Arapça:
وَالطَّيْرَ مَحْشُورَةً ۖ كُلٌّ لَّهُ أَوَّابٌ
Çeviriyazı:
veṭṭayra maḥşûrah. küllül lehû evvâb.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
Diyanet İşleri:
Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve kuşlar da toplanmıştı, hepsi de ona itaat ederdi.
Şaban Piriş:
Kuşları da toplu olarak (onunla birlikte tesbih ettiler) Hepsi de O'na (Allah'a) dönmüşlerdi.
Edip Yüksel:
Kuşlar da toplanmıştı; hepsi onun buyruğunu izlerdi.
Ali Bulaç:
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi onunla (Allah'ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip-dönmekte olanlar idi.
Suat Yıldırım:
Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi. [34,10]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Kuşları da toplanmış olarak (O´na tâbi kıldık). Hepsi de O´na rücu ediciler idi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kuşlar da toplu halde onunla beraberdi. Hepsi, onun tespih nağmelerine katılırdı.
Bekir Sadak:
Boylece onu bagislamistik. Katimizda onun yakinligi ve guzel bir gelecegi vardir.
İbni Kesir:
Kuşları da toplu olarak. Her biri ona yönelmişti.
Adem Uğur:
Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
İskender Ali Mihr:
Ve kuşları da birarada toplanmış olarak (ona musahhar kıldık). Onların hepsi, ona evvab idiler (yönelmişlerdi ve sığınmışlardı).
Celal Yıldırım:
Kuşları da toplu halde ona boyun eğdirdik. Hepsi de ona yönelip uyum içinde bulunurlardı.
Tefhim ul Kuran:
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi de onunla (Allah´ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip dönmekte olanlar idi.
Fransızca:
de même que les oiseaux assemblés en masse, tous ne faisant qu'obéir à lui [Allah].
İspanyolca:
Y los pájaros, en bandadas. Todo vuelve a Él.
İtalyanca:
e, insieme, gli uccelli riuniti [attorno a lui]. Tutto Gli obbedisce.
Almanca:
Auch die Vögel waren versammelt, alle waren zu Ihm umkehrend.
Çince:
并使众鸟集合起来,统统都服从他。
Hollandaca:
Alsook de vogelen die zich tot hem verzamelen, en die allen dikwijls met dat doel bij hem terug keerden.
Rusça:
А также птиц, собранных вместе. Все они обращались к Нему.
Somalice:
Shimbirahana waa loo kulmiyey, dhammaantoodna waxay u noqdaan (Adeecaan) Eebe.
Swahilice:
Na pia ndege walio kusanywa makundi kwa makundi; wote walikuwa wanyenyekevu kwake.
Uygurca:
قۇشلارنىمۇ ئۇنىڭغا بويسۇندۇرۇپ بەردۇق، ئۇلارمۇ (تەرەپ - تەرەپتىن) توپلىنىپ، داۋۇد بىلەن بىللە تەسبىھ ئېيتاتتى، (تاغلارنىڭ، قۇشلارنىڭ) ھەممىسى اﷲ قا ئىتائەت قىلغۇچىدۇر
Japonca:
また鳥類も,集って,凡てのものが主の命令に服して讃美しつつ常に(主の御許に)帰った。
Arapça (Ürdün):
«و» سخرنا «الطير محشورة» مجموعة إليه تسبح معه «كل» من الجبال والطير «له أوَّاب» رجّاع إلى طاعته بالتسبيح.
Hintçe:
और परिन्दे भी (यादे खुदा के वक्त सिमट) आते और उनके फरमाबरदार थे
Tayca:
และ (เราได้ทำให้) นกมารวมกันทั้งหมด เชื่อฟังเขา
İbranice:
והציפורים, בלהקותיהן, כולם פונים אליו (לאלוהים)
Hırvatça:
a i ptice okupljene - svi su oni s njim pokorno ponavljali.
Rumence:
precum şi păsările strânse în jurul lui. Toţi se întorc la El.
Transliteration:
Waalttayra mahshooratan kullun lahu awwabun
Türkçe:
Kuşlar da toplu halde onunla beraberdi. Hepsi, onun tespih nağmelerine katılırdı.
Sahih International:
And the birds were assembled, all with him repeating [praises].
İngilizce:
And the birds gathered (in assemblies): all with him did turn (to Allah).
Azerbaycanca:
Biz quşları da toplu halda (onun ixtiyarına vermişdik), hamısı ona tərəf yönəlməkdə idi.
Süleyman Ateş:
Toplanıp gelen kuşları da (ona ram etmiştik). Hepsi onun nağmesine katılır (beraber tesbih ederler)di.
Diyanet Vakfı:
Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
Erhan Aktaş:
Kuşların tamamı toplu halde ona yönelmişlerdi.
Kral Fahd:
toplu halde kuşları onun emri altına vermiştik. Hepsi O'na yönelmiştir.
Hasan Basri Çantay:
(Her yandan ona doğru) toplanıb gelen kuşları da (kendisine râm etdik). (Gerek o dağlardan, gerek bu kuşlardan) herbiri (itaatle ona) dönücü idi.
Muhammed Esed:
ve (aynı şekilde) bölük bölük kuşları da. Bunlar (hep birlikte) O´na, (kendilerini yaratmış olana,) tekrar tekrar yönelirlerdi.
Gültekin Onan:
Ve toplanıp gelen kuşları da. Onların hepsi [Tanrı´yı tesbih etmede uyum içinde] yönelip dönmekte (evvab) idiler.
Ali Fikri Yavuz:
Kuşları da toplu olarak onun emrine bağlı kıldık. (Dağlardan ve kuşlardan) her biri onun tesbihi sebebiyle devamlı tesbih ediyordu.
Portekizce:
E também lhe congregamos todas as aves, as quais se voltavam a Ele.
İsveççe:
liksom fåglarnas skaror, som alla lydigt återvände [till honom].
Farsça:
و پرندگان را [نیز] به طور دسته جمعی [مسخّر و رام کردیم که با او تسبیح می گفتند] ، و همه رجوع کننده به سوی خدا بودند،
Kürtçe:
وە باڵندەکان کە لەدەوری ئەو (داود) کۆدەکرانەوە ھەموو(بۆ تەسبیحات) بۆلای ئەو دەگەڕانەو(تا لەگەڵ داود یادی خوا بکەن)
Özbekçe:
Тўпланган ҳолдаги қушларни ҳам. Барчалари У зотга ўта қайтгувчилардир. (Аллоҳ таоло Довудга алайҳиссалом қушларни ҳам тўп-тўп қилиб, бўйсундириб қўйган эди. Улар ҳам у кишига қўшилиб, Аллоҳ таолога эртаю кеч тасбиҳ айтар эдилар.)
Malayca:
Dan (Kami mudahkan juga) unggas turut berhimpun (untuk bertasbih memuji Kami bersama-sama dengannya); tiap-tiap satunya mengulangi tasbih masing-masing menurutnya.
Arnavutça:
si dhe zogjët e tubuar. Të gjitha i drejtoheshin Atij (luteshin në Te).
Bulgarca:
И птиците насъбрани - всички му се подчиниха.
Sırpça:
а и окупљене птице - сви су они са њим покорно понављали.
Çekçe:
a také ptactvo kol něho se shromaždující; a všichni se k Bohu kajícně obracejí.
Urduca:
پرندے سمٹ آتے اور سب کے سب اُس کی تسبیح کی طرف متوجہ ہو جاتے تھے
Tacikçe:
Ва паррандагон бар ӯ ҷамъ меомаданд. Ҳама фармонбари ӯ буданд.
Tatarca:
Вә кошларны да зекердә аңа иярттек, һәммәсе аның янына җыелып тәсбих әйтерләр иде.
Endonezyaca:
dan (Kami tundukkan pula) burung-burung dalam keadaan terkumpul. Masing-masingnya amat taat kepada Allah.
Amharca:
በራሪዎችንም (አእዋፍን) የሚሰበሰቡ ሆነው (ገራንለት)፡፡ ሁሉም ለእርሱ (ማወደስ) የሚመላለስ ነው፡፡
Tamilce:
இன்னும் (அவருக்கு முன்பாக) ஒன்று சேர்க்கப்பட்ட பறவைகளையும் (அவருக்கு நாம் வசப்படுத்திக் கொடுத்தோம்.) அவை எல்லாம் அவருக்கு கீழ்ப்படிந்தவையாக இருந்தன. (எல்லாம் அவருடன் சேர்ந்து அல்லாஹ்வை துதிப்பவையாக இருந்தன.)
Korece:
그리하여 모인 새들 모두가그와 함께 하나님께 순종 하였더 라
Vietnamca:
Và chim chóc tụ tập thành đàn; tất cả cùng hợp đoàn tuân lệnh Y (tán dương TA).
Ayet Linkleri: