Arapça:
إِنَّهُمَا مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِنِينَ
Çeviriyazı:
innehümâ min `ibâdine-lmü'minîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü onların ikisi de bizim mümin kullarımızdandı.
Diyanet İşleri:
İkisi de şüphesiz inanmış kullarımızdandı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki ikisi de inanan kullarımızdandı.
Şaban Piriş:
Çünkü ikisi de mü’min kullarımızdan idi.
Edip Yüksel:
O ikisi bizim inanan kullarımızdandı.
Ali Bulaç:
Şüphesiz ikisi, Bizim mü’min olan kullarımızdandılar.
Suat Yıldırım:
Gerçekten onlar, Bizim tam inanmış has kullarımızdandı.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak ki, ikisi de Bizim mü´minler olan kullarımızdandır.
Yaşar Nuri Öztürk:
O ikisi de bizim inanan kullarımızdandı.
Bekir Sadak:
37:127
İbni Kesir:
Doğrusu o ikisi de, mü´min kullarımızdandı.
Adem Uğur:
Şüphesiz, ikisi de mümin kullarımızdandı.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki ikisi (de) Bizim mü´min (Allah´a ulaşmayı dileyip bütün makamları kazanan) kullarımızdandır.
Celal Yıldırım:
İkisi de elbette bizim mü´min kullarımızdandır.
Tefhim ul Kuran:
Şüphesiz ikisi, bizim mü´min olan kullarımızdandırlar.
Fransızca:
car ils étaient du nombre de Nos serviteurs croyants.
İspanyolca:
Fueron dos de Nuestros siervos creyentes.
İtalyanca:
Erano entrambi Nostri servi credenti.
Almanca:
Gewiß, beide sind von Unseren iman-verinnerlichenden Dienern.
Çince:
他们俩确是我的信道的仆人。
Hollandaca:
Want zij waren twee onzer geloovige dienaren.
Rusça:
Воистину, они - одни из Наших верующих рабов.
Somalice:
Waxayna ka midyihiin addoomadanada mu'miniinta ah.
Swahilice:
Hakika wawili hao ni katika waja wetu walio amini.
Uygurca:
ئۇلار ھەقىقەتەن بىزنىڭ مۆمىن بەندىلىرىمىزدىندۇر
Japonca:
本当にかれら両人は信心深いわがしもべであった。
Arapça (Ürdün):
«إنهما من عبادنا المؤمنين».
Hintçe:
बेशक ये दोनों हमारे (ख़ालिस ईमानदार बन्दों में से थे)
Tayca:
แท้จริง เขาทั้งสองเป็นปวงบ่าวของเราผู้ศรัทธา
İbranice:
שניהם (בצדק) היו מעבדינו הנאמנים
Hırvatça:
a njih dvojica su, uistinu, bili robovi Naši, vjernici.
Rumence:
Amândoi au fost dintre robii Noştri credincioşi.
Transliteration:
Innahuma min AAibadina almumineena
Türkçe:
O ikisi de bizim inanan kullarımızdandı.
Sahih International:
Indeed, they were of Our believing servants.
İngilizce:
For they were two of our believing Servants.
Azerbaycanca:
Şübhəsiz ki, onların hər ikisi Bizim mö’min bəndələrimizdən idi.
Süleyman Ateş:
Çünkü ikisi de bizim inanan kullarımızdandı.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz, ikisi de mümin kullarımızdandı.
Erhan Aktaş:
İkisi de Bizim Mü’min kullarımızdandı.
Kral Fahd:
Şüphesiz, ikisi de mümin kullarımızdandı.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykat onlar mü´min kullarımızdandı.
Muhammed Esed:
çünkü onların ikisi de gerçekten inanmış kullarımızdandı.
Gültekin Onan:
Şüphesiz ikisi, bizim inançlı kullarımızdandılar.
Ali Fikri Yavuz:
Çünkü ikisi de mümin kullarımızdandı.
Portekizce:
E ambos se contavam entre os Nossos servos fiéis.
İsveççe:
De var två av Våra sant troende tjänare.
Farsça:
بی تردید هر دو از بندگان مؤمن ما بودند،
Kürtçe:
بێگومان ھەردووکیان لەبەندە ئیماندارەکانی ئێمەن
Özbekçe:
Чунки икковлари мўмин бандаларимиздандирлар.
Malayca:
Sesungguhnya mereka berdua adalah dari hamba-hamba Kami yang beriman.
Arnavutça:
e, në të vërtetë, ata dy janë nga robërit Tanë besimtarë.
Bulgarca:
Двамата бяха от Нашите вярващи раби.
Sırpça:
а њих двојица су, уистину, били Наше слуге, верници.
Çekçe:
vždyť oba patří mezi služebníky Naše věřící!
Urduca:
در حقیقت وہ ہمارے مومن بندوں میں سے تھے
Tacikçe:
Он ду аз бандагони мӯъмини Мо буданд.
Tatarca:
Дөреслектә алар Безнең хак мөэмин колларыбыздан иделәр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya keduanya termasuk hamba-hamba Kami yang beriman.
Amharca:
ሁለቱም በእርግጥ ከአመኑት ባሮቻችን ናቸው፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக அவ்விருவரும் நம்பிக்கையாளர்களான நமது அடியார்களில் உள்ளவர்கள்.
Korece:
실로 그들은 믿음이 강한 우리 하나님의 종들 증 두 종이었 노라
Vietnamca:
Quả thật hai người họ thuộc những bề tôi có đức tin của TA.
Ayet Linkleri: