Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

25

Ayet No: 

3813

Sayfa No: 

447

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مَا لَكُمْ لَا تَنَاصَرُونَ

Çeviriyazı: 

mâ leküm lâ tenâṣarûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Onlara): "Ne oldu sizlere de yardımlaşmıyorsunuz?" (denilir.)

Diyanet İşleri: 

Şöyle sorulur: "Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?"

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ne oldu size de yardım etmiyorsunuz birbirinize?

Şaban Piriş: 

Size ne oldu da birbirinize yardım etmiyorsunuz?

Edip Yüksel: 

Neden bir birinize yardım etmiyorsunuz?

Ali Bulaç: 

(Onlara seslenilir:) "Ne oluyor size, birbirinizle (dünyada olduğu gibi) yardımlaşmıyorsunuz?"

Suat Yıldırım: 

Ne oldu size, neden birbirinize yardım etmiyorsunuz?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Ve onlara denilecektir ki) «Sizin için ne oldu ki birbirinize yardım edemiyorsunuz?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Neniz var da birbirinize yardım etmiyorsunuz?

Bekir Sadak: 

«Bu sebeple, Rabbimizin sozu aleyhimizde gerceklesti. suphesiz azabi tadacagiz.»

İbni Kesir: 

Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?

Adem Uğur: 

Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?

İskender Ali Mihr: 

Size ne oldu ki yardımlaşmıyorsunuz.

Celal Yıldırım: 

Ve onlara: «Size ne oldu da birbirinize yardım edemiyorsunuz ?»

Tefhim ul Kuran: 

(Onlara seslenilir:) «Ne oluyor size, birbirinizle (dünyada olduğu gibi) yardımlaşmıyorsunuz?»

Fransızca: 

"Pourquoi ne vous portez-vous pas secours mutuellement" ?

İspanyolca: 

«¿Por qué no os auxiliáis ahora mutuamente?»

İtalyanca: 

«Perché ora non vi aiutate a vicenda?».

Almanca: 

Weshalb steht ihr einander nicht bei?!

Çince: 

你们怎么不互助呢?

Hollandaca: 

Wat deert u, dat gij elkander niet verdedigt?

Rusça: 

"Что с вами? Почему вы не помогаете друг другу?"

Somalice: 

(Waxaana lagu dhihi) Maxaad leedihiin oydaan isugu gargaaraynin.

Swahilice: 

Mna nini? Mbona hamsaidiani?

Uygurca: 

(ئاندىن) ئۇلارغا: «نېمىشقا (دۇنيادىكى ھالىتىڭلارغا ئوخشاش) بىر - بىرىڭلارغا ياردەم قىلمايسىلەر؟» (دېيىلىدۇ)

Japonca: 

あなたがたが助け合わないのはどうしたことか。」

Arapça (Ürdün): 

«ما لكم لا تناصرون» لا ينصر بعضكم بعضا كحالكم في الدنيا ويقال لهم.

Hintçe: 

(अरे कमबख्तों) अब तुम्हें क्या होगा कि एक दूसरे की मदद नहीं करते

Tayca: 

(จะมีเสียงถามขึ้นว่า) “เกิดอะไรขึ้นแก่พวกเจ้า ทำไมจึงไม่ช่วยเหลือซึ่งกันและกัน”

İbranice: 

(ויאמר להם בזלזול) : 'מה לכם אשר לא תעזרו איש לרעהו

Hırvatça: 

"Šta vam je, zašto jedni drugima ne pomognete?"

Rumence: 

“De ce nu vă ajutaţi unii pe alţii?”

Transliteration: 

Ma lakum la tanasaroona

Türkçe: 

Neniz var da birbirinize yardım etmiyorsunuz?

Sahih International: 

[They will be asked], "What is [wrong] with you? Why do you not help each other?"

İngilizce: 

What is the matter with you that ye help not each other?'

Azerbaycanca: 

(Mələklər istehza ilə onlara deyəcəklər: ) “Sizə nə olub ki, (bu gün dünyadakı kimi) bir-birinizə kömək edə bilmirsiniz?”

Süleyman Ateş: 

Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?

Diyanet Vakfı: 

Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?

Erhan Aktaş: 

Size ne oldu da dünyadaki gibi yardımlaşmıyorsunuz?

Kral Fahd: 

Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?

Hasan Basri Çantay: 

«Size ne oldu? Birbirinize yardım etmiyorsunuz ya»!

Muhammed Esed: 

"Size ne oldu ki (şimdi) birbirinize yardım etmiyorsunuz?"

Gültekin Onan: 

(Onlara seslenilir:) &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Melekler o kâfirlere şöyle der): “- Ne oldu sizlere, (azabdan kurtulmak için) yardımlaşmıyorsunuz?”

Portekizce: 

Por que não vos socorreis mutuamente?

İsveççe: 

"Hur är det fatt med er? Ni hjälper ju inte varandra!"

Farsça: 

[به آنان گویند:] شما را چه شده که یکدیگر را [برای رهایی از عذاب] یاری نمی دهید؟

Kürtçe: 

(پێیان دەوترێت) ئەوە چیتانە یارمەتی یەکتر نادەن

Özbekçe: 

Сизларга нима бўлди? Ўзаро ёрдамлашмаяпсиз?!

Malayca: 

"Mengapa kamu tidak bertolong-tolongan (sebagaimana yang kamu dakwakan dahulu?"

Arnavutça: 

“Çka keni që nuk e ndihmoni njëri-tjetrin (idhujtë dhe adhuruesit e tyre)?”

Bulgarca: 

“Какво ви е, та не си помагате един другиму?”

Sırpça: 

,,Шта вам је, зашто једни другима не помогнете?'“

Çekçe: 

'Co je s vámi, že nepomáháte si navzájem?'

Urduca: 

"کیا ہو گیا تمہیں، اب کیوں ایک دوسرے کی مدد نہیں کرتے؟

Tacikçe: 

«Чаро якдигарро ёрӣ намекунед?»

Tatarca: 

"Сезгә ни булды, дөньядагы кеби бер-берегезгә ярдәм итешмисез?"

Endonezyaca: 

"Kenapa kamu tidak tolong menolong?"

Amharca: 

(ለእነርሱም) «የማትረዳዱት ለእናንተ ምን አላችሁ? (ይባላሉ)፡፡

Tamilce: 

(இன்னும், அவர்களை நோக்கி நிந்தனையாக கூறப்படும்:) “உங்களுக்கு என்ன நேர்ந்தது நீங்கள் உங்களுக்குள் ஒருவர் மற்றவருக்கு உதவி செய்யாமல் இருக்கிறீர்கள்?”

Korece: 

너희가 서로 돕지 못하는 것 은 어찌된 일이뇨

Vietnamca: 

(Rồi có tiếng bảo họ): “Các ngươi có chuyện gì mà sao không chịu giúp đỡ nhau?”