Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

70

Ayet No: 

3858

Sayfa No: 

448

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَهُمْ عَلَىٰ آثَارِهِمْ يُهْرَعُونَ

Çeviriyazı: 

fehüm `alâ âŝârihim yühra`ûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şimdi de kendileri onların izlerinde koşturuyorlar.

Diyanet İşleri: 

Öyleyken yine de onların izlerinden kovalanırcasına koşturuyorlardı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar da, koşa koşa onların izlerini izlemişlerdi.

Şaban Piriş: 

Onların izinde koşturmuşlardı.

Edip Yüksel: 

Ve onların izlerini körükörüne izliyorlardı.

Ali Bulaç: 

Kendileri de onları izleri üzerinde koşturup-duruyorlardı.

Suat Yıldırım: 

Bunlar da onların izlerinde koşmaya can atıyorlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

37:69

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar.

Bekir Sadak: 

Onu ve ailesini buyuk sikintidan kurtarmistik.

İbni Kesir: 

Yine de onların izlerinde koşturuluyorlardı.

Adem Uğur: 

Şimdi de kendileri onların peşlerinden koşturuyorlar.

İskender Ali Mihr: 

Onlar, onların (babalarının) izleri üzerinde koşuyorlar(dı).

Celal Yıldırım: 

Onların izleri üzerinde koşturup durdular.

Tefhim ul Kuran: 

Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.

Fransızca: 

et les voilà courant sur leurs traces.

İspanyolca: 

y corrieron tras sus huellas.

İtalyanca: 

e si sono lanciati sulle loro tracce.

Almanca: 

so stützen sie sich auf ihren Hinterlassenschaften.

Çince: 

他们却依着他们踪迹而奔驰。

Hollandaca: 

En zij traden haastig in hunne voetstappen;

Rusça: 

и сами поспешили по их стопам.

Somalice: 

Iyaguna raadkoodii bay ku dag dagi.

Swahilice: 

Na wao wakafanya haraka kufuata nyayo zao.

Uygurca: 

ئۇلار ئاتا - بوۋىلىرىنىڭ ئىزلىرىدىن يۈگۈردى

Japonca: 

その足跡を急いで(歩いて)いたのである。

Arapça (Ürdün): 

«فهم على آثارهم يُهرعون» يزعجون إلى اتباعهم فيسرعون إليه.

Hintçe: 

ये लोग भी उनके पीछे दौड़े चले जा रहे हैं

Tayca: 

แล้วพวกเขาก็ยังรีบเร่งเจริญรอยตามพวกเขา

İbranice: 

ואז מיהרו ללכת בעקבותיהם

Hırvatça: 

pa su i oni stopama njihovim žurili.

Rumence: 

şi se vor grăbi pe urmele lor.

Transliteration: 

Fahum AAala atharihim yuhraAAoona

Türkçe: 

Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar.

Sahih International: 

So they hastened [to follow] in their footsteps.

İngilizce: 

So they (too) were rushed down on their footsteps!

Azerbaycanca: 

Bununla belə yüyürə-yüyürə onların ardınca düşüb getdilər.

Süleyman Ateş: 

Kendileri de onların izlerinde koşturuyorlar.

Diyanet Vakfı: 

Şimdi de kendileri onların peşlerinden koşturuyorlar.

Erhan Aktaş: 

Kendileri de onların izleri üzerinde koşturdular.

Kral Fahd: 

peşlerinden koşup gittiler.

Hasan Basri Çantay: 

Kendileri de onların izleri üzerinde (birbirini itib) koşduruluyorlardı.

Muhammed Esed: 

ve (şimdi) atalarının izinden gitmeye can atıyorlar!

Gültekin Onan: 

Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.

Ali Fikri Yavuz: 

Kendileri de onların (sapık) izleri üzerinde koşturuluyorlardı.

Portekizce: 

E se apressaram em lhes seguirem os rastros.

İsveççe: 

och de hade bråttom att följa i deras spår.

Farsça: 

و [با اینکه می دانستند گمراهند بدون اندیشه و تأمل] عجولانه از پی آنان می رفتند!

Kürtçe: 

ئەمجا ئەوان ھاندەدران بۆ شوێن کەوتنیان (لە گومڕاییدا)

Özbekçe: 

Энди эса, улар ўшаларнинг изидан чопмоқдалар.

Malayca: 

Lalu mereka terburu-buru menurut jejak langkah datuk neneknya.

Arnavutça: 

prandaj, edhe ata vazhduan pas gjurmëve të tyre,

Bulgarca: 

и въпреки това се впуснаха по техните следи.

Sırpça: 

па су и они њиховим стопама наставили.

Çekçe: 

a přece sami po jejich stopách spěchají.

Urduca: 

اور انہی کے نقش قدم پر دوڑ چلے

Tacikçe: 

ва аз паи онҳо шитобон мераванд.

Tatarca: 

Аларның адашканын белә торып аталарына ашыгып иярделәр һәм алар гыйбадәт кылган сынымнарга гыйбадәт кылдылар.

Endonezyaca: 

Lalu mereka sangat tergesa-gesa mengikuti jejak orang-orang tua mereka itu.

Amharca: 

እነሱም በፈለጎቻቸው ላይ ይገሰግሳሉና፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர்களின் அடிச்சுவடுகளில் (கண்மூடித்தனமாக அவர்களை பின்பற்றுவதற்கு) இவர்கள் விரைகிறார்கள்.

Korece: 

서둘러 그들의 발자취를 따 랐노라

Vietnamca: 

Nhưng chúng vẫn ngoan cố đi theo vết xe đổ của họ.