Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

3812

Sayfa No: 

446

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقِفُوهُمْ ۖ إِنَّهُم مَّسْئُولُونَ

Çeviriyazı: 

veḳifûhüm innehüm mes'ûlûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve durdurun onları, çünkü sorguya çekilecekler.

Diyanet İşleri: 

Onları durdurun; çünkü kendilerinden daha da sorulacaktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve durdurun onları, şüphe yok ki sorulacak onlardan.

Şaban Piriş: 

Durdurun onları! Çünkü hesaba çekilecekler.

Edip Yüksel: 

Ve durdurun onları; sorguya çekileceklerdir.

Ali Bulaç: 

Ve onları durdurup-tutuklayın, çünkü sorguya çekileceklerdir.

Suat Yıldırım: 

Yüce Allah meleklere şöyle emreder: “O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah'tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!” [17,97]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

37:22

Yaşar Nuri Öztürk: 

Durdurun onları, çünkü hepsi sorguya çekilecekler.

Bekir Sadak: 

«Bizim sizin ustunuzde bir nufuzumuz yoktu. Bilakis, azmis bir millettiniz.»

İbni Kesir: 

Durdurun onları. Çünkü onlar sorumludurlar.

Adem Uğur: 

37:23

İskender Ali Mihr: 

Artık onları tevkif edin (tutuklayın). Muhakkak ki onlar, mesuldürler (sorumludurlar).

Celal Yıldırım: 

Ve onları (belli bir noktada durdurup alıkoyun) çünkü onlar mutlaka sorguya çekileceklerdir.

Tefhim ul Kuran: 

«Ve onları durdurup tutuklayın, çünkü onlar, sorguya çekileceklerdir.»

Fransızca: 

Et arrêtez-les : car ils doivent être interrogés".

İspanyolca: 

¡Detenedles, que se les va a pedir cuentas!»

İtalyanca: 

Fermateli, devono essere interrogati».

Almanca: 

Und sperrt sie ein! Sie werden zur Rechenschaft gezogen.

Çince: 

并拦住他们,因为他们的确要受审问。

Hollandaca: 

En plaats hen voor Gods vierschaar; want zij zullen geroepen worden om rekenschap af te leggen.

Rusça: 

Остановите их, и они будут спрошены:

Somalice: 

Joojiyana waxbaa la waydiine.

Swahilice: 

Na wasimamisheni. Hakika hao watasailiwa:

Uygurca: 

ئۇلارنى توختىتىپ تۇرۇڭلار، چۈنكى ئۇلار (جىمى سۆزلىرى ۋە ئىشلىرىدىن) سوئال - سوراق قىلىنىدۇ

Japonca: 

いや,かれらを待たせておけ。かれらに尋ねることがある。

Arapça (Ürdün): 

«وقفوهم» احبسوهم عن الصراط «إنهم مسئولون» عن جميع أقوالهم، ويقال لهم توبيخا.

Hintçe: 

और (हाँ ज़रा) उन्हें ठहराओ तो उनसे कुछ पूछना है

Tayca: 

และจงยับยั้งพวกเขาไว้ เพราะพวกเขาจะต้องถูกสอบสวน

İbranice: 

העמידו אותם כי הם אחראים

Hırvatça: 

i zaustavite ih, oni će, zaista, biti pitani:

Rumence: 

Opriţi-i! Vor fi întrebaţi:

Transliteration: 

Waqifoohum innahum masooloona

Türkçe: 

Durdurun onları, çünkü hepsi sorguya çekilecekler.

Sahih International: 

And stop them; indeed, they are to be questioned."

İngilizce: 

But stop them, for they must be asked:

Azerbaycanca: 

Onları tutub saxlayın, çünki sorğu-sual olunacaqlar!”

Süleyman Ateş: 

Durdurun onları, çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.

Diyanet Vakfı: 

"Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!

Erhan Aktaş: 

Onları durdurun! Kuşkusuz onlar sorumludurlar.

Kral Fahd: 

Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler! 

Hasan Basri Çantay: 

«Onları habsedin. Çünkü onlar mes´uldürler».

Muhammed Esed: 

ve onları (orada) tutun!" (O zaman) böylelerine sorulacak:

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ve onları habsedin (tutuklayın)

Portekizce: 

E detende-os lá, porque serão interrogados:

İsveççe: 

och låt dem göra halt [där]." [Då] skall de tillfrågas:

Farsça: 

آنان را نگه دارید که حتماً مورد بازپرسی قرار می گیرند.

Kürtçe: 

وە ئەوانە ڕاوەستێنن بێگومان پرسیاریان لێدەکرێت

Özbekçe: 

Ва уларни тўхтатинглар! Албатта, улар сўралгувчидирлар.

Malayca: 

"Dan hentikanlah mereka (menunggu), kerana sesungguhnya mereka akan disoal:

Arnavutça: 

dhe i ndalni ata, ata do të pyetën:

Bulgarca: 

И ги задръжте!” Те непременно ще бъдат питани:

Sırpça: 

И зауставите их на тренутак, они ће, заиста, да буду питани:

Çekçe: 

pak zastavte je, neb vyslýcháni budou!

Urduca: 

اور ذرا اِنہیں ٹھیراؤ، اِن سے کچھ پوچھنا ہے

Tacikçe: 

Ва нигаҳ доредашон, бояд бозхост шаванд.

Tatarca: 

Вә аларны җәһәннәм алдында туктатыгыз, чөнки кылган эшләреннән, әлбәттә, алардан сорау булыр:

Endonezyaca: 

Dan tahanlah mereka (di tempat perhentian) karena sesungguhnya mereka akan ditanya:

Amharca: 

«አቁሟቸውም፡፡ እነርሱ ተጠያቂዎች ናቸውና» (ይባላል)፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்களை நிறுத்துங்கள்! நிச்சயமாக அவர்கள் (நிந்திக்கப்படுவதற்காக) விசாரிக்கப்படுவார்கள்.

Korece: 

그들을 멈추게 하니 그들은 질문을 받게 되노라

Vietnamca: 

“Nhưng các ngươi hãy bắt chúng dừng lại bởi chúng còn phải bị tra hỏi.”