Arapça:
وَقِفُوهُمْ ۖ إِنَّهُم مَّسْئُولُونَ
Çeviriyazı:
veḳifûhüm innehüm mes'ûlûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve durdurun onları, çünkü sorguya çekilecekler.
Diyanet İşleri:
Onları durdurun; çünkü kendilerinden daha da sorulacaktır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve durdurun onları, şüphe yok ki sorulacak onlardan.
Şaban Piriş:
Durdurun onları! Çünkü hesaba çekilecekler.
Edip Yüksel:
Ve durdurun onları; sorguya çekileceklerdir.
Ali Bulaç:
Ve onları durdurup-tutuklayın, çünkü sorguya çekileceklerdir.
Suat Yıldırım:
Yüce Allah meleklere şöyle emreder: “O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah'tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!” [17,97]
Ömer Nasuhi Bilmen:
37:22
Yaşar Nuri Öztürk:
Durdurun onları, çünkü hepsi sorguya çekilecekler.
Bekir Sadak:
«Bizim sizin ustunuzde bir nufuzumuz yoktu. Bilakis, azmis bir millettiniz.»
İbni Kesir:
Durdurun onları. Çünkü onlar sorumludurlar.
Adem Uğur:
37:23
İskender Ali Mihr:
Artık onları tevkif edin (tutuklayın). Muhakkak ki onlar, mesuldürler (sorumludurlar).
Celal Yıldırım:
Ve onları (belli bir noktada durdurup alıkoyun) çünkü onlar mutlaka sorguya çekileceklerdir.
Tefhim ul Kuran:
«Ve onları durdurup tutuklayın, çünkü onlar, sorguya çekileceklerdir.»
Fransızca:
Et arrêtez-les : car ils doivent être interrogés".
İspanyolca:
¡Detenedles, que se les va a pedir cuentas!»
İtalyanca:
Fermateli, devono essere interrogati».
Almanca:
Und sperrt sie ein! Sie werden zur Rechenschaft gezogen.
Çince:
并拦住他们,因为他们的确要受审问。
Hollandaca:
En plaats hen voor Gods vierschaar; want zij zullen geroepen worden om rekenschap af te leggen.
Rusça:
Остановите их, и они будут спрошены:
Somalice:
Joojiyana waxbaa la waydiine.
Swahilice:
Na wasimamisheni. Hakika hao watasailiwa:
Uygurca:
ئۇلارنى توختىتىپ تۇرۇڭلار، چۈنكى ئۇلار (جىمى سۆزلىرى ۋە ئىشلىرىدىن) سوئال - سوراق قىلىنىدۇ
Japonca:
いや,かれらを待たせておけ。かれらに尋ねることがある。
Arapça (Ürdün):
«وقفوهم» احبسوهم عن الصراط «إنهم مسئولون» عن جميع أقوالهم، ويقال لهم توبيخا.
Hintçe:
और (हाँ ज़रा) उन्हें ठहराओ तो उनसे कुछ पूछना है
Tayca:
และจงยับยั้งพวกเขาไว้ เพราะพวกเขาจะต้องถูกสอบสวน
İbranice:
העמידו אותם כי הם אחראים
Hırvatça:
i zaustavite ih, oni će, zaista, biti pitani:
Rumence:
Opriţi-i! Vor fi întrebaţi:
Transliteration:
Waqifoohum innahum masooloona
Türkçe:
Durdurun onları, çünkü hepsi sorguya çekilecekler.
Sahih International:
And stop them; indeed, they are to be questioned."
İngilizce:
But stop them, for they must be asked:
Azerbaycanca:
Onları tutub saxlayın, çünki sorğu-sual olunacaqlar!”
Süleyman Ateş:
Durdurun onları, çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
Diyanet Vakfı:
"Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!
Erhan Aktaş:
Onları durdurun! Kuşkusuz onlar sorumludurlar.
Kral Fahd:
Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!
Hasan Basri Çantay:
«Onları habsedin. Çünkü onlar mes´uldürler».
Muhammed Esed:
ve onları (orada) tutun!" (O zaman) böylelerine sorulacak:
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Ve onları habsedin (tutuklayın)
Portekizce:
E detende-os lá, porque serão interrogados:
İsveççe:
och låt dem göra halt [där]." [Då] skall de tillfrågas:
Farsça:
آنان را نگه دارید که حتماً مورد بازپرسی قرار می گیرند.
Kürtçe:
وە ئەوانە ڕاوەستێنن بێگومان پرسیاریان لێدەکرێت
Özbekçe:
Ва уларни тўхтатинглар! Албатта, улар сўралгувчидирлар.
Malayca:
"Dan hentikanlah mereka (menunggu), kerana sesungguhnya mereka akan disoal:
Arnavutça:
dhe i ndalni ata, ata do të pyetën:
Bulgarca:
И ги задръжте!” Те непременно ще бъдат питани:
Sırpça:
И зауставите их на тренутак, они ће, заиста, да буду питани:
Çekçe:
pak zastavte je, neb vyslýcháni budou!
Urduca:
اور ذرا اِنہیں ٹھیراؤ، اِن سے کچھ پوچھنا ہے
Tacikçe:
Ва нигаҳ доредашон, бояд бозхост шаванд.
Tatarca:
Вә аларны җәһәннәм алдында туктатыгыз, чөнки кылган эшләреннән, әлбәттә, алардан сорау булыр:
Endonezyaca:
Dan tahanlah mereka (di tempat perhentian) karena sesungguhnya mereka akan ditanya:
Amharca:
«አቁሟቸውም፡፡ እነርሱ ተጠያቂዎች ናቸውና» (ይባላል)፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்களை நிறுத்துங்கள்! நிச்சயமாக அவர்கள் (நிந்திக்கப்படுவதற்காக) விசாரிக்கப்படுவார்கள்.
Korece:
그들을 멈추게 하니 그들은 질문을 받게 되노라
Vietnamca:
“Nhưng các ngươi hãy bắt chúng dừng lại bởi chúng còn phải bị tra hỏi.”
Ayet Linkleri: