Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

115

Ayet No: 

3903

Sayfa No: 

450

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَنَجَّيْنَاهُمَا وَقَوْمَهُمَا مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ

Çeviriyazı: 

venecceynâhümâ veḳavmehümâ mine-lkerbi-l`ażîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Diyanet İşleri: 

İkisini ve milletlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İkisini ve kavimlerini, büyük bir sıkıntıdan kurtardık.

Şaban Piriş: 

O ikisini ve kavimlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.

Edip Yüksel: 

İkisini ve halklarını o büyük felaketten kurtardık.

Ali Bulaç: 

Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.

Suat Yıldırım: 

Onları da, milletlerini de müthiş bir gaileden kurtardık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

37:114

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onları ve toplumlarını büyük sıkıntıdan kurtardık.

Bekir Sadak: 

Dogrusu Biz, iyileri boylece mukafatlandiririz.

İbni Kesir: 

O ikisini de, kavimlerini de büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.

Adem Uğur: 

Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

İskender Ali Mihr: 

Ve ikisini ve onların kavimlerini kerbil azîmden (büyük üzüntüden) kurtardık.

Celal Yıldırım: 

İkisini de, milletlerini de büyük bir sıkıntı ve üzüntüden kurtardık.

Tefhim ul Kuran: 

Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.

Fransızca: 

et les sauvâmes ainsi que leur peuple, de la grande angoisse,

İspanyolca: 

Les salvamos, a ellos y a su pueblo, de un grave apuro.

İtalyanca: 

salvammo loro e il loro popolo dall'angoscia più grande,

Almanca: 

und erretteten beide und ihre Leute von der riesengroßen Not.

Çince: 

我曾使他们俩及其宗族,得免于大难。

Hollandaca: 

En wij bevrijdden hen en hun volk van eene groote ellende.

Rusça: 

Мы спасли их обоих и их народ от великой печали.

Somalice: 

Waana ka korinay iyaga iyo Qoomkooda dhibaatadii waynayd.

Swahilice: 

Na tukawaokoa wao na watu wao kutokana na dhiki kubwa.

Uygurca: 

ئۇلارنى ۋە ئۇلارنىڭ قەۋمىنى (يەنى بەنى ئىسرائىلنى) چوڭ غەمدىن (يەنى پىرئەۋننىڭ ئۇلارنى قۇل قىلىشىدىن) خالاس تاپقۇزدۇق

Japonca: 

またかれら両人,そしてその民を大きな災難から救い出し,

Arapça (Ürdün): 

«ونجيناهما وقومهما» بني إسرائيل «من الكرب العظيم» أي استعباد فرعون إياهم.

Hintçe: 

और खुद दोनों को और इनकी क़ौम को बड़ी (सख्त) मुसीबत से नजात दी

Tayca: 

และเราได้ช่วยเขาทั้งสองและหมู่ชนของเขาทั้งสอง ให้พ้นจากความเคราะห์ร้ายอันใหญ่หลวง

İbranice: 

וחילצנו אותם ואת בני עמם מהאסון האדיר

Hırvatça: 

pa i njih i narod njihov nevolje velike spasili,

Rumence: 

i-am mântuit pe ei şi pe poporul lor de potopul cel mare.

Transliteration: 

Wanajjaynahuma waqawmahuma mina alkarbi alAAatheemi

Türkçe: 

Onları ve toplumlarını büyük sıkıntıdan kurtardık.

Sahih International: 

And We saved them and their people from the great affliction,

İngilizce: 

And We delivered them and their people from (their) Great Calamity;

Azerbaycanca: 

Onların hər ikisini böyük fəlakətdən (Fir’onun əsarətindən, yaxud suda boğulmaqdan) qurtardıq.

Süleyman Ateş: 

Onları ve kavimlerini büyük sıkıntıdan kurtardık.

Diyanet Vakfı: 

Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Erhan Aktaş: 

O ikisini ve onlarla birlikte hareket eden halkı büyük sıkıntıdan kurtardık.

Kral Fahd: 

Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Hasan Basri Çantay: 

Hem onlar, hem kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Muhammed Esed: 

onları ve kavimlerini büyük bir (kölelik) felaket(in)den kurtardık,

Gültekin Onan: 

Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.

Ali Fikri Yavuz: 

Hem kendilerini, hem (kendilerine iman eden) kavimlerini o büyük felâketten, (suda boğulmaktan) kurtardık.

Portekizce: 

E salvamos ambos, juntamente com seu povo, da grande calamidade.

İsveççe: 

då Vi räddade dem och deras landsmän ur [träldomens] förbannelse

Farsça: 

و آن دو نفر و قومشان را از اندوه بزرگ نجات بخشیدیم،

Kürtçe: 

ھەردووکیان و گەلەکەیانمان لە تەنگانە گەورەکە ڕزگار کرد

Özbekçe: 

Икковларига ва қавмларига катта ғамдан нажот бердик.

Malayca: 

Dan Kami selamatkan keduanya dan kaumnya dari kesusahan yang besar;

Arnavutça: 

Dhe i kemi shpëtuar ata, të dy dhe popujt e tyre nga mjerimi i madh,

Bulgarca: 

И спасихме и тях, и народа им от огромното бедствие.

Sırpça: 

па и њих и њихов народ смо спасили велике невоље,

Çekçe: 

a před pohromou nesmírnou jsme je oba i lid jejich zachránili

Urduca: 

اُن کو اور ان کی قوم کو کرب عظیم سے نجات دی

Tacikçe: 

Он ду ва мардумашонро аз ранҷе бузург наҷот бахшидем.

Tatarca: 

Аларны вә кавемнәрен зур бәладән коткардык, ягъни Фиргауннең золымыннан вә суга батудан коткардык.

Endonezyaca: 

Dan Kami selamatkan keduanya dan kaumnya dari bencana yang besar.

Amharca: 

እነርሱንም ሕዝቦቻቸውንም ከታላቅ ጭንቅ አዳንን፡፡

Tamilce: 

அவ்விருவரையும் அவ்விருவரின் மக்களையும் பெரிய துக்கத்தில் இருந்து பாதுகாத்தோம்.

Korece: 

하나님은 그들과 그들의 백

Vietnamca: 

TA đã giải cứu hai người họ và đám dân của họ (Israel) thoát khỏi đại họa (sự đuổi cùng giết tận của Pha-ra-ông).