Arapça:
مَا لَكُمْ لَا تَنَاصَرُونَ
Çeviriyazı:
mâ leküm lâ tenâṣarûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Onlara): "Ne oldu sizlere de yardımlaşmıyorsunuz?" (denilir.)
Diyanet İşleri:
Şöyle sorulur: "Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?"
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne oldu size de yardım etmiyorsunuz birbirinize?
Şaban Piriş:
Size ne oldu da birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Edip Yüksel:
Neden bir birinize yardım etmiyorsunuz?
Ali Bulaç:
(Onlara seslenilir:) "Ne oluyor size, birbirinizle (dünyada olduğu gibi) yardımlaşmıyorsunuz?"
Suat Yıldırım:
Ne oldu size, neden birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Ömer Nasuhi Bilmen:
(Ve onlara denilecektir ki) «Sizin için ne oldu ki birbirinize yardım edemiyorsunuz?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Neniz var da birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Bekir Sadak:
«Bu sebeple, Rabbimizin sozu aleyhimizde gerceklesti. suphesiz azabi tadacagiz.»
İbni Kesir:
Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?
Adem Uğur:
Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?
İskender Ali Mihr:
Size ne oldu ki yardımlaşmıyorsunuz.
Celal Yıldırım:
Ve onlara: «Size ne oldu da birbirinize yardım edemiyorsunuz ?»
Tefhim ul Kuran:
(Onlara seslenilir:) «Ne oluyor size, birbirinizle (dünyada olduğu gibi) yardımlaşmıyorsunuz?»
Fransızca:
"Pourquoi ne vous portez-vous pas secours mutuellement" ?
İspanyolca:
«¿Por qué no os auxiliáis ahora mutuamente?»
İtalyanca:
«Perché ora non vi aiutate a vicenda?».
Almanca:
Weshalb steht ihr einander nicht bei?!
Çince:
你们怎么不互助呢?
Hollandaca:
Wat deert u, dat gij elkander niet verdedigt?
Rusça:
"Что с вами? Почему вы не помогаете друг другу?"
Somalice:
(Waxaana lagu dhihi) Maxaad leedihiin oydaan isugu gargaaraynin.
Swahilice:
Mna nini? Mbona hamsaidiani?
Uygurca:
(ئاندىن) ئۇلارغا: «نېمىشقا (دۇنيادىكى ھالىتىڭلارغا ئوخشاش) بىر - بىرىڭلارغا ياردەم قىلمايسىلەر؟» (دېيىلىدۇ)
Japonca:
あなたがたが助け合わないのはどうしたことか。」
Arapça (Ürdün):
«ما لكم لا تناصرون» لا ينصر بعضكم بعضا كحالكم في الدنيا ويقال لهم.
Hintçe:
(अरे कमबख्तों) अब तुम्हें क्या होगा कि एक दूसरे की मदद नहीं करते
Tayca:
(จะมีเสียงถามขึ้นว่า) “เกิดอะไรขึ้นแก่พวกเจ้า ทำไมจึงไม่ช่วยเหลือซึ่งกันและกัน”
İbranice:
(ויאמר להם בזלזול) : 'מה לכם אשר לא תעזרו איש לרעהו
Hırvatça:
"Šta vam je, zašto jedni drugima ne pomognete?"
Rumence:
“De ce nu vă ajutaţi unii pe alţii?”
Transliteration:
Ma lakum la tanasaroona
Türkçe:
Neniz var da birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Sahih International:
[They will be asked], "What is [wrong] with you? Why do you not help each other?"
İngilizce:
What is the matter with you that ye help not each other?'
Azerbaycanca:
(Mələklər istehza ilə onlara deyəcəklər: ) “Sizə nə olub ki, (bu gün dünyadakı kimi) bir-birinizə kömək edə bilmirsiniz?”
Süleyman Ateş:
Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Erhan Aktaş:
Size ne oldu da dünyadaki gibi yardımlaşmıyorsunuz?
Kral Fahd:
Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Hasan Basri Çantay:
«Size ne oldu? Birbirinize yardım etmiyorsunuz ya»!
Muhammed Esed:
"Size ne oldu ki (şimdi) birbirinize yardım etmiyorsunuz?"
Gültekin Onan:
(Onlara seslenilir:) "
Ali Fikri Yavuz:
(Melekler o kâfirlere şöyle der): “- Ne oldu sizlere, (azabdan kurtulmak için) yardımlaşmıyorsunuz?”
Portekizce:
Por que não vos socorreis mutuamente?
İsveççe:
"Hur är det fatt med er? Ni hjälper ju inte varandra!"
Farsça:
[به آنان گویند:] شما را چه شده که یکدیگر را [برای رهایی از عذاب] یاری نمی دهید؟
Kürtçe:
(پێیان دەوترێت) ئەوە چیتانە یارمەتی یەکتر نادەن
Özbekçe:
Сизларга нима бўлди? Ўзаро ёрдамлашмаяпсиз?!
Malayca:
"Mengapa kamu tidak bertolong-tolongan (sebagaimana yang kamu dakwakan dahulu?"
Arnavutça:
“Çka keni që nuk e ndihmoni njëri-tjetrin (idhujtë dhe adhuruesit e tyre)?”
Bulgarca:
“Какво ви е, та не си помагате един другиму?”
Sırpça:
,,Шта вам је, зашто једни другима не помогнете?'“
Çekçe:
'Co je s vámi, že nepomáháte si navzájem?'
Urduca:
"کیا ہو گیا تمہیں، اب کیوں ایک دوسرے کی مدد نہیں کرتے؟
Tacikçe:
«Чаро якдигарро ёрӣ намекунед?»
Tatarca:
"Сезгә ни булды, дөньядагы кеби бер-берегезгә ярдәм итешмисез?"
Endonezyaca:
"Kenapa kamu tidak tolong menolong?"
Amharca:
(ለእነርሱም) «የማትረዳዱት ለእናንተ ምን አላችሁ? (ይባላሉ)፡፡
Tamilce:
(இன்னும், அவர்களை நோக்கி நிந்தனையாக கூறப்படும்:) “உங்களுக்கு என்ன நேர்ந்தது நீங்கள் உங்களுக்குள் ஒருவர் மற்றவருக்கு உதவி செய்யாமல் இருக்கிறீர்கள்?”
Korece:
너희가 서로 돕지 못하는 것 은 어찌된 일이뇨
Vietnamca:
(Rồi có tiếng bảo họ): “Các ngươi có chuyện gì mà sao không chịu giúp đỡ nhau?”
Ayet Linkleri: