmez mükâfat vardır.
Tefhim ul Kuran:
Gerçek şu ki, iman edip salih amellerde bulunanlar ise
Fransızca:
Ceux qui croient et accomplissent de bonnes oeuvres auront une énorme récompense jamais interrompue.
İspanyolca:
Quienes crean y obren bien, recibirán una recompensa ininterrumpida».
İtalyanca:
In verità coloro che credono e compiono il bene avranno una ricompensa che non sarà mai diminuita.
Almanca:
Gewiß, für diejenigen, die den Iman verinnerlicht und gottgefällig Gutes getan haben, ist eine nicht ausgehende Belohnung bestimmt.
Çince:
信道而且行善者必受不断的报酬。
Hollandaca:
Maar wat hen betreft, die gelooven en rechtvaardigheid uitoefenen, zij zullen eene eeuwigdurende belooning ontvangen.
Rusça:
Воистину, тем, которые уверовали и совершали праведные деяния, уготована неиссякаемая награда.
Somalice:
Kuwa xaqa rumeeyeyse oo camalfiican falay waxaa usugnaaday ajri aan guraynin.
Swahilice:
Hakika wanao amini na wakatenda mema watakuwa na ujira usio na ukomo.
Uygurca:
ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلارغا ئەلۋەتتە ئۈزلۈكسىز ساۋاب بېرىلىدۇ
Japonca:
本当に信仰して善行に動しむ者には,尽きることのない報奨がある。」
Arapça (Ürdün):
«إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم أجر غير ممنون» مقطوع.
Hintçe:
बेशक जो लोग ईमान लाए और अच्छे अच्छे काम करते रहे और उनके लिए वह सवाब है जो कभी ख़त्म होने वाला नहीं
Tayca:
แท้จริง บรรดาผู้ศรัทธา และกระทำความดีทั้งหลาย สำหรับพวกเขานั้นจะได้รับรางวัลอย่างมิขาดสาย
İbranice:
אכן אלה אשר האמינו ועשו את הטוב, להם גמול בלתי מוגבל
Hırvatça:
Onima koji vjeruju i dobra djela čine, zbilja pripada nagrada neprekidna."
Rumence:
Cei care cred şi săvârşesc fapte bune vor avea o răsplată necurmată.
Transliteration:
Inna allatheena amanoo waAAamiloo alssalihati lahum ajrun ghayru mamnoonin
Türkçe:
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır.
Sahih International:
Indeed, those who believe and do righteous deeds - for them is a reward uninterrupted.
İngilizce:
For those who believe and work deeds of righteousness is a reward that will never fail.
Azerbaycanca:
İman gətirib yaxşı işlər görənləri tükənməz (minnətsiz) ruzi gözləyir!”
Süleyman Ateş:
İnanıp iyi işler yapanlara gelince; onlar için kesintisiz bir mükafat vardır.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz iman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükafat vardır.
Erhan Aktaş:
Îmân eden ve sâlihâtı yapanlar için minnet altında bırakmayan bir ödül vardır.
Kral Fahd:
Şüphesiz iman edip sâlih ameller işleyenler için tükenmeyen bir mükâfat vardır.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykat, îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlar (yok mu?) Onlar için başa kakılmayan (yahud: tükenmeyen) mükâfat vardır.
Muhammed Esed:
(Ama,) imana erip doğru ve yararlı işler yapanlar kesintisiz bir mükafat kazanacaklardır!
Gültekin Onan:
Şüphesiz, inanıp salih amellerde bulunanlar, onlar için kesintisiz bir ecir vardır.
Ali Fikri Yavuz:
Muhakkak ki iman edip de salih ameller işliyenler için kesilmiyen bir mükâfat var.
Portekizce:
Sabei que os fiéis, que praticam o bem, obterão uma recompensa infalível.
İsveççe:
De [å andra sidan] som tror och lever ett rättskaffens liv - deras lön skall vara utan ände.
Farsça:
بی تردید کسانی که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند، برای آنان پاداشی همیشگی است.
Kürtçe:
بەڕاستی ئەوانەی باوەڕیان ھێناوەو کردەوە چاکەکانیان کردووە پاداشتی بێ بڕانەوەیان بۆ ھەیە
Özbekçe:
Албатта, иймон келтириб, солиҳ амалларни қилганларга битмас-туганмас ажрлар бор», деб айт.
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal yang soleh, mereka beroleh balasan pahala yang tidak putus-putus.
Arnavutça:
Me të vërtetë, ata që besojnë dhe bëjnë vepra të mira do të kenë shpërblim të pandërprerë.
Bulgarca:
А за онези, които вярват и вършат праведни дела, ще има безспирна награда.”
Sırpça:
Онима који верују и раде добра дела, заиста припада непрекидна награда.
Çekçe:
Věru těm, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, těm dostane se odměny neupomínané.
Urduca:
رہے وہ لوگ جنہوں نے مان لیا اور نیک اعمال کیے، اُن کے لیے یقیناً ایسا اجر ہے جس کا سلسلہ کبھی ٹوٹنے والا نہیں ہے
Tacikçe:
Ононро, ки имон овардаанд ва корҳои шоиста мекунанд, подошест (мукофотест) тамомношуданӣ».
Tatarca:
Иман китереп изге гамәлләр кылучы хак мөэминнәргә һич бетми вә кимеми торган җәннәт нигъмәтләре бардыр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan beramal saleh, mereka mendapat pahala yang tiada putus-putusnya".
Amharca:
እነዚያ ያመኑትና በጎ ሥራዎችን የሠሩት ለእነርሱ የማይቆረጥ ምንዳ አልላቸው፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக எவர்கள் நம்பிக்கை கொண்டு நன்மைகளை செய்தார்களோ - அவர்களுக்கு முடிவுறாத வெகுமதிகள் உண்டு.
Korece:
그러나 믿음으로 선을 행하는 그들에게는 영원한 보상이 있노라
Vietnamca:
Quả thật, những người có đức tin và hành thiện chắc chắn sẽ được ban thưởng một phần thưởng vô tận (Thiên Đàng).
Ayet Linkleri: