Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

41

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

4224

Sayfa No: 

477

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ إِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُوحَىٰ إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَاحِدٌ فَاسْتَقِيمُوا إِلَيْهِ وَاسْتَغْفِرُوهُ ۗ وَوَيْلٌ لِّلْمُشْرِكِينَ

Çeviriyazı: 

ḳul innemâ ene beşerum miŝlüküm yûḥâ ileyye ennemâ ilâhüküm ilâhüv vâḥidün festeḳîmû ileyhi vestagfirûh. veveylül lilmüşrikîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey Muhammed! De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım, ancak bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık hep O'na yönelin ve O'ndan bağışlanma dileyin. Vay O'na ortak koşanların haline!

Diyanet İşleri: 

Onlara söyle: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana, tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyolunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan bağışlanma dileyin; vay ortak koşanlara!"

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Ben, ancak sizin gibi bir insanım, bana vahyedilmede ki mabudunuz ancak bir mabut; artık dosdoğru ona yönelin ve yarlıganma dileyin ondan; ve yazıklar olsun şirk koşanlara.

Şaban Piriş: 

De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. Öyleyse ona (giden doğru yola) yönelin, ondan bağışlanma dileyin. Şirk koşanların vay haline!

Edip Yüksel: 

De ki, "Ben, sadece sizin gibi bir insanım. Bana, sizin tanrınızın bir tek tanrı olduğu vahyediliyor. O'na yönelin, O'ndan bağışlanma dileyin. Vay ortak koşanlara!"

Ali Bulaç: 

De ki: "Ben ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin İlahınızın bir tek İlah olduğu vahyolunur. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Ben de sizin gibi bir insanım. Yalnız, bana şu vahyolunuyor:“Sizin İlahınız, sadece bir tek İlahtır.O halde O'na yönelerek doğru yolda yürüyün, O’ndan af dileyin! O’na eş, ortak uyduranların vay haline!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Şüphe yok ben sizin gibi bir insanım, bana vahyolunuyor ki, sizin ilâhınız muhakkak ki bir tek ilâhtır. Artık O´na doğrulun ve ondan mağfiret dileyin ve müşrikler için helâk (mükarrerdir).»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım. İlahınızın bir tek ilah olduğu bana vahyediliyor. O halde şaşıp sendelemeden O'na yönelin ve O'ndan af dileyin. Vay haline ortak koşanların!

Bekir Sadak: 

Allah, bunun uzerine, iki gun icinde yedi gok var etti ve her gogun isini kendisine bildirdi. Yakin gogu isiklarla donattik ve bozulmaktan koruduk. Iste bu, bilen, guclu olan Allah´in kanunudur.

İbni Kesir: 

De ki: Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Yalnız bana tanrınızın tek bir tanrı olduğu vahyediliyor. Artık O´na yönelin ve O´ndan mağfiret dileyin. Müşriklerin vay haline.

Adem Uğur: 

De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahy olunuyor. Artık O´na yönelin, O´ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Ben sadece sizin gibi bir insanım. Bana sizin ilâhınızın, tek bir ilâh olduğu vahyediliyor. Öyleyse O´na yönelin (O´na doğru istikamet alın) ve O´ndan mağfiret dileyin. Ve müşriklerin vay haline!”

Celal Yıldırım: 

De ki, ben de ancak sizin gibi bir insanım (şu farkla ki) bana Tanrınızın tek bir tanrı olduğu vahyedilmektedir. O halde hep O´na doğrulun ve O´ndan bağışlanma dileyin. Vay haline o ortak koşanların!

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. Öyleyse O´na yönelin ve O´ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin.»

Fransızca: 

Dis : "Je ne suis qu'un homme comme vous. Il m'a été révélé que votre Dieu est un Dieu unique. Cherchez le droit chemin vers Lui et implorez Son pardon". Et malheur aux Associateurs

İspanyolca: 

Di: «Yo soy sólo un mortal como vosotros, a quien se ha revelado que vuestro Dios es un Dios Uno. ¡Id, pues, derechos a Él y pedidle perdón! ¡Ay de los asociadores,

İtalyanca: 

Di': «Io non sono che un uomo come voi: mi è solo stato rivelato che il vostro Dio è un Dio unico. Rivolgetevi a Lui e implorate il Suo perdono». Guai agli associatori,

Almanca: 

Sag: "Ich bin doch nur ein Mensch wie ihr, zu mir wird Wahy zuteil, daß euer Gott nur ein einziger Gott ist, so steht aufrichtig Ihm gegenüber und bittet Ihn um Vergebung!" Und Niedergang sei für die Muschrik!

Çince: 

你说:我跟你们一样,只是一个凡人,我奉到启示:你们所应当崇拜的,只是独一的主宰。所以你们应当遵循正路而趋向他,应当向他求饶。伤哉以物配主者!

Hollandaca: 

Zeg: Waarlijk, ik ben slechts een mensch zooals gij. Mij is het geopenbaard, dat uw God één God is; richt dus uwen weg naar hem, en vraagt vergiffenis voor hetgeen voorbij is. En wee over de ongeloovigen.

Rusça: 

Скажи: "Я - такой же человек, как и вы. Мне внушено в откровении, что ваш бог - Бог Единственный. Идите к Нему прямым путем и просите у Него прощения. И горе многобожникам,

Somalice: 

Waxaad dhahdaa Nabiyow anigu waxaan uun ahay bashar (Dad) idinkookale ah, waxaana la iiwaxyooday in Eebehenno yahay Eebe kaliya, ee u toosnaada xaggiisa, kana dambidhaaf waydiista, halaagna wuxuu u sugnaaday mushrikiinta.

Swahilice: 

Sema: Hakika mimi ni mtu kama nyinyi; inafunuliwa kwangu ya kwamba Mungu wenu ni Mungu Mmoja tu. Basi nyookeni sawa kumwendea Yeye, na mumtake msamaha, na ole wao wanao mshirikisha,

Uygurca: 

سەن (ئۇ مۇشرىكلارغا): «مەن سىلەرگە ئوخشاش ئىنسانمەن، ماڭا، ئىلاھىڭلار بىر ئىلاھتۇر، دەپ ۋەھيى قىلىنىدۇ، ئۇنىڭغا (ئىمان ۋە تائەت - ئىبادەت بىلەن) يۈزلىنىڭلار ۋە ئۇنىڭدىن مەغپىرەت تىلەڭلار!» دېگىن، مۇشرىكلارغا ۋاي!

Japonca: 

言ってやるがいい。「わたしは,あなたがたと同じ人間に過ぎない。唯,あなたがたの神は,唯一の神であることがわたしに啓示された。それでかれに向かって真直ぐに傾倒し,かれの御赦しを祈りなさい。多神教徒こそ災いであり,

Arapça (Ürdün): 

«قل إنما أنا بشر مثلكم يوحى إليَّ أنما إلهكم إله واحد فاستقيموا إليه» بالإيمان والطاعة «واستغفروه وويل» كلمة عذاب «للمشركين».

Hintçe: 

(ऐ रसूल) कह दो कि मैं भी बस तुम्हारा ही सा आदमी हूँ (मगर फ़र्क ये है कि) मुझ पर 'वही' आती है कि तुम्हारा माबूद बस (वही) यकता ख़ुदा है तो सीधे उसकी तरफ मुतावज्जे रहो और उसी से बख़शिश की दुआ माँगो, और मुशरेकों पर अफसोस है

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด ฉันก็คือสามัญชนเยี่ยงพวกท่าน แต่ได้มีวะฮียฺแก่ฉันว่า พระเจ้าของพวกท่านนั้นคือพระเจ้าองค์เดียว ดังนั้นจงมุ่งตรงสู่พระองค์เถิด และจงขออภัยต่อพระองค์และความวิบัติจงมีแต่บรรดาผู้ตั้งภาคี

İbranice: 

אמור: 'אכן אני אדם כמוכם אשר הושרה אליי (מאת אלוהים) שאכן אלוהים הוא האלוה האחד, לכו בדרכו הישרה ובקשו את סליחתו. אוי ואבוי לאלה אשר משתפים (עבודה זרה)

Hırvatça: 

Reci: "Ja sam samo čovjek kao i vi, meni se objavljuje da je vaš Bog samo jedan Bog, zato se Njemu iskreno upravite i od Njega oprosta tražite. A teško višebošcima,

Rumence: 

Spune: “Eu sunt un om asemena vouă, şi mie mi s-a dezvăluit că Dumnezeul vostru este Dumnezeu, Unul. Mergeţi drept către El şi cereţi-I iertare!” Vai celor care Îi alătură alţi dumnezei,

Transliteration: 

Qul innama ana basharun mithlukum yooha ilayya annama ilahukum ilahun wahidun faistaqeemoo ilayhi waistaghfiroohu wawaylun lilmushrikeena

Türkçe: 

De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım. İlahınızın bir tek ilah olduğu bana vahyediliyor. O halde şaşıp sendelemeden O'na yönelin ve O'ndan af dileyin. Vay haline ortak koşanların!

Sahih International: 

Say, O [Muhammad], "I am only a man like you to whom it has been revealed that your god is but one God; so take a straight course to Him and seek His forgiveness." And woe to those who associate others with Allah -

İngilizce: 

Say thou: "I am but a man like you: It is revealed to me by Inspiration, that your Allah is one Allah: so stand true to Him, and ask for His Forgiveness." And woe to those who join gods with Allah,-

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) De: “Mən də ancaq sizin kimi bir insanam. Mənə vəhy olunur ki, sizin tanrınız bir olan Allahdır. Ona tərəf yönəlin və Ondan bağışlanmağınızı diləyin. Vay müşriklərin halına!

Süleyman Ateş: 

De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana, tanrınızın bir tek Tanrı olduğu vahyediliyor. O'na doğrulun (O'na yönelerek işlerinizi düzeltin), O'ndan mağfiret dileyin. (O'na) Ortak koşanların vay haline!"

Diyanet Vakfı: 

De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilahınızın bir tek İlah olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!

Erhan Aktaş: 

De ki: “Ben de sizin gibi bir beşerim.(1) Bana vahyolunuyor ki, sizin ilâhınız,(2) bir tek ilâhtır. Öyleyse doğrudan O’na yönelin ve yalnızca O’ndan bağışlanma dileyin. Müşriklerin vay haline!”

Kral Fahd: 

De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!

Hasan Basri Çantay: 

De ki (Habîbim): «Ben ancak sizin gibi bir insanım. (Yalınız) bana şu vahy olunuyor: Sizin Tanrınız ancak bir tek Tanrıdır. Onun için hepiniz Ona doğrulun, Ondan mağfiret isteyin. Vay haaline o Allaha ortak tanıyanların»!

Muhammed Esed: 

(Ey Muhammed) de ki, "Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Bana tanrınızın yalnızca Tek Tanrı olduğu vahyedilmiştir, öyleyse O´na yönelin ve O´ndan bağışlanma dileyin!" O´ndan başkasına ilahlık yakıştıranların vay haline!

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm), de ki: “-Ben ancak sizin gibi bir insanım, yalnız bana şöyle vahyediliyor: Sizin İlâhınız ancak bir İlâh’dır. Onun için (şirkten tevbe edip ihlâs ile) hep O’na teveccüh edin, mağfiretini isteyin. O müşriklere de azap olsun!...

Portekizce: 

Dize-lhes: Sou tão-somente um mortal como vós, a quem tem sido revelado que vosso Deus é um Deus Único.Consagrai-vos, pois, a Ele, e implorai-Lhe perdão! E ai dos idólatras,

İsveççe: 

Säg [Muhammad]: "Jag är bara en människa som ni. Men jag vet genom uppenbarelsen att er Gud är den Ende Guden; vänd er därför [i ödmjukhet] till Honom och be om Hans förlåtelse!" Olyckliga de som sätter medgudar vid Guds sida,

Farsça: 

بگو: من بشری مانند شما هستم، [نه از جنسی دیگر که سخنم را نفهمید] به من وحی می شود که معبود شما فقط معبود یکتاست، پس [با دوری از افراط و تفریط] به سوی او رو کنید، و از او آمرزش بخواهید، و وای بر مشرکان؛

Kürtçe: 

بڵێ: بەڕاستی من مرۆڤێکم وەك ئێوە بەڵام (ھەندە ھەیە من) نیگام بۆ دەکرێت کە بەڕاستی پەرستراوی ئێوە خوایەکی تاك و تەنھایە کەواتە باڕووتان ھەر بەرە و خوا بێت (لەپەرستنەکانتاندا) و داوای لێبوردنی لێ بکەن وە سزاو لەناوچوون بۆ ھاوبەشدانەرانە

Özbekçe: 

Сен: «Мен ҳам сизга ўхшар башарман, холос. Менга, албатта, илоҳингиз ягона илоҳдир, дея ваҳий қилинур. Бас, Унинг Ўзигагина тўғри юзланинг ва Унга истиғфор айтинг. Мушриклар ҳолига вой бўлсин.

Malayca: 

Katakanlah (wahai Muhammad): "Sesungguhnya aku hanyalah seorang manusia seperti kamu; diwahyukan kepadaku bahawa Tuhan kamu hanyalah Tuhan yang Satu; maka hendaklah kamu tetap teguh di atas jalan yang betul lurus (yang membawa kepada mencapai keredaanNya), serta pohonlah kepadaNya mengampuni (dosa-dosa kamu yang telah lalu). Dan (ingatlah), kecelakaan besar bagi orang-orang yang mempersekutukanNya (dengan sesuatu yang lain),

Arnavutça: 

Thuaj: “Unë, me të vërtetë, jam njeri si ju, mua më është shpallur që Zoti juaj është vetëm një Zot, andaj lutjuni Atij sinqerisht dhe kërkoni falje prej Tij! E, mjerë për ata që i bëjnë shok Atij,

Bulgarca: 

Кажи [о, Мухаммад]: “Аз съм само човек като вас. Разкрито ми бе, че вашият Бог е единственият Бог. Затова към Него се обръщайте и Го молете за опрощение! Горко на съдружаващите,

Sırpça: 

Реци: „Ја сам само човек као и ви, мени се објављује да је ваш Бог само један Бог, зато у веровању устрајни будите, и опрост тражите. А тешко незнанобошцима,

Çekçe: 

Rci: 'Já jen smrtelník jsem jako vy a bylo mi pouze vnuknuto, že božstvem vaším je Bůh jediný. Miřte k Němu přímo a proste Jej za odpuštění! Běda těm, kdož k Němu jiné přidružují,

Urduca: 

اے نبیؐ، اِن سے کہو، میں تو ایک بشر ہوں تم جیسا مجھے وحی کے ذریعہ سے بتایا جاتا ہے کہ تمہارا خدا تو بس ایک ہی خدا ہے، لہٰذا تم سیدھے اُسی کا رخ اختیار کرو اور اس سے معافی چاہو تباہی ہے اُن مشرکوں کے لیے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Ман инсоне ҳастам ҳамонанди шумо. Ба ман ваҳй шуда, ки худоятон Худоест якто. Пас ба ӯ рӯй оваред ва аз Ӯ бахшоиш бихоҳед. Ва вой бар мушрикон:

Tatarca: 

Син аларга әйт: "Мин дә сезнең кеби үк бер адәм баласымын, ләкин миңа Аллаһудан вәхий киләдер, сезнең Илаһәгезнең ялгыз бер генә Аллаһ икәнлеге белән, Аңа чын иман китереп туры итагать итүче булыгыз, һәм тәүбә итеп Аңардан гафу сорагыз! Мөшрикләргә һәлак булудыр.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Bahwasanya aku hanyalah seorang manusia seperti kamu, diwahyukan kepadaku bahwasanya Tuhan kamu adalah Tuhan yang Maha Esa, maka tetaplah pada jalan yang lurus menuju kepada-Nya dan mohonlah ampun kepada-Nya. Dan kecelakaan besarlah bagi orang-orang yang mempersekutukan-Nya,

Amharca: 

(እንዲህ) በላቸው «እኔ መሰላችሁ ሰው ብቻ ነኝ፡፡ አምላካችሁ አንድ አምላክ ብቻ ነው ወደእርሱም ቀጥ በሉ ምሕረትንም ለምኑት ማለት ወደእኔ ይወረድልኛል፡፡ ለአጋሪዎቹም ወዮላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே) கூறுவீராக! “நான் எல்லாம் உங்களைப் போன்ற ஒரு மனிதர்தான். எனக்கு வஹ்யி அறிவிக்கப்படுவது என்னவென்றால்: “(நீங்கள் வணங்கத் தகுதியான) உங்கள் கடவுள் எல்லாம் ஒரே ஒரு கடவுள்தான்.” ஆகவே, அவன் பக்கம் (உங்களை சேர்த்துவைக்கின்ற நேரான பாதையில்) நீங்கள் நேர்வழி செல்லுங்கள்! இன்னும், அவனிடம் பாவமன்னிப்புக் கேளுங்கள்! இணைவைப்பவர்களுக்கு நாசம்தான்.”

Korece: 

일러가로되 나도 너희와 똑같 은 인간이라 단지 하나님은 홀로 계신다는 계시가 내게 있었을 뿐 이라 그러므로 그분께로 향하는 을바른 길을 따르고 용서를 구하 라 불신자들에게는 재앙이 있으리 라

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ) hãy nói với họ: “Quả thật, Ta chỉ là một người phàm như các ngươi, tuy nhiên, Ta được mặc khải cho biết rằng Thượng Đế của các ngươi chỉ là một Thượng Đế duy nhất. Vì vậy, các ngươi hãy theo con đường ngay chính dẫn đến Ngài và các ngươi hãy xin Ngài tha thứ. Thật khốn thay cho những kẻ thờ đa thần.”