Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

41

Sûredeki Ayet No: 

8

Ayet No: 

4226

Sayfa No: 

477

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ

Çeviriyazı: 

inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lehüm ecrun gayru memnûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz ki, iman edip, salih amel işleyenler için de bitmez tükenmez bir mükafat vardır.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu inanıp yararlı iş işleyenlere, onlara kesintisiz bir ecir vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnanan ve iyi işlerde bulunanlarsa: Onlarındır minnetsiz mükafat.

Şaban Piriş: 

İman edenler ve salih ameller yapanlar, işte onlar için de kesintisiz bir mükâfat vardır.

Edip Yüksel: 

İnanıp erdemli davrananlar için sürekli bir ödül vardır.

Ali Bulaç: 

Şüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlar; onlar için kesintisiz bir ecir vardır.

Suat Yıldırım: 

İman edip makbul ve güzel işler işleyenlere ise, kesintiye uğramayan bir mükâfat vardır.” [18,3; 11,108]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Şüphe yok o kimseler ki, imân etmişlerdir ve sâlih sâlih amellerde bulunmuşlardır, onlar için minnetsiz bir mükâfaat vardır.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır.

Bekir Sadak: 

Onlara, onlerinden, artlarindan, her yonden: «Allah´tan baskasina kulluk etmeyin» diyen peygamberler gelmisti: «Eger Rabbimiz boyle bir sey dileseydi melekler indirirdi. Dogrusu sizinle gonderileni inkar ederiz» demislerdi.

İbni Kesir: 

Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenlere

Adem Uğur: 

Şüphesiz iman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükâfat vardır.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki âmenû olanlar (hayattayken Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyenler, onlar için kesintisiz ecir (mükâfat) vardır.

Celal Yıldırım: 

Onlar ki, imân edip iyi-yararlı amellerde bulundular, onlar için başa kakılmaz, arkası kesilmez mükâfat vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Gerçek şu ki, iman edip salih amellerde bulunanlar ise

Fransızca: 

Ceux qui croient et accomplissent de bonnes oeuvres auront une énorme récompense jamais interrompue.

İspanyolca: 

Quienes crean y obren bien, recibirán una recompensa ininterrumpida».

İtalyanca: 

In verità coloro che credono e compiono il bene avranno una ricompensa che non sarà mai diminuita.

Almanca: 

Gewiß, für diejenigen, die den Iman verinnerlicht und gottgefällig Gutes getan haben, ist eine nicht ausgehende Belohnung bestimmt.

Çince: 

信道而且行善者必受不断的报酬。

Hollandaca: 

Maar wat hen betreft, die gelooven en rechtvaardigheid uitoefenen, zij zullen eene eeuwigdurende belooning ontvangen.

Rusça: 

Воистину, тем, которые уверовали и совершали праведные деяния, уготована неиссякаемая награда.

Somalice: 

Kuwa xaqa rumeeyeyse oo camalfiican falay waxaa usugnaaday ajri aan guraynin.

Swahilice: 

Hakika wanao amini na wakatenda mema watakuwa na ujira usio na ukomo.

Uygurca: 

ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلارغا ئەلۋەتتە ئۈزلۈكسىز ساۋاب بېرىلىدۇ

Japonca: 

本当に信仰して善行に動しむ者には,尽きることのない報奨がある。」

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم أجر غير ممنون» مقطوع.

Hintçe: 

बेशक जो लोग ईमान लाए और अच्छे अच्छे काम करते रहे और उनके लिए वह सवाब है जो कभी ख़त्म होने वाला नहीं

Tayca: 

แท้จริง บรรดาผู้ศรัทธา และกระทำความดีทั้งหลาย สำหรับพวกเขานั้นจะได้รับรางวัลอย่างมิขาดสาย

İbranice: 

אכן אלה אשר האמינו ועשו את הטוב, להם גמול בלתי מוגבל

Hırvatça: 

Onima koji vjeruju i dobra djela čine, zbilja pripada nagrada neprekidna."

Rumence: 

Cei care cred şi săvârşesc fapte bune vor avea o răsplată necurmată.

Transliteration: 

Inna allatheena amanoo waAAamiloo alssalihati lahum ajrun ghayru mamnoonin

Türkçe: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır.

Sahih International: 

Indeed, those who believe and do righteous deeds - for them is a reward uninterrupted.

İngilizce: 

For those who believe and work deeds of righteousness is a reward that will never fail.

Azerbaycanca: 

İman gətirib yaxşı işlər görənləri tükənməz (minnətsiz) ruzi gözləyir!”

Süleyman Ateş: 

İnanıp iyi işler yapanlara gelince; onlar için kesintisiz bir mükafat vardır.

Diyanet Vakfı: 

Şüphesiz iman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükafat vardır.

Erhan Aktaş: 

Îmân eden ve sâlihâtı yapanlar için minnet altında bırakmayan bir ödül vardır.

Kral Fahd: 

Şüphesiz iman edip sâlih ameller işleyenler için tükenmeyen bir mükâfat vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykat, îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlar (yok mu?) Onlar için başa kakılmayan (yahud: tükenmeyen) mükâfat vardır.

Muhammed Esed: 

(Ama,) imana erip doğru ve yararlı işler yapanlar kesintisiz bir mükafat kazanacaklardır!

Gültekin Onan: 

Şüphesiz, inanıp salih amellerde bulunanlar, onlar için kesintisiz bir ecir vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak ki iman edip de salih ameller işliyenler için kesilmiyen bir mükâfat var.

Portekizce: 

Sabei que os fiéis, que praticam o bem, obterão uma recompensa infalível.

İsveççe: 

De [å andra sidan] som tror och lever ett rättskaffens liv - deras lön skall vara utan ände.

Farsça: 

بی تردید کسانی که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند، برای آنان پاداشی همیشگی است.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئەوانەی باوەڕیان ھێناوەو کردەوە چاکەکانیان کردووە پاداشتی بێ بڕانەوەیان بۆ ھەیە

Özbekçe: 

Албатта, иймон келтириб, солиҳ амалларни қилганларга битмас-туганмас ажрлар бор», деб айт.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal yang soleh, mereka beroleh balasan pahala yang tidak putus-putus.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, ata që besojnë dhe bëjnë vepra të mira do të kenë shpërblim të pandërprerë.

Bulgarca: 

А за онези, които вярват и вършат праведни дела, ще има безспирна награда.”

Sırpça: 

Онима који верују и раде добра дела, заиста припада непрекидна награда.

Çekçe: 

Věru těm, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, těm dostane se odměny neupomínané.

Urduca: 

رہے وہ لوگ جنہوں نے مان لیا اور نیک اعمال کیے، اُن کے لیے یقیناً ایسا اجر ہے جس کا سلسلہ کبھی ٹوٹنے والا نہیں ہے

Tacikçe: 

Ононро, ки имон овардаанд ва корҳои шоиста мекунанд, подошест (мукофотест) тамомношуданӣ».

Tatarca: 

Иман китереп изге гамәлләр кылучы хак мөэминнәргә һич бетми вә кимеми торган җәннәт нигъмәтләре бардыр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan beramal saleh, mereka mendapat pahala yang tiada putus-putusnya".

Amharca: 

እነዚያ ያመኑትና በጎ ሥራዎችን የሠሩት ለእነርሱ የማይቆረጥ ምንዳ አልላቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக எவர்கள் நம்பிக்கை கொண்டு நன்மைகளை செய்தார்களோ - அவர்களுக்கு முடிவுறாத வெகுமதிகள் உண்டு.

Korece: 

그러나 믿음으로 선을 행하는 그들에게는 영원한 보상이 있노라

Vietnamca: 

Quả thật, những người có đức tin và hành thiện chắc chắn sẽ được ban thưởng một phần thưởng vô tận (Thiên Đàng).